Bölüm 22: Sadece Tanrının Sözünü Dinleyen Rahibe Miria 1

avatar
1067 1

Chikyuu Tenseisha no Koroshikata - Bölüm 22: Sadece Tanrının Sözünü Dinleyen Rahibe Miria 1


Bölüm 22: Sadece Tanrının Sözünü Dinleyen Rahibe Miria 1

 

Çevirmen:Ratelnim

Editör:Kurogane / Extacy12

 

“Peki, şimdi zehirli dişlerini Ruby’ye saplayıp onun devasa göğüslerini emdikten sonra, sanırım artık oppai röportajı zamanı geldi! Ruby’nin memeleri nasıldı, Motoki? Ah, kusuruma bakma, Bay Meme gezegeni uzaylısı.”

 

Liu süpürgenin sapını bir mikrofonmuş gibi ağzıma doğru ittiriyordu.

 

“Beni Meme gezegeni uzaylısı diye çağırmayı kes …”

 

“Kabalığım için özür dilerim, Kont Meme”

  

“Sana ‘Meme’ kısmını değiştirmeni söylüyorum …!”

 

“O zaman, Meme Dükü’ne ne dersin?”

 

“Mesele benim rütbem değil …!”

 

Haah …, iç çektim.

 

Ruby’yi ele geçirdikten sonra hana geri dönmüştüm ve canı sıkılmış olan Liu benimle kavga etmek için ısrar ediyordu.

 

Bana kıskançlık yapmayacağını söylemişti, ancak son birkaç gündür bekaretini verdiği erkeğin bir başkasıyla seviştiğini düşünmek elbette ki onu delirtmişti.

 

Onun bu hali bir şekilde tatlıydı. Yine de susmaması kafa ağrıtıyordu.

 

“Peki, Ruby’yi ele geçirdikten sonra hiçbir değişiklik oldu mu, Meme Kralı?”

 

“Ve sonunda Kral oldum, uzun zamandır bunu bekliyordum … Eğer Ruby’yi ele geçirdiğimde bir değişiklik olup olmadığını soruyorsan, cevabım kesinlikle evet.”

 

Haremindeki kızlardan Ruby’nin çalınması, Yuutarou’yu kesinlikle zayıflatmıştı.

 

Ve bu genel bir zayıflamaydı.

 

Tanrıça hayal kırıklığına uğramıştı ve gücünün bir kısmı ondan geri alınmıştı.

 

Aynı zamanda….

 

“Yuutarou büyü tipinden bir hileci, değil mi? Grimoire sağlayıcısını kaybetmek ona esaslı bir darbe indirecektir.”

 

Gülümsedim.

 

“Diğer kızlarını da aynı bu şekilde çalacağım. Bir sonraki muhtemelen daha az uğraş gerektirecek.”

 

Bir sonraki hedefime çoktan karar vermiştim.

 

“Bir sonraki hedefim Rahibe Miria, o benim olacak!”

 

Coura kasabasının ortasında eski bir kilise vardı.

 

Ve burası Tanrıça Quira’nın takipçileri olan rahibe Miria’nın kaldığı yerdi. İnsanların dertlerini dinliyor, ölüleri yıkıyor ve var gücüyle çalışıyordu.

 

Tek başına.

 

Duyduğuma göre, Miria eski rahibin tek kızıydı.

 

Babasının ardında bıraktığı bu yer sahip olduğu tek şeydi dokunaklı bir hikâye değil mi?

 

“Eski … ama kendine ait bir havası var.”

 

Ayna yeteneğini kullanarak, bir erkek çocuğuna dönüştüm ve kiliseyi ziyaret ettim.

 

Rölyefler, sunak ve kireç taşından yapılmış bir tanrıça heykeli.

 

Sanki bir tanrıça daha demin buraya uğramış gibi hissediyordum.

 

Saat gece yarısı civarındaydı, benden başka kimse yoktu.

 

Gözlerimi tanrıça Quira heykeline diktim.

 

“Seni gördüğümü hatırlamıyorum.”

 

Sadece bir ihtimaldi, ancak bu tanrıça Quira beni bu dünyaya gönderen kişi olmayabilirdi.

 

Buna dair bir hatıram yok, ancak beni gönderen tanrıça daha iyi giyinen ve yüzünde hain bir gülüş olan biri olmalı gibi geliyor.

 

Sonra,

 

“…Aman aman, burada ne varmış, küçük bir şaşkın. İyi akşamlar, ne için gelmiştiniz?”

 

Kilisenin girişinden gelen bir ses duydum.

 

Arkamı döndüm ve bir kese kâğıdı taşıyan beyaz elbiseli bir kadın gördüm.

 

Uzun saçları altın rengindeydi ve hafif dalgalıydı ve yüzünde sevgi dolu bir gülümseme vardı, muhtemelen karşımdaki kişi Miria’ydı.

 

“Ah, üzgünüm … içeri kendi başıma girdim.”

 

Çocuğa dönüşmüş olarak, kafamı yere eğdim.

 

“Canım, neden özür diliyorsun?”

 

“Çünkü … ben Quira kilisesinin bir üyesi değilim.”

 

“Sorun yok, önemli değil. Tanrıça Quira genç ya da yaşlı tüm erkek ve kadınları kabul eder. Hoşgörü ruhun erdemidir.”

 

“Ayrıca,” diye devam etti Miria.

 

“Şu anda Quira’nın kullarından biri olmaman durumu, sadece ‘şu an’ geçerli. Gelecekte kendini Quira’ya adayabilirsin … hayır, bundan eminim. Bu nedenle seni geri çevirmem mümkün değil. Hoş geldin, gelecekteki kuzum”

 

Miria nazikçe elimi tuttu.

 

“Sana Leydi Quira’nın ne kadar yüce olduğunu açıkça anlatacağım, tamam mı. Sana ve ailene ve herkese yol göstereceğim, yani endişelenmene gerek yok.”

 

“Gel, Leydi Quira’nın azametine şahit ol,” dedi Miri beni içeriye doğru geçirirken.

 

… O açıkça insanların ne dediğini asla dinlemeyen tipte bir insandı.

 

Sırf onunla konuşmak bile beni yorgun hissettiriyordu.

 

Kalbimi iyileştirecek bir Ruby’m olduğu için çok şanslıydım, kendi kendime iç çektim.

 

Hayır, şey, ancak bu bir şimdi ya da asla durumuydu.

 

İki kızını çaldıktan sonra, Yuutarou’nun gücünü öldürülebilecek seviyeye çekmiş olacaktım.

 

Kesinlikle kadınlarını elinden almalıydım.

 

O beyaz elbisenin altındakileri yalayabileceğim günün hayaliyle kendimi ona sabretmeye ikna ettim.

 

&&Yeni kızla ne gibi şeyler olacak?Kız Motokiyi sevecek mi?Liu bi hamlede bulunacak mı?Ruby yeni kızı görecek mi?

 

&&Merak ediyorsanız Takipte kalın:)

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr