Bölüm 44: Altın Kaşık’lı Olanları Ezmek (7)

avatar
6132 12

Dimensional Sovereign - Bölüm 44: Altın Kaşık’lı Olanları Ezmek (7)


 

Çeviri: Sandbook Düzenleme: Asile

 

[Germuz’u evinize almak istiyor musunuz? Evet/Hayır.]

[Kabul ettiğiniz takdirde sekizinci görev tamamlanmış sayılacaktır.]

 

Bu arada, bu tür mesajlar göründü.

 

Kang-Jun, Germuz’dan pelerinini alırken başını salladı.

 

“Şu andan itibaren Hükümdar Lucan’ın evinin bir parçası olacaksın.”

 

“Size sadakat yemini edeceğim, Lordum.”

 

Germuz kaskını çıkardı ve kibarca Kang-Jun’un önünde reverans yaptı.

 

[Germuz evinize katıldı.]

[Germuz, Hwanmong Dünyası’nda sadık astınız olacaktır.]

 

Tam o anda Germuz’un vücudu kıvılcımlı bir ışıkla sarıldı ve vücudu onarıldı.

 

Ayrıca Kang-Jun’da parlak bir ışıkla çevrelenmişti.

 

[Sekizinci görev tamamlanmıştır.]

[Tazminat olarak yüksek miktarda deneyim kazandınız ve iki seviye atladınız.]

 

Sadece bir değil iki seviye birden atlamıştı! Seviye 16.

 

Kang-Jun’un bedeni bunların sayesinde tertemiz bir şekilde onarıldı.

 

[Tazminat olarak 1,500 verilmiştir.]

[Tazminat olarak beş adet Rüzgâr’ın Özü verilmiştir.]

 

1,500 Node ve nadir bulunan Rüzgâr’ın Özü!

 

‘Keirun bunu bilmeli.’

 

Sonuç olarak, ikinci üssünde 3,500 Node yığılmıştı.

 

Bu miktarda para ile muazzam kaynaklara sahip olan Jung Kwang-Hyeon’a yetişemez miydi?  

 

Hayır. Söz konusu kaynaklar olunca Kang-Jun belki de hala kaybediyordu.

 

Colt, Jung Kwang-Hyeon’un her Hwanmong’a girişinde vergilerden gelen yüzlerce Node topladığından bahsetmişti.

 

Beş katlı bir bina! Bodrum katı da dahilse 6 katlıydı. Sırf bu yüzden 2,000 Node’un üzerinde vergi toplayabiliyordu. Bütün bunlar için bir tane bile canavar öldürmek zorunda kalmıyordu.

 

Dağ gibi kaynaklar! Büyük miktarda birlikler! Altın Kaşık’ın gücü oldukça berbattı.

 

Ancak, Kang-Jun Cennet’in Kanlı Kılıcı tekniğine ve Dev Germuz’a sahipti.

 

Üstelik on altıncı seviyedeydi.

 

Jung Kwang-Hyeon’un büyük kaynakları sayesinde orkları ve goblinleri çağırabilme yeteneğine rağmen Kang-Jun artık korkmuyordu.

 

Dürüst olmak gerekirse Kang-Jun artık Jung Kwang-Hyeon’u rakibi olarak dahi görmüyordu.

 

Aksine, daha dehşet verici güçleri olan Hükümdarlar’dan korkuyordu. Yüksek binalarda yaşayan insanlar! Asıl sorun onlarla savaşacağı zaman hayatta kalmaktı.

 

Kang-Jun, Germuz’un ona verdiği pelerine dokundu ve her yanını inceledi.

 

Sayısız bina bir deniz misali sonsuzluğa doğru uzanıyordu!

 

Çeşitli tek ailelik evler! Villalar! Ticari binalar! Yüksek katlı daireler…!

 

Gökdelenler, her şeyin üstünde, gökyüzünde hüküm sürüyorlarmış gibi gözüküyorlardı.

 

Kang-Jun’un ifadesi, gökdelenlere bakarken değişti.

 

‘Öyle bir yerde, bir hükümdar var mıdır? Yoksa gerçekten ejderha diye bir şey mi var?’

 

Hükümdar düşüncesi onu terletmişti.

 

Gerçekte zengin bir iş adamı olan biri Hwanmong’da hükümdar olabilir miydi?

 

Her ne kadar hepsi altın kaşıklı olsa da Jung Kwang-Hyeon’dan farklı standartlarda olmalıydılar.

 

Sonsuz kaynaklara ve baskınlar için büyük askeri tedarike sahip olabilirlerdi. Karşı koyamayabilirdi.

 

Eğer öyleyse, ejderha ile yüzleşmeyi tercih eder miydi?

 

Bu da mümkün değildi. Fantastik bir romanda ejderha sınırsız bir güce sahipti, yani bir hükümdardan daha korkutucu olabilirdi.

 

Sonuç açıktı.

 

Kodaman bir hükümdar veya ejderha patronu! Hepsi Kang-Jun’un bir gün karşı karşıya geleceği korkunç varlıklardı.  

 

Tek yol daha güçlü olmaktı. Eğer onlardan daha güçlü olmazsa ölürdü.

 

‘Destek yok. Güçlü olan hayatta kalacak. Sonuna kadar!’

 

Kang-Jun pelerini sıkıca tuttu.

 

Germuz, Kang-Jun’u gökdelenlere bakarken izledi. Gözlerini kararlılık doldurdu ve Kang-Jun’a seslendi: “Lordum! Lordumun hedefini bilmesem de lütfen beni öncü askeriniz olarak düşünün. Ölüm vaktime kadar sizin için savaşacağım.”

 

Kang-Jun yalnızca gülümsedi.

 

“Senin adına beklentilerim yüksek, Germuz ve bu pelerin için de minnettarım.”

 

Germuz başını kaşıdı.

 

“Kukuk! Ben pelerinden herhangi bir etki görmedim bu yüzden sadece havalı gözüktüğü için giydim. Eğer bir hükümdar giyerse mutlaka bu büyük bir fark yaratacaktır. Devam edin ve pelerini deneyin, Lordum.”

 

“Evet.”

 

[Rüzgâr’ın Pelerini.]

Değer: Eşsiz

-Hwanmong’da bir hükümdar olduğunuzun göstergesidir.

-Giyildiğinde çevikliği 5 puan artırır.

-Rüzgâr’ın Özü’nü kullanırken Kara Büyü Enerjisi tüketimini %20 oranında azaltır.

-Hükümdar ünvanı: Xiphos

 

Germuz’un bulduğu pelerin, Xiphos adıyla anılan bir hükümdarın hükümdarlık simgesiydi. Ancak Germuz onu öldürmüştü ve hükümdarlık simgesi de Germuz’un ellerine kalmıştı. Hâlbuki o bir canavardı yani hükümdarlık simgesi onun üzerinde etkili olmamıştı. Bu nedenle pelerini boynuna bir atkı veya fular gibi bağlamıştı. Kang-Jun pelerini üzerine giydiği anda pelerin düzgünce onun bedenine göre ayarlandı. Yumuşak bir ışık saçan mavi bir pelerin…

 

Kang-Jun’un çevikliği pelerini giyer giymez 5 puan arttı.

 

Çeviklik: 20 (+5)

 

Rüzgâr’ın Pelerini sayesinde şimdi seviye 21 olan birinin çevikliğine sahipti. Vücudu olabilecek en iyi durumundaydı ve Kang-Jun artan çevikliği ile birlikte kendini bir tüy kadar hafif hissetti.

 

Başka bir şey? Aniden, Cennet’in Kanlı Kılıcı tekniğinin hamlelerinden biri zihninde canlı bir şekilde baskılanmaya başladı.

 

Susuk! Sususuk!

 

Kang-Jun, bedenini hamleye göre hareket ettirdi. Sadece hamleyi düşünmüştü ama bedeni kendiliğinden hareket etmişti. Ardından kılıç önündeki boşluğu kesiverdi.

 

Paaat!

 

Daha sonra yeni bir mesaj belirdi.

 

[Her şeyi yıkabilen Kutsal Kılıç’ın gücü. Bu kılıcı durdurabilen…]

[Kutsal Vuruş öğrenilmiştir.]

[Kutsal Darbe]

-Tek bir hedefe karşı, güçlü bir rastgele saldırıdır.

-Güç ve çeviklik ne kadar yüksek olursa saldırı da o kadar güçlü olacaktır.

-Kılıç ile kullanılabilir.

-40 Kara Büyü Enerjisi tüketir.

Kısıtlamalar: Kas gücü: 18, Çeviklik: 25

 

“B-bu?”

 

Kang-Jun hoş bir şaşkınlık içerisindeydi.

 

Bir yetenek?

 

Bu açıktı. Kutsal Darbe bir saldırı yeteneğiydi.

 

‘En sonunda bir saldırı yeteneğinim oldu.’

 

Yetenek sadece 25 puan çevikliği olduğu zaman kullanabiliyordu, bu ancak Rüzgâr’ın Pelerini’ni giyerse mümkündü.

 

Kas gücü on dokuzdu yani o da yeterliydi.

 

Ancak yetenek, tamtamına 40 puan Kara Büyü Enerjisi kullanıyordu. Bu kadar Kara Büyü Enerjisi kullanıldığına göre oldukça güçlü bir yetenek olmalıydı. Dikkatsizce kullanılabileceği türden bir yetenek değildi. Yine de, böyle bir güce sahip olmak güven vericiydi.

 

[Hwanmong’daki vaktiniz dolmuştur.]

[Hwanmong kapısı kapatıldı.]

 

Bunu bilmeden önce, gerçekliğe dönmenin tam vaktiydi. Kang-Jun gözlerini kapadı, etrafındaki boşluk bozulduğu zaman.

 

Yugang Binasının beşinci katı.

 

Jung Kwang-Hyeon uyandı ve yatağından kalktı. Gergince bağırdı.

 

“Kahretsin! Kazanamadılar!”

 

Kang-Jun Dev Germuz ile dövüştüğü sırada, Knag-Jun’un ilk üssünde Jung Kwang-Hyeon’un tarafı ile birlikler arasında çetin bir savaş sürmekteydi.

 

Jung-Kwang Hyeon Hwanmong’a girdiğinde 35 ork ve 15 goblin beklemekteydi.

 

Üçüncü seviyeden üç tane kışlası vardı.

 

Bir araştırma enstitüsü.

 

Daha da önemlisi, 4.300 Node’u vardı! Bunlar yeni vergilerden ve görevlerden aldığı tazminatlar sayesindeydi.

 

‘Colt’a sahip olmasam da bütün bunlar yeterli. Bugün her şeyi ezip geçeceğim.’

 

Dafeng Binası’nı satın almakta başarısız olmasına rağmen yerini belirlemişti yani bugün bu iş biterdi.

 

Jung Kwang-Hyeon ezici, karşı konulamaz bir güç ile kazanacağına ikna olmuştu. Küçükken çok fazla strateji konulu simülasyon oyunu oynamıştı.

 

[Goblin Okçusu]

Kaynaklar: 10 Node

 

[Ork]

Kaynaklar: 25 Node

-Bir karizma puanınız varsa çağırabilirsiniz.

 

‘Düşük sınıf birimler; goblinler, üst sınıf birimler; orklar…’

 

Hemen üç kışlasına birden orkları çağırmaya başladı. Aynı zamanda, Kang-Jun’un sadece düşük sınıf birliklere sahip olduğundan emindi.

 

‘Huhu, Hükümdar Lucan hiç vergi almıyor. Bu yüzden parası oldukça düşük. Muhtemelen sadece bir kışlası vardır yani birlikleri çağırma sıklığı az olacaktır.’

 

Colt önceden böyle söylemişti. Bundan dolayı Jung Kwang-Hyeon ezici bir galibiyet alacağından emindi.

 

Ancak savaş farklı sonuçlanmıştı.

 

Öncü olarak gönderdiği ilk birlikler, bir minotorun ve orta düzey cücelerin aniden belirişi ile yok olmuştu. Buna ek olarak, saldırıp geri çekilerek gerilla yöntemini uygulamışlardı.

 

Nihayetinde saldırı yerine savunmaya odaklanmak zorunda kalmıştı.

 

Tabi ki ork çağırmaya devam etti. 80 adet ork ve 10 adet goblin çağırabilmişti. Tam bir saldırı için toplandıkları esnada Hwanmong’un kapısı kapanmıştı.

 

“Kahretsin! Kaçırdım.”

 

Öte yandan, nedense huzursuz hissetti. Kang-Jun gibi goshiwonda yaşayan birinin minotor gibi güçlü bir astı olabileceğini beklememişti.

 

‘Tek yol bu. Binayı çabucak almam gerek.’

 

Hemen emlakçıyı aradı. Dün ceza alanını kullanmıştı yani emlakçı şimdiye dek bir sonuç elde etmiş olmalıydı.

 

-Emlakçı Han-Min Soo.

 

“Nasıl gitti?”

 

Jung Kwang-Hyeon doğrudan sordu. Han-Min Soo ürperdi ve yanıtladı.

 

-Binanın sahibi Jeju Adası’na uçtu. Dün gece geç saatlerde ben de Jeju Adası’na uçtum. Mal sahibiyle birazdan görüşeceğim. Anlaşmayı koşulsuz olarak sonuçlandıracağım.

 

Beklendiği gibi, ruhuna tek bir adım atmak gerekliydi. Jung Kwang-Hyeon’un yüzüne tatminkâr bir gülümseme yayıldı.

 

“Onlara 3.2 milyon ver. Yarın mal sahibi döndüğünde kontratı imzalayacağım. Bu iş suya düşerse kendini ölü bil.”

 

-Evet, patron.

 

Ertesi gün, gerçekten de mal sahibi Han-Min Soo’nun dediği gibi ortaya çıktı. Jung Kwang-Hyeon hızla kontratı imzaladı.

 

Jun Kwang-Hyeon şimdi Dafeng Binası’nın yeni sahibiydi.

 

Ertesi gün.

 

Jun Kwang-Hyeon Dafeng Binası’nın sahiplik işlemlerini bitirdi.

 

Aynı zamanda, ikametgâh tazminatları için teklifte bulunurken goshiwonu kapattı. Apartman sakinlerine 500 bin won’luk geri ödeme yapıldı, kimse de şikâyet etmedi.

 

Geriye sadece üç oda kalmıştı. 401, 406 ve 413 numaralı odalar.

 

Kontratları Kang-Jun adınaydı. Asıl sorun onun bulunamamasıydı! Karşı tarafın rızası olmadan kontratı hükümsüz kılamazdı.

 

‘Korkak piç kurusu! Korkup kaçtı mı? Hiçbir faydası yok. Bu akşam Hwanmong’ta sonunla buluşacaksın.’

 

Jung Kwang-Hyeon Dafeng Binası’na sahip olur olmaz 3B harita aracılığıyla Kang-Jun’un mevcut durumunu görebildi ve bölgeden vergi alabildi.

 

Kazanması an meselesiydi.

 

Bu sırada, Kang-Jun Eco Stüdyo Apartmanındaydı. 309 ve 318 numaralı odalar için kontrat imzalamıştı. Hayun’da orada kalıyordu. Gün boyunca markette iç çamaşırı satmaya odaklanmıştı ve akşam da dinlenmişti.

 

Emlakçıdan Jung Kwang-Hyeon’un Dafeng Binası’nı satın aldığına dair bir telefon aldı fakat umursamadı.

 

Oyun çoktan bitmişti. Her şeyi belirleyecek olan savaşın vakti gelmişti.

 

[Hwanmong’un kapısı açıldı.]

[Hwanmong Dünyası’na giriş yaptınız.]

//Goshiwon; Kore’de genelde minimum şekilde ihtiyaçların karşılandığı( banyo, yatak, mutfak) odalar. Daha önce belirtildi mi bilmediğimden açıklamadan edemedim.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr