Herkes Ejder’in dediği şeyle birlikte neye uğradığını şaşırmıştı ve absürt tepkiler vermişlerdi. Ejder’in söylediği şeyin zerre kadar mantığı yoktu. Soykıranları ve BloodWife’leri birleştirmek olacak iş değildi. 2 imparatorlukta kuruldukları ilk andan itibaren düşman olmuşlardı ve asla anlaşamamışlardı.

Tarihte daha önce böyle bir şey hiç yaşanmamıştı. Her dönemde savaşmışlar ve aynı tarafa geçmeyi hiç düşünmemişlerdi. Hiçbir imparator böyle aptalca bir şeyi yapmaya çalışmamıştı. Hatta bazı imparatorlar karşı tarafa aşık olan çocuklarını bile öldürmüşlerdi.

Bu iki imparatorluk arasındaki düşmanlık geçecek türden değildi. Her ne yaşanırsa yaşansın asla bir araya gelmeyeceklerdi. Fakat şu anda Ejder bütün bu nefreti hiçe sayıyor ve onları birleştirmek istiyordu.

(Efsane)-Ejder? N-ne dediğinin farkında mısın sen?

Odadaki sessizliği bozan kişi Efsane olmuştu. Diğerlerinin aksine o, Ejder’le konuşma konusunda daha rahattı. Sonuçta her ne kadar büyük çoğunluğu Kuzgun’la geçmiş olsa da belli bir süre birliktelerdi. O yüzden Efsane Ejder’in karşısında diğerlerinden çok daha rahat davranabiliyordu.

(Ejder)-Elbette farkındayım. İki aileyi birleştirip tek bir aile haline getirmek istiyorum.

Ejder bunu gerçekten yapmak istiyordu. Hem alternatif geleceklerdeki Rose’leri düşünüyordu hem de iki ailenin binlerce yıllık savaşını bitirmek istiyordu. Çünkü küçüklüklerinde Rose’yle arkadaş olduğu için çok Soykıran aile üyeleri tarafından çok defa azarlanmıştı.

Aynı şey Rose içinde geçerliydi. O da Ejder’le arkadaş olduğu için BloodWife aile üyeleri tarafından azarlanmıştı. Hatta Rose bu yüzden dayak bile yemişti. Ejder o yaşlarda bile çok güçlü olduğu için aile üyeleri ona saldırmaya çalışmamışlardı. Ama Ejder’e saldırmamalarının en büyük nedeni Ejder’in babasının bir önceki Ejderha İmparator olmasıydı.

Ejderha İmparator lakabı bile oldukça caydırıcı bir güçtü.

Ta ki babası iki aileyi birleştirene kadar. Babası gelecekte bunu yapıyor ve iki aile düzgün bir şekilde anlaşabiliyorlardı. O yüzden Ejder bu işlemi 5000 yıl kadar erken yaparak halletmek istiyordu. Yani babasının arzusunu yeniden inşa ediyordu.

(Ejder)-Bunu benden duymanız o kadar da mantıklı değil farkındayım ama daha fazla savaştığınızı görmek istemiyorum. Birbirinizi öldürmediğiniz için hiç heyecanlı olmuyor.

Ejder tam kendinden beklenmeyecek şeyler söylerken toparlamış ve konuşmasının sonuna imzasını eklemişti. Savaş istemediğini söylüyor olsa bile o hala Ejder’di. Yani savaş istememe nedeni kendi zevklerine dayanıyordu.

(Efsane)-Tuhaf nedenlerini kendine saklasan diyorum.

(Ejder)-Neden? Yalan mı söyledim sanki? Kan dökmediğiniz sürece yaptığınız savaşların çocuk kavgasından farkı yok. Ama şu anki konumuz daha önemli olduğundan dolayı kısa keseceğim.

Ejder konuşmasını durdurdu ve önce Grant’a sonra da Pride’ye baktı.

(Ejder)-Size bunu düşünmeniz için bir süre falan vermeyeceğim. Dediklerimi yapacaksınız. Yapmak zorundasınız. Hazırlıklara başlamak için 1 haftanız var o kadar.

(Efsane)-Bekle bekle bekle. İki aileyi birleştirecek olsan bile kimse sevmediği biriyle evlenmek istemeyecektir.

Efsane hala Ejder’in kendisine sağlamış olduğu rahat davranabilmenin yetkisini kullanıyor ve kafasına estiğince Ejder’e karışıyordu. Ejder bunu zerre kadar sıkıntı etmiyordu ve etmeyecekti de.

Efsane’nin bu sözlerinden sonra herkes ona hak vermiş ve onu doğrulamak için başlarını sallamışlardı ancak o andan sonra Ejder’in gülümsemesi yeniden baş göstermişti. O gülüşten sonra orada bulunan herkes bir şeylerin farkına varmıştı. Ejder’in kafasında başka bir şey vardı.

Ve nefes alıp konuşmasıyla birlikte kafasındaki şey ortaya döküldü.

(Ejder)-Evlilik? Ben hiçbirinizin evlenmesini istemiyorum.

Bu sözler herkesi şoke etmeye yetti ve Efsane dahil herkes şaşkınlıktan donup kaldı.

(Ejder)-Neden sizin evlenmenizi isteyeyim ki? Grant’ın tek kızı Efsane ve onu senin aptal çocuklarına verecek değilim.

“Ayrıca Efsane Kuzgun’a aşık. Yani ona bunu yapmanın bir anlamı yok.”

(Ejder)-Senin kızlarında hala çok küçük. Ki o kızları da Grant’ın aptallarına veremem. Gidin ve halkınıza açıklama yapın. Kendilerini değişime hazırlasınlar. Ayrıca Pride, Elizabeth 1 saate uyanacak. Haberin olsun. Şimdi uzayın.

Her ne kadar konuşup çokça şey anlatmak istiyor olsalar bile Ejder’e karşı gelemiyorlardı.

(Efsane)-Her şeyi öylece birleştirecek misin yani? Bu senin için eğlenceli olacak mı şimdi?

(Ejder)-Merak etme Efsane. Bu aptalların istemeye istemeye iki aileyi birleştirmelerini izlemek çok eğlenceli olacak.

Pride ve Betty kapıya doğru yönelmişlerdi ve yavaşça uzaklaşıyorlardı.

(Ejder)-Hoy Betty. Her şeye rağmen daha güçlü olmak istiyor musun? 1 saniye Medusa.

Ejder Betty’ye seslendi ve kucağındaki Medusa’yı belinden tutup kaldırdı. Ayağa kalktı ve Betty’ye doğru yürümeye başladı. O anda çevredeki zaman durdu ve Ejder’in vücudundan mor renkli bir aura yayılmaya başladı.

(Ejder)-Cevap verebilirsin.

Ejder Betty’nin aklını okudu ve cevap vermekten korktuğunu gördü. O yüzden de rahatlaması adına konuşabileceğini söyledi. Onu bir defa öldürdüğü için Betty ondan çekiniyordu. Ama garip bir şekilde korku hissetmiyordu. Belki de Ejder, ona karşı olan korku hissini kaldırmıştı. Bunu bilmiyordu ve kestiremiyordu.

(Betty)-E-evet.

(Ejder)-Korkmana gerek yok.

Ejder o koca gülümsemesini takındı ve elini Betty’nin omzuna koydu.

(Ejder)-Alt tarafı şeytanla antlaşma yapacaksın.

Ejder Betty’nin ruhuna giriş yaptı ve aynı anda kafası bedeninden ayrıldı. Başsız bedeni düştü ve ruhun derinliklerine batmaya başladı. Bedeni olduğu yerde batarken boynundan karanlık bir duman çıkmaya başladı ve Betty’nin zihnine dolmaya başladı.

Ardından da sakin sesi yankılandı.

(Ejder)-İyi denemeydi BigJaw ama bana zarar veremezsin. Betty’nin ruhunda olsak bile.

Batan beden bir anda eski yerinde belirdi ve karanlık duman boyundan içeri geri çekilirken bir kısmı kafayı oluşturdu.

(Ejder)-Sadece denemek istediğini biliyorum o yüzden bu seferlik seni öldürmeyeceğim. Ama bir ikincisi olmayacak haberin olsun. Benim iznim olmadan yani.

Ejder etrafta gezinmeye başlarken konuşmuştu. Betty etrafta görünmediği için onu arıyordu. Ve Betty her nerdeyse oldukça iyi saklanıyordu. Ejder’den başkasının bulamayacağı kadar iyi yani. Çünkü Ejder en başından beri Betty’nin nerede olduğunu biliyordu.

Elini kaldırdı ve bileğinden bükerek aşağı indirdi. Betty’de bir mermi gibi gökyüzünden yere çakıldı.

(Ejder)-Saklanmak için yeterince iyi bir nokta. Sonuçta asla bir şeyi gökyüzünde aramazsın değil mi? Ama hisleri benim kadar keskin birisi için işler öyle işlemiyor. Yani benden saklanmanın hiçbir yolu yok.

Ejder gözlerini yukarı ve başını da sağ çapraza kaldırdı. Ardından da çok alakasız birine seslendi.

(Ejder)-Tıpkı beni birkaç milyar gerçeklik öteden takip ediyor olman gibi, 7 Ebediyetin Günahkâr Ejderhası Saligia. Senin de vaktin gelecek. Beklemeye devam et. Her neyse. Bir kez daha soracağım Betty. Güçlenmek istiyor musun? Sana istediğin kadar güç bahşedebilirim.

Betty yerden kalkmaya çalışırken Ejder kendisine teklif sunmakla meşguldü. Dediklerinde şaka yapmıyordu. Gerçekten de Betty’ye güç vermek istiyordu. Sonuçta…

(Ejder)-Sonuçta tanrılar yaşıyor olsalardı 2. Ragnarok senin yüzünden başlayacaktı.

Olması gereken orijinal senaryoda 5000 yıl öncesinde Betty dinozorların gücünü kullanarak Soykıran İmparatorluğunu büyük bir yenilgiye uğratıyor ve BloodWife ailesini yöneterek tüm dünyaya hükmediyordu. Ancak bir noktadan sonra tanrılar yeryüzüne iniyor ve tıpkı Ejder’de olduğu gibi Betty’ye savaş açıyorlar.

Betty Ejder kadar güçlü olmadığı için 2. Ragnarok tanrıların galibiyeti ile sonuçlanıyor. Dolaylı olarak da Soykıran ailesi yeniden en güçlü oluyorlar.

Kısacası yaşanması gereken asıl olay bu. Ancak Ejder bütün tanrıları öldürdüğü için artık böyle bir şeyin yaşanma ihtimali yok. Tabii Ejder ortaya çıkarak dolaylı yoldan tanrılarla aynı şeyi yapmış oldu. Sadece Betty’yi öldürmedi. Öldürdü ama öldürmedi diyelim.

(Betty)-2. ne?

(Ejder)-Takılma sen orasına. Sadece cevap ver. Seni eğitmemi istiyor musun, istemiyor musun? Ben geleceğe döndükten sonra bu dönemleri yönetecek cani bir pisliğe ihtiyacım var. Ve sen bunun için en uygun adaysın. Senin yerinde olsam bu teklifi kaçırmazdım. Yaşayan en güçlü ve en tehlikeli varlık seni öğrencisi olarak almak istiyor.

Betty bu teklif karşısında ne diyeceğini gerçekten bilmiyordu. Ejder’in kişiliğini tamamen bilmiyor olmasına rağmen az çok fikir sahibiydi yani kendisini kandırıyor olma ihtimalini düşünmeden edemiyordu.

Ama Ejder’in bakışları ve ses tonu bir o kadar inandırıcıydı. Ne yapması gerektiğine karar veremiyordu.

(Vicious)-Onu dinle Betty.

(Twist)-Yalan söylemiyor.

(BigJaw)-Sanırım bu sefer bende onlarla aynı fikirdeyim Beatrix.

Dinozorların 3’üde Ejder’in yalan söylemediğini söyleyince Betty hala biraz isteksizde olsa kabul etti ve başını salladı.

(Ejder)-Pekala. Umarım seni eğitirken beni yeterince eğlendirebilirsin. Ne de olsa birleşen imparatorlukları benden sonra yönetecek olan halefim sensin.

Ejder birkaç kısa adımla Betty’nin yanına gitti elini yeniden omzuna koydu. O anda da Betty vücudunun rahatlatıcı bir sıcaklıkla dolduğunu hissetmeye başladı.