Ejder Betty’ye bir takım güçler naklettikten hemen sonra gerilmiş ve doğrudan bir yumruk patlatarak Betty’nin ruhunu dağıtmış ve gerçek hayata dönmelerini sağlamıştı. Betty yediği bu yumruktan sonra hiçbir şey hissetmemişti.
Ama Ejder’den gelen bir sonraki darbe kendisini evrenin dışına ışınlamıştı. Ejder bir anda onun yanında belirmiş ve karşısında dikilmeye başlamıştı.
(Ejder)-Güçlerine alışmanın en kolay yolu onları kullanmak değil mi? Durma ve saldır bana. Merak etme, şimdilik karşılık vermeyeceğim.
Ejder suratındaki gülümsemeyi bozmadan konuşuyordu. Betty’ye fazlasıyla güç verdiği kesindi ve o güçlere alışmasını istiyordu. Betty’nin kişiliği kendi kişiliği kadar bozuk olmasa da o da psikopat sayılırdı. O yüzden koca bir dünyanın yönetimini ona bırakmakta bir sorun görmüyordu.
(Betty)-Bundan emin misin?
(Ejder)-Bana zarar verebileceğini düşünmeyi bıraksan iyi olur. Ne kadar güçlü olursan ol daima senden daha öndeyim. Ve bu sadece Ejderha İmparator romanı için geçerli değil. Var olan bütün evrenlerin en güçlüsü benim. Yani, tüm gücünü kullanmaktan sakın çekinme.
Betty Ejder’den garantiyi alınca önce birkaç saniye kendini hazırladı ve ardından atıldı. İlk yumruğu Ejder tarafından durduruldu ve devasa bir ses dalgası ortaya çıkarak göktaşlarının bazılarını parçaladı.
Parçalanan göktaşları yok olmasalar bile küçük parçalara ayrıldılar.
(Ejder)-Yumruğunu atarken çok düşündün. Düşünme süreni azalt. Hatta düşünmeyi tamamen bırak.
(Betty)-Pekala!
Betty bir kez daha yumruk attı ve sağ yumruğunun momentumuyla birlikte sağa doğru dönerek sol topuğuyla Ejder’in kafasını hedefledi. Ejder ise yerinden bile kıpırdamadı ve önce yumruk sonra da tekme içinden geçip gitti.
(Ejder)-Bu daha iyi. Ama saldırıların fazla yavaş. 2 saldırı yaptığın o sürede birkaç milyar yumruk atabilirim.
(Betty)-Benden öyle bir şey mi bekliyorsun?
Betty bunu duyduğuna şaşırmıştı. Alt tarafı 1 yumruk ve 1 tekme atmıştı. O kadar kısa bir süre içinde nasıl milyarlarca yumruk atabilirdi ki?
(Ejder)-Sana verdiğim gücü hafife almasan diyorum. Şu anda yaşayan en güçlü 3. canlı sensin. Ama gücü kullanmayı öğrenmeyi istemiyorsan geri alabilirim.
(Betty)-Tamam tamam. Hiçbir şeyi geri alma. Deneyeceğim.
Ejder basit bir şekilde Betty’yi gaza getirmişti. Onu ikna etmenin kolay olacağını biliyordu. O yüzden güçleri geri alacağını söylemek fazlasıyla yeterliydi. Ve zaten Betty güçlerini kaybetmek istemiyordu. Yani çalışıp güçlerine uyum sağlayabilirdi. Sadece 14 yaşında olmasının getirdiği tecrübe eksikliği onu zorluyordu.
(Ejder)-Tecrübe eksikliğini kapatmak için buradayız zaten salak. Varoluşun zamanını durdurdum. Yani istediğin kadar burada kalabilirsin. Ve sonrasında her şey kaldığı yerden devam edecek.
Ejder Betty’nin düşüncelerini okuyup bu şekilde karşılık vermişti. Sadece evrenin zamanını durdurması yeterdi tabii ama Ejder gücünü kullanmaktan çekinmeyip bütün varoluşun zamanını durdurmuştu.
(Ejder)-Neyse. Konuşma ve yalnızca saldır. Dediklerimi uygula ve tekrar saldır. Bu şekilde kolayca geliştireceğim seni.
Betty biraz geri çekildi ve yeniden ileri atıldı. Fakat o anda bir anlığına kendi hareketleri yavaşlamış gibi hissetti ve savurduğu yumruğu Ejder’e doğru ilerlerken çok yavaştı. Resmen yumruğunu izliyordu. Düzgün bir şekilde sıkmıştı. Duruşu da iyiydi. Ama çok yavaş hareket ediyordu. Sanki Ejder’e hiç ulaşmayacakmış gibiydi.
Ancak aniden yumrukları çoğaldı ve görüş alanını doldurdu.
(Betty)-Ha?
Kendi yumrukları çoğalmıştı. Ya da gözleri bozulmuştu. Neden bu şekilde gördüğünü anlayamıyordu. Bir şeyler yapıyordu ama nasıl yaptığına dair en ufak bir fikri bile yoktu.
Bir an sonra da yumrukları hızlandı ve görüş açısından çıktı. Hepsi Ejder’e çarptı ve Ejder’den birkaç bin kilometre uzakta olan, aydan daha küçük çapta bir gezegen paramparça oldu. Fakat Ejder’de çizik bile yoktu.
(Ejder)-Bu hissi unutma. Yumruğun mantığını daha iyi anlayabilmen için bedeninin kontrolünü ele geçirdim. Ve tam olarak 341 yumruk atmanı sağladım. Şimdi aynısını sen dene. Ha, dinozorların gücünü kullanmayı da unutma.
(Betty)-Tamam.
Betty yeniden birkaç adım geri çekildi az öncekiyle aynı şekilde pozisyon aldı. Yumruğunu sıktı ve bacak kaslarını kasarak ileri doğru güçlü bir adım attı. Tıpkı az önce kontrol edildiğinde olduğu gibi yumruğunu yavaş görüyordu.
“BigJaw, Vicious, Twist. Tüm gücünüzü bana verin.”
İçindeki dinozorlardan güçlerini de istedi. Dinozorlar ikiletmeden sahip oldukları her şeyi Betty’ye bıraktılar ve Betty’nin gözleri pembeden kahverengine döndü. O sırada zaten yumruğunu atmak üzereydi. Normalden daha fazla yumruk görüyordu.
Yumruğu tam Ejder’in suratının dibine geldiğinde katlandı ve daha da fazla hale geldi. Ardından da her şey eski hızına geri döndü. Ejder’in vücudunun üst kısmı paramparça oldu ve arkasında kalan, az önce parçalanan gezegenin parçaları tamamen yok oldu.
Enerji dalgaları çok uzaklarda ortak bir noktaya erişti ve uzayı pembeye boyayan devasa bir patlamaya yol açtı. Patlamadan sonra etrafa saçılan enerji dalgaları bir nebulayı andırıyordu. Pembe renk ağırlıklı hoş bir nebula.
(Ejder)-3827. Oldukça iyi bir sayı. Ama…
O anda Betty’nin görüş alanı tamamen karanlığa gömüldü ve aşırı bir boşluk hissetmeye başladı. Sanki etrafında hiçbir şey kalmamış gibi.
(Ejder)-… yeterli değil.
Betty yavaşça arkasına baktı ve az önceye kadar gezegenler, yıldızlar, göktaşları ve dahasıyla dolu olan evrenin artık sadece karanlık olduğunu gördü.
(Betty)-Sen ne…
(Ejder)-Varoluşun %70’ini sildim. O kadar da büyütülecek bir şey değil.
Ejder’in bunu sakince söylemiş olması olayı daha da büyütülecek bir şey haline getiriyordu. Varoluşun %70’i bile sonsuzluk sayılırdı ve bu tam anlamıyla sonsuzluğu yok etmek oluyordu. Hem de göz açıp kapama süresinden çok ama çok daha kısa bir süre aralığında.
Betty o anda gerçekten nasıl bir canavarın elinde olduğunu anlamıştı. Dünyada yaptıklarıyla onun gücü hakkında az biraz fikir sahibi olduğunu düşünüyordu ancak hiçbir şey bilmediğini anlamış oldu. Ejder gerçekten her şeyden daha üst bir seviyedeydi.
Her şeyi yapabilecek kapasiteye sahip birisinin kişiliğinin bu şekilde olması gerçekten korkunçtu.
(Ejder)-Devam ediyoruz.
Betty daha düşüncelerinden sıyrılamamışken Ejder bir kez daha Betty’den saldırmasını istedi. Betty kafayı toparlayamadan bir kez daha pozisyon aldı ve ileri atıldı. Bu sefer bir tekme attı ve Ejder kafasını biraz geri çekerek çenesine gelen tekmeden kaçındı.
Betty boşa giden tekmesinin ardından takla attı ve diğer ayağıyla Ejder’e vurmaya çalıştı. Ejder eliyle Betty’nin bacağını aşağı ittirdi ve Betty boşa düştü. Hemen kendini toparladı ve bir kez daha saldırdı.
Ejder kenara çekildi ve Betty ileri doğru uçup gitti. Geri döndü ve Ejder’in kenara çekilme ihtimalini de hesaplayarak çift yönlü bir saldırı yaptı. Yumruğunu savurdu ve Ejder yeniden kenara çekildi. Betty bunu düşündüğü için hemen tekmesini savurdu. Ancak Ejder bir anda yerinden kayboldu ve Betty’nin üstünde belirdi.
Ardından önünde belirdi. Betty o anki hırslıyla anlık bir yumruk attı ve Ejder tek parmağıyla o yumruğu durdurdu. Yumruk bir bomba gibi patladı ve Ejder paramparça olarak etrafa saçıldı.
Yumruk gezegenleri parçalayacak kadar güçlüydü ancak Ejder sağ olsun çevrede parçalanacak hiçbir şey kalmamıştı.
(Ejder)-Bu daha iyiydi. Aynı anda çok fazla yumruk atıyorsun ancak sadece 1 yumruk atmışsın gibi görünüyor. Düşündüğümden daha hızlı gelişiyorsun. Gerçi sana kendi enerjimden verdim. Yani gelişim eşiğini bu kadar çabuk aşman normal.
Betty Ejder’in kelimelerinden sonra bir kez daha ona saldırdı. Ejder ise kaçınmakla uğraşmadı ve yumruğu doğruca karşıladı. Yumruk karnını delip geçti ve bir ısırık alırcasına büyük bir parça kopardı. Kopan bu parça eriyerek kayboldu ve Betty zorla uzağa itildi.
Ejder’in iyileşme faktörü akıllara zarar bir şekilde işliyordu. Aslında bu darbeler Ejder’e çarpmazdı bile ama Ejder bilerek Betty’nin kendisine zarar vermesine izin veriyordu. Bunun bir amacı yoktu. Sadece böyle istemişti.
Artık acı hissetme isteği bile çürümüştü. Hiçbir şeyin kendisine zarar veremeyeceği gerçeği ağır basıyordu.
(Ejder)-Yumruk attıktan sonra BigJaw’ın aurasını kullanarak karnımdan bir ısırık aldın. Oldukça işe yarar. Ama şu andan itibaren işleri biraz daha hızlandırıyoruz.
Ejder eğildi ve ağırlık merkezini birazcık öne kaydırdı. Gümüş gözlerini Betty’nin kahverengi gözlerine dikti ve Betty o anda ciddileşmesi gerektiğini anladı.
(Ejder)-Birebir dövüşme zamanı!
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..