Bir ay sonra...
Ayaz, elinde oyma bıçağı adım adım geriye doğru yürüdü. Ufukta beliren Güneş ışıkları etrafı aydınlatmaya başladı. Tam karşısında uzun paltolu, bir eli cebinde diğeri sigarasında ve omuzlarında iki kuyruğu salınan tilkisiyle bir heykeldi. Kendi heykeli...
Heykelin altında tek bir kelime yazılıydı...
Ayaz...
Güneş ışıkları heykeli aydınlattıkça istemsizce gülümsemeye başladı. Uyuklayan Kül bile hareketsiz bir şekilde heykele bakıyordu.
[Tebrikler, bir başyapıt tamamlandı]
[Eseriniz yıllarca her gören kişi tarafından övülecek, duyanlar ise takdir edecek.]
Bir aylık çabanın ardından ortaya çıkan göz alıcı muhteşem bir eser. Ayaz, gözlerini bile kırpmadan kendi heykeline bakmaya devam etti.
"Sanırım artık hazır" diye düşündü. Dizleri yere değdiğinde içindeki son isteksizlik te kayboldu, başı yere değdiğinde ise içini huzur kapladı artık doğru olanı yaptığına emindi.
Ayaz, kendi heykeline diz çöktü. Bu yaptığının kule tarafından kabul göreceğini ummaktan başka bir şansı yoktu yoksa bu katın görevini tamamlama şansını kaybedecekti.
[2.Katın görevi tamamlandı]
"Evet! Başardım!"
Ayaz, zevkle ayağa fırladı. İşe yarayıp yaramayacağına emin olmadan bir ayını bunun için harcamıştı. Her şeyi riske atmıştı. Kulenin sesi bununla sınırlı kalmadı.
[2.katı geçmek için çok özel bir yol kullandınız.]
[Ödüller hesaplanıyor...]
[Varlığınız daha belirgin hale geliyor.]
[Kara kutu elde edildi, 3.katta sizi bekliyor.]
Ayaz için tüm bunlar anlamsızdı, sadece ileriye devam edebilir ve her şeyi tek başına keşfederek öğrenebilirdi.
Tüm bunlar olurken onu arkadan izleyen bir çift gözün farkında değildi.
"Ölümlü!?"
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..