15.Bölüm: Ormana varış (2)

avatar
799 2

Göksel İblis Tekniği - 15.Bölüm: Ormana varış (2)


Huai Huang, Huai Shenin gözlerindeki soğuk ışıltıyı gördü. Bunlar daha önce öldürmüş birinin gözleriydi. 

 

Huai Huang bunun nasıl gerçekleştiğini bilmesede umursamıyordu birini öldürmüş olması onun için iyi bir şeydi. 

 

İkisi son bir kez kuru yeminleri yedikten sonra uyudu.

 

Ertesi sabah Huai Shen havanın soğuduğunda hissetti ve gözlerini açtığında dışarda çimlerin üzerinde yattığını gördü.

 

Çadırdan ise iz yoktu sadece kendisine gülümseyen Huai Huang vardı. 

 

Huai Huang, "Artık uyandığına göre seni eğitmeye başlayalım." Dediğinde yüzünde zalim bir ifade vardı.

 

Huai Shen bunu gördüğünde tüylerinin diken diken olduğunu hissetti. 'Sikmese bari' diye düşünüyordu.

 

Huai Huang ellerini çırptı ve mutludur şekilde konuşmaya başladı.

"Seni ustamın beni eğittiği gibi eğiteceğim. Yani sen şimdi koşmaya başlayacaksın ve ben seni kovalayacağım seni yakalarsam dayak yiyeceksin ve eğer akşama kadar kaçmayı başarırsan seni ödüllendireceğim. 

 

Her şeyi konuştuğumuza göre şu köşede ihtiyacın olabilecek birkaç şey bıraktım ve kuzeye doğru gideceğiz haberin olsun. Şimdi kaçmaya başlasan iyi edersin sana yarım saat vereceğim 3..2..1... başla!"    

 

Huai Shen, Huai Huang daha saymaya başlamışken koşmaya başlamıştı direkt olarak yerde bir çanta olduğunu gördü ve oraya koştu çantayı kapar kalmaz koşmaya başladı.

 

Yeterince uzaklaşmayı başardığını durdu ve çantanın içindekileri kontrol etmeye başladı.

 

Çantanın içinde bir tane harita, bir tane bıçak ve iki tane matara vardı. Başka birşey yoktu. 

 

Huai Shen hemen her şeyi depolama yüzüğüne attı ve koşmaya devam etmeden önce yönünü belirlemeye çalıştı. 

 

Kafasını kaldırıp güneşin sağ tarafından yükseldiğini görünce düz koşmaya devem etti ama bir süre sonra zıkzaklar çizmeye başladı ve daha dikkatli hareket ederek oldukça az çalıları kırmaya ve çimenleri ezmeye çalıştı. 

 

Daha önce gördüğü hayatta kalma uzmanları bu şekilde hareket ediyordu. Etrafında ki ağaçlara baktı ve bir yanlış yonlendirmenin etkili olabileceğini düşündü.

 

Ağaçlar arasında dolaşırken yan tarafında birkaç çalı gördü ve çalıları öteki tarafı toprak bir yoldu. 

 

Hemen gidip çalıları kıra kıra toprak yola ulaştı ve geri dönüp ayak izlerine basmaya çalışarak uzaklaşmaya çalıştı ve yine çimenleri en az ezmeye çalışarak oradan uzaklaşmaya başladı yeterince uzaklaştığını düşündüğünde hızlı bir şekilde zikzak çizerek ilerlemeye devam etti. 

 

Ama onu uzaktan izleyen bir çift gözden habersizdi. Birkaç saat daha devam ettikten sonra aniden arkasından bir ses geldiğini duydu.

 

Huai Shen bu sesin Huai Huang olduğunu düşündü ama kafasını çevirince bunun bir kurt olduğunu gördü. 

 

Kurdu görünce şaşırdı, sonuçta bu dünyada karşılaştığı ilk hayvandı ama Huai Shen daha şaşkınlığını üzerinden atamadan kurt ona doğru koşmaya başlamıştı. 

 

Huai Shen iç güdüsel olarak kaçmaya başladı ama kurt ondan daha hızlıydı biraz koştuktan sonra sonunda sakinleşti ve tam sonra sırada kurt yüzüne bir pençe attı.

 

Huai Shen geri çekilmeye çalıştı ama çok yavaştı pençe yüzüne çaprazlama bir şekilde indi.

 

Huai Shen önce sadece hafif bir sıcaklık hissetti daha sonraysa biraz acı. Sonra görüşü kanlandı ve kan gözüne girdiğinden Sol gözünü kullanamaz hale geldi. 

 

Huai Shen ilk kavgasında kör olduğunu düşünüp öfkelendi o anda düşünecek vakti yoktu. 

 

Kurt saldırmadan önce sadece depolama halkasından bıçağını çıkarmayı düşünecek vakti oldu. 

 

Kurt bu sefer üzerine atladı ve boğazını ısırmak için kafasını uzattı ve Huai Sheni yere devirdi aynı anda. 

 

Huai Shen o sırada sakinliğini tamamen kaybetmişti. Aklında ne bıçak kalmıştı nede başka birşey tamamen iç güdüsel olarak kurdun ağzını tuttu ve onu ısınmasını engellemeye çalıştı. 

 

Bir süre kaba kuvvetle güreştikten sonra Huai Shen kendine gelmeye başlamıştı. Eğer bıçağını alabilirse kurdu öldürebilirdi ama iki elinde kurdun ağzındaydı. 

 

Sonra aklına acımasız bir plan geldi ve sol kolunu aniden kurdun boğazına soktu. Kurt ağzını kapatmaya çalışırken Huai Shen diğer eliyle bunu yapmasını engelledi ve kurdun ağzından boğazına giden elini iç aleviyle kapladı.

 

Kurdun açık ağzından içinde ki kırmızı-siyah ateş görünüyordu. Kurt ise bir şeylerin ters olduğunu anlamış ve dahada çok kurtulmaya çabalamaya başlamıştı. 

 

Fakat çok geç kalmıştı, Huai Shen tüm gücünü ile aletlerini yaymaya başlamıştı. Alevler kurdun içini yakıyor kurda dayanılmaz bir acı yaşatıyordu. 

 

Kurt artık kurtuluşunun olmayacağını anladığında kendi ile birlikte Huai Sheni öldürmek istedi ve boşta olan iki pençesi ile Huai Shenin boğazını parçalamaya başladı. 

 

Huai Shen acıya katlandı ve kurdun omurgasını içeriden yakaladı ve acımasızca çekti. Kolunu kurdun içinden çıkardığında omurgalı birlikte midenin asidide omurga ile geldi ve tabi ki başka organ parçalarıda.

 

Huai Shen kurdun hareket etmediğini görünce oracıkta üstünde kurt cesedi ile birlikte boğazı parçalanmış bir şekilde bayıldı. Orada üzerinde bir kurt ile öleceği aklındaki son şeylerdi.

 

Huai Shen baygınken bedenindeki 9 kan mührü kırmızı bir şekilde parlamaya başladı ve o anda daha önce ememediği kan özünün geri kadarı emilmeye başladı ve daha da fazla kızıl-siyah Göksel İblis Qi oluşturmaya başladı. 

 

Oluşan bu Göksel İblis Qi boğazına aktı ve orayı iyileştirmeye başladı. Kurdun karşısında ise boğazında ki pulları hiçbir direnç gösterememişti.

 

Huai Shen bilmiyordu ama öldürdüğü kurt kemik dövme aleminde birinin gücüne sahipti. Huai Shenin bedeninden pullar ise daha yeni oluştuğundan ve daha önce hiç adam akıllı güçlendirilmediğinden dolayı çok düşük bir savunmaya sahipti.

 

Huai Shen ileride Göksel İblis Tekniğini geliştirmeye başladığında fark edecekti ki bu pullar bedeninin her yerinde istediği gibi görünüp istediği zaman gizleyebilecekti.

 

Huai Shen bilmiyordu ama kendi yetiştirme tekniği oldukça özeldi. Sıradan insanların aksine o enerjisinden çok bedenini güçlendiriyordu. 

 

Antik çağda Göksel İblis tekniği geliştirenler savaş tanrıları olarak bilinirdi.

 

İnsanlar antik çağlarda tanrıların savaşından sonra karanlık bir çağa girmişti bu sırada antik çağdan insanların bilgilerini kaybetmişlerdi.  

 

Bu çağdan sonra insanlar arta kalan bilgilerle ve geride kalan tanrıların ve şeytanların kalıntıları üzerinde yeni bir medeniyet kurdular. 

 

Ara sıra insanlar antik çağlardan kalıntılar elde etmeyi başarıydı ve resmen bu insanlar bir anda göklere yükselirler. 

 

Bu insanların elde ettiği bilgiler ne kadar değersiz olsada antik çağlardan gelen her bilgi değerliydi. Bu bilgiler her ne kadar çoğunlukla önemsiz olsada ara sıra Huai Shenin yetişim tekniği gibi birkaç şey ortaya çıkabiliyordu. 

 

İnsanların şimdiye kadar öğrendiği bilgiye göre bu dünya tanrılar ve şeytanların savaşında bahsedilemeyecek kadar değersiz bir savaş alanıydı. 

 

Asıl savaş alanı bu dünyadan kat kat daha büyük olan süper gezegenlerdi. Bu savaşın sonuçları ise bilinmiyordu aynı savaşın başlamasının sebebi gibi zamanın kumları altına gömülmüştü. 

 

En azından bu dünyada olan buydu, antik çağlarda gezegenler arası hareket etmek günümüzden daha kolaymış ama savaş göklerin daosunda bir değişime sebep olmuş ve insanların gelişim yapması ile gezegenler arası seyahat etmek gibi birçok şeyin yapılmasını zorlaştırmıştı.

 

Şuanda ise dünyada iki tür gelişim yolu bulunmaktaydı. Huai Shenin yaptığı gibi bedensel yetişim ve Qi yetişimi. 

 

Antik çağlarda gökteki yıldızlar kadar çok xiulian yolu olduğu söyleniyordu ama günümüzde sadece bu iki xiulian yolu kalmıştı ve bedensel xiulian da yok olmaya yüz tutmuştu.

 

Çünkü bedensel yol antik çağda şeytan tanrılarına ait bir yoldu ve insanlar karanlık çağlardan sonra şeytanların yolunu hor gördü ve şeytanların yoluna ait yetişim tekniği geliştirenler avlanıp öldürüldü.

 

Bu beden geliştirme yoluna ağır bir darbe olmuştu. Daha sonradan insanlar bu teknikleri inceleyip tanrılara ve Göksel daoya uydurmayın yollarını buldular ve bu beden geliştirme yoluna bir kapı açtı ama bu teknikler o kadar da iyi değildi çünkü antik şeytani tanrıların seviyesine ulaşmaktan çok uzak olan insanlar tarafından yapılmıştı.  

 

Mesela şeytanlara ait olan beden geliştirme yolunda insanlar bedenlerini 3.000 kilometre uzunluğuna çıkarabilir ve yıldızları koparan bilirlerdi, 9 göğü destekleme gücüne sahip olabilirlerdi ama aynı teknikleri şimdi kullandıklarında en fazla 300 metre boyuna ulaşabilirsiniz ve geri kalan yetenekler güçlerinin önemli bir miktarını kaybediyordular. 

 

Ne yazık ki bunu düzeltmek için bir yolları yoktu. Ayrıca yetiştirme alanlarında oldukça sınırlanmıştı. Asla belirli bir seviyenin üzerine çıkamayacaklardı.

 

Bu beden yetiştirmenin, sonsuz potansiyelli Qi yetiştiriciliğine kaybetmesine sebep olan etkenlerden biriydi. 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44362 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr