Huai Shen yetişim yaparken 9 kan mührünün kendisi için çok önemli olduğunu fark ediyordu. 

Mühürler güçlendirildikten sonra renkleri hafifçe neredeyse fark edilemeyecek bir miktarda koyulaşmışlardı ama yetişimine başladığında ilk seferden daha güçlü kırmızı ışınlar yaydıklarını fark etti.  

Bu ışınlar ilk seferinden katlarca daha da güçlü olmasada biraz daha güçlüydü ve bu sadece ufak bir güçlendirme almış kan mührünün etkisi idi ya hepsi son hallerine kadar güçlendirilseydi? O zaman ne kadar korkunç bir xiulian hızı olurdu. 

Böylece Huai Shen sabaha kadar yetişim yaptı ve sabah olduğunda yetişim yapmayı bitirdi.  

Aslında yetişim yapmaya kendini kaptırmıştı ve sabah olduğunu bile fark etmemişti ancak Huai Huang onu dürttüğünde yetişim yapmayı bırakmıştı.

Huai Huang onun karşısına geçti ve ona kafasını sallayarak baktı aslında gözlerinde bir kıskançlık ve öldürme niyeti belirdi ama daha sonra Huai Shenin yetişim tekniğinin eksik olduğunu hatırlayınca kendini durdurdu.

Çünkü daha önceden Huai Shenin yetişim üssü çok hızlı artmış ve herkesin algılayabileceği şekilde yetişim üssünde bir dengesizlik oluşturmuştu. 

Bu kaynaklara güvenerek houtian aleminde yetişim yapan herkeste bulunan bir sırundu ve bunu çözmek için ya belirli haplar kullanılırdı yada sıkı ve uzun bir eğitimden sonra dengelenirdi. 

Kaynaklara güvenip xiantian alemine gelen Huai Huang şimdi bile her gün belirli ağır eğitimleri yapmak zorundaydı.  

Eğer şeytani yola ait olduğu için xiantian alemine geçerken felakete uğrayacağı için birkaç şeytani dövüş sanatına çalışmamış olsaydı Ekim üssü şimdiden bile daha dengesiz olurdu.  

Aslında yetişim üssünü dengelemek için yapılan eğitim çok basitti: savaşmak!

Evet savaşmak ne kadar çok savaşırsan bedenindeki Qi sana o kadar uyum sağlar ve yetişim tabanındaki o kadar açıklıklar dengelenirdi. 

Bunun sebebi beden enerjiyi kullanırken bu enerjiye uyum sağlayacak ve bu enerji yenilenirken beden buna uygun olarak enerjiyi tutmak için gelişecekti ama Huai Shen sadece birkez savaşmış ve bu savaş sonrasında enerjisi aşırı kararlı bir hal almıştı.  

Bu normal metotlarla olabilecek birşey değildi ve Huai Huang bunun Huai Shenin yetiştirme tekniği yüzünden olduğunu tahmin ediyordu.

Fakat yinede kendini zorla durdurdu ve bu tekniği önemsemeyi kesti. Zaten ana klanda yeterince baskılarını için tamamlanmış bir teknik olduğunu bile bilmediğim için ekibine yeniden başlayamazdı. 

Huai Huang, Huai Shene son birkez isteksizlikle baktı ve konuşmaya başladı:

"Artık yeterince güçlendiğin ve öldürmek konusunda tereddüt etmediğin için sana bir silah ve bir tanede teknik vereceğim. Bu teknik sana bahsettiğim ruh söken pençe olacak, silaha gelince ise bunu sen seçeceksin. 

Önceden aldığın üç tekniğe dayanarak sana dört tane seçenek vereceğim daha sonra sen bunlardan birini seçeceksin ve ikimiz ayrılacağız, bundan tam olarak bir ay sonra ormanın kuzey tarafında buluşacağız ve ben o zaman orda olmazsam diye... işte bunu al."diyerek siyah bir mühür çıkardı bu mührün üzerinde bu dünyanın dilinde yazılmış Huai kelimesi vardı. 

Aslında Huai Shen bu dünyanın yazısını çinceye benzetiyordu ama daha önce çince öğrenmediği için bundan emin değildi.

Huai Huang mührü verdikten sonra konuşmasına devam etti:

"Bu mühür sana ana klanın nerede olduğunu gösterecek bir harita içeriyor sadece depolama yüzüğüne yaptığın gibi zihnini içine yönlendir. Ayrıca ana klana gidince senin ana klandan geldiğini doğrulayan bir kimlik gibi de düşünebilirsin.

Her neyse şimdi sana düşünmen için bir saat vericem ve sana şimdi söyleyeceğim silahlardan birini seçmelisin.

Bu silahlar şunlardı: Ağır kılıç, Geniş kılıç, Mızrak ve Balta. Bunlardan birini birsaat içinde seçmeli ve bana haber vermelisin bir saat sonra sana ruh söken pençe ve istediğin silahı vereceğim sonra ayrılacağız ve seni en geç ana klana döndüğümüzde göreceğim. 

Bu arada ana klana gitmeden önce en az Meridyen açılımına erişmelisin ki ana klanda sağlam bir yerin olsun yoksa ana klanda sana kaynak payı düşmez. 

İki üç ay sonra ama klan kaynak dağılımını yapmak için bir turnuva düzenleyecek ve bu sırada ölümler olacak bu yüzden hayatta kalabilmeni istiyorum ayrıca bu seferki turnuva dahada tehlikeli olacak çünkü yakında antik çağdan kalma bir tarikatın gizli alemi açılacak bu gizli aleme hem doğru yoldan hemde şeytani yoldan insanlar girecek. 

Kendini bu üç aylık sürede xiantian alemine getirmen gerekiyor yoksa gizli aleme girmek için yeterli gereklilikleri karşılayamayacaksın ve klan eğer bu pozisyonu kazanmışsan ve xiantian alemine 3 aydan sonra geçememişsen senden alıp bir başka xiantian aleminde ki birine verecek.  

Bu yüzden çabuk olmalısın her ne kadar sağ duyu yüzünden biraz eksik kalacak olsanda yeterli gücün varsa aptalın teki olman bile önemsiz olur. 

Gelişim tekniğin sana üç ay içinde gerekli seviyeye ulaşmanı sağlayabilir. 

Her neyse bir saatin var sonra ayrılıyoruz bu yüzden akıllıca düşün."  Dedikten sonra arkasını döndü ve akyrıldıklarından sonra nereye gideceğini planlamaya başladı. 

Ayrıldıktan sonra ne yapacağına gelirsek.... tabiki yetişim yapacaktı. Sonuçta sadece kaynaklarla anlayabileceği houtian aşamasını geçmiş ve yine nispeten kolay olan xiantian aşamasını geçmeye hazırlanıyordu. En azından xiantian in 7.veya 8.seviyesine gelmek istiyordu. 

Kendisi şu an xiantianın 3.seviyesindeydi ve orta aşama ile düşük aşama arasındaki dar boğazda sıkışmıştı ama bunu kolayca alabileceğini düşünüyordu. 

Kısa bir süre sonra yakınlarda bulunan birkaç doğru yol köyünü katletmeye karar verdi. Bu ona biraz zaman kazandırırdı.  

Huai Shen ise düşünmeye başladı herne kadar balta kullanmanın basit olduğunu bilmeden şu ana baltayı silah olarak seçmek için yeterli zamanı yoktu.

Çünkü baltanın basit bir silah olması onun en büyük dezavantajıydı. Balta nın sadece bir kaç saldırısı vardı yatay bölme dikey bölme ve çapraz bölme vb. Ama bu silahın kusuru sadece saldırı yönü olması ve kılıç gibi esnek silahları engelleyememesindeydi. 

Bu açığı kapatmak içinde insanlar kullanış şekli ile kendileri için bir stil yaratırdı. Bu sitil çoğu kişi için aralıksız saldırıyla karşıda ki rakibi baskılamaktı ama bunun için belirli bir kombinasyon bulmalıydılar hamleler her ne kadar basit olsada kombinasyonlar sınırsızdır ve Huai Shenin kendine birkaç farklı kombinasyon elde etmesi için balta ile sonsuz kan denizleri içinden geçmesi gerekecekti. 

Her ne kadar Huai klanı şeytani yola ait olsada üyeleri bunu kabul etmiyordu çünkü kabul ettikleri anda etrafta ki bir çok doğru yol klanı ve tarikatı onlara karşı birleşirdi ve bu onların yok olmasına sebep olurdu.

Bu yüzden açıkça birkaç şehri yok edemezler ve yan klanlarında ki  insanlarına doğru yola ait bir eğitim verirdiler. 

Huai Shenin kendine stil bulması ileride birkaç tane daha balta tekniği bulmasıyla kolayca halledilirdi üstelik Huai Shen kendi Göksel İblis tekniğinin bir beden geliştirme tekniği olduğunu bildiğinden stilleri hakkında o kadar da endişelenmiyordu sonuçta teknikten gelen bilgiler doğruysa ileride o kadar güçlü bir bedene sahip olacaktı ki kafası kopsa bile savaşmaya devam edebilirdi hatta geride bir kan damlası kaldığı sürece yeniden canlanabilirdi.  

Bu yüzden belki ileride savunmaya odaklanmayı bırakıp sadece saldırı üzerinden gelişebilirdi sonuçta ölmeyen bir bedenle savunma yapmasına gerek varmıydı ki?

Daha sonra kılıçları düşündü ağır kılıç oldukça yararlı olabilirdi çünkü karşıdakine saldırdığında kendi gücüne ek olarak kılıcın ağırlığından gelen ivmeylede saldırmış olacaktı ve bu saldırısının gücünü on kattan fazla bir şekilde arttırabilirdi bilirdi ve bu sadece düz vuruşları ile ilgili bir şeydi. Eğer bir dövüş sanatı kullanırsa bu daha da artabilirdi. 

Ama bunun için öncelik olarak güçlü bir fiziksel beden gerektiriyordu ve Huai Shen bunda eksik değildi ama ayrıca iyidir hareket tekniği de istiyordu çünkü rakibe yaklaşamadığın sürece güçlü saldırıların olsa ne olurdu ki?

Huai Shen bunun için ağır kılıçtan şimdilik vaz geçmişti. 

Daha sonra Geniş kılıç hakkında önceki dünyasından bildiği şeyleri düşünmeye başladı.

Bu kılıçlar şövalye kılıçlarıydı ağır kılıçlar gibi büyük ve geniştir ama ağır kılıçlar kadar büyük ve geniş değildi ve haliyle o kadarda ağır değildi. 

Ama yinede sıradan kılıçlara göre daha ağırdılar. Huai Shen bu konuda karar verememişti ve bunu bir köşeye koydu. 

Sonra sıra son silaha geldi.