Huai Shen iki gün daha meteor mızrak tekniğini çalıştı ve şimdi ilk duruşunu sorunsuz bir şekilde kullanabiliyordu.
Şimdi ise ormanda kuzeye yürürken avlanacak bir hayvan arıyordu. Daha önce avladığı domuz bitmişti ve aç kalmamak için avlanmak tan başka çaresi yoktu.
İlerlerken etrafa dikkatlice bakıyordu bir elinde mızrağı diğer elinde ise kalkanı vardı.
Bir geyik yada bir domuz avlamak işine gelecekti tabi daha önceki kurt gibi bir hayvanda avlanmayı planlıyordu.
Şimdiye kadar bu ormanda üç tür hayvan görmüştü bunlar: kurt, domuz ve geyikti.
Kurtlar kemik dövme alemine ait bir güce sahipti, domuzlar kan arıtma aşamasına, geyiklere gelince ise.... onlarda kemik dövme alanında sayılırdı ama saldırgan hayvanlar olmadıkları ve hızlı oldukları için Huai Shen daha birini avlayamamıştı.
Huai Shen yoluna devam ederken aniden sol tarafında ki çalılardan gelen bir ses duydu ve hemen kalkanını kaldırıp gardını aldı.
Çalıdan çıkan bir kızdı. Kızın üstü başı yırtılmıştı ve oldukça hırpalanmış görünüyordu.
Huai Shen hemen bir belanın geldiğini hissetti ve kızın ona yaklaşmasını önlemek için kalkanını kaldırdı ve mızrağını kıza doğrulttu.
Kız, Huai Sheni görüp hemen ona doğru koşmaya başladı ve ayağına çelme takmaya çalıştı ve bağırarak konuşmaya başladı.
"Genç efendi istediğiniz taşları çaldım! Lütfen bana yardım edin."
Huai Shenin kafası karıncalanma başladı ve ne olduğunu anladı. Bu orospu birşey çalmış ve ona yıkmaya çalışıyordu.
Hemen mızrağını kıza doğrulturken konuşmaya başladı.
"İndir elini ayağını s*k miyim belanı."
Kız, Huai Shenin kesin davranışlarına şaşırmıştı. Karşısında üstü başı yırtık içinde bir kız vardı kin şimdi kahraman olmak istemezdi ki.
Kız daha fazla düşünmeden önce çalılardan iki silahlı adam çıktı.
Adamları duydukları ile gördükleri farklıydı. Az önce kızın birine 'genç efendi' diye seslendiği görmüştüler ama şimdi kendine bir mızrak işaret edilmiş olarak duruyordu.
Adamlardan biri "Hırsız çaldığın ruh taşlarını geri ver hemen! Belki o zaman seni canlı bırakırız."dedi
Kız hemen Huai Shenin önündeki diz çöktü ve "Genç efendi dediğiniz şeyi yaptım lütfen bu aciz hizmetçi Nizip koruyun."dedi kız, hala yalanını uzatmaya devem etmek istiyordu anlaşılan.
Huai Shen kızdan bakışlarını ayırmadan iki adama hitaben "Ne çaldı sizden?"diye sordu.
Adamlardan mavi bir cüppe giyeni konuşmaya başladı.
"Bizim zorluklarla aldığımız tendon gelişimine girmemizi sağlayacak oldukça nadir bir hapı çaldı."
Öteki yeşil cüppe giyen adamda onu destekledi.
"Doğru o hapı alabilmek adına biz ne kadar zorluklara katlandık haberin var mı? Şimdi bize hem hapı vermelisiniz hemde canınızı."
Huai Shen kafasını salladı, Tendon gelişimi alemine girmek için kullanılan bir hap oldukça değerliydi.
Ama iki kişinin sadece bir hap için birinin peşinden koşması mantıklı değildi. Adamlardan birine döndü ve düşüncesini ifade etti.
"Herne kadar tendon gelişimine girmenizi sağlayabilecek bir hap değerli olsada bence bundan daha fazlası var değil mi?"
Adamların yüzü çirkinleşti bir anda Huai Shen doğru yere parmak bastığını anladı.
Karşısındaki adamlar onunla eşit derecede baskı yayıyordu bu onların da kan arıtma aşamasında olduğu anlamına geliyordu.
Huai Shen önce bu ikisi ile uğraşmaya karar verdi. Sonra kızı sorgulayacaktı değerli bir şey varsa alacaktı.
Mızrağı aniden hareket etti ve kızın bacağına saplandı. Bu harekete hem hız hemde iki adam şaşırmıştı.
"Bunu hallettiğimize göre sıra sizde." Dedi Huai Shen iki adama bakarak.
Adamları öldürmeye karar vermişti çünkü başına gereksiz sorun çıkarmak istemiyordu hem ayrıca kızın çaldığı değerli bir şeyse sürekli onu kovalayacaklar ve onu rahatsız edeceklerdi.
Değerli olan her neyse onun bunu almasına izin vermek yerine haberi başkalarına yayacak ve muhtemelen Huai Shenin ölmesine neden olacaklardı.
İki adam tepki veremeden Huai Shen iç alevini mızrağa iletti ve meteor mızrağın ilk hareketini sağdaki yeşil cübbeli adama doğru uyguladı.
Adam tepki verememişti arkadaşı ise tepki verip kılıcını savurduğunda kılıcı bir kalkan engelledi.
Mızrak yeşil cübbeli adamın göğsüne girdi ve iç alevle güçlendirilmiş meteor mızrak adamın göğsünde bir delik bırakarak infilak etti.
Mavi cübbeli adamsa arkadaşının ölmesi üzerine en güçlü saldırısını bırakırken öfkeliydi. Karşısında ki velet arkadaşını öldürmüştü!
Huai Shen hemen adamın saldırısından kaçınmaya çalıştı kalkanlada saldırısını atlatamayacağı kısmı engelledi.
Adam tüm gücünü ile saldırırken Huai Shen kalkanla saldırılarını engelliyorsunuz ve ara sıra mızrağı ile saldırıyordu. Amacı adamı oyalamak ve güç toplamaktı bu güç toplama şeysini bir oyundaki yeteneklerin bekleme süresi gibi görüyordu.
Adamda karşısındaki çocuğun amaçlarını anlamıştı ama çocuk hiç alışkın olmadığı bir tarzda saldırıyordu.
Normalde savaşlarında kişi iki eliyle silahını kullanırdı ama bu çocuk bir eli ile mızrak tutuyordu diğer elini ile kalkan. O saldırdığında kalkanı ile savunma yapıyor, mızrağı ile de hayati noktalarına saldırıyordu.
Ama adam bu saldırıların temposuna alışmaya başlamıştı ki...
Huai Shen aniden kalkanı ile ileri atıldı. Adamın kılıcını kalkanı yaa engelledi ve adama bir tekme attı, adam tekme yüzünden gerilerken Huai Shen iç aleviyle ile desteklediği meteor mızrak becerisini kullanarak adama mızrağı attı.
Adam mızrak göğsüne girerken engellemeye çalışmıştı ama çok yavaştı.
Mızrak adamın göğsünün içine yarısına kadar girdi ve bu kısmı için aleviyle kavurdu.
Huai Shenin dizleri titriyordu. Bunun sebebi hem heyecan hemde korkuydu. Biraz sakinleştiren sonra elmihürleri yaptı ve adamların kanlarını kristal karelere çevirdi.
Adamların kanları olan kristal küreleri adamların cesedi ile birlikte depolama yüzüğüne attı.
Etrafına baktı ve kızı göremedi görünüşe göre kaçmıştı ama Huai Shen bacağını demişti ve hem kaçmasını yavaşlatmıştı hemde kanı ile yere iz bırakmasını sağlamıştı hemen kızın kan izlerini takip ederek koşmaya başladı ve kan izlerinin bir çalışılan gittiğini görünce dahada hızlandı ve çalılıktan geçerken kalkanını yukarıya kaldırdı.
Çalıdan geçtiği anda kafasının üzerindeki kalkana sert bir cisim çarptı. Sonra bakınca bunun kızın elindeki bir kılıç olduğunu gördü.
Bu saldırı oldukça kısırdı direkt kafasını koparmayı amaçladı. Huai Shen Allahtan hazırlıkları yoksa şimdi kafası havada uçuyordu.
Huai Shen hemen kızın kafasına kalkanını geçirdi. Bu darbe kızın basılması sebep oldu.
Huai Shen daha sonra etrafa baktı ve kümekenmiş çalı falan aramaya başladı.
Kızın değerli olan şey her neyse burada bir yere sakladığınız şüpheleniyordu çünkü kendisi olsa böyle yapardı.
İkinci en değerli eşyayı yanına alır ve en değerli eşyayı bir yere saklardı. Böylece yakalandığında 'en değerli eşyayı' ona verip hayatını kurtarırken gerçek hazinede güvende olacaktı.
Kısa süre sonra bir ağaç kabuğunda bir yüzük buldu bu yüzük Huai Shenin ki gibi bir boyuttaki yüzükte Huai Shen yüzüğü aldıktan sonra kızı aldı ve uzaklaşmaya başladı hızlı bir şekilde hareket ediyordu ve nereye gittiğine bakmadı.
Kısa süre sonra su sesi duydu ve oraya doğru gitmeye başladı.
Bir süre sonra su sesinin kaynağına vardı. Burası küçük bir göletti hayvanlar buradan su içiyordu. Burası Huai Shenin aradığı göletti.
Göletin etrafında dolaştığını sonra ağaçların sıkı olduğu bir yer buldu ve kızı omuzunda atıp, oraya çadırını kurdu.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..