Huai Shen yeterince güç toplayınca aniden adamların gurubuna saldırdı direkt en zayıf gördüğü kişiye kalkanı ile vurdu ve adamın kan denizine uçmasına sebep oldu.
Diğer adamlar tepki gösterdiğinde adamcağız çoktan kan denizinde erimeye başlamıştı.
Aniden Huai Shenin kafasına bir kılıç indi. Bu adamlar ne kadar zayıf olsada sonuçta şeytani yola aitlerdi ve dövüş deneyimleri vardı.
Huai Shen kendine gelen kılıçlar dan birini kalkanı ile engelledi ama başka bir kılıç bacağını kesti.
Huai Shen hemen geri çekildi. Şimdi dört kişi ile karşı karşıyaydı.
Kaba adam ve iki doğru yol müridi köşede Huai Sheni izliyordu.
Huai Shen geri çekilirken iç alevini ve Qisini kalkana aktarmaya başladı. Daha sonra kalkanı itti ve kalkanla birlikte kızıl-siyah renkli bir alev dalgası adamlara doğru yayıldı hemen feri çekildiler üçü zamanında kaçmayı başarmıştı ama biri alev dalgasına kolu ile temas etmişti.
Adam hemen kızıl-siyah alevi söndürmek için Qisini gönderdi ama bu sadece alevin gücünün artmasına ve yayılmasına neden oldu.
Kısa süre sonra adam alevler içinde kavruldu ve oracıkta yanarak öldü. Diğer üç kişi bir an bekledi daha sonra adamlardan biri silahıyla arkadaşının bedenini geriye çekti.
Daha sonra kalan üç kişi hazırlanmaya başladılar bu arada Huai Shen bacağından yaraya baktı ve iyileştiğini gördü. Bunu Göksel İblis Qi yapmıştı, Göksel İblis Tekniği beden üzerine odaklandığı için eşsiz bir yaşam gücü vardı.
Huai Shen tekniği ilk başta çalışırken Meridyen açılımı aşamasına ait kan özünü kullanmasaydı bu seviyede bir güç elde edemezdi.
Ve bu yaşamında gücü miktarını elde etmek için bolca kan özüne ihtiyacın olurdu.
Ama ilk kan mühürlerini olabilecek en iyi kan özü ile oluşturduğu için kan mühürleri inanılmaz bir yaşam gücü sağlıyordu sadece tek ihtiyacı kandı.
Ne kadar kan emerlerse o kadar fazla yaşam gücü oluştururlardı ve daha henüz tam olarak zirve formlarına ulaşmamışlardı.
Huai Shenin bacağında ki yaranın kapanması diğer üç adamın dikkatini çekmeyebilir ama kaba görünüşlü adamla doğru yoldan gelen ikilinin dikkatini çekmişti.
Bu üç kişinin aklında bir kelime belirdi 'Vücut geliştirme uzmanı!'
Üçü vücut geliştirme uzmanlarının ne kadar korkunç olduğunu biliyordu bu uzmanlar ne kadar yara alsalarda hızlıca yaraları iyileşir ve tekrar savaşmaya devam ederlerdi ve temelde yakın dövüşte yenilmezlerdi.
Kalan üç kişi ile Huai Shen sürekli olarak savaşıyordu bazen bir kılıç kolunu keser buna karşılıkta adamlardan birine bir mızrak saplanır bazende başka bir kılıç darbesini engellemek için kalkanını kullanırdı.
Uzun süre bir savaştan sonra Huai Shen tamamen bitkin düşmüştü ama karşılığında üç kişiyi öldürdü.
Sadece doğru yoldan gelen ikilinin ile kaba görünüşlü adam kalmıştı. Huai Shen umutsuzluğa kapılmadı. Biraz dinlendikten sonra öldürdüğü Qi yoğunlaşma aşamasındaki yılanın kanını çıkardı.
Kırmızı renkli kristal ağzına doğru giderken bir yumruk boyutundan bir misket boyutuna küçüldü. Kristal ağzına girdiğinde hemen kafasındaki kan mührü tarafından yutulur ve önceki seferlerin aksine tamamen kızıl-siyah Qi üretimine harcandı.
"Durdurun onu!"
Huai Shen bunları yaparken adamlarda saldırmaya çalışmıştı ama çok yavaşlardı. Adamlar Huai Shene ulaştıklarında kristal çoktan çözülmeye başlamış ve Huai Shene güç vermeye başlamıştı.
Huai Shen hemen Göksel İblis Tekniğinin Qi dolaşım yöntemini uygulamaya başladı. Bu teknik aklındaki anıları iyice inceleyince ortaya çıkmıştı.
Huai Shen bu tekniği Göksel İblis Tekniğini ilk elde ettiğinde aldığını ama o zaman anıları tamamen kontrol etmeyi bilmediği için kullanamamıştı.
Şimdi öğrendiğine göre tekniğin kan özünü emmesi birkaç kat daha verimliydi. Kısa bir süre dayandıktan sonra bir miktar Qi elde etmişti.
Bu sırada üçü Huai Shene saldırmayı kesmemişti Huai Shenin toparlanmasına fırsat vermek istemiyordular.
Kısa bir süre saldırdıkları sonra aniden geri çekildiler. Kaba görünüşlü adam, Huai Shene:
"Çocuk burdan aldıklarını bırakırsan gitmeme izin veririz."dedi.
Diğer iki adamda onu onaylarcasına kafalarını sallamıştı. Tam üçü de gardlarını indirmişken kaba adamın göğsünden bir kılıç çıktı.
Bu kılıcın sahibi Su Yangdı, kılıcını çekince kaba adamın cesedi yere yığıldı ama hala Su Yanga kafa karışıklığı ile bakıyordu.
Su Yang adamın kendine olan bakışlarını görünce alaycı bir kahkaha attı ve.
"Cidden senin gibi şeytani yoldan biri ile çalışacağımı sandın mı? Sence hazineyi aldıktan sonra bizi öldürmeyi planladığını görmedik mi?"dedi.
Adam Su Yanga aniden her şeyi anlamış gibi baktı. Su Yang ise adama son bir darbe vurmak istemiş olacak ki şöyle dedi:
"Aslında sizi buraya getirmemizin sebebi hepinizi kurban olarak bu kan denizine sunmaktı. Ama görünüşe göre bu çocuk kendi başına kurban kısmını halletmiş. Her neyse şimdi bunları duyduğuna göre öle bilirsin."
Adam bunu duyunca öfkeyle öldü. Şu Yang kaba adama hor görerek baktı. Ardından vücudundan aurasını saldı ve adamın bir kan sisine dönüşmesi için patlamasını sağladı.
Su Yangın aurası tendon dönüşümü alanında olduğunu belirterek ortalığa yayıldı. Kaba adamın eskiden olduğu yere bakıp.
"Bana kızabileceğini mi sandın? Seni çöp parçası. Sadece sen değil senin bu aşağılık şeytani yolundan kimse bana öfkelenme hakkına sahip değil."dedi.
Daha sonra Huai Shene döndü ve arası ile baskı yaparak konuşmaya başladı.
"Seni küçük piç daha bu kadar küçük olmana rağmen bu kadar acımasızsın. Şimdi kendini öldürmeden önce buradan aldıklarını bana ver. Bende kendini acısız bir şekilde öldürmeni sağlayayım."dedi.
Huai Shen bu adamdan kurtulmanın kolay olmadığını biliyordu ama ne yapacağını da bilmiyordu.
Etrafa bakıp bir kaçış yolu ararken kan denizine yaklaştı.
"Eğer bir adım daha atarsanız yüzüğü içindekilerle yok eder ve bu kan denizine atlarım."dedi.
Su Yang onay bir aptala bakarmış gibi bakmaya başladı ama içinden oldukça endişelenmişti. Eğer yüzük yok olursa içindekiler boyutlar arasında kaybolur ve bir daha ulaşılamazdı.
Ama yüz ifadesi hiçbir şey belli etmiyordu. Alaycı bir yüz ifadesi takındı ve birkaç adım attı.
"Aaaa. Bak bir kaç adım attım yanlışlıkla ne yapabilirsin ki şimdi?"
Alaycı bir tavır takınıyordu ama her an saldırmak için gözüne avını kestirmiş bir kaplan gibi hazır bekliyordu.
Huai Shen bu hareketleri gördü ve aniden kan denizinin içine atladı. Huai Shenin bu hareketi adamı şaşırmıştı ama hızlı tepki verdi ve Huai Shenin peşinden koştu ama sadece kan denizinin içinde kaybolan bir figür gördü.
Huai Shen tamamen gözden kaybolmuştu.
Su Yang çıldırmak üzereydi tüm emeği ve bu çöplere harcadığı para ve emek sadece birkaç parça ceset için çöpe atılmıştı.
Ama Su Yang pes etmemişti geride kalıp platformlara baktı ve hepsini en ince ayrıntılarına kadar aradı.
Uzun bir çabadan sonra hiçbir şey bulmamıştı. Güçsüz cevap yere oturdu ve o sırada yanlışlıkla bir mekanizma tetikledi.
Daha önce şeytanın tam üstünde oturduğu yerden bir sütun yükselmeye başladı.
Hemen oraya gitti ve arkasından onu Mu Xian izledi. Sütunun tepesinde bir kitap vardı.
Kitabın kapağında 'Şeytan Baskılayan El' adında bir teknik bulunuyordu. Hemen ikisi tekniği aldı ve bununla idare etmek için ayrıldılar.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..