Elder Shui kendini hazırladı ve mızrağı ile Huai Shene atıldı. Huai Shen baltasını savurdu ve mızraktan kaçındı. 

Balta mızrağın kenarına çarptı ve mızrağını örjinal hedefi olan Huai Shenin kalbinden sol tarafa doğru gitmeye başladı. 

Ama Elder Shui bunu görünce hemen mızrağı ile geri çekildi. Huai Shen ise Elder Shuinin nefes almasına izin vermeden saldırmaya başladı. 

Huai Shen sonsuz bir öldürme isteği ve öfke ile dolmuştu ama aklı hala yerindeydi. Sadece artık saldırgan düşüncelerden başka bir şey içermiyordu.  

Huai Shen bir çok insanın korkacağı ama şeytani yoldan olan insanların sadece arzulayabildiği bir duruma girmişti. 

Bu durumda şeytani sanatları anlaması inanılmaz derecede kolaylaşacak ve alemleri atlaması nefes almak kadar basit olacaktı. 

Ama bu durum tehlikeliydi de eğer bu durumdan çıkmak için yeterli irade ve zihinsel güce sahip olamazsa sonsuza kadar öldürmek dışında bir şey bilmeyen bir ölüm makinesi olurdu. 

Elder Shui ise bu sırada geri çekiliyordu ama Huai Shenin ona bunun için izin vermeyeceğini anlayınca bir karşı saldırı başlattı ve ikinci bir darbe vurmak için kendini hazırladı. 

Huai Shenin ona doğru gelen baltasını engellemek için mızrağının sapını kullandıktan sonra bu saldırının kinetik gücünü kullanarak kendini uzağa fırlattı. 

Bu sırada ise Huai Sheni birkaç gümüş renkli ışınlar fırlattı. Huai Shen bu gümüş ışıklardan kaçmaya çalışsada sadece kalbi ve başını koruyabilmişti.  Geri kalan gümüş şeyler ona saplanmıştı. 

Huai Shen daha sonra bakınca bu gümüş şeylerin ninja yıldızları olduğunu keşfetti ama ona çok fazla hasar verememiştiler. 

Ninja yıldızlarından biri sol koluna diğeri ise sağ bacağına saplanmıştı. Normalde bu başka bir insanın gücünde bir düşüşe neden olurdu ama Huai Shen eliyle iki Ninja yıldızınıda çıkardığında yaralar kapanmadan önce sadece bir süre kan akmıştı.  

Huai Shen daha sonra bedeninde ki pulların ortaya çıkmasına izin verdi. Bu pullar bacaklarının ve kollarının yarısını, Gözlerinin çevresini, boynunu ve görünmesede kalbinin çevresini ön ve arkadan olmak üzere kapladı.  

Pulları ortaya çıkışı ile birlikte Huai Shen gücünün ve hızının dahada arttığını hissetti ama çeviklik bakımından hala Elder Shui ile karşılaştırılamıyordu. 

Bu Huai Shenin kısa sürede çözebileceğine bir şey değildi çünkü bu ırklarda gelen bir sorundu. 

Çinliler doğal olarak çevikti ama Huai Shenin bedeninden daha çok güce yönelikti. 

Ama Huai Shen bunu sorun etmedi sonuçta ataları bu bedenlerde çinlilerin korkusu olmuştu aynısını yapamayacağını düşünmüyordu. 

Böylece roller değişmiş bir şekilde Elder Shui ve Huai Shen kavga etmeye devam ettiler. 

Huai Shen, Elder Shuiyi çok fena darlıyordu. Bunun sebebi ise Huai Shen saldırmayı bir an için bile kesse Elder Shui bir kontra attack başlatıyor ve Huai Sheni yaralıyordu.  

Huai Shen fiziksel avantajını kullanarak Elder Shuinin geri çekilmesine sebep oluyordu ama Elder Shui de boy avantajını kullanarak bu durumu Huai Shenin havasına saldırarak toparlıyordu. 

Huai Shen Göksel İblis Tekniğinin verdiği güç ve iyileşme etkisini bu savaşta gittikçe daha iyi anlıyordu ve bu onun gücünün sınırları hakkında gittikçe daha fazla bilgi edinmesine sebep oluyordu. Buda Huai Shenin kendine olan güvenini arttırıyordu. 

Huai Shen artık Elder Shui ile ölümüne savaşmak zorunda değildi çünkü uzun zaman önce Elder Shui yine öldürmek için bir güven elde etmişti. 

Huai Shen bir defa daha öldürme arzusu ve delilik dolu aurasını Elder Shuinin üzerine gönderdi. Ardından bir saldırı daha başlattı.

Elder Shui Huai Shenin aurası yüzünden sersemlemişti ama bu bir saniye sonra kayboldu. Ama bu bir saniye Huai Shenin saldırması için oldukça fazla olan bir süreydi.  

Huai Shen bu sırada Elder Shuinin bacaklarına baltasını savurdu. Elder Shui mucizevi bir şekilde bu saldırıdan kaçmayı başarmıştı ama balta yere inmeye devam etti ve Elder Shuinin yüzüne yerden çamur ve toprak satılmasına sebebi oldu. 

Elder Shui gözlerini kapadı ve geriye doğru kendin fırlattı. Daha sonra bir defa daha ninja yıldızlarını Huai Shene doğru fırlattı. 

Ninja yıldızlarının tamamı bu sefer Huai Shene saplanmıştı çünkü Huai Shen yeterince hızlı tepki verememişti. Sadece baltası ile yüzünü koruyabilmişti. 

Balta yüzüme gelecek olan ninja yıldızlarını engelleyebilirsiniz ama ne yazık ki yüzünü hedef alan ninja yıldızları yoktu. 

Bu yüzden Huai Shenin göğsüne 3 kollarına ve bacaklarına ise toplam 4 tane ninja yıldızı saplanmıştı. 

Huai Shen öfkeyle kükredi ve bedenindeki yıldızları dışarı atmak için saf yang metal Qisini kullandı.  

Yıldızlar çıktıktan sonra bir süre kan aktı ve daha sonra Huai Shenin yaraları mucizevi bir şekilde kapandı. Ama bu Huai Shenin kere iki Qi türününde bitmek üzere olduğunu hatırlamasına sebep oldu.  

Huai Shen tüm gücünü ve aurasını topladı ve Elder Shuinin üzerine koşarken aurasının tamamını yoğunluk havaya nüfuz edecek gibi olana kadar sıkıştırıp Elder Shuinin üzerine attı.  

Daha sonra havaya zıpladı ve saf yang metal Qisi ve Göksel İblis Qisini baltasına aktarıp dağ yarma baltasının dağ yarma hamlesini kullandı. 

Balta aşşağı inerken Huai Shenin arkasında büyük bir balta imgesi oluştu. Bu balta imgesi kırmızı ve altın rengindeydi yoğun bir ölüm havası saçıyordu ve sanki tanrıları katleden bir şeytan tanrının silahıymış gibi görünüyordu. 

Elder Shui ise sersemlememişti sonuçta bir den fazla kez Huai Shenin bu aurasına maruz kalmıştı. Huai Shenin son bir defa daha ölümüne bir hamle takası başlatacağını görünce o da kendi gücünü sınırlarına kadar topladı ve mızrağını inerken arkasında büyük bir mızrak imgesi ortaya çıktı. 

Elder Shuinin mızrak gölgesi tamamıyla âlemlerden oluşuyordu ve kısa süre sonra mızrağı ile birleşerek Elder Shuinin mızrağının boyutunu 3 metre kadar arttırdı ve tamamen aleve bir mızrak tutmuş gibi görünmesine sebep oldu.

Huai Shenin balta imgesi ise Elder Shui den çok sonra baltası ile birleşti ama bu birleşme baltanın Qi ile dolmasından başka bir değişikliğe sebep olmadı bunun sebebi ise aslında çok basitti. 

Aslında Huai Shenin bu balta imgesi. Oluşturmuyor olmalıydı çünkü bu xiantian Tian alemine ait bir teknikti bu imgeleri oluşturmak için xiantian alemindekiler kendi yetişim yaptıkları sanatların niteliğindeki enerjiyi yer ve gökten toplar ve Elder Shui gibi kendi silahlarıyla birleştirirdi. 

O zaman aynı şu anda Elder Shuinin yaptığı gibi ateşten, sudan, rüzgardan yada yetişim yaptığı enerji her neyse ondan oluşan bir imge silahları ile birleşir ve silahlarının boyutunu ve gücünü arttırırdı. 

Huai Shenin bunu yapmasını sebebi ise şu an bulunduğu tuhaf durumdu. Bu durum Huai Shenin Göksel daoyu kavrama sını arttırmış ve Huai bu xiantian tekniğinin embriyosunu kavrayabilmişti. 

Bu arada Elder Shui ve Huai Shenin silahları birbirlerine delicesine bir güç ve hızla iniyordu. Huai Shenin doğru yoldan birini öldürmesinin üzerinden bir saat geçmemişti bu arada ve bu olanlar ise bir nefes alıp vermekten daha kısa sürede gerçekleşmişti 

Sondurumun manzarası ise şuydu: Huai Shen baltası başının üzerinden aşşağıya savurulurken cani bir ifadeyle aşşağı inerken Elder Shui alevden mızrağı ile Huai Shenin baltasına saldırmak için gökyüzüne zıplamıştı. 

Huai Shenin baltası ve Elder Shuinin mızrağı çarpışınca büyük bir patlama oldu ve etrafı bir alev denizi kapladı. Alevler etrafı kaplamış kendi hiçbiriyle görünmüyordu. İki güçlü varlığın çarpışmasıyla alev denizi eklenince etrafta bulunan hayvanlarda yatım kilometre çaplı alanı terk etti. 

Alevler ise geldikleri gibi bir anda kayboldular ve geriye yere düşen iki kömürleşmiş beden bıraktılar. 

Bu iki beden Huai Shen ve Elder Shui ye aitti. İki beden yere düştükten kısa süre sonra bir beden ayağa kalktı. Diğer bedenden ise bir hareket yoktu görünüşe göre ölmüştü. 

"Hehehe.... sanırım bu velet sonunda öldü. Xiantian aleminde bulunan gücüne bakılırsa şeytani yolda büyük bir statüye sahipti. Canlı yakalayamamam üzücü ama kellesi de işe yaramalı."

Ayakta kalan beden Elder Shui ye aitti. Görünüşe göre bu savaştan sağ çıkan oydu. 

Ve şimdi ise ödül almak için Huai Shenin bedenine doğru yürüyordu. Hem Huai Shenin üzerinde kileri alacaktı hemde kafasını kesip geri götürecekti ki bide doğru yoldan ödüller alabilsin. 

Elinde mızrağı mızrağın dan destek alarak Huai Shenin yanına yürüyordu. Birden yerde mor renkli bir parıltı gördü. Ne olduğunu anlamaya çalışırken kafasına bir balta saplandı. 

Baltanın etkisiyle kömürlerin kafası parçalandı ve etrafa beyaz beyin parçaları ile beyin sıvısı saçtı.

"Öhöö Öhö Öhö. (öksürme efekti :)) Sonunda geberdi yaşlı piç. Öhö öhö."

Yerdeki diğer kömürleşmiş ceset yavaşça kolundan destek alarak yan tarafına döndü. Her hareketinde derisi açılıyor ve bu atıklardan kan dökülüyordu. 

Göksel İblis Qisi kalmadığında için kendini iyileştiremiyordu. Bu yüzden de açılan yaralar sürekli kanıyordu. 

Bir el mührü oluşturdu ve Elder Shuinin kanını bir kan küresini yoğunlaştırma ve daha sonra bu kan küresi ile toparlanmak istedi.

Ama ne yazık ki içinde iki türden de Qi kalmadığı için hiçbir şey yapamadı. 

Daha sonra yavaşça Elder Shuinin cesedine sürünmeye başladı. Eğer kanını yutmazsa ölecekti. Bu yüzden bedeninde yaralar açıla açıla Elder Shuinin cesedinin yanına süründü. 

Ağzımı yavaşça ağzını Elder Shuinin boynun dayadı ve kanını emmeye başladı. Bu sırada neredeyse kusuyordu çünkü kan tadı ağzına ilk defa geliyordu. 

Daha önce de kan özümsemiş olsada hepsi kristal formundaydı ve hemen kan özü mühürleri tarafından emilmişti. 

Bu yüzden hiç kan tadı almamıştı. Kan ağzına girdiğinde Huai Shen sanki civa içtiğini düşündü. Elder Shuinin kanı çok yoğundu. Öyle ki akışkanlığı neredeyse hiç yoktu.

Huai Shenin yuttuğu kan başındaki mühür tarafından fark edilip edilmeden önce boğazına indi. Daha sonra bu kan küçük bir miktar Göksel iblis Qisine dönüştü ve Huai Shen bu Qiyi kullanarak zorla Elder Shuinin kanını boğazından aşşağıya itti ve bayıldı.