BÖLÜM:4 YENİDEN DOĞMAK!

avatar
812 10

İBLİS HÜKÜMDARI'NIN GÜNCELERİ - BÖLÜM:4 YENİDEN DOĞMAK!


               YENİDEN DOĞMAK


      İblis Tanrısı, bir el hareketi ile Yun Chen'i kendine doğru çekti ve onu binlerce yıl önce İblis Tanrıyla ilk karşılaştığı devasa odaya götürdü. Sonunda cehennemden çıkmıştı ama bu 'Cehennem Eğitimi' son buldu demek değildi ki. 


   Yun chen'e bir bakış attı. Yun Chen gayet sakin görünüyor kılını bile kıpırdatmıyordu. Ardından İblis Tanrı'sı konuşmaya başladı.''Bak insan şimdi sana anlatacaklarımı can kulağıyla dinle. Çünkü daha önce hiç bir insan bunları duyamadı ve bilemedi. Sana bu dünyanın ve evrenin gerçek sırlarını vereceğim.''


  Yun Che ilk defa heyecanlanmış görünüyordu. Son birkaç bin yıldır hiçbir his değişimi yaşamamıştı. Hiçbir şeye tepki vermemiş, yaşayan bir ölü gibi davranmıştı. Ama bu farklıydı hiç kimsenin bilmediği sırlara mı kadir olacaktı? İşte bu heyecanlanmaya değer bir durumdu.



   Ardından İblis Tanrı'sı tekrar konuşmaya başladı.'' Tanrı dediğiniz varlıklar, bazıları milyarlarca bazıları milyonlarca bazılarıysa sadece binlerce yıl önce yükselen sıradan yaşam formları.'' Yun Chen'in tepkisiz dinlediğini görünce anlatmaya devam etti.''Yani onları çok çok çok güçlü birer insan olarak düşünebilirsin. Yenilmez değiller hatta kendi aramızda bile kavga edip birbirimizi öldürdüğümüz oluyor bazen. Ancak insan savaşları gibi birkaç gün değil, binlerce yıl sürüyor enerjimizin bitmesi ve savaşamayacak hale gelmemiz.''


   Yun Chen nihayet tepki vermeye başlamıştı. İlgisini çektiği belliydi. Ardından sordu. '' O zaman gerçekten de tüm tanrıları öldürecek kadar güçlenebilir miyim?''


   İblis Tanrı'sı sırıttı ve konuşmaya başladı. '' Evet, elbette öldürebilirsin. Ama izin ver bazı şeyleri açıklığa kavuşturayım. Bahsettiğimiz tanrılar hatta en alt seviyedeki en güçsüz tanrılar bile ki ben bunları tek elimle yok edebilirim. Senin ölmeden önceki halin kadar güçlü milyarlarca insanı çaba bile sarf etmeden öldürebilir. Şimdi anlıyor musun yüce bir varlıkla sıradan bir yaşam formunun arasındaki farkı?''


     Yun Chen biraz hayal kırıklığına uğramıştı ve mırıldandı. '' Ben de kendimi çok güçlü sanırdım ölmeden önce'' diyebilmişti yalnızca..


   İblis Tanrısı kahkahalara boğuldu.''Ahahahahah evlat çok komiksin. Ama şunu söyliyim seni kendi enerjimde korumasam, alıp verdiğim nefes bile seni çoktan öldürmüştü. Herneyse kimse zirveden başlamaz. Seni zirveye çıkartmak için önce bazı bilgiler vermeliyim. Söyle bana elementler hakkında ne biliyorsun?''


  Yun Chen bu soru karşısında şaşırmıştı. Elementleri kim bilmezdi ki? Ama gene de soru sormadan dümdüz bir cevap verdi. '' 4 tane element var Ateş,Toprak,Su ve Hava. Her insan gelişim yapabilir güçlenebilir ama her insan element kullanamaz. Sadece o elemente yatkınlığı olanlar kullanabilir. Benim ateş elementine yatkınlığım vardı ölmeden önce ve bu benim gücümü çok yükseltiyordu. Eğer limitime kadar zorlanmamış olsaydım. O beni öldüren 3 p*çi yenme şansım vardı.''



   İblis Tanrısı kıkırdadı ve söze girdi. ''Kendinden çok emin konuşuyorsun ama yanlış 4 değil 6 element vardır senin saydıklarının yanında Karanlık ve Işık elementleri de bulunur. Karanlık elementi insanın içinden gelir. Işık elementiyse tüm elementler bir vücutta toplandığı zaman ortaya çıkar. Eğer hem karanlık hem de ışık elementine sahip olursan yenilmeze yakın olursun. Çünkü o iki elementin birleşimiyle 'Göklerin Katili' saldırısını kullanabilirsin.'' 



   Yun Chen şok olmuştu. Daha önce böyle bir şeyi hiçbir zaman duymamıştı. Ama merak ettiği bir şey vardı ve sorusunu sordu. '' 'Göklerin katili' nedir?'' dedi. 


    İblis Tanrı'sı ilk defa ciddi bir ifade takındı ve cevap verdi. ''İşte o evlat senin kokuşmuş tanrıları yok etmenin sırrı.'' dedi. Yun Chen bir şeyler daha soracak oldu ama İblis Tanrı elini sallayınca sormama kararı aldı. İblis Tanrı'sı devam etti. '' Her neyse sana vereceğim sürprizlerden birisi de aslında elementlerle alakalı. Ben Ateş Elementinin yaratıcısıyım. Ve sana bu elementi vereceğim senin kokuşmuş ateşlerinden daha güçlü olacaklar. Ve seni hiçbir ateş incitemeyecek. Aksine ateşin olduğu yerde daha güçlü olacaksın.'' dedi


   Yun Chen şok olmuştu.'' T-teşekkürler.'' diyebildi yalnızca.


    ''Her neyse insan, biraz da tanrılardan bahsedelim. Ben tanrılar arasında 3. sıradayım 1. ve 2. sıradakiler abilerim. Beni yer altına hapseden onlardı. Neymiş 2. abimin karısıyla yatmışım pheeew. Neyse bu 2 şerefsiz aşırı güçlüdür ama neyse ki çok nadir bir araya gelirler. Aile içi aramız pek iyi değildir de.'' diyip gülmeye başladı. Sonra anlatmaya devam etti. '' Onların dışında şuanda 70 civarı tanrı var yukarda. Say say bitmez o yüzden saymayacağım. Çoğu da yeni yetme veletler zaten tanımıyorum hepsini! Sana bütün bunları anlatmamın sebebi nelerle karşılaşacağını bilmeni istemem. Ama şu konuda uyarıyım Düzen Tanrı'sı senin dünyanı yaratan 3 aptaldan biri ona çok dikkat etmelisin. Seni öldürmeye ilk çalışan kişi o olacaktır. Unutma bunu. Neyse yeter bu kadar muhabbet hazır mısın 2. aşamaya.'' diyip korkunç bir kahkaha patlattı.


 Yun Chen, her zamanki sakinliğiyle sordu.'' Şimdiki eğitim ne olacak?''


    İblis Tanrı cevaplarken gülümsüyordu.'' Tabii ki dayanılmaz fiziki acı çekeceksin. İşkencelerini bizzat ben yapacağım. Böylece Çok daha dayanıklı bir hale geleceksin.'' Dedikten sonra biraz düşündü ve ekledi. ''Ha bu arada seni dünyaya göndermeme sadece 120 yıl kaldı yani bu işkenceyi ah şey eğitimi cehennemde yapsak daha iyi. Ne de olsa orada vaktimiz bol. AHAHAHAH''


   Yun Chen artık kendini daha fazla tutamadı ve İblis Tanrısı'na dememesi gereken bir şey söyledi. ''O lanet gülüşünü duymaktansa milyonlarca yıl işkence görmeyi tercih ederim zaten dedi.'' Cehennemde kaldığı binlerce yıl onu çok daha cesur ve sağlam biri haline getirmişti. İblis Tanrı'sı bile onu gezegenine yolladıktan sonra ne olacağı hakkında bir fikre sahip değildi.


    Yun Chen'in sözlerine çok sinirlenmemesi onu affedeceği anlamına gelmezdi. Ensesinden yakaladı ve tekrar cehenneme götürmeye başladı. Böylece Yun Chen'in 43.800 yıl sürecek olan işkence gibi eğitimi başlamış oldu.


---------------------------------------------------------------


    Yun Chen gözünü açtığında bir sedyeye bağlıydı. Karşısında 2 metrelik devasa boyuyla (bu gerçek görüntüsü değil gerçek hali çok daha büyük) kocaman kırmızı gözlere sahip kaslı ve habis gülümsemesiyle tanıdığımız İblis Tanrı'sı duruyor ve ona sırıtıyordu.


İblis Tanrı'sı konuşmaya başladı. ''Velet aç bakayım ağzını bu ilacı iç.'' Yun Chen ilacın ne olduğunu bilmese de karşı koymadı ve ağzını açtı. Direnmediğini gören İblis Tanrı'sı dudaklarını yalayıp konuşmaya başladı çok şeytani görünüyordu. Doğru ya kendisi zaten şeytandı..''Bu içtiğin ilaç senin hislerini kuvvetlendirecek yani normal bir insan ne hissediyorsa sen 100 katını hissedeceksin. Ama korkma ölmeyecek ya da bayılmayacaksın. Enerjimle de bilincini sürekli açık tutacağım ve sana yaptığım her şeyi hissetmeni sağlayacağım.'' dedikten sonra eline bir bıçak aldı ve Yun Chen'in ayak parmaklarından birini kesti. Yun Chen çok acıklı ve tiz bir çığlık attı ama nafileydi, sonuçta 'eğlence' yeni başlıyordu...


  Günler,aylar,yıllar ve asırlar geçti. Her gün İblis Tanrı'sı Yun Chen'e saatlerce işkence yapıyor, vücudunu paramparça edip tekrar birleştiriyordu. Yun Chen artık kafayı yediğini hissetmeye başlamıştı. Tam Yun Chen delirecekken İblis Tanrı'sı birkaç gün işkenceye ara veriyor ve toparlanmasına izin veriyordu. Sonra kaldığı yerden devam ediyordu. İblis tanrısı her geçen gün daha da acımasız oluyor. Bazen Yun Chen'in gözlerini oyuyor sonra köpeklerle savaştırıyordu. Bazense cinsel organını kesip Yun Chenin gözü önünde onu köpeklere yediriyordu. 

  

   Yun Chen gene bir sabah erkenden bağlı olduğu odanın kapısı açılınca irkildi ve İblis Tanrısını izlemeye koyuldu. İblis Tanrısı'nın suratında gene pis bir sırıtış vardı. Yun Chen bu sırıtışı biliyordu ne zaman böyle gülse daha önce hiç yaşamadığı bir acı yaşıyordu. Bu onun yeni bir 'eğlence' buldum sırıtışıydı.


 Tam da beklediği gibi olmuştu. İblis Tanrı'sı söze girdi.''Evlat bugün yeni bir fikir geldi aklıma. Bak şimdi birazdan küçücük 2 santim ağzı olan bir köpek yaratacağım. Ve ona seni yemesini emredeceğim. Kemiklerin dahil. AHAHAHAH. Nasıl ama çok orijinal bi plan değil mi?''


    Yun Chen aldırmadı, artık hissizleşmişti ancak cevap verdi.'' Seni aptal daha birkaç bin  yıl önce yaptın bunu..'' dedi.


   İblis Tanrısı gülümsedi ve cevapladı artık sinirlenmiyordu bu hazır cevap p*çe.'' Velet karıştırıyosun. O geçenki normal bir köpekti o kadar ufak değildi ağzı bu daha çok canını yakacak.'' 

 

  Yun Chen gene umursamazca başını salladı nerdeyse 40 bin yıldır işkence görüyordu her gün nasıl alışmazdı ki. Ayrıca işkence seansı bittikten sonra her gün 4 saat savaş aleti kullanma antrenmanı vardı. Gürz, çekiç, balta, ok, kılıç, mızrak, hepsinde çoktan inanılmaz ustalaşmıştı. Sonuçta 40 bin yıl eğitim yapan çok fazla gelişimci yoktu hele hele o eğitimi bir tanrıdan alan kimse yoktu.



    Birkaç asır sonra, gene bir gün İblis Tanrısı onu bir ağaca bağlamış ve üstünde çiviler olan bir sopayla dövüyordu. Yaklaşık 10 saattir hiç durmadan vuruyordu. Bir paramparça ediyor bir iyileştiriyordu. O anda Yun Chen'in vücudundan bir ışık parlamaya başladı. İblis Tanrı'sı bıyık altından bir 'sonunda' sesi çıkardı ama bunu Yun Chen duymadı. Sadece vücudundaki değişime odaklanmış durumdaydı. Bu son 40 bin yılda bile böyle bir acı çekmemişti. İnanılmaz acıtıyordu, sanki vücudunu değil de ruhunu dövüyordu birisi. Birkaç dakika direndi sonra daha fazla dayanamayıp bayıldı.


   Uyandığında bir sedyede uzanıyordu ama artık bağlı değildi? Ne? Neden bağlı değilim? Bu p*ç beni bağlayıp dövmekten daha çok zevk almıyor muydu? Diye düşünürken İblis Tanrı'sı odaya girdi. Yun Chen'in ona odaklandığından emin olup konuşmaya başladı. ''Evlat artık dayak günlerin bitti. Tüm o dayaklar sadece dayanıklılığın ve iraden için değildi, asıl sebebi sen bayılmadan önceki o parıltıyı yaratmaktı.'' dedi


   Yun Chen ona boş gözlerle bakınca anlatmaya devam etti. ''Bak insan o parıltının anlamı ne biliyor musun? Vücudunun on binlerce kez parçalanıp yeniden düzelerek yeni bir seviyeye çıkması demek. Yani artık tanrısal bir vücuda sahipsin. Kolay kolay yaralanmazsın tabii bu vücut sen seviyeni arttırdıkça güçlenecek yani şuan bile tek parmağımla seni öldürebilirim. Ama en azından nefes alıp verişim seni öldürmez.'' Dedi.


   Ardından eğitimin ilk günü Yun Chen'in parmağını kesmek için kullandığı bıçağı çıkarttı ve ona sapladı. Ancak Yun Chen'e bir şey olmamıştı aksine bıçak paramparça olmuştu. Ama sonra daha kaliteli bir bıçak çıkardı ve Yun Chen'i ikiye böldü. Sonra konuşmaya başladı. '' Unutma bu vücut seni daha güçlü yapar, ancak yenilmez yapmaz. Her zaman tetikte ol çok güçlen öyle güçlen ki bu dünyanın tepesine sonra da evrenin tepesine çık.'' dedi ve Yun Chen'i her şeyin başladığı o devasa odaya götürdü.


  Onunla konuşacak birkaç şeyi kalmıştı Onları konuşacak, ardından zamanı gelince onu geri yollayacaktı. Zaten sadece birkaç saat kalmıştı Yun Chen'in doğmasına.


   İblis Tanrı'sı konuşmaya başladı. '' Bak evlat seni kendi kıtana yani Yüzen Bulut Kıtası'na yollayacağım. Oradaki güç dengesi son birkaç asırda biraz değişti imparatorluk ailesi dışında 4 büyük klan hüküm sürüyor. Seni en büyük klanın patriğinin oğlu yapacağım. babanın adı Yun Poyun. Kendisi 140 yaşında ve senin ölmeden önceki halin kadar güçlü birisi. Ama tek kusuru çocuğu olmuyor. Ve klanın bir varisi yok. Dolayısıyla müstakbel amcaların çoktan klanı devralmaya çalışmaya başladı. Yani sen babanın biricik oğlu ve mucizesi olacaksın. Eminim ki sana çok iyi bakacak ve şımartacaktır. Dolayısıyla güçlenmek için kaynak bulmaya çalışmak gibi bir problemin olmayacak. Hazırsan artık yolluyorum seni'' dedi. 


    ''Aaa bu arada evlat kusura bakma ama iyi bir çocukluk geçirmeni istiyorum. Oradaki insanlara da bağlanman onları da gerçek anne baban gibi görmen için hafızanı sana hemen vermeyeceğim. Yani burda yaşanan hiçbir şeyi hatırlamayacaksın. Ama korkma sen belli bir yaşa geldiğinde her şeyi hatırlamaya başlayacak ve amacın doğrultusunda ilerlemeye başlayacaksın.''


   '' Sana son olarak aleve karşı direnç ve çok güçlü alevler dışında bir şey daha vereceğim. Bunu bir kurtuluş kapısı gibi düşün. Vücudunun içine 7 adet güç kaynağı yerleştirdim. Ama bunları hemen kullanamazsın kullanmak için güçlenmen gerek. Sanırım ilk kaynağı Vücut Savaşçı Alemi-5. seviyeye geldiğinde birkaç dakikalığına kullanabilirsin. Bundan önce kullanırsan kesinkes ölürsün. İlk kaynağının adı 'Öfke Alevleri Kaynağı' seni olduğundan birkaç kat güçlü yapar ama kullandığın enerjiyi de ciddi manada artırır. Her neyse çok konuşmaya gerek yok. Ben sana hediyelerimi verdim. Kalanını sen kendin çözsen iyi edersin.'' dedi. 


   İblis Tanrısı Yun Chen'e konuşma fırsatı bile vermeden ellerini salladı ve onu dünyaya yolladı. İşte ondan sonra derin bi nefes verdi ve sessizce mırıldandı. '' Evlat elimden geleni yaptım. Umarım önce dünyanı sonra da beni kurtarabilirsin.'' dedi. Ve tekrar iç çekip ortadan kayboldu.





----------------------------------------------



   YÜZEN BULUT KITA'SI, SİYAH EJDER KLANI SABAH ERKEN SAATLER

  


    Yun Poyun, gerginlikle eşinin doğum yapmasını dışarda bekliyordu. Aklından geçen tek şey 'Umarım bir oğlum olur da şu aptal p*çler klanımı benden çalamazlar'dı ömür gibi geçen birkaç dakikanın ardından içeriden bir çocuğun alama sesleri geldi. Ardından doktor dışarı çıktı ve ''Çok sağlıklı bir oğlunuz oldu'' dedi. 


  Yun Poyun 140 yıldır yaşıyor olmasına rağmen daha önce sevinmediği kadar sevinmişti. İçeri girdi önce karısını sonra oğlunu defalarca öptü ve göklere teşekkür ettiğini haykırdı. Tüm İmparatorlukta bayram havası vardı. Çünkü en büyük klanın liderinin on yıllar sonra bir varisi olmuştu....





YAZAR NOTU:


Baya uzun bir bölüm oldu. Bölümleri sizce böyle uzun uzun mu yazayım, yoksa kısa kısa daha fazla bölüm mü yazayım. Yorumlarınızı ve desteklerinizi bekliyorum. ESENLİKLER DİLERİM!!!








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44771 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr