Canlı yayından bir hafta sonra dünyada altılının dediği gibi dünyada yaratıklar çıkmaya başladı. Bu yaratıkların bazıları normal canlılardan evrimleşen 2 başlı kurtlar ya da hiç görülmemiş yemyeşil derili büyük ve kaslı yaratıklar ortaya çıkmaya başladı.

Erthyo'nun şaşırdığı kısım ise bu yaratıklara hâlâ isim vermemeleri.

''Bunlar bildiğin trol, internetteki sitelere baksalar zaten tüm oyuncular bunların trol olduğunu haykırıyor.''

Diye düşünürken yoluna devam etti. Yolda gördüğü herkes telefonlarından yeniliklere bakıyordu. Bazı İnsanlar ise internet kafelerde bu yeni canavarların trol olduğunu bağırıyordu.

Şu anda son 2 yıldır yaptığı gibi spor salonuna gidiyordu. Hiç arkadaşı olmadığı için kendini spora vermişti. Yavaştan yapılı bir vücut ortaya çıkarmaya başlamıştı, bir de bu yeni gezegen, yaratık ve 1 ay sonraki değişim yüzünden okullara ara verilmişti. Bu yüzdende zamanını spora ve derse adamıştı ve okulun en başarılı öğrencisiydi.

1 hafta daha geçti ve bu süre içerisinde ortaya çıkan yaratıklar ilk hafta ortaya çıkan yaratıkların 2 katıydı, dünyada ortaya çıkan yaratıkların neredeyse 5'te 1'i insanlar tarafından öldürülmüştü. Öldürülen yaratıkları hükumet el koyuyordu ve araştırıyorlardı. Araştırılan yaratıklara bakıldığında dedikleri gibi hiç görmedikleri bir yapıları vardı. Etleri, derileri, kemikleri, yapılarındaki her şey insanlardan ya da canlılardan 2-3 kat daha sertti ve bu yüzden onlardan bir şey yapmak çok çok zordu. Zaten yapabildikleri de hiçbir halta benzemiyordu.

Ertesi gün yine bir toplantı yapıldı ve yine aynı kişiler geldi. Bu sefer konuşan geçen sefer konuşmayan göğsünde çekiç işlemeli olan kişiydi.

''Bir karara ulaşabildiniz mi?  ''

Geçen seferki kavruk tenli başkan konuşmaya başladı.

''Evet, siz gittikten sonra çıkan yaratıklar yüzünden halkımızı sizin dünyanıza göndermek istiyoruz ama öncelikle bize biraz bilgi verir misiniz dünyanızla ilgili''

Adam gayet saygılı konuşuyordu. Hiç de şaşırtıcı değildi sonuçta onların dünyasına gideceklerdi. Saygılı olması gerekiyordu.

Bu dediklerini duyan adam yüzünde gülümsemeyle bilgi vermeye başladı.

''Dünyamızın adı Pylos. Bizim dünyamızda büyü dediğimiz şey bulunuyor. Büyü evrendeki elementler ve mana kullanılarak yapılır. Büyü ile istediğiniz çoğu şeyi yapabilirsiniz ama tabii yatkınlığınız olduğu element ile yapabilirsiniz. Ateş, Su, Hava, Toprak, Işık, Karanlık, Yıldırım olarak 7'ye ayrılır. Yatkınlığınız olduğu elementi kullanabilirsiniz. Diğer elementleri de kullanabilirsiniz ama yatkınlığınız olan element kadar güçlü değildir. Yatkınlığınızı arttırmanın bir çok yolu var. Bunlardan bir tanesi de mistik hayvanlarla antlaşma yapmak.''

Bunları dedikten sonra başkanlar bir süre düşündü, kafalarındaki bilgileri düzenliyorlardı sonra siyahi bir başkan öne çıkarak bir soru sordu.

''Başka yolları nedir? ''

''Bir de ruh ortağı dediğimiz şey var. Ruh ortağı kişinin ruhlar dünyasına girip oradan birisi ile anlaşama yapmasını sağlar. Ruhlar dünyası da bizim gibi kendi medeniyetleri ve hiyerarşileri vardır. Bundan fazlasını gidince araştırırsınız. Son bir soru ?''

Bu sefer soran kişi sarışın bir başkandı.

''Hepimize eğitim verecek misiniz ? Sonuçta 7 milyar insanız.''

Bunu duyan çekiç simgeli adam arkasına baktı 5'i de kafasını sallayınca açıklamaya başladı.

''Hepinizi aynı anda götüremeyiz. Bu yüzden önce genç olanları alacağız, her birimiz başka bir kıtadan en fazla 2000 çocuk alacak. Bunların içinden bazı kişileri seçip ülkelerimize götüreceğiz. Kalanları sizin için ayarladığımız şehirlere koyacağız. Kalanlar isterse her başkentlerde sınav yaptırır ve üst kısımlardaki bizden eğitim alma ayrıcalığın kazanır. Geri kalan insanları kalan 14 günde alacağız''

Bunları duyunca insanlar ve başkanlar şaşırdı, 7 milyar insanı bir dünyadan diğer dünyaya taşımak bu kadar kolay nasıl olabilirdi?

Başkanların şaşırdığını görünce çekiç simgeli adam iç çekti ve konuştu.

''Dünyamızda bir yerlerde ışınlanmamızı sağlayan bir oluşum var böylelikle herkesi götürebiliriz yoksa nasıl 15 gün önce bir anda odanın ortasında ortaya çıkabiliriz''

Herkes o anda anlamıştı yoksa nasıl başkanlar bunları diğer dünyadan gelen kişiler olarak tanıtabilirlerdi ki. Bunu dinleyen Erthyo büyüyü öğrenmeye daha hevesli olmuştu ama bir de büyükannesiyle diğer dünyayı gezemeyeceği için üzülmüştü. Bu sözleri duyan Büyükannesi Erthyo'ya dönüp konuşmaya başladı.

''Sanırım önden gidiyorsun''

''Sanırım öyle''

Fazla kafasına takmadı önüne olumlu bakıp yürümesi gerektiğini büyükannesi söylemişti. Bunu nasıl unutabilirdi? Onlar konuşurken başkanlar gidecek kişileri nasıl seçeceklerini açıklamaya başlamıştı.

''Herkes en sonunda o dünyaya gidecek ama öncelik gençlerin olduğu için en becerikli gençlerimiz göndermeye karar verdik ve kıtalarımızdaki okullardan belli miktarda ilkleri alacağız, bizim ülkemizde okul çok fazla olduğu için her okuldan en fazla 10 kişi alınacak ve bu 10 dediğimiz gibi ilk 10 dan seçilecek. Tüm okulların İlk 10 kişileri şuandan itibaren şehir merkezine öğrenci belgeleriyle beraber gelsin.''

Bunu duyan Erthyo yüzünde bir gülümsemeyle odasına gidip belgelerini aldı. Büyükannesi ile vedalaştıktan sonra kapıya doğru yürüdü, kapıdan tam çıkmadan önce Büyükannesine.

''O zaman ben diğer dünyayı keşfe gidiyorum ''dedi.