132.Bölüm Bir Aylık Eğitim (3)

avatar
1583 10

İnatçı Yükselen - 132.Bölüm Bir Aylık Eğitim (3)


Erthyo ne kadar Tehlikeli Duruş ve Element Bedene çalışırsa çalışsın hiçbir ilerleme kaydedemiyordu.

Bu Beden Tekniklerinin güçlenebileceğini biliyordu fakat nasıl yapacağını hâlâ çözememişti. Bu yüzden bu iki teknikte ilerlemeyi durdurdu ve daha uzun süre teknikleri kullanmaya odaklandı.

Bunun sayesinde teknikleri kullanma süresi giderek arttı.

18. Günde Erthyo Mızrak eğitimini bitirdi. Kondisyonunu en üst seviyeye getirmek için bir süre meditasyon yaptı.

Derin bir nefes verdikten sonra önüne 3 kitap koydu.

Bu kitaplardan birisi [Evren’in Kılıcı]’nın ilk 2 saldırısını içeren kitaptı. Erthyo’da bulunan 1.stil bu kitapta daha detaylı ve tam versiyonu vardı.

Diğer kitap Pitti tarafından verilen özel bir kitaptı.  İsmi [Dağılan Güç] idi.

Sonuncusu ise yıpranmış bir kitaptı. Her tarafı yırtıklar ile kaplıydı ve hafiften soluktu. Ancak buna rağmen asil ve antik bir aura yayıyordu. Ayrıca saf Şeytan Aurası odayı doldurmuştu.

Bu kitabın üstünde 2 kelime yazıyordu. Bu kelimeler bir pençe ile yazılmış gibi kesik ve parçalanmış şekildeydi ancak okunabiliyordu.

[Yaşam Gücü]

İsim, yaydığı Aura ile tamamen zıttı. Yaşam Gücü Doğa ve Işık elementlerin de olurdu ve Şeytan Elementini dağıtmak için kullanılırdı.

Erthyo bunu kafaya takmadı ve kitabı açtı. Kitabın ilk sayfasındaki yazıları okumaya başladı.

‘’Dünyadaki manayı em ve kendi yaşama gücüne dönüştü. Yaşam gücünü arıt ve kan özü oluştur. Kan özünü yak ve büyük bir güç kazan. Bu döngüyü tekrarla.’’

Bu cümleyi okumak bile Erthyo’yu şaşırtmıştı. Hiç durmadan diğer sayfaya geçti ve okumaya başladı.

Okudukça bu kitabın ne kadar derin olduğunu hissediyordu. Bu kitap yaşam gücünü Işık ve Doğa elementi kullanmadan nasıl oluşturabileceğini, Kan özüne nasıl dönüştüreceğini ve en etkili nasıl daha fazla güç alabileceğini söylüyordu.

Ayrıca Kan özü kısmında bir Şeytan için önceden yakılmış bir kan özünü nasıl iyileştirebileceğini detaylı bir şekilde açıklamıştı.

Kan özünün 2 türü vardı bu kitap için. İlki kişinin sahip olduğu soy ve ırkın kan özüydü ancak bunu yakmak kişiye yüksek güç verse de kan özü tamamen yakılınca kişi güçsüzlük duruma düşüyordu. Ayrıca bu yakım kişinin potansiyelini etkileyebilirdi.

Bir de Yaşam Gücünden oluşmuş [Yaşam Kanı] adı verilen kanlar vardı. Bunlarda yakılınca yüksek güçler verebiliyordu.

Bu kitap, 2 kan türünü de nasıl iyileştirebileceğini söylüyordu.

Erthyo susuz kalmış bir dere gibi tekniği öğrenmeye başladı. Anka kan özünü pek önemsemese de %10’luk güç düşüşü çok önemliydi. Bu kan özünü yenilemesi gerekiyordu.

Ayrıca bu kan özünü yenileyince Ateş Esintisi Kan Soyu’da güçleneceğine dair içinde bir his vardı.

Tekniğe göre kan özünü iyileştirmeye başladı.

Gözle görülür bir hızda kan özü iyileşiyordu. İçine ne kadar mana aktarırsa aktarsın %2’lik kısmı iyileşmişti ancak şu an hızlıca iyileşiyordu.

1.günün sonunda kan özü tamamen iyileşmişti. Fakat burada durmadı, kan özü eskisi gibi turuncu alevlerle kaplı değildi. Şu an turuncu ve beyaz noktaları olan, ateş ile rüzgar elementlerinin uyumlu bir görüntüsünü oluşturan kan özüydü.

Bu kan özü yavaşça süzüldü ve Ateş Esintisi kuşuna doğru süzüldü.

İki kan özü bu kadar yakınken Anka kanından dönüşmüş öz boyun eğdi. Karşısındakinin daha saf soyu olduğunu biliyordu. Buna karşı koyamazdı.

Ateş Esintisi kan özü ilerledi ve kan özünü emdi.

Bunu yapınca parlaklığı daha da arttı. Gür alevler kan özünden çıkmaya başladı.

Erthyo kan özünün mutluluğunu hissetmişti ve konuştu.

’Fazla sevinme. O gücü özümsemene ihtiyacım var. Yakında büyük bir savaşa gireceğiz.’’

Erthyo daha fazla ona odaklanmadı, [Dağılan Güç] yetenek kitabını açtı.

Bir süre okuyunca birkaç şey anlamıştı. Dağılan Güç kitabı, bir yetenek değil, eğitim kitabıydı.

Özelliği bir büyü ya da teknik kullanırken dağılan mana ve hasarı, büyüyle birleştirerek gücünü artırırdı.

Erthyo bu kitabı aklında tutmak için 1 günün harcadıktan sonra Evren Kılıcı kitabını açtı.

Kitabı okudukça kendisinde olan tekniğin ne kadar sığ ve kaba olduğunu anlıyordu. Kendisinde bulunan kitap bir evren yaratmak için gerekli olanları çok kaba bir şekilde söylüyordu ancak bu kitap çok detaylıydı.

Olabilecek hataları, uyumları, gereken enerjileri, maksimum potansiyeli ortaya çıkarabilecek birleşimleri. Her şeyi gösteriyordu.

‘’Maksimum potansiyel ortaya çıkaracak birleşimler fazla işime yaramaz. Ben ve başkasının oluşturabileceği Maksimum tamamen farklı.’’ Erthyo bu düşünceyle ilerlemeye karar verdi.

Aynı tekniği kullanan iki kişi aynı element, yol ve mana miktarı kullansa da farklı güç ortaya çıkarabileceğini biliyordu. Çünkü işin içine anlayış, ilke, yasa ve yatkınlık gibi önemli şeyler devreye giriyordu.

Erthyo tekniği okuduktan sonra ilk kılıç şeklini oluşturmaya başladı.

İlk Kılıç Şekli- Evren Yaratım: Evren yaratımda denge önemlidir fakat aynı zamanda devamlı bir yıkım esastır. Enerjiler sırayla oluşmalı fakat bir dengede olmalıdır. Ayrıca bu evreni tutacak güçte enerji formu olmak zorunda. Kaos, Yıkım, Kozmos, Sonsuzluk, Varoluş, Yok oluş ya da Kişiye Özel yetenek. Bunlardan herhangi birisi olabilir

Erthyo ilk önce evrenin temelini yapmaya karar verdi. Şu an elinde sadece İblis Alevleri vardı. Bu alevler ise Yok etmekte en iyi alevlerdi. Yok oluşu bu şekilde tamamlayabilirdi.

Cehennem Kılıcını çıkardı ve elinde tuttu. İblis alevleri bu kılıcın kalbinde yer alıyordu.

Ateş, Hava, Yıldırım, Karanlık, Su, Doğa, Ölüm, Şeytan, Uzay elementleri İblis alevlerini kapladı.

Ruh enerjisini aktararak, elementleri dengeye soktu.

Ardından Kılıç Niyet, Mızrak Niyeti, Element Bedenin gücü, geriye kalan alevleri kılıca döktü.

Zamanın Kalbini aktif etti ve zamanı kılıca döktü.

Son olarak Öldürme niyetini de koyarak, İnat enerjisi ile bu enerjileri kapladı.

Parlak, bir kafa kadar büyük kozmik latte kılıçta belirdi. Bu renk zamansal bir akışa girmiş gibi hareket ediyordu.

Erthyo saldırı yapmadı. Sadece kılıcı bu şekilde tutmaya başladı.

15 dakika sonunda ise terler içinde kalmıştı.

Enerjileri dağıtarak derin bir nefes aldı.

‘’Çok güçlü ve kontrol etmesi çok zor. Üstünde çalışmam gerekiyor.’’

Erthyo kalan günlerini bu teknikler üzerinde çalışmaya harcadı.

O inzivada iken Ordu Boyutunda ve Pylos Kıtasında garip şeyler olmaya başladı.

Ordu Boyutunda At Prens sonunda dayanamamıştı. Şehvetli bir yapısı olan At Prens, Astına emretmiş ve gördüğü en güzel kızı sakatlaması gerekse bile kaçırmasını söylemişti.

Astı bunu tam yapacak iken yakalanmıştı ve Kioz tarafından 4 uzvu kırılmıştı.

Prens bunu görünce patlamış ve hesap sormaya çalışmıştı. Erthyo’nun gelmesini ve önünde özür dileyip, ayağını yalamasını söylemişti. Fakat tek karşılaştığı şey Kioz tarafından bir yumruktu. Yumruk burun kemiklerini toza çevirmişti.

At prens malikanesine astı ile kendini kilitlemişti. Kilitlemeden önce söylediği şey ise Bilge Seviyesindeki Ustasını çağırdığı ve yakında burada olacağıydı. Bu Krallığı yok ettireceğiydi.

Ay Zindanında yapılacak Kahramanlar Buluşmasına ise bir sürü kişi gelmeye başlamıştı.

Krallıktaki gizli S seviyeler ya da gizlenmiş dahiler ya da ileri yaşta insanlar 200.Kat için Ay Zindanına akın etmeye başlamıştı.

Ay Kralı, hazineden ve ödülden bahsetmişti ve bu bilgi dünyadaki tüm uzmanların dikkatini çekmişti.

Din Krallığının Papa’sı bile bu hazinenin Cennetlerden kendilerine bir armağan olduğunu iddia ederek Elizabethi Ay Zindanına yollamıştı.

Ayrıca gölgelerde gizlenen ustalar ve güçlü uzmanlarda vardı.

Birbirlerine fark ettirmeden etrafta geziyorlardı.

Ay Zindanı şu ana kadar hiç olmamış bir şekilde gergindi. Aslında bu normaldi. Çünkü işin ucunda güçlü bir hazine vardı. Bunu ele geçiren Krallık yeni bir uzman üretebilir, Mızrağın yapımını araştırarak, daha güçlü silahlar üretebilirlerdi.

Bu yüzden tüm dahiler, ustalar ya da yaşlı canavarlar buraya gelmişti. Bu Mızrak kendilerini bir seviye üste itebilir ve yeni yollar açabilirdi.

Ancak Ay Kralı bunu istemediği için bir kural koymuştu. Kemik yaşı.

Kemik Yaşı belirli bir yaşın üstünde olanlar 200.Kata giremezdi. Eğer girerlerse Krallıklar bu kişiyi avlayacaktı.

Bu özellik bir sürü kişiyi mutsuz etse de karşı koyamazlardı. Sadece Kemik yaşlarını gizleyecek teknikler çalışarak, bu testi kandırmaya çalışabilirlerdi.

Ayrıca Krallıklardan gelene dahiler inzivaya girmiş, son bir aydınlanmanın peşine düşmüşlerdi. O son güç artışı ya da aydınlanma hazineyi ele geçirmelerini sağlayabileceği içi kimse son güne kadar inziva eğitimden çıkmamaya karar vermişti.

Bu yüzden bir süre kalabalık olan 151.Kat, ertesi gün eski sessizliğine geri dönmüştü. Ancak Oteller, Meditasyon merkezleri, İnziva Dağlarının her yeri dolmuştu.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr