''Qia-''
''Evet!''
Erthyo'nun sözleri daha bitmeden Qian önünde belirmişti. Yüzünde güzel bir gülümseme vardı, küçük ten rengi Lung bıyıkları dalgalandı ve ona şirin bir hava kattı.
Ancak bu görüntü Erthyo'nun kalbini acıttı. Önceden yaptığı hareketler Qian'da bir travmaya neden olduğunu görebiliyordu. Muhtemelen Erthyo'nun her an bir savaşa girip ölebileceğinden ve bu olurken onun yanında olamayacağından korkuyordu.
Erthyo ona yardım etmek istese de yapabileceği hiçbir şey yoktu. İnsan psikolojisinden pek anlamadığı için bu tür travmaları nasıl düzelteceğini ya da ona nasıl yardım edeceğini bilmiyordu. Sadece onu düzenli olarak çağırıp, yanında olduğunu göstermesi gerektiğine karar verdi.
Erthyo planını ona açıkladığına Qian bir süre düşündü ve anında kayboldu. Tekrar ortaya çıktığında elinde tomarlarca boyuna parşömen bir de kalem vardı.
Birkaç saat boyunca hiçbir şey söylemeden yazı yazdı. Eli hızla dans ederken ilerleyen bir rüzgâr ve akan bir nehir gibi güzel ve göze hoş geliyordu, Erthyo görebiliyordu ki Qian'ın elindeki kalem bir mızrağa dönüşmüş ve her sallamada kağıtta güçlü karakterler bırakmıştı.
''Ne şaşırtıcı'' İçinden övmesine rağmen onu rahatsız etmedi. Aralarındaki kopmaz bağdan dolayı Qian'ın ne yaptığını biliyordu.
Erthyo istediği sürece Qian onun anılarına ulaşabilirdi, aynısı kendisi içinde geçerliydi. Erthyo'nun ezberlediği bitkileri aklına getirerek ona bir test hazırlıyordu.
''Hazır. 1 Saatin var, başla!'' 5 Saatlik uğraşın sonunda Qian elindeki kağıdı Erthyo'ya uzattı. Erthyo kağıda hızlıca bir bakış attı.
Gerçekten istediği gibi bir kağıttı. Kağıtta çeşitli bitkilerin şekilleri vardı. Bu bitkilerin isimlerini ve işlevlerini yazması gerekiyordu.
Erthyo bir saat boyunca hiç durmadan yazdı ve yazdı. O yazarken Qian diğer kağıdı yazmaya başladı. Manasını harekete geçirdi, havada önceki kağıdın aynısının bir kopyası oluştu ve önündeki kağıda indi. Geri kalan zamanında ise bunun üzerinde uğraştı.
''Bitti!'
''Diğerine geç.'' Qian Erthyo'nun elinden kağıdı alırken oldukça katıydı. Hiçbir naziklik belirtisi göstermeden kağıdı kontrol etmeye başladı. Bazen dik çizgiler atıyor, bazen ise iki hamle yapıp bırakıyordu.
Erthyo ona bakmadı ve önündeki kağıda döndü. Bu kağıtta nötr, karşıt, uyumlu, benzer... gibi şeyler yazıyordu. 6500 bitkiyi ezberlemek bundan daha kolay ve basit görünüyordu.
Erthyo bir saat içinde bunu da bitirdi. Kağıdı Qian'a verirken onun daha kontrolü bitirmediğini gördü ve kenarda bekledi.
Qian kontrolü bitirdiğinde hızlıca yeni bir kâğıt çizmek için 4 saatini harcadı. Erthyo'ya yeni kağıdı verirken, kendisi diğer kağıdı kontrol etmek için yerden aldı.
Bu seferki kâğıt tepkime, zehir, tepkimelerden ortaya çıkan zehirler ve zehirlerin birleşiminden oluşan zehir gibi zıt etki ortaya çıkaran bitkilerdi. Bu kağıtla beraber bir Çırak Hap Ustasının bilmesi gereken tüm şeyleri test etmiş olacaktı.
Erthyo bir saatin sonunda bununda bitirdi. Bunu verirken kafasında sorular sürekli dönüyor ve daha iyi cevap verebilir miydi onu düşünüyordu.
Qian bunu da kontrol etmek için birkaç saat ayırdı ve sonunda üç kağıdı da elinde tutarak Erthyo'ya katı bir şekilde baktı.
''Erthyo- İlk Kâğıt- Bitki İsimleri, İşlevleri, 6500 tanesinden tam 3259 tanesini doğru bildin.''
''İkinci kâğıt, Bitkilerin birleşmesinden dolayı ortaya çıkabilecek sonuçlarla ilgili kağıtta tam 15.000 etken vardı. Tabii ki daha fazlası olmasına rağmen senin bilmen gerekenler tam sayı bu. 15.000 şekilden 7854 tanesini doğru bildin.''
''Üçüncü kâğıt, Zıtlıklardan ortaya çıkan sonuçlar kağıdında 8900 sonuç vardı ve 2100 tanesini bilebildin. Bir günlük bir eğitim için iyi bir sonuç ancak yine de yetersiz.''
Erthyo sayıları duyunca kendiyle gurur duydu. Sonuçta tek bir gün boyunca eğitim yapmıştı ve sonuç buydu. Ancak kendini salmadı. Kağıtlardaki hataları anlamak için Qian'dan kağıtları aldı.
Qianda onun yanına oturdu ve eğitiminde ona yardım etti. İkili iki gün boyunca hem sınav yapıp hem de ezbere odaklandı. Sonuç olarak Erthyo üçüncü günün sonunda Çırak Hap Uzmanı seviyesinde bilgi birikimine sahipti.
Tabii bilgi birikimine sahip olmak onu bir Çırak Hap Ustası yapmıyordu. Erthyo şu anda bir hap yapsa en kötüsünün en kötüsünü anca yapabilirdi. Bunun sebebi haplar ile ilgili çok az deneyimi olmasıydı.
Bu normal bir savaşçının da yaşayabileceği bir sorundu. Bir kişinin gücü sadece inziva eğitimle güçlenmezdi. O kişi aynı zamanda gerçek hayat deneyimiyle, yaşam ve ölüm arasında giderek sınırlarını aşmalıydı. Böylelikle kendi gücünü yükseltebilir ve yeni yüksekliklere ulaşabilirdi.
Hap yapımı da böyleydi, kişi sadece bilgi ile gelişemezdi. Hap yapmalı, başarısız olmalı, başarılı olduğunda daha iyi yapmak için uğraşmalı, hapları yakmalıydı. Böylelikle kendini geliştirebilirdi ve bu durum yüzünden Erthyo en kötü hap ustaları arasındaydı.
''Bu hızla gidersek hiçbir şey başaramayacağım. Qian bundan sonra zamanları kısaltıp, soruları arttırıyoruz. Kağıtları da çoğaltıyoruz. Bundan sonra 12 boyunca gözümü tek bir saniye kapatmayacağım.'' Uzun süredir içerilerde gizlenmiş inat geri döndü. İçindeki inat alevi gürce yandı.
Erthyo geceye kadar Yıldızlı Hap Ustası için gerekli bitkileri ezberlemeye başladı. Çırak Hap Ustasının öğrenebileceği 6500 bitki türünün aksine bu sefer iki katından fazla olan 18.000 Bitki türünü bilmeliydi.
Bunun için daha fazla uğraşmalıydı çünkü 18.000 bitkinin içinde önceki 6500 bitki bulunmuyordu. Hepsi farklı tür bitkiler ve farklı tür etkiler ortaya çıkarıyordu. Hiçbiri birbiriyle aynı değildi ya da uyuşmuyordu. Tamamen farklı isimler, farklı etkilere sahiplerdi.
Ayrıca sadece bunla bitmiyordu. Artık yeni iki eşya daha hap yapımına girmişti; Özel Sıvılar, Mana Canavarı Özleri.
Özel sıvılar hap yapımında ileriki seviyelerde kilit nokta olabilirdi. Özel soylu canavarların kanları, kan özleri, özel ortamlarda ortaya çıkan sıvılar, Erthyo'nun meteorun içinden aldığı kapalı mağara öz sütü, sadece yoğun mana ortamlarında ortaya çıkan Mana Damlası... gibi şeyler hapların yapımında temel taşlar olarak kullanılabilirdi.
Mana Canavarı Özleri ise bir diğer kilit eşyalardı. Mana Canavarlarının özleri sadece element ve mana içermiyordu. Canavara özel beden gücü, mana kontrolü, kemiklerinin gücü gibi şeyleri verebilirdi. Ayrıca meridyenler işin içine katılırsa çok küçük bir ihtimal olsa bile özel bir meridyen sistemi kazanılabilirdi.
Biri Yıldızlı Hap Ustası olmak istiyorsa bunları ezberlemeli ve bir uzvu gibi bilmeliydi. Bilinç ve Ruhunu bileyen özel teknikler geliştirdiği için Erthyo'nun bu bilgileri ezberlemesinde bir sıkıntı yoktu. Sadece zaman meselesiydi.
3 Günün sonunda ezberlemeyi bitirmişti, Qian ise o sırada Erthyo'ya yeni test kağıtları hazırlamış ve kenara koymuştu.
Geriye sadece 10 gün kalmıştı.
''Başlayalım. 30 Dakikan var!'' Qian bu sefer süreyi iki katı indirmişti, ayrıca soru sıklığını da arttırmıştı. Bundan ayrı olarak kağıt sayısı da artmıştı.
30 dakikanın sonunda Erthyo yeni kağıda geçti, bir 30 dakika sonunda diğer kağıda geçerek bitirdi ve kenarda oturarak sonuçları beklemeye başladı.
''İlk kağıt, 18.000 bitkiden 10.000'i doğru.''
''İkinci kağıt...''
''Üçüncü kağıt...''
''Dördüncü...''
''Beş...''
4 Günün sonunda bunları da ezberlemişti.
''Aşırı Kan Nehri Bitkisi, ne işe yarar, kullanım yöntemleri, haplardaki faydaları, tepkimeleri ve karşıtları?'' Qian katı, öğretmen tonuyla Erthyo'ya sorarken elindeki kağıdı almıştı. Son üç sorusu kalmıştı. Eğer bu soruları cevaplayabilirse Yıldızlı Hap Ustası seviyesinde bilgiye sahip olacaktı.
''Aşırı Kan Nehri Bitkisi; Aşırı Kan olan bölgelerde yetişir, genelde savaş alanlarında, özel katliam bölgelerinde ya da kan sunaklarında ortaya çıkar. Kan Özünü yenilemekte büyük bir etkisi vardır, çiğ yenirse ayrıca kanını kaynatarak özel kan soyunu tetikleme olasılığı vardır. Kullanım yöntemleri, çiğ ya da hap olarak almaktır. İksir yapımında kullanılamaz. Haplardaki faydaları az önce söylediğim özelliklerin şansını arttırabilir. Özel olarak Semavi Buz Bitkisi ve Işığın Arındırıcı Otu ile tepkimeye girer ve yok olur fakat bunlarla kullanılan özel haplarda vardır. Karşıtları ise Emici Sünger Bitkisidir. Kan Nehri Bitkisi sıvı olmaya bir adım uzakta olduğu için bu bitkiyle etkileşime geçtiği anda yok olur.''
''Güzel'' Qian Erthyo'ya başını salladı ve diğer maddeye geçti.'' Ot Yiyici Ot, isminin aksine ot gibi yetişmez, nasıl yetişir ve nerede? Hapta kullanıldığında işlevi nedir?''
''Ot Yiyici Ot, Otçul canlıların midelerinde yetişen yarı-parazit türü bit bitkidir. Bunun sebebi aynı anda otlarla ve konakçıyla beslenmesidir. Yetiştiği yer ise özel bitkilerin karışımından ve mide öz sıvısından ortaya çıkmış toprak benzeri bir yerdir ve konakçının midesinde ortaya çıkar. Haptaki işlevi ise kişinin mana özümseme, enerji özümseme hızına çarpıcı bir hız katabilmesidir.''
''Çok güzel.'' Qian Erthyo'nun kafasını, öğrencisini öven bir öğretmen gibi okşadı ve son soruya geçti.'' Son Soru! Kısır Ağaç her türlü kısırdır, tomurcuklanamaz, bölünemez yani yayılma için hiçbir ortamı yoktu. Ancak soyu tükenmemiştir, demek ki bir şekilde çoğalabiliyor. Kısır bir bitki bunu nasıl başarabilir, ayrıca haptaki etkileri nedir?''
''Kısır Ağaç, belirli zamanlarda ortaya çıkan ve sadece 1 gün yaşayan bir ağaçtır. Ancak ortaya çıktığında diğer ağaçlardan pek bir farkı olmadığı için ağaçların içinde kamufle olabilir. Bu sayede bir gün boyunca hayatta kalanlar özel bir mana formuna dönüşerek bir nevi reenkarnasyon döngüsüne girer. Bu yüzden Kısır Ağaç yaş olarak değil döngü olarak yaşı hesaplanır. En yaşlı olanlar en fazla 81 döngüye girebilirler. Hap yapımında kullanıldığında kısırlık giderir, ayrıca kişiye Kısır Ağacın yaşadığı reenkarneleri yaşatarak özel bir deneyim sunar. Bu yüzden her bir Kısır Ağaç çok değerlidir.''
''Doğru. Tebrikler artık bilgi olarak Yıldızlı Hap Ustası seviyesindesin.'' Qian sakin bir tonla konuşsa da Erthyo için mutlu olmuştu. Kendi başarısına mutlu olmadığı kadar mutluydu.
Erthyo kafasını salladı ve zaman kaybetmeden Ay Oluşumu seviyesi için bitkilere göz atmaya başladı.
Ay Oluşumunda toplam 4000 Bitki vardı. Başlangıçtaki 6500 ve 18.000 Bitkiyi ezberledikleri için yaygın ve çok kullanılan bitkilerin hepsini biliyorlardı hap ustaları. Üst seviye hap yapmak için artık nadir bitkiler gerektiği için ve nadir bitkiler her yerde bulunmadığı için bu kadar az olması normaldi.
Ayrıca bunun dışında yeni bir tür eşya gelmişti. Element Kristalleri, bu kristaller elementlerin özünü içeriyordu, Erthyo yasa içereni bile görmüştü. Bu tür haplar Ay Oluşumu ve Ay Yaran Haplarda çok etkiliydi. Bu yüzden bilmesi önemliydi.
Ancak fazla özellikleri yoktu. Sadece değişik türlerdekini bilmesi yetiyordu.
2 günde buna harcadıktan sonra artık Ay Oluşumu seviyesindeki hap yapı için gerekli her şeyi ezberlemişti. Ancak bu yapabileceği anlamına gelmiyordu.
Fakat en azından sağlam bir temel atmıştı.
''Bir hap normal yollarla yapıldığında en fazla 3 yıldıza kadar gidebilir. 3 Yıldızlı hapın üstündeki seviyeleri yapmak için... Özel ateş mi? Antik Alev gibi herhalde. Bundan sonrası özel denemeler ve gizli yöntemlerle yükselir. Mesela özel el teknikleri, mana yönlendirme teknikleri vb. gibi Ay Oluşumu... Yok mu?'' Erthyo anılarını kontrol ederken Ay Oluşumu seviyesinde hap yapma yöntemlerini göremedi.
Anılarının devamını okudu fakat iksir ve eczacılık dışında hiçbir şeyi göremedi. İksirist ve Eczacılıkta da belli bir seviyenin üstündeki bilgiler yoktu. Seviye ve gerekli malzemeler için bilgi vardı ancak nasıl yapılabileceği yoktu.
''Garip, Mirasta olabilir mi?'' Erthyo bir süre düşününce bunun makul olduğuna karar verdi. Ancak mirası şimdi alamazdı. İçinden bir his bu mirasın uğraştıracağını söylüyordu ve onunla uğraşacak zaman şu anda sahip değildi.
''Ay Oluşumu seviyesinde Hap Ustası var mı?'' Erthyo Qian'a döndü ve sordu. Mızrağın içindeki alemde bir sürü yüksek seviye kişiler vardı. Bu kişilerin daha yüksek seviyelere ulaşmak için tutkuları vardı ve bunu sağlamak için haplara ihtiyaçları olacaktı. Ay Oluşumu seviyesinde bir hap ustasının olması gerektiğini düşündü.
''Hmm... Birkaç tane olması gerekiyor. Bekle senin için çağırayım.'' Qian ortadan kayboldu.
Birkaç dakika sonunda yanında yaşlı bir adamla çıktı. Adam kamburu çıkmış ve büyük cübbe giyen bir adamı. Üstündeki tıbbi bitki ve çeşitli element kokularından hap ustası olduğunu belli ediyordu.
''İmparatoru Selamlarım.'' Mutlak saygıyla Erthyo'nun önünde eğildi.
''İsmin ne?''
''Bu yaşlının ismi yok. Ustamın koyduğu isim var, Lung Tian. Tian diyebilirsiniz.'' Tian mütevazı bir sesle konuştu.
''Yaşlı Tian o zaman. Sana sormak istediğim bir şey var. Biraz özele girebilir umarım cevaplarsın'' Erthyo bir kişinin tekniklerini sormanın kabalık olduğunu biliyordu. Bu yüzden önceden uyarmaya karar verdi.
Tian etraftaki kağıtlara hızlıca bir göz gezdirdi ve olayla ilgili basit birkaç fikir edindi. Erthyo'nun ne sorabileceğini de tahmin edebiliyordu.
''Sorun İmparatorum.''
'' Ay Oluşumunda bir hap nasıl yapılır?'' Erthyo nazik bir tonda zordu. Bunu yapma sebebi karşısındaki kişiye özel bilgileri istemediğini sadece genel bilgileri istediğini göstermekti.
Yaşlı canavar Tian bunu fark edecek kadar yaşamış biriydi. Erthyo'nun özel bilgilerini istemediğini görünce rahat bir nefes verdi ve cevaplamaya başladı.
''Bildiğim genel bilgilerden yola çıkarsam bir kişinin Ay Oluşumunda hap yapabilmesi için özel yöntemler gereklidir. Mesela 78 Işık Eli tekniğini ele alalım. Bu teknik hap yapımında nispeten bilinen bir tekniktir. 1. seviye Ay Oluşumu seviyesindeki bir hap bu teknikle yapılabilir. '' Örneği detaylandırmak için 78 ışık elini kullanmaya başladı.
Elleri sonik hızda hareket etti. Elleri çok hızlı olsa da hepsi dışarıdan bakan kişilerin görebileceği kadar yavaştı aynı zamanda. Nispeten karanlık ortam 78 elin ortaya çıkmasıyla aydınlanmaya başladı. Kafalarının üstündeki ağaçlar kenara çekilerek güneşin içeri girmesine izin verdiler. Işık elementi delikten girerek Ellerle birleşti ve ilerledi.
''Sizin gibi yetenekli biri bu tekniğin arkasındaki sırları ve neden bu teknik ve buna benzer tekniklerle Ay Oluşumu seviyesindeki haplar yapılabileceğini anlamış olması gerekiyor.'' Tian elini geriye çekti, yüzünde nazik bir gülümseme vardı. Erthyo'ya gösterdiği tekniğin çok da önemli bir teknik olmadığını bildiği için göstermekte bir sıkıntı görmedi.
''Evet anlıyorum. Bunun dışında hiçbir yol yok mu?'' Erthyo cevabını bilse de yine de sormaya karar verdi.
''Yok.'' Sesi kesindi. Başka çıkış yoktu, başka yol yoktu. Bu evrenin gerçeğiydi. Daha yüksek, derin teknik daha iyi hap demekti. Hiçbir hile, kestirme yoktu. Kesin ve netti.
''Ben... Anlıyorum. Teşekkürler, gidebilirsin.'' Erthyo olduğu yere çöktü ve ellerini kafasının arasına alarak düşünmeye başladı. Sesi kasvetliydi, umutsuzluğa düşmüş gibiydi.
Tian Erthyo'nun büyük bir sorunu olduğunu anladı ancak bir şey söylemedi. Saygıyla eğildi ve mızrağın içine giden altın bir parlaklığa dönüştü.
Qian Erthyo'nun yanına çöktü. Kafasını kollarıyla sardı ve kucağına aldı. Kırmızı, uzun saçlarını yavaşça okşarken sessizliğini korudu.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..