"Şimdi, tılsımlar test edilecek. Vellen Triall, ileri çık."

Dört test canavarı çoktan kolezyuma getirilmişti. Paul bu canavarların hepsinin C seviyeli olduklarını fark etmişti.

O sırada Vellen ilerledi. Elinde parlak sarı renkte bir mürekkeple yazılmış tılsımı tutuyordu. Görevliye döndü ve yavaşça konuşmaya başladı.

"Benim yazdığım tılsım bir Gelişmiş Güçlendirme Tılsımı. Kişinin gücünü %60 kadar güçlendirmesi lazım."

Tılsımı görevliye verdi. Görevli tılsımı sağ koluna sardı ve aktifleştirdi. Daha sonra ise kafesteki canavarlardan birini saldı.

Parlak gri tüylere sahip bir sırtlan anında kafesten çıktı ve en yakındaki görevliye atıldı. Tılsımı kullanan orta yaşlı görevli ileri atıldı ve sağ yumruğunu sırtlana savurdu.

Yumruk sırtlana vurduğu anda sırtlanın gözleri kanlandı. Birkaç metre geriye uçtu ve bir kez daha kalkmadı.

Paul sırtlanın ölmediğini fark etmişti. Yalnızca kalkmaya korkuyordu.

Başka iki görevli sırtlanı kaldırdı ve kafesine yeniden yerleştirdi. Sırtlan kafese girdiği anda rahatladı. Akıllı bir hayvandı. Dışarısının kafesin içinden daha tehlikeli olduğunu anlamıştı.

O sırada orta yaşlı görevlinin sağ kolundan ufak bir patlama sesi duyuldu ve Gelişmiş Güçlendirme Tılsımı kırıldı. Orta yaşlı görevli Vellen'e baktı ve konuştu.

"Gücü yaklaşık %55 oranında arttırıyor. 15 dakikalık bir süre için yeterince iyi. 370 puan."

Vellen başını salladı. Tam puan 600 olsa da bu puan onun için yeterliydi. O sırada görevli gözlerini mor gözlü ufak kıza çevirdi.

"Nina Triall, ileri çık."

Nina elindeki parlak mavi tılsımı tutarken ilerledi. Daha sonra ise yavaşça konuştu.

"Benim tılsımım bir Uyuşturma tılsımı. Bir canavarın zihni kaos durumunda olmadığı sürece bayılma derecesine kadar getirebilir."

Görevli başını salladı ve tılsımı Nina'nın ellerinden aldı. Daha sonra ikinci kafesin kapısını açtı.

İkinci kafesten çıkan beyaz renkli aslan tipi canavar öfkeli duruyordu ama etrafa saldırmaktan korkuyordu. Etrafındaki insanların güçlerini bilmiyordu.

Bu sırada orta yaşlı görevli geldi ve aslanın sırtına tılsımı yerleştirdi. Hızla eski yerine geri dönüp tılsımı aktifleştirdi.

Tılsım aktifleştiğinde aslan önce hafif bir yorgunluk hissetti. Sonraki saniye ise yere yığıldı. Neler olduğunu anlamıyordu. Gözlerinin kararmasını engelleyemiyordu.

Aslan tamamen bayıldığında uyuşturma tılsımı kırıldı. Aslan ise olduğu yerde baygın halde kalmaya devam etti. Orta yaşlı görevli gülümseyerek başını salladı.

"Bir Bulut Aslanı'na bunu yapabilmek... Etkileyici, küçük hanım! 460 puan!"

Nina gülümseyerek geri çekildi ve Altıngöz'le Paul'e bir bakış attı. Onların ne kadar puan alacaklarını merak ediyordu.

"Altıngöz, ileri çık!"

Altıngöz elindeki parlak mavi tılsımla ilerledi. Daha sonra yavaşça konuştu.

"Yazdığım tılsım, bir Aşılmaz Bariyer Tılsımı."

Üç görevli bunu duyunca şaşırdı. Aşılmaz Bariyer Tılsımı, kişiyi manadan, fiziksel ve ruhsal saldırılardan tamamen korumaya yarıyordu. Yeterince güçlü olduğu sürece hayat kurtarıcı bir ekipman olarak görülebilirdi. 15 dakikalık sürede böyle bir tılsım yazmak gerçekten etkileyiciydi.

Altıngöz konuşmaya devam etti.

"Tılsımı yazarken su manasını kullandım. Özellikle alev manasına ve fiziksel saldırılara karşı koruması var."

Görevli tılsımı Altıngöz'ün elinden alırken başını salladı. Daha sonra tılsımı göğsüne yapıştırdı.

O sırada diğer iki görevli üçüncü kafesi açmıştı. Üçüncü kafesin içinde parlak kızıl tüylere sahip bir kaplan duruyordu. Kaplan dışarı çıktığında etrafındaki insanlara hafifçe baktı. Daha sonra ise tılsımı giyen görevliye saldırdı.

Daha önce birçok kez yeni tılsım ve ilaçları denemek için kullanılmıştı. Onu çıkardıkları zaman ne yapması gerektiğini biliyordu.

Kaplanın üzerinde atıldığını gören görevli anında Tılsımı çalıştırdı. Parlayan tılsımdan yayılan su aurası etrafını sardı ve küre biçiminde yarı saydam mavi bir bariyer etrafını kapladı. Kaplanın savurduğu bir pençe bariyere çarptı.

Bariyerin aurası hafifçe dalgalandı ancak anında eski haline geri döndü.

Kaplan bir kez daha saldırdı. Daha sonra bir kez daha, ve bir kez daha...

Kaplanın 23'üncü saldırısında bariyerin üzerinde sonunda bir çatlak belirdi. Ve kaplanın iki darbesinden sonra bariyer ve tılsım aynı anda parçalandı.

Görevliler buna oldukça şaşırmıştı. Tılsımların kalitesi güçlerine bağlıydı. Yıkılması için C seviyeli bir yaratığın 25 saldırısı gereken bir bariyer tılsımı üst düzey bir tılsım olarak gösterilebilirdi. Altıngöz'ün böyle bir tılsım yapabileceğinden hiç kimsenin şüphesi yoktu zaten. Ancak bunu 15 dakikadan kısa bir sürede yapmak neredeyse imkansızdı!

Görevli bir heyecanla Altıngöz'e baktı. Daha sonra bağırmadan önce bir süre düşündü.

"550 puan!"

Altıngöz gülümserken başını salladı. Daha sonra bakışlarını Paul'e çevirdi. Gözlerinde herhangi bir rekabet veya düşmanlık görünmüyordu. Ama oldukça meraklı görünüyordu.

O sırada Nina'da epey meraklıydı. Zaten Altıngöz onu geçtiğinden Paul'ün sonucunu merak ediyordu. Acaba Paul nasıl bir puan alacaktı?

O sırada kaplan kafesine dönmüştü ve görevli de gözlerini Paul'e çevirmişti.

"Kara Büyücü, ileri çık!"

Paul elindeki koyu kırmızı tılsımla ilerledi. Tılsımın üzerindeki harfler diğerlerininkilerin aksine hiçbir parlaklık yaymıyordu. Aksine, etrafındaki parlaklığı bile bastırıyor gibi görünüyordu.

Yüzünde bir gülümsemeyle konuştu.

"Yaptığım tılsım, bir Ömür Yakan Tılsım."

"Ne!?"

Üç görevli anında şok olmuştu. Ömür Yakan Tılsım, en düşük düzeyi bile oldukça güçlü olan bir tılsımdı. Nedeni ise belliydi, tılsım başkalarının hayat enerjisini sömürüp onların hayatını kısaltıyordu!

Böyle bir tılsımı değil 15 dakikada 15 saatte bile yapmak zordu. Bu yüzden hiçbiri inanamamıştı.

Altıngöz, Nina ve Vellen de şaşırmıştı. Ömür Yakan Tılsım'ı elbette biliyorlardı. Ancak bu tılsımı yazmak oldukça zordu ve uzun zaman boyunca tılsımlar üzerinde çalışmayı gerektirirdi. Hatta uzun bir süre çalışmış olan kişiler dahi bunu yapamayabilirdi. Ancak Paul bunu 15 dakikada mı yapmıştı!?

Görevli anında ileri fırladı ve Paul'ün elindeki tılsımı kaptı. Tılsımı okumaya çalıştı ama üzerindeki dili bilmediğini fark edince üstelemedi. Bu yüzden tılsımın aurasını incelemeye karar verdi.

Gözlerini kapatıp tılsımın aurasını hissetmeye çalıştığında vücudunu derin bir ölüm soğuğu kapladı ve bu titremesine neden oldu. Gözlerini açtıktan sorna yutkundu ve konuştu.

"B-bu, gerçekten de Ömür Yakan Tılsım."

Diğer iki görevli anında son canavarı salmışlardı. Tılsımın gücünü görmek istiyorlardı.

Tılsımı tutan görevli son kafesten çıkan panter benzeri yaratığa ilerlemeye başladı.

Bu panter, henüz yakalanmıştı. Bu yüzden hala inatçıydı ve uysal değildi. Ona yaklaşan görevliye doğru birkaç kez hırladı. Ancak sonrasında görevlinin elindeki tılsımı gördü.

Panterin koca bedeni tamamen titremeye başladı. Gözleri tamamen açılmıştı. Geri geri yürümeye başlamıştı. Korkuyordu.

Bu diğerlerini daha da şaşırtmıştı. Panterin tılsımın aurasından korktuğunu hepsi görebiliyordu. Tılsım bir canavarın gururunu böylesine ezebilecek kadar güçlü müydü?

Görevli ileri atıldı ve panter geri çekilemeden tılsımı sırtına yapıştırdı. Daha sonra geri çekildi ve tılsımı aktifleştirdi.

Tılsımın hayat süresini ne kadar kısaltacağını bilmiyordu. Yakalanmış olan bu panter henüz 40 veya 50 senedir yaşıyordu. Yani hala yaşamak için bir 250-300 yılı vardı.

O sırada tılsım karanlık-kırmızı renkte parladı ve panterin hayat enerjisini sömürmeye başladı. Panter gözle görülebilir şekilde yaşlanıyordu.

Önce gözleri eski enerjisini kaybetti ve vücudu yere yığıldı. Daha sonra ise eti kurumaya başladı. Bir süre sonra kürkü ve eti tamamen kurumuş ve yok olmuştu. Yalnızca kemikleri kalmıştı. Tılsım bir süre kemiklerden hayat enerjisi çekmeye çalıştı ve sonunda çekemeyeceğini fark edince ufak bir patlama sesiyle yok oldu.

O sırada izleyenler yutkunmadan edememişti. Hepsi panterin yeterince genç olduğunu zaten görmüştü ve Tılsım onu kemiklerine kadar sömürmüştü. Hatta, kemiklerini bile sömürmeye çalışmıştı!

Görevli yutkundu ve Paul'e bakarken bağırdı.

"Kara Büyücü, Tam Puan!"

Paul gülümsedi. Görevlilerin heyecanları yüzünden ona soru sormadıklarını biliyordu ki bu onun için iyiydi.

Altıngöz gülümsedi. Sanki ikinci olmak onun umurunda değilmiş gibiydi.

Nina hafifçe gülümsedi. O sırada görevli bir kez daha bağırdı.

"Kara Büyücü Tam Puan'la birinciliği kazandı!"