"Pekala, nelerim var bakalım..."

Paul gözlerini masada duran materyallere çevirdi. Farklı çeşitlerde birçok materyal olduğundan iyice incelemesi gerekiyordu. O sırada çoktan kazanın altında bir alev yakmıştı.

"Buzul Nilüferler, Kara Alev Çiçeği, Yaşayan Ağaç Yaprakları..."

Paul masanın üzerini iyice inceledikten sonra gözlerini kapadı ve düşünmeye başladı. Aklındaki milyonlarca ilaçtan uyumlu olanı bulması gerekiyordu.

"Kaynar Kan Hapı, hayır, Cehennem Nilüferi Özü'ne sahip değilim. Zaten yarım saatte yapmam da imkansız. Başka..."

Bir süre zihnini araştırdı. En sonunda yapabileceği üç ilacı buldu.

-Çelik Vücut Hapı, vücudun yapısını değiştirerek sağlamlaştırır. Yapmak için yarım saat yeterli olacaktır sanırım. Kalp Yakan Hapı, oldukça acılı bir zehir. Kişinin kalbinden başlayarak yanarak ölmesini sağlıyor. Sonuncusu ise, Sıcak Gece İksiri... Bunu es geçsem iyi olur. Kalp Yakan Hapı ilgimi çekiyor.-

Kalp Yakan Hapı gerçekten ilgisini çekmişti. Ayrıca, bu üç hapın arasından en kolay yapılan hap oydu. Yalnızca tek bir kusuru vardı ki bu kusurun onun için pek sorun olmayacağını düşünüyordu.

Masanın üzerindeki malzemelerin üzerinde gözlerini gezdirdi ve 7 materyali teker teker önüne çekti. Ardından derin bir nefes aldı ve çoktan ısınmış olan kazanın başına geçti.

Masanın üzerinden C seviyeli bir Alev Canavarının kanıyla dolu şişeyi aldı ve şişenin içindeki sıvının yarısını kazana boşalttı. Daha sonra ise kanın ısınmasını beklerken masaya geri döndü.

Kara Alev Çiçeklerini önüne çekti ve yapraklarını kopardı. Birkaç kırmızı renkli yoncayı ise bu yaprakların yanına koydu. Daha sonra ise iki şişeyi daha önüne çekti ve kapaklarını açarak kokladı.

Şişelerden birinin içinde kırmızı bir sıvı vardı. Bu kırmızı sıvı, keskin ve yakıcı bir kokuya sahipti. Paul başını salladı.

"Öfkeli Kızıl Yılan zehri, cidden epey yakıcı bir kokusu var."

Şişeyi diğer malzemelerin yanına koydu. Daha sonra ise diğer şişeyi açtı.

Bu şişe, saydam renkteki Cam Yılanı Kanı ile doluydu. Arkasını döndü ve bu şişenin içindeki kanı diğerinin üzerine boşalttı. Daha sonra ise masaya geri döndü.

Materyallerin arasından iki farklı çiçek daha aldı. Bunlardan biri parlak yeşil yapraklı Enfeksiyon Nilüferi'ydi. Diğeri ise sarı renkli Alev Özü Gülü.

Bu iki çiçeği de materyallerin yanına koyduktan sonra Kara Alev Çiçekleri'nin yapraklarını aldı ve kazana attı. Yapraklar, kazanın içinde eridi ve gözden kayboldu.

Paul bir süre kazandaki zehirli ve yakıcı enerjiyi dengeledi. Daha sonra ise üç kırmızı yoncayı kazana attı. Lav Yoncası olarak bilinen bu ufak yoncalar alev özelliğini arttırmak içindi.

Yoncaların hemen ardından Enfeksiyon Nilüferi'ni kazana attı. Bir süre nilüferin kanın içinde enerjisini salmasını bekledikten sonra Alev Özü Gülü'nü de attı.

Tüm bu materyallerin gücünü iyiyce sabitledikten sonra derin bir nefes aldı ve Öfkeli Kızıl Yılan Zehri'ni kazanın içine boşalttı. Daha sonra ise tüm dikkatini kazanın içindeki enerjiye vermeye başladı.

Bu sırada, Pete de kendi hapını yapmakla meşguldü. Aslında, hapın yapımının sonlarına gelmişti. Mavi bir sıvıyı kazanın içine boşalttıktan sonra tüm enerjisini kazana aktardı. Daha sonra ise yüzünde bir gülümseme oluştu. Kazanın altındaki alevleri söndürdü ve elini kazanın içine soktu. Parlak mavi-yeşil renkli bir hapı kavradı ve kazanın içinden çıkardı.

Görevli o sırada Pete'i görmüştü. Yüzünde bir gülümseme oluşurken bağırdı.

"Pete Halpis, 21 dakika 33 saniyede bitirdi!"

Pete gülümserken hapı elinde tutmaya devam etti. Gözlerini Selia, Altıngöz ve Paul'ün üzerinde gezdirdi. Gözleri Paul'ün üzerine geldiğinde ise bir süre durdu. Yavaşça kaşlarını çattı. Paul'ün terlediğini ve kazanının hafifçe titrediğini görebiliyordu. Paul zorlanıyor gibiydi.

Bu sırada birkaç dakika geçti ve Selia elini kazanına daldırarak parlak, altın renkli bir hapı çıkardı. Görevli gülümseyerek bağırdı.

"Selia Halpis, 26 dakika 17 saniyede bitirdi!"

Selia muzaffer bir gülümsemeyle Pete'e baktı. Pete'in hangi ilacı yaptığını merak ediyordu. Ancak o sırada Pete'in endişeli bakışlarını gördü ve gözlerini Paul'e çevirdi. Paul'ün kazanının titremesi oldukça artmıştı. Paul ise kaşlarını çatmış bir şekildeydi. Bir süre Pete ve Selia onu izlediler.

"Altıngöz, 27 dakika 46 saniyede bitirdi!"

Altıngöz'ün elinde parlak kırmızı bir hap vardı. Yüzünde hafif bir gülümseme belli oluyordu. Yavaşça gözlerini Paul'ün kazanına çevirdi. O sırada, görevlilerin gözleri de Paul'e dönmüştü.

Paul'ün kazanı iyice sarsılıyordu. Etrafa oldukça yakıcı bir sıcaklık yayan kazandan bir süre sonra bir çatlama sesi duyuldu. Bu ses duyulduktan hemen sonra ise görevliler soldu. Her biri diğer üç yarışmacının önüne geçerek onları korumaya başladılar.

Bu sırada, Paul'ün siyah kazanının üzerinde alev kırmızısı bir çatlak belirmişti. Bu çatlak, yavaşça büyüdü ve büyüdü. En sonunda kazanın etrafını sardı ve derin bir patlama sesi kolezyumda yankılandı.

"Boom!"

Paul'ün olduğu bölgeyi siyah dumanlar sarmıştı ve herhangi bir şeyi göstermiyordu. Aynı zamanda patlayan kazanın parçaları etrafa yayılmış ve bazıları diğer yarışmacılara yönelmişti. Elbette, bu parçalar yarışma görevlileri tarafından engellenmişti.

Bu sırada Pete, Selia ve Altıngöz endişeli gözlerle hala dağılmamış olan dumanı izliyordu. Pete kendi kendine mırıldanıyordu.

"Büyük Kardeş iyidir... Büyük Kardeş güçlü biri..."

Kazanın patlaması, birçok simyacının korktuğu bir şeydi. Birçok nedenden kazan patlayabilir ve simyacıya zarar verebilirdi. Materyaller birbirleriyle uyuşmayabilirdi. Materyaller yetersiz veya fazla güçlü olabilirdi. Veya ilacın seviyesi simyacınınkinden çok daha yüksek olabilirdi. Bunlara artı olarak birçok neden daha vardı ve hepsi bu tehlikeli fenomeni tetikliyordu.

O sırada, hepsi Paul'ün canı için endişeliydi. Siyah dumanların içine yavaşça ilerlemek istediler ama görevliler onları durdurdu.

Görevliler biliyordu ki kazanı patlatan bir ilacın kalıntısı olan bu duman diğerlerine zarar verebilirdi. Onlar da Paul'ün nasıl olduğunu görmek istiyorlardı ama tek yapabilecekleri şey dumanın dağılmasını beklemekti.

--------------------

[YN]: Sonraki bölümü de birazdan atarım. Sonra toplu için bekleyeceksiniz zaten :D