"Pekala pekala, buna zamanımız yok."
Allatra yüzündeki parlak gülümsemeyi kaldırmadan elini sallayarak konuşmuştu. O sırada gerçekten de zamanı yoktu ve hızlı bir biçimde Paul'ün gelişmesini sağlamalıydı.
Paul yavaşça dikleşirken Allatra'nın üzerinde bir kez daha göz gezdirdi. O sırada ilk başta hissettiği yakınlığın nedenini anlamıştı. İkisi de Kan Kanatlı Anka'nın kanını taşıdıklarından soydaş sayılıyorlardı.
Derin bir nefes aldıktan sonra Allatra'ya bakarak konuştu.
"Kıdemliyi sorgulamak istemesem de, neden gözlerimi kapamam gerekiyor?"
Allatra bu soruyu duyduğunda yavaşça iç çekti ve yumuşak sesiyle konuşmaya başladı.
"Soyumuz hakkında fazla bir bilgin olmadığından seni suçlamayacağım ama yaptığın şey gerçekten de aptallık. Aahh..."
Paul kaşlarını çatarken yaptığı şeyleri düşünmeye başladı. Allatra'nın aptallık olarak bahsedeceği bir şeyi ne zaman yapmıştı ki?
Allatra onun anlamadığını fark ettiğinde yavaşça başını salladı ve konuştu.
"Söyle bakalım. Kan Kanatlı Anka'lar hakkında neler biliyorsun?"
Paul bunu duyunca şaşırdı. Aslında kendi soyuna olan bilgisi çok düşüktü ve yalnızca tüm anka türlerinin sahip olduğu şeyleri biliyordu. Ancak o anda bunları öğrenmek için harika bir fırsat olduğundan bildiklerini sıralamaya başladı.
"İyileşme gücümüz ve hızımız diğer türlerden çok daha yüksek. Görüşümüz oldukça iyi ve pençelerimiz SS derece silah olarak derecelendirilebilirler. Bunun dışında..."
Paul yavaşça başını kaşıdığında Allatra bunun son olduğunu anlamış ve yavaşça iç çekmişti. Paul hiçbir şeyi bilmezken yaptığı hata için onu suçlayamazdı elbette. Gözlerini yeniden Paul'e dikip gür bir sesle açıklamaya başladı.
"Bulunduğun küçük dünyada kan soyları epey nadir görünüyor. Bu yüzden en baştan başlayacağım."
"Kan soyları bir kişinin kanında bulunan ayrı enerjidir ve direkt olarak ırkından gelir. Bir kişi hangi ırkın kan soyuna sahipse onun gücüne sahip olabilir. Eğer bir insan bir ejderin kan soyuna sahip olursa fiziksel gücü eşlerinden çok daha yüksek olacaktır. Ancak kan soylarının en önemli kısmı bu kısım değildir."
Kaşlarını hafifçe çatarken konuşmaya devam etti.
"Kan soyları, kişinin ruhunu ve kişiliğini de etkiler. Bir Kan Kanatlı Anka'nın soyuna sahip olduğundan beri ne vücut olarak ne de ruh olarak bir insan değilsin. Artık bir yarı-anka, Flieran'sın."
"Anka soyun Kan Kanatlı Anka'lardan geliyor. Gerçeklikte var olan her anka soyunun kralından. Tüm ankaların en tepesinde duran türden! Bu yüzden, kanında ve ruhunda özellikle ankalara karşı takındığın bir yükseklik havası var. Ve elbette buna artı olarak tüm ankaların kralının kan soyunun sağladığı gururun da bulunuyor."
"Kan soyun diğer ırklara karşı bir sıkıntı çıkarmasa da farklı ankalara karşı bir karşıtlık, hatta düşmanlık bile gösterecektir. Şimdi, yanlış hatırlamıyorsam bir Kara Anka'nın kanından gelen bir tekniği öğrendin değil mi?"
Paul bu soruyu duyunca birden şaşırmıştı. Günah Zincirleri tekniği, bir Kara Anka'nın çekirdeğinden kazandığı bir teknikti ve oldukça işe yarar bir teknikti. Onu birçok kez kullanmış ve faydasını da görmüştü. Allatra'nın ne diyeceğini merak ettiğinden yavaşça başını salladı.
"Kara Anka soyu ile Kan Kanatlı Anka soyu arasındaki fark derin bir uçurum kadardır. Kanındaki gurur bu teknikle soyun aynı anda var olmasına bile izin vermek istemiyor."
Paul kaşlarını çatmış ve gür bir sesle Allatra'nın konuşmasını bölmüştü.
"Henüz herhangi bir sorun çıkarmadı ama."
"Evet, henüz çıkarmadı."
Allatra yavaşça başını sallarken kaşlarını çatmış ve konuşmaya devam etmeye başlamıştı.
"Biz Kan Kanatlı Anka'ların soyu doğumdan ölüme kadar üç büyük evrim geçirebilir ve bu üç evrimde de gücümüz katlanarak artar. Ancak bu evrimler için özel şartlar gerekiyor."
Sağ elini kaldırıp tek parmağını açarken konuşmaya devam etti.
"İlk evrim, Kaosgetiren Anka evrimidir. Kan soyun bu evrimi geçirdiği anda fiziksel gücün kat kat artacak ve karanlık manaya olan yatkınlığın çok daha fazla olacak. Aynı zamanda, artık vücudundaki kanda direkt olarak karanlık mana da akacak. Anka dilini direkt olarak öğreneceksin. Aynı zamanda, soyumuzun özel artısı olan [Yüce Ruhun Yıldız Mührü]nü de alacaksın."
Sözünün sonuna doğru sol elinin işaret parmağıyla gözlerini işaret etmişti. Paul onun gözlerindeki yedi köşeli yıldızlara bakarken ise Allatra konuşmaya devam etmişti.
"[Yüce Ruhun Yıldız Mührü] kan soyunun evrimiyle gelişen bir ruhsal göz tekniğidir. Diğer birçok göz tekniğinden güçlüdür ve ruhsal saldırılarına oldukça destek verebilir. İlk uyandığında yalnızca beş köşeli bir yıldız olacak ve görüşünü oldukça yükseltecek. Birkaç yüz kilometreden ufak bir sineği fark edebilecek bir hâle geleceksin. Ona alışması biraz sürüyor."
Allatra derin bir nefes aldı ve devam etti.
"Kaosgetiren Anka evriminden sonraki evrimden önce bir aşama daha var. Bu ara aşamada sen bir Flieran olduğundan kendi vücudunu bir anka vücuduna dönüştürmeye çalışacaksın. Normal Kan Kanatlı Anka'lar ise bir insana veya bir insansıya dönüşmeye çalışırlardı. Ben de bir insana dönüştüm işte. Bu aşamayı tamamladığında [Yüce Ruhun Yıldız Mührü] altı köşeli bir yıldıza dönüşecek. Bu seviyede, manayı direkt olarak görebilmeye başlayacaksın. Aynı şekilde bu aşamada da fiziksel gücün ve iyileşme gücün ve hızın da artacak."
Daha sonra ise sağ elinin ikinci parmağını kaldırdı ve devam etti.
"Felaketgetiren Anka evrimi asıl ikinci evrim sayılıyor. Klasik olarak, iyileşme gücün ve hızın artarken fiziksel gücün de yükselecek. Ancak bu seviyeye ulaştığında kalbin de değişmeye başlayacak. Bir Felaketgetiren Anka'nın kalbi bir büyü çekirdeği gibi çalışır ve durmadan karanlık mana üretir. Bu manayı istediğin şeyde kullanabilirsin. Direkt çekirdeğine yönlendirip gelişimini bile artırabilirsin. Ve onu kullanmasan da karanlık mana kanına karışıp içinde akmaya devam edecektir. Vücudunda depolayabileceğin karanlık mananın bir sınırı olmayacaktır. Kendini yaşayan bir hazineye bile çevirebilirsin."
"Aynı zamanda, Felaketgetiren Anka evriminde [Yüce Ruhun Yıldız Mührü] yedi köşeli bir yıldıza dönüşür. Bu seviyede artık kişilerin yaydığı auraları direkt olarak görebilecek bir seviyeye yükselecekler. Bu sayede hislerine güvenmek yerine karşındakilerin duygularını direkt olarak görebilirsin. Az önce senin auranda garip bir beklenti vardı. Bu yüzden beni tanıdığını anladım!"
Paul başını sallarken [Yüce Ruhun Yıldız Mührü] isimli bu tekniği içinden övdü. Bu teknik cidden harika bir şeydi.
Allatra birden eliyle başını kaşırken konuşmaya devam etti.
"Pekala, ben ölmeden önce bir Felaketgetiren Anka'ydım. Yani bundan sonrası yalnızca duyduklarıma dayalı olacak."
"Felaketgetiren Anka evriminden sonra iki ara evrim bulunur. Bunların ilkinde, kişinin tüm duyuları keskinleşirken ruhu güçlendirilir. Gerçek bir despot aurasına sahip olunur. Bu evrim geçirildiğinde [Yüce Ruhun Yıldız Mührü] sekiz köşeli olacaktır. Tam etkisini bilmiyorum. Benden önce Felaketgetiren Anka durumuna geçen kişiyle aramda milyonlarca yıl vardı."
"Her neyse, ikinci ara evrimde kişinin fiziksel gücü ve iyileşme gücü her zamanki şekilde artacaktır. Aynı zamanda, kişi artık kendi öz alevlerini uyandıracaktır. Bir Kan Kanatlı Ankanın öz alevleri dünyadaki en güçlü ikinci alevlerdir. Onun karşısında durabilecek tek şey ise alev elementinin öz ve canlı hali olan 'Gerçekateş'tir. Cehennem Alevleri bile bir Kan Kanatlı Anka'nın öz alevlerinin karşısında duramaz. Aynı zamanda kişinin [Yüce Ruhun Yıldız Mührü] dokuz köşeli olacaktır."
Allatra yavaşça iç çektikten sonra üçüncü parmağını kaldırdı ve devam etti.
"Kan Kanatlı Anka'ların son evrimi olan Kıyametgetiren Anka evriminde kişinin fiziksel gücü ve iyileşme gücü o kadar güçlü olacaktır ki onlarca Yöneten ona tek başlarına saldırsalar da tek bir çizik bile açamazlar. Ayrıca, vücudu son parçasına kadar ayrılsa da içinde hayat enerjisi olduğu sürece vücudunu en ufak parçadan bile yeniden yaratabilir. Kıyametgetiren Anka evrimine ulaşıldığında, kişi Kan Kızılı Tacı ele geçirmiş olacaktır. Tüm ankaların kralını belli eden bu enerjiden oluşan tacı takan kişi gerçeklikteki herhangi bir ankaya emir verebilir ve emir verdiği anka kesinlikle ona hizmet etmek zorundadır. Anka bunu istemese bile kan soyu onu yapmak zorunda bırakacaktır."
"Bir Kıyametgetiren Anka'nın [Yüce Ruhun Yıldız Mührü] on köşelidir. Tam gücünü bilmesem de yalnızca ufak bir ruhsal güç kullanarak onlarca Yöneten'i mühürleyebileceğini biliyorum. Aynı zamanda, Kıyametgetiren Anka seviyesine ulaşmış birisi artık savaşma arzusuna sahip olmaz. Savaşmak onun benliğine işlemiş olacağı için aurasına karışmayan keskin bir savaş isteği sonsuza kadar onun kendi benliği olacaktır."
Sözlerini bitirince yavaşça Paul'e döndü ve sordu.
"Hepsini anladın mı?"
Paul yavaşça başını sallarken aklında onlarca şey dönüyordu. Bu kadar bilgi onun için bile fazla gibiydi. Ancak Allatra daha anlatmaya devam edecek gibi duruyordu.
"Elbette, bu üç büyük evrim için özel koşullar gereklidir. Bunların ilki, kavrayıştır. Bir kişi Kaosgetiren Anka olmak için yeterli bir kavrayışa sahip olmalıdır. Bu Kaosgetiren ve Felaketgetiren evrimi için sana bir şey bıraktım. Ruh Sarayımdaki tahtın arkasındaki duvarda iki cümle yazıyor olması lazım. Benim kavrayışımdan parçalar onlar. Onlar anka dilinde yazıldığından henüz okuyamazsın ancak Kaosgetiren Anka evrimindeyken onlar direkt olarak zihnine gelecek. Ondan sonra ise diğerini hemen okuyabileceksin."
"Her neyse, senin hatan burada değil. İkinci gereklilik, uyumluluk! Kan soyunun seni ve senin de onu kabul etmen gerekiyor. Şu anda, savaşma arzunu kontrol altına alarak sen onu kabul ettin ancak o seni kabul etmeyecek. Çünkü hâlâ farklı bir türün tekniğine sahipsin!"
"Bu sorunu da birazdan çözeceğiz. Son gereklilik olan duygu değişimi ise isteyerek yapabileceğin bir şey değil. Öfkenin veya savaşma isteğinini sınırlara ulaşması gerekiyor ama bunun için olayların gelişmesini beklemen gerekiyor. Kendi yaptığın bir şeye öfkelenebileceğini sanmıyorum."
"Şimdi, kan soyunun gelişmesini engellememen için o bariyeri kaldırmalıyız. Şu teknikten vazgeçmeye hazırlansan iyi olur."
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..