140.Bölüm - Günah Zincirleri'ni Temizlemek

avatar
8149 34

Kara Büyücü - 140.Bölüm - Günah Zincirleri'ni Temizlemek


[YN]: Bölümü erkenden atıp uyumaya gidim uykum var benim :D Size iyi okumalar.

--------------------

Paul öğrendiği bilgileri hazmetmeye çalışırken Allatra'nın ifadesinin ciddiliğini görebiliyordu. Yani gerçekten de Günah Zincirleri'nden vazgeçmek zorundaydı.

Ancak duyduklarından sonra bu teknikten vazgeçmek fazla kötü gelmiyordu. Eğer bu teknik onun soyunun evrimini engelleyecekse ondan vazgeçebilirdi.

O sırada aklına bir şey takıldı. O, teknikten nasıl vazgeçecekti?

Bir teknik istediğin zaman unutabileceğin bir şey değildi sonuçta. Özellikle Günah Zincirleri gibi kan soyuyla aktarılan bir tekniği nasıl hafızasından atabilirdi ki?

Paul gerçekten de tek bir teknik için tüm evrim sürecinden mi vazgeçmişti? Bunu düşününce birden zihnini bir endişe kapladı. Allatra bunun için bir şeye sahipmiş gibi görünse bile endişelenmeden edemiyordu.

Allatra da onun bu endişesini görmüş ve hafifçe gülümserken konuşmuştu.

"Normalde bir teknikten vazgeçmek kolay değildir. Ancak şu anki durumunda o teknikten kurtulman mümkün. O tekniği temizlemek için çevrendeki enerjiyi kullanacaksın."

Paul şaşkın gözlerini ona çevirince yavaşça açıklamaya başladı.

"Şu anda, fiziksel vücudunun olduğu yer oldukça yüksek miktarda hayat manası içeriyor ve hayat manasının çoğu direkt olarak bedenine ilerliyor. Bedenine giren bu hayat manasını ruhuna aktarırsan orada olmaması gereken bir şeyi göreceksin. Ruhunun bir parçası gibi görünüyor olsa da seni rahatsız edecek bir şey. O göreceğin şey unutman gereken teknik olacak. Eğer hayat manasını kullanarak tekniği kaldırırsan kan soyun seni kabul edecektir."

Paul bunu duyduğunda yüzünde parlak bir gülümseme belirdi. Aslında fiziksel vücuduna ne olduğuna dair hiçbir fikri yoktu ve ağır bir yara almış olabileceğinden biraz endişeliydi ancak asıl vücudunun iyi durumda olması iyi gibi görünüyordu.

Grubun geri kalanının nasıl olduğuna dair bir fikri olmasa da her şekilde onları bulabilirdi. Eğer onu bekliyorlarsa işi bittiği anda onlara yardım edebilirdi. Eğer çoktan ağaçtan uzaklaşmışlarsa bile ormanın içinde uçarak veya Grim'i salarak onları bulabilirdi.

Bu kadar düşününce rahat bir nefes aldı ve yavaşça gülümsedi. Bu ağaca gelmek cidden onun için kazançlı olmuştu.

Gözlerini Allatra'nın gözlerine doğru çevirirken yavaşça sordu.

"Nasıl yapacağım?"

Allatra yavaşça gülümsedi ve konuştu.

"Gözlerini kapat. Seni yönlendireceğim."

Paul gözlerini kapadı ve Allatra'nın sözlerini bekledi. Daha sonra ise Allatra konuşmaya başladı.

"Nefes alış verişini derinleştir. Vücudunu etraftaki her şeyden ayır ve kendi kendini araştır. Orada, hayatının kaynağı olan ruhunu bulacaksın. Onu bulduğunda, yeniden vücudunun dışını ara ve hayat manasını ruhuna yönlendir. O tekniği ruhundan kopar ve yok et."

Allatra'nın konuşmasını duyan Paul'ün nefesleri giderek derinleşirken etrafını hissetmemeye başlamıştı. Bunu gören Allatra yavaşça ona bakarak gülümserken kendi kendine mırıldandı.

"Pekala, bundan sonrası ona kalmış. Ayrıca..."

Elini havaya kaldırdığında avcundan parlak kırmızı bir ışın çıkarak sonsuzluğun içine doğru kayboldu. Aynı anda, Paul'ün asıl vücudundan çıkan parlak kırmızı enerjinin yarısı göğsünde oturan Grim'in vücuduna girmiş ve küçük kedinin rahatlık ve şaşkınlık arasında bir duygu hissetmesine neden olmuştu.

Küçük Grim içine giren enerjinin kaynağını tam olarak anlayamadan önce zihninde canavar dilinde konuşan bir ses çınladı.

"Küçük kız, efendine olan sadakatinin böyle devam etmesini gerçekten de isterim. Emin olabilirsin ki efendine zaman verildiği sürece senin türün de varoluş görevlerini tamamlayabilecekler."

Grim bu sesi duyduğunda yeniden Paul'ün göğsüne oturdu ve Paul'ün yüzünde doğru bir süre baktı. Ardından, gözlerini yeniden parlak beyaz sütunun üzerindeki kare şeklindeki çıkıntıya dikti. Çünkü enerjinin diğer yarısı direkt olarak oraya yönelmişti!

O Paul'ün göğsünde beklerken kare şeklindeki çıkıntının üzerinde birden ufak bir çatlak belirdi. Birkaç saniye boyunca bu çatlak büyüdü ve en sonunda kare şeklindeki çıkıntının kenarlarına ulaşarak tüm çıkıntıyı parçaladı.

Çıkıntı parçalandığında beyaz sütunun alt kısmındaki kalın bölümün içinin boş olduğu görülmüştü. Oraya bakan Grim'in gözlerinde bir düşmanlık olsa da Paul'ün vücudunu da iyice koruyor gibiydi.

Bu sırada sütunun içindeki boşluğun içinden küçük adım sesleri yankılanmaya başladı. Küçük adım sesleri kırılmış bölgeye yaklaştıkça Grim daha da fazla düşmanlık yayıyordu.

En sonunda, sütunun içinden en fazla bir karış boyunda ufak bir figür çıktı. Uzun, gümüş renkli saçları beline kadar ulaşan bu boyut olarak küçük ancak görünüş olarak genç kızın altın sarısı gözleri heyecanla parlıyordu. Saf beyaz tenini örten altın işlemeli beyaz elbise sade görünse de oldukça hoş bir görüntü taşıyordu.

Bu karışlık genç kız eğer bir insanla aynı boyutta olsaydı yüzlerce kişinin peşinden koşacağı birisi olurdu. Vücut yapısı ve yüzünün hoş güzelliği birçok erkeği cezbedebilecek bir şeydi.

O sırada yüzünde oldukça bir parlak gülümseme vardı. Altın sarısı gözleri önce Paul'e, sonra Grim'e kaydı ve birden sırtından bir çift kanat fırladı.

Parlak sarı olan bu bir çift kanat saf altından yapılmış gibi görünüyorlardı. Aynı zamanda kanatlar direkt olarak kıyafetin içinden geçmiş ve kıyafete zarar vermemişlerdi.

"Wuu!"

Bir karış boyutundaki bu epey küçük kız hızla Paul'ün yatan vücuduna doğru fırladı. Hızı normal rüzgar büyücülerinin bile gözle göremeyeceği kadar hızlıydı.

Ancak Paul'ün beş adım kadar yakınına girdiği anda birden Grim bu ufaklığın üzerine atlamış ve sağ pençesini hızla savurmuştu. Ufaklık hızla uçarak geri çekilirken bir Grim'e bir Paul'e bakmış ve en sonunda yanaklarını şişirerek üzgün bir ses çıkarmıştı.

"Wuu..."

Grim bunu önemsemeden Paul'ün göğsüne geri dönmüş ve ufaklığı izlemeye başlamıştı. Bunu fark eden ufaklık Paul'den beş adım uzakta bir yere oturmuş ve yüzünde parlak bir gülümsemeyle iki elini de Paul'e doğru uzatmıştı.

İki küçük elinden fırlayan beyaz sis Paul'ün vücuduna girerken Grim bir şey yapmamış ve Paul'ü beklemeye karar vermişti.

O sırada, Paul daha önce deneyimlemediği bir şeyi yaşıyordu. Daha önce ruhsal bir duruma geçmişti ancak her seferinde kendi ruh sarayının içinde oluyordu ve her hissine orada da sahip oluyordu. Ancak bu sefer olay tamamen farklıydı.

Bu sefer, Allatra'nın bıraktığı İmparator Ruh Sarayı'nı oldukça uzaktan görüyordu. Sarayın içinde olduğu saydam bölgeyi tamamen dıştan görebiliyordu.

Ancak bu saydam bölgeye baktıkça içinde bir sıkıntı büyüyordu. Büyük ihtimalle Allatra'nın bahsettiği şey buydu.

Dikkatlice saydam alanı araştırmaya başladı ve yaklaşık on veya on beş dakikalık bir süre sonra onu rahatsız eden bölgeyi buldu.

Bu alan diğer bölgelerden farklı görünmese de Paul'ü garip bir şekilde rahatsız ediyordu. Bu yüzden Paul tekniğin bu alanda olduğunu düşünmüştü.

Derin bir nefes alırken Allatra'nın sözlerini hatırladı.

"Onu bulduğunda, yeniden vücudunun dışını ara ve hayat manasını ruhuna yönlendir. O tekniği ruhundan kopar ve yok et."

Bulduğu alanı kaybetmeden bir yandan da fiziksel vücudunu hissetmye çalıştı. Fiziksel vücudunu tam olarak hissettiğinde, vücudunun tamamında canlılıkla dolu bir mananın gezindiğini fark etti.

Vücudunun içindeki tüm hayat manasını ruhunun bu bölgesine doğru çekerken oldukça dikkatli davranıyordu. Tam olarak ne kadar mana kulanması gerektiğini bilmiyordu.

Aynı anda, dışarıda onun vücuduna enerji gönderen ufaklığın yüzünde şaşırmış bir görüntü oluşmuştu. Ancak hemen sonrasında yeniden parlak bir gülümseme takınmış ve saldığı beyaz sisi daha da fazlalaştırmaya başlamıştı.

Vücudunun hâlâ hayat manasıyla dolduğunu gören Paul kendisini geri tutmuyordu. Toplayabildiği kadar manayı topladıktan sonra tek seferde ruhunda onu rahatsız eden bölgeye saldırdı.

Hayat manası bölgeye saldırdığında herhangi bir geri tepme olmaksızın ruh temizlenmeye başladı ve büyük bir karşılık bekleyen Paul'ü şaşırttı. Görünüşe göre hayat manasını kullanarak tekniği temizlemek iyi bir fikirdi.

Ancak, birden vücudunun yorulduğunu hissetti. Bunun ruhundaki değişikliklerden kaynaklandığını düşünen Paul ruhundaki alanın çoktan temizlendiğini ve artık normal bir his verdiğini fark edince gözlerini kapadı ve yavaşça bilincini kaybetti.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr