334.Bölüm - Yağmalamak

avatar
6567 26

Kara Büyücü - 334.Bölüm - Yağmalamak


Kurduğu saraydan kilometrelerce uzağa uçan Paul bir süre yalnızca etrafta dolaşmıştı. Amacı birkaç yaşam yeri bulmak ve teknikler seçmekti. O anda okulun teknik binası tamamen boştu ve içini büyülerin yanında ruh yetenekleri ve farklı silahların teknikleriyle de doldurması gerekiyordu.

 

Elbette başkalarının ona basitçe teknikleri vereceğini düşünmüyordu. Ancak onları kolayca alması gerekmiyordu. Tek yapması gereken tekniklerin tutulduğu yere dalmak ve ona saldıran kişileri indirmekti.

 

“Oh?”

 

Ormanın iç kısımlarında büyük sayılabilecek bir alanı kaplayan okul tarzı bir bölgeden yayılan mana dalgalanmalarını hisseden Paul maskesinin altında hafifçe sırıtmıştı. Anında karanlık formuna geçen Paul okulun yakınına yaklaşmıştı.

 

Okulun çevresinde formasyonlar olsa da Paul’ün karanlık formunu hissedemiyorlardı. Bu nedenle Paul rahatça girip dolaşabiliyordu. Bir süre içeriyi gezdikten sonra okul ile ilgili birkaç bilgi öğrenmişti.

 

Bu yerin adı Şeytani Ruh Akademisiydi. Ruh tekniklerine odaklanan bir okul olsa da büyücülük ve savaşçılık konusunda gelişen öğrencilere ve kıdemlilere sahipti. Olduğu bölgede gücü o kadar kötü değilmiş gibi görünüyordu.

 

Paul direkt olarak Teknik Salonu olarak bilinen yere ilerlemişti. Aslında karanlık formunda tekniklerin hepsini alıp kaçabilirdi ancak bu aynı zamanda bir fırsattı. Bu nedenle salonun önünde yeniden belirdiği anda karanlık formunu dağıttı ve bu okulun çevresine kurulan formasyonların sonunda çalışmasını sağladı.

 

Uzunca devam eden bir çan sesi tüm akademide yankılanırken formasyondan enerji dalgaları Paul’ün vücuduna ilerlemeye başlamışlardı. Sağ elini sıkıp sertçe havaya savuran Paul bir miktar mana göndererek bu enerji dalgalarını dağıttıktan sonra etrafında toplanan kişilere bakmıştı.

 

Etrafında birçok öğrenci ve kıdemli toplanmışlardı. Büyük Usta seviyesindeki birçok kıdemli öfkeli bakışlarla etrafını çevrelemişken havada süzülen Aziz seviyeli yaşlı bir adam ibraz tereddütlü görünüyordu.

 

Bu Aziz seviyeli adamın büyük ihtimalle bu yerin lideri olduğunu anlayan Paul maskesinin arkasında sırıtsa da bu dışarıda görünmüyordu. O anda diğer öğrencilerin gözlerinde oldukça soğuk görünüyordu.

 

O anda Paul siyah paltosunu giymiş ve paltoya eklediği başlığı başına çekmişti. Kızıl-siyah maskesi düz ve sade olsa da ona tehlikeli bir hava katmayı başarıyordu. Ellerindeki siyah eldivenlerle birlikte vücudunun herhangi bir yeri görünmüyordu. Etrafa bir aura yaymasa da formasyonların gücünü tek yumrukla dağıtması gücünün sembolüydü.

 

“Kimsin?”

 

Uçan yaşlı adam soğukça konuşmuştu. Karşısındaki kişinin gücünden emin olmasa da yine de ondan daha güçlü olduğunu düşünmüyordu. Kendisi uzun süre önce ruh konusunda Aziz seviyeye ulaşmıştı. Pura Kıtasında Aziz seviyenin üzerindeki uzmanlar zor bulunurlardı.

 

“Kan Kızılı Saray, Cehennem Grubu Ana Saray Öğrencisi, Kara Büyücü.”

 

Paul soğuk bir sesle konuştuğunda yaşlı adam ve toplanan kişiler şaşırmışlardı. İlk olarak, daha önce Kan Kızılı Saray olarak bilinen bir yeri duymamışlardı. Aynı zamanda karşılarındaki adamın sözlerine göre o hâlâ bir öğrenciydi ve bir kıdemli değildi.

 

Başka bir okulun öğrencisinin onların formasyonlarını kolayca aşıp buraya gelmesi utanç vericiydi. Yaşlı adam bunu düşünürken yüzü kararmıştı. Kan Kızılı Saray olarak bilinen bu yer ne kadar güce sahipti?

 

Az önce herhangi bir utanç göstermeden kendi kurduğu okulun öğrencisi olan Paul o anda adamı izliyordu. Gelme amacı teknikleri çalmak olsa da bu fırsatı kullanarak okulun adının biraz yayılmasını sağlayabilirdi.

 

Kurduğu okul kendisini geliştirecek kadar güçlü olsa ve dış bağlara ihtiyacı olmasa da bilinmesi gerekiyordu. Yerini kesin olarak saklayacaktı ancak adı duyulursa ileride ortaya çıkabilecek sorunlar ortadan kalkardı.

 

“Benim Şeytani Ruh Akademimde ne arıyorsun?”

 

Yaşlı adam soğuk bir sesle bir kez daha konuştuğunda Paul maskesinin ardından onun gözlerine bakmıştı. Aynı anda yaşlı adam tüm tüylerinin dikeldiğini hissedebilmişti.

 

“Basitçe akademini yağmalamak için buradayım.”

 

Paul’ün rahat bir şekilde kabul ettiğini gören yaşlı adam şaşırırken Büyük Usta seviyesindeki kıdemliler anında onun etrafını sarmış ve özel bir formasyon oluşturmuşlardı. Rahat bir şekilde onları bekleyen Paul bir yandan da yaşlı adama bakıyordu.

 

Yaşlı adam normalde bu kadar kibirli birisine karşı kesinlikle karşı çıkardı ancak o anda kalbinde bir korku vardı. Bu korkunun nedenini bilse de hislerine karşı gelemiyordu.

 

“Eğer kıdemlilerin formasyonundan hayatta ayrılıp benim bir hamlemi karşılarsan o zaman istediğini yapabilirsin.”

 

Onun sözleri öğrencileri şaşırtsa da kıdemliler anlamışlardı. Karşılarındaki kişinin gücünü kendileri bile tespit edemiyorlardı ve gücünün ne kadar yüksek olduğunu anlamak zordu. Onunla tamamen düşman olmak yerine bir çıkış bırakmak daha mantıklıydı.

 

Yaşlı adamın teklifini duyan Paul hafifçe başını sallarken yaşlı adamın hislerini içten içe övmüştü. Asıl gelme amacı teknikleri ele geçirmekti. Kan Kızılı Saray’ı Işık Grubu dışındaki okullara karşı düşman yapmayı düşünmüyordu.

 

“Gelin.”

 

Yaşlı adamdan gözlerini çeken Paul hafifçe esnerken konuşmuştu. Hareketleri oldukça rahat olsa da bu sefer sesinde ciddi bir ton vardı ve kıdemliler de ciddi bir ifade takınmışlardı. Birkaç dakika içerisinde, Paul’ün çevresi yüksek yoğunluktaki ruh gücüyle sarılmıştı. Aynı anda, Paul bir ruh boşluğuna çekilmişti.

 

“Gyaaahhh!!!”

 

Paul’ün o anda bulunduğu boşluk kandan oluşmuş bir göldü. Gölden yükselen yarı çürümüş bedenler kanın üzerinde ayakta duran kendisinin bacaklarına tırmanıp yükselirlerken kulak çınlatan bir çığlık atıyorlardı. Aynı zamanda Paul’ün vücudunu ısırıp parçalar da koparıyorlardı.

 

Ruh boşluğundan hemen kurtulmak yerine bir süre etrafına bakınan Paul kıdemlilerin o kadar uzağında olmadıklarını fark etmişti. Bir süre boyunca ruh boşluğu tekniğinin özelliklerini çalışan Paul bedenlerin en yüksekte olanı göğsünün üst kısmına ulaştığında hafifçe başını salladı.

 

“Ruhsal acı veren ve öldürülen kişinin sayısıyla güçlenen bir ruh tekniği demek. Oldukça iyi sayılır ama pek işime yarayacağını sanmıyorum. O yüzden…”

 

Sonrasında kendi ruh gücünü yaymış ve altı elementin gücüyle dolu olan ruhunun enerjisiyle ruhsal boşluğu saniyeler içerisinde parçalara ayırmıştı. Ruh boşluğu parçalandığında kıdemliler bir geri tepme yaşamış ve bir ağız dolusu kan kusmuşlardı.

 

Saniyeler içerisinde gerçekleşen bu olayı gören öğrencilerin gözleri sonuna kadar açılmıştı. Kıdemlilerin bu kadar kolay kaybetmeleri oradaki adamın gücünü belli ediyordu. Ancak henüz bitmemişti.

 

Paul’ün kurtulduğunu gören yaşlı adamın kaşları hafifçe kırışmıştı.

 

“Bir hamlemi karşılaman gerekiyor. Hazır ol.”

 

Aynı anda iki elini önünde birleştiren yaşlı adam Büyük Usta seviyeli bir büyücünün aurasını yaymaya başlamıştı. İki elinin önünde beliren parlak kızıl kan topu gitgide daha yoğun ve kızıl bir hâle bürünüyordu.

 

Kan Manası, Su manasından da gelişilebilse bile Karanlık Manasının alt elementlerinden birisiydi. İkisinin ortak elementi olduğundan Uzay ve Zaman gibi manalar ile yarışamayacak olsa bile yine de güçlü sayılırdı. Bu yaşlı adam su elementinden gelişerek Kan büyüsü kullanabildiğinden elbette gücü karanlığın alt elementiyle aynı değildi.

 

“Kan Yağmuru!”

 

Yaşlı adamın elindeki kan topu bir anda binlerce parçaya ayrılmış ve ufak kan damlaları hâline geçmişti. Ardından, tüm bu kan damlaları anormal bir hızla Paul’e doğru fırlamışlardı. Arkalarında oldukça yüksek bir güç vardı.

 

Paul ise sol elini hızla kaldırdı ve yerdeki toprağı kaldırdı. Topraktan bir duvar oluşturduktan sonra ise Toprak Öz Dönüşümünü kullanmış ve toprağı elmastan bir duvara çevirmişti.

 

Kan damlaları oldukça hızlı olsalar da elmastan duvara çarptıklarında yalnızca ufak çizikler bırakabilmişlerdi. Yaşlı adamın saldırısı bittiğinde Paul elmastan duvarı geri çekmiş ve yaşlı adamın ekşimiş yüzünü görmüştü.

 

Yaşlı adam durumdan hoşnut olmasa da yapabileceği bir şey yoktu. Rakibini öldürebileceğinden emin değildi ve okula daha fazla zarar vermek istemiyordu. Hem, rakibi yalnızca bir öğrenci olduğuna göre Kan Kızılı Saray denen bu yer özel bir yer olmalıydı.

 

Eğer onlar ile grup olmayı başarırsa o zaman bir süre sonra gerçekleşecek olayda güçlü bir yardımcı kazanmış olurdu. Onlarla tam olarak anlaşmasa bile en azından aralarında düşmanlık olmazdı.

 

“O halde teknik salonuna giriyorum.”

 

Yaşlı adamın düşüncelerinden haberdar olmayan Paul direkt olarak arkasını dönmüş ve teknik salonuna girmişti. Elbette, etrafındaki kimse onu durdurmaya cüret etmemişti.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr