Kumo Desu ga, Nani ka? - Kumo 6: Onu Yediğime Pişman Değilim

---

 

Çeviri: Kharsmi

 

Görünüşe göre yeni evimi yaptıktan sonra rahatlayıp biraz kestirmişim.

Ağdaki hareket bacağıma bağlı ipliği titretip beni uyandırmıştı.

Her şey bir rüya gibi hissettirdi ama kalktığımda bir rüya olmadığının farkına vardım.

İyi, un.. (un: evet)

Bunu zaten biliyorum.

 

Kalktıktan sonra bedenimi esnettim.

Tüm bacaklarım çevik bir şekilde esnedi.

Uhh!! Bu biraz tiksindirici.

 

Kendimi topladım ve hala titreyen ağa doğru döndüm

Benim soldaki geçitte ördüğüm alt ağdan geliyordu titreşim.

Bir şey yakalamışım gibi görünüyor.

Benim ilk avım.

 

Dikkatlice yaklaştım.

Ağın en üst ucunda, parlak gökkuşağı renklerinde bir şey vardı.

 

『Kurbağa』

 

Un.

Bu gerçekten bir kurbağa şeklinde.

Gerçi boyutu neredeyse benim kadar vardı ve gökkuşağı renkleriyle parlıyordu ama aynen bir kurbağa gibi gözüküyordu.

Bu benim ‘’Değerlendirme’’nin sonuçlarını ilk onaylamamdı.

 

Bir kurbağa.

İlk av için hiç fena değil, değil mi?

Gerçi Japonya’da yenmez ama bazı yerlerde yemek normal karşılanıyor.

Tadının aynen tavuğa benzediği söyleniyor.

Yaşamak için, gelecekte de değişik yemem gerekecek Öyleyse, hiç de fena bir başlangıç değil bence.

Eğer bunu yemezsem, ileride neler yemem gerekebileceğini düşünmek istemiyorum.

 

Eğer bu kurbağayla ilgili bir problem varsa o da nasıl bakarsanız bakın zehirli gözükmesiydi.

Hayır, bu kadar kötücül renklerle zehirli olmaması imkansız.

Ne yapmalıyım?

 

Dikkatlice düşününce, kurbağaların zor durumlarda kullandıkları kozları vardır!

Ah! Kurbağa üzerime bir kötücül renkli bir sıvı fışkırttı.

Ah, bu kötü.

Kaçınacak zaman yok, sıvı üzerime bulaştı.

 

Arghhhh!?

 

B-, bu nedir?

Acı, acı!?

Zehir mi?

Gerçekten zehir mi?

Sıvının vücuduma değdiği her yer kavruluyordu!?

 

Owaa!?

İkinci kere fışkırtacak!?

Bekle!?

Gyaa!?

Yine vurdu!?

Acı, bu iyi değil!?

Geri çekil, geri çekil!

 

Dolaşmış bacaklarımla bir şekilde kendimi kurbağanın fışkırtma menzilinden çıkarttım.

Uwaa.

Bu çok acı verici.

Sanki asitle bir şey akıyormuş gibi hissettiriyor.

Bedenim erimez değil mi?

Rahatsız hissediyorum ama bir ayna olmadan bana ne olduğunu anlayamam.

\\\\Malum örümceklerin boynu yok

 

Lanet.

Ben yenildim.

Tuzağa yakalansa bile bir canavar hala bir canavar. Böyle dikkatsiz olmamalıyım.

Zor durumlar bir korkağı bile cesur yapabilir.

Bir kurbağa bile olsa yılanın kendisini yemesine sonuna kadar direnirdi.

 

Ah, görünüşe göre hasar ölümcül değil.

Zehir benim vücudumun sol tarafına isabet etti.

Zehrin bir kısmı sol gözüme gelip görüşümün bir kısmını kaybetmeme sebep oldu.

Hmm?

Benim sol gözüm yok oldu ama görüşümün sadece bir parçası kayboldu.

Ah!

Yoksa bunun sebebi benim bir örümcek olarak bir sürü göze sahip olmam mı?

Büyük ihtimalle öyle.

Bu yeni bir keşif.

 

Şimdi bunun zamanı değil.

Acı geçecek gibi görünmüyor

 

《Yetenek ustalığın arttı. Yetenek kazanıldı 『Asit Direnci LV1』》

 

Ne?

Bir şekilde acı hafifledi.

Hiç yetenek puanı harcamadan yeteneklerimi yükseltebilir miyim?

Huh?

O zaman 100 puanımı "Değerlendirme" becerisi için niye harcadım ki?

.….Ah!! Düşündükçe kötü oluyorum. Bunun hakkında çok düşünmemeliyim.

 

Her neyse, görünüşe göre ‘’Asit Direnci” yeteneğimi yükseltim.

Muhtemelen yeteneğimin seviyesi kurbağanın saldırısı yüzünden yükseldi.

Un. Ancak, görünüşe göre diğer yeteneklerim kurbağanın bana saldırmasıyla yükselmedi. Büyük ihtimalle cevap, asitten aldığım zararın gelişmeme yol açması değil mi?

 

Şimdilik tüm bu düşünceleri bir kenara bırakalım.

Acı benim ‘’Asit Direnci’’ mi daha iyi hale getirdi.

Bunun hakkında düşündükçe, kurbağaya olan öfkem arttı.

Bu kurbağa, sadece bir yemek olarak, nasıl bana saldırır!

Affedilmez!

Artık karar verdim.

Zehir olsun ya da olmasın umursamıyorum.

İş buna geldiyse, ne olduğu önemli değil onu yiyeceğim.

 

Kararımı verdiğime göre şimdi saldırı zamanı!

Yeter ki gardımı indirmeyim, bu kurbağa sadece tuzağa yakalanmış çaresiz bir av!

 

Kurbağa üç kere daha zehir fışkırttı.

Fu, eğer geleceğini bilirsen kaçmak kolay!

Fışkırtığı zehirden sıyrılıp kurbağaya doğru atıldım.

İşte, bu benim bitirici vuruşum!

 

Chomp!

 

Isırdım!

Fuhaha!

Düşünmedim, sadece ısırdım!

Ben bir örümceğim!

Benim dişlerim zehirli!

Ağ örmek kendi doğam hakkında daha çok şey öğrenmemi sağlamıştı.

Fufufu, zehirlen ve ÖL!

 

Splash! (Fışkırtma sesi)

 

Hogyaou!? ( ホギャオゥ！)(İngilizceye çeviren de çözememiş.Tepki galiba)

 

Bu şekilde zehir fışkırtabiliyor muydu?

Acı Acı!?

Direncim olsa da bu hala acı verici.

 

İstemeden dişlerimi çektim!

 

《Yetenek uzmanlığın arttı.『Zehir Direnci LV1』yeteneği 『Zehir Direnci LV2』ye yükseldi.》

\\\Galiba örümcekler doğuştan zehir direncine sahip. Yani başından beri LV 1’di

 

Ah,öyle mi?

Neyse, şimdi bunun zamanı değil!

Bu kurbağa pis zehrini üzerime iki kere değil üç kere fışkırtmıştı.

 

Bu AFFEDİLMEZ!

Gerçi onu affetmeye niyetim yoktu ama o bunu yapmaya cüret etti!

 

Öfkeyle ikinci kere ısırdım.

Kurbağa ızdırap içinde can çekişiyordu.

Fuhaha!

Acı, daha fazla acı!

Kendimi kaptırıp tekrar ve tekrar ısırdım

Kurbağa giderek daha az mücadele etti ve sonunda gücü tükendi.

 

 

 

Fuu.

Sonunda onu yendim.

Ve bu sadece ilk avımdı, gelecekte beni kolay şeyler beklemiyor.

Ama sonuçta başardım.

 

Önce bir tadına bakalım!

Nam nam.

Zuryu Zuryu. ( ズリュズリュ ÇN: Ne sesi olduğundan emin değilim.)

Uff, bu acı ve acıtıyor.

 

Acı olan zehir mi?

Öyleyse canımı yakanda asit olsa gerek.

Önemli değil nasıl olsa dayanabilirim.

Ama lezzetli değil.

《Yetenek ustalığın arttı.『Asit Direnci SV1』 yeteneği 『Asit Direnci SV2』’ye yükseldi.》

Kurbağanın tadı güzel olmasa da yetenekler gerçekten lezzetliydi.