Çeviri: AFMbey-nim
düzenleyen: Gandalf

Tenbain; kuzeyde yer alan ve bilinmeyen bir zindan..

Ellerinde orak olan hayalet tipli canavarlar zindandan kaçmıştı ve bir askeri birlik onlara karşı koymak için ilerliyordu.

“Tüm tuzakları etkisiz hale getirin!”

“Bir canavar sürüsü 30 metre ileride. Yaklaşık 25 tane canavar var.”

“Rahipler, kutsama yapın. Tam donanımlı savaşçılar, birliklerin başına geçin!”

Deimond, nam-ı diğer kan şampiyonu, yeryüzü yırtıcıları loncasına önderlik ediyordu. Merkez kıtasındaki en güçlü 50 loncadan biridir. 3 kalesi vardır ve hepsinden de iyi oranda vergi toplar. Burada yaşayan oyuncuların birtakım şikayetleri vardı ama hepsi loncanın ezici gücü karşısında pusuyordu. Direnenler de hemen cezalandırılıyordu. İster diğer başka bir loncanın oyuncusu olsun isterse başka bir krallığın oyuncusu, yeryüzü yırtıcıları loncası direniş gösterenlerin hepsini ayrım gözetmeksizin katlediyordu.

“Gebertin şunları. Gebertin ki bir daha toprağımıza ayak basmasınlar!”

Lonca gittikçe büyüyordu ama para ve ekipman eksikliği yaşıyordu. Haydut ve kuraltanımaz sözde lonca haline dönmüştü.

Askeri birlikleri ile zaferler kazanmışlardı ama müttefik loncaların saldırılarının ardından yıkıma uğradılar.

Artık merkez kıtadan uzakta aylak aylak dolaşan kişilere dönüşmüşlerdi.

Ardından yönlerini kuzeye çevirdiler.

“Evvet.. burası.. burası boss canavar ölüm lordunun mekanı olmalı.”

Deimond’un motivasyonu yükseldi.

Kalelere veya şehirlere sahip olmak kolay işti. Loncanın diğer loncalarla ittifakı hakkında veya loncanın büyümesi hakkında kafa yormaya hiç gerek yoktu; tek yapmaları gereken sadece avlanmaya odaklanmak ve kendilerine görev bulmaktı.

Yeryüzü yırtıcıları loncası gücünü tam gaz arttırmaya devam ediyordu, çok büyük kalelere veya şehirlere sahip olmalarına aldırış etmiyorlardı ve  hiçbir güç bu lonca oyuncularının Royal Road oynama zevkini elinden alamazdı.

“Suban, gözünü dört aç. Maban, saldır!”

Barbar savaşçı Suban iki elindeki baltalarını korkusuzca savuruyordu. Canavarlar ona doğru akın ediyordu.

Hırsız Maban canavarların gölgelerinden paçayı kurtardı ve zehirli hançerle onlara saldırdı.

Sayıları diğer birçok loncanınkinden fazla olsa da Yeryüzü yırtıcıları loncasının oyuncuları arasındaki çalışma ve görev dağılımı ilişkisi mükemmeldi.

Loncanın savaşçılarına liderlik eden Deimond Tenbain zindanının altını üstüne getirdi ve ölüm lordunu avladı.

Sonra da ödül olarak bir bildiri aldı.

---------------------

·         Korku hepinizin içine işlesin – ölüm yolunda yürümek ve ilerlemek istiyorsan insanoğlunun -hafızasından silinmiş olan tapınağı bul.

------------------------

Deimond kafasını kaşıdı ve soruşturmaya başladı.

“Korku yaratmak… Kayıp tapınak… Bu ne lan böyle?”

Deimond yağma yapmaktan ve öldürmekten zevk alan biriydi ama aklı kıt değildi. Bu  Bildiri her nasıl olduysa ortaya çıkmıştı sonuçta ve göz ardı edilemezdi.

 “Eğer gidip Versailles kıtasının tarihine bakarsak pek bir şey bulamayız. Bildiride diyor ki… ‘İnsanoğlunun hafızasından silinmiş olan…’”

Suban’ın da kafası karışmış gibiydi.

“Ne kadar da ilginç. Nereye baksak nereye sorsak bu konuyla alakalı sağlam bilgi bulamayacağız.”

“O zaman kayıp tapınağa odaklanalım ne dersiniz? Tapınakla alakalı daha fazla ipucu bulmalıyız.”

Deimond ve ekip arkadaşları bilgi bulmak için zindanın gizli odalarını gezinmeye başladı. Tesadüfen kimin yazdığı belli olmayan bir yazı buldular ve parçaları bir araya getirdiler.

---------------------------

·         Ohhh! Bu dünya karanlığa gömülmüş. Versailles kıtası bu yıl yıkıma uğrayacak gibi görünüyor.

·         Ölümün pençesinden hiçbirşey kurtulamaz..

·         Ölümün hapishanesi ve ölümün takipçileri artarak büyüyor.

---------------------------

Yakınlardaki farklı farklı şehirlerde yaşayan kişilerin bu ilginç efsanelerini sırayla okudular.

“Dedemin dedesi, hatta ondan da önce.. hikâye uzun yıllardır büyük büyük dedelerimden bu zamana kadar anlatıla gelmiş. Bazı sebeplerden ötürü, insanlar Nippleheim krallığından önceki yılları anlatırken çok çekingen ve temkinli oluyorlar.”

“Nippleheim Krallığının kalıntıları olan çok sayıda kale kalıntısı ve ipucu var. neden bu kadar çok sayıda iz ve ipucu var ki? Eğer canavar istilaları olmasaydı krallığın kaleleri ve surları yıkılmazdı.”

Daha fazla ipucu bulmaya başlamışlardı.

Deimond, Bir yaşlı Dedenin nesilden nesile aktarılan bir kitapçığını buldu.

**Ttring!**

“S seviye görevi!”

Deimond adeta heyecan patlaması yaşadı.

B seviye görevler onlar için gayet sıradan ve tipik görevlerdi çünkü o tarz görevlerle çok karşılaşmışlardı.

A seviye görevler devasa güç ve ödüllerin kazanıldığı görevlerdi ve hatta Versailles kıtasının dengesini etkileyebilirlerdi. Bu yüzden A seviye görevler kişinin öyle rahatlıkla alabileceği görevler değillerdi. Çünkü görevi yapan loncanın her bir üyesinin hayatı risk altına girerdi.

Jeonshin Weed’in halktan gördüğü aşırı ilginin sebebi A seviye bir görevi çözen ilk kişi olmasıydı; ölümsüzler ordusu görevi.

Loncanın Elemental Şamanı olan imparator görev için çok heyecanlandı.

“S seviye bir görev. Bu koşulsuz şartsız kabul edilmesi gereken bir görev.”

Büyücü Nardo temkinli davranıyordu.

“Mevcut gücümüz çok zayıfladı. Artık merkez kıtada değiliz.”

Yeryüzünün yırtıcıları loncası merkez kıtadan dışlanmıştı ama yine de eğer bir savaş olursa kıtaya verecekleri destek hiç de az olmazdı.

Eğer lonca bu S seviye göreve tek başına giderse başarılı olup olamayacağını kestirmek çok zordu.

“O halde görevi kabul etsek iyi ederiz. Görev ölüm lordu gibi bir canavardan geldiğine göre muhteşem bir görev demektir. Eğer görevi kendimiz halledersek devasa bir ödül kazanırız.”

“Kaç tane Boss canavarla karşılaşacağımızı bilmiyoruz… eğer canavar bir Ejderha ise o zaman yok oluruz.”

“Yok olmak? Yok olmaktan mı korkuyorsun?”

“Onu kastetmedim..ama…”

“Bu görev yürek isteyen bir görev ona göre. Kimse mırın kırın etmesin.”

Çetenin görev ile alakalı çoğunluklu düşüncesi görevi kabul etmekten yanaydı.

Çete, kaleler ve şehirler yöneten bir çeteydi evet ama çetenin her bir üyesi mücadele etmenin ve savaşmanın verdiği o  zevkten vazgeçmezdi.

Deimond’un hırsı arttı.

‘Her şeyi bir kenara bırakıyoruz.’

Loncanın merkez kıtada bulunan kalesi ele geçirilmişti ve utanç dolu olanıysa yeryüzünün yırtıcıları sancağını dalgalandıramazlardı. Artık Versailles kıtasını etkiledikleri zamanları arkada bırakmanın vakti gelmişti.

‘Bence fırsat bu fırsat.’

Her şeyi eski haline döndürmek için bir fırsat. 

Ölüm rahibinin gücünü kullanarak tekrar eski günlerdeki gibi olabilirlerdi.

Deimond yumruğunu sımsıkı sıktı.

“Ben ölüm rahibinin gücünü istiyorum. Kim bana karşı çıkarsa ezer geçerim. Versailles kıtasını ele geçirmek istiyorum!”

***

Weed şehrin yaşlısıyla anca öğlen vakti görüşebilmişti. Lordun kalesinde görüştüler.

Görüşmelerin başından beri Yaşlı hep şikayet ediyordu.

“Morata’ya gelen insan sayısında ani bir artış var. Artan nüfusla beraber halledilmesi gereken işlerin sayısı da hayli arttı…” Şehrin yaşlısı dırdır ediyordu.

Weed’in dırdır eden insanlar için eşsiz gizli bir sırrı vardı; faydasız bahaneleri söylememek.

‘Bunlara cevap vermemeliyim.’

Sözler Weed’in bir kulağından girip diğer kulağından çıkıyordu.

Bu uzun şikayet ve hayıflanma konuşmasının ardından Şehrin yaşlısı hemen söze girdi:

“Morata’nın asayişi ve işleriyle ilgilenmelisin. Kaledeki işler rayına girdiğine göre artık Lord-nim direkt olarak Moratadaki yapılması gereken işleri halletmeli. Morata nın mevcut bütçesi 39.845 altın.”

**Tting!**

·         Lord modunu kullanmak istiyor musunuz?

Lord modu şehrin lorduna iç işlerini yürütmeyi sağlar.

Weed kabul etti.

“Evet.”

·         Oyun ekranı görüntünüz Lord modu görüntüsüne dönüşecek.

Weed ve yaşlının konuştuğu boş odada durumlar aniden değişiverdi.

Weed artık Morata’ya tepeden bakabiliyordu. Gökyüzünden Morata’yı görebiliyordu.

“Peki, şimdi ne yapmalıyım?”

Weed sessizce Morata’ya baktı. Sokaklardaki insanlar, kaledeki araziler vs. her şey görülebiliyordu.

 
Eğer isterse bakış açısını değiştirebilir; daha yakından bakabilir ve hatta insanların seslerini ve konuşmalarını bile duyabilirdi.

İçişleri modu(lord modu) sadece Lordların kullanabileceği bir moddur.

Morata’nın güncel durumu ile alakalı bilgi penceresi. Yapı ve inşaat, ordu, vergiler, ticaret vs.. hepsi Weed’in emri altındaydı.

“İlk olarak Morata’nın fakirleri ve yoksullukla ilgilenmem lazım.”

Weed onarıma ihtiyaç duyan yapıları araştırdı. Karşısına 300’den fazla bina çıktı. Lord kalesi ve halk sakinlerinin kaldığı tadilat isteyen diğer yapılar..

Weed listenin en başındaki öncelikli bina olan saraya baktı ve açıklamayı okudu.

Lord Kalesi

Morata herhangi bir krallığa ait değildir. Bir zamanlar şehir Nippleheim krallığına ait olsa da krallık çöktükten sonra krallığa ait tüm şehirler kendi başına hayatta kalma mücadelesi vermişti. Bu yüzden de krallıkla bir sürtüşme yaşama gibi bir sorun olmayacaktı.

Ama Weed kafasını salladı.

‘Böyle bir şeye ihtiyacım yok.’

Şehir henüz gelişme aşamasının başındaydı, yeni yeni büyüyordu bu yüzden lorda tahsis edilmiş büyük bir saray halk nezdinde iyi karşılanmazdı. Bu harcama israf gibi duruyordu.
bir Lord olarak sade bir yaşam süren Weed’in gösteriş yapma gibi bir niyeti yoktu.

Sadece Lord’a özel golf dersi

“Bu ne böyl…”

Weed Lord’a tahsis edilmiş tüm tesisleri ve yerleri hemen kapattı.

Öncelik listesinin başında artık sadece tadilat isteyen acil binalar vardı.

***

Maceracılar cenneti..

 
İnsanların boş yer bulmak için sırada beklediği Morata’nın tek içki mekanı.

Pale, Maylonn, Mapan ve diğer ekip üyeleri yemek yiyip içmek için bekliyorlardı. Bir saattir bekliyorlardı ama hiç boş yer bulamadılar.

“Arkadaşlar akşama kadar bekleyecek miyiz ya?”

“Öğlen yemeği vakti bu yüzden çok kalabalık.”

Şikayet ediyorlardı ve sıralarını bırakamıyorlardı. Morata’da  maceracılar cenneti dışında içki içip eğlenebilecekleri başka mekan yoktu. Kuzeyde bir av partisi olduğunda ve Morata’ya döndüklerinde ilk gidecekleri yer bardı. Burada şarap, bira vs içip yorgunluklarını atıp başka ekipteki oyuncularla muhabbet ediyorlardı.

“Ne zaman boş yer bulacağız ya.” Zephyr of çekerek şikayet etti. Çok ciddi sıkıntı içindeydi çünkü bu mekan kızların yanına gelip oturup muhabbet ettiği tek mekandı.

Sonra barın tavanı aniden parçalandı. Duvarın bir tarafı tamamen kayboldu.

“Ne oluyor.”

“Neler oluyor?”

Yemek yiyen ve içki içen oyuncuların hepsi şaşkınlık içindeydi.  Adeta ışık görmüş tavşan gibiydiler.

Bu kadar âni bir olay karşısında doğal bir tepki…

Barın duvarları, çatısı, direkleri vs. yıkıldıktan sonra bar daha büyük ve geniş şekilde tekrar yapıldı.

Artık 2000 kapasiteli olmuştu. Süperbar’a dönüşmüştü. Oyuncular ne olup bittiğini anca anlayabildi.

“Lord.”

“Morata lordu çalışıyor.”

// Örnek belediyecilik bakınız Weed :)

***

Weed boş arazileri kullanarak barı ve misafirhaneyi büyüttü. Ayrıca büyük bir yemekhane inşa etti.

Barın tadilatı 12.000 altın tuttu, misafirhaneninki 9.300. Büyük yemekhanenin maaliyeti ise 16.000 altındı.

Çeşitli ve çok sayıda ‘morata’nın durumu bilgilendirme’ penceresi çıkıyordu.

·         Barın büyümesiyle birlikte: Ekonomi 2 puan arttı, halk güvenliği %1 azaldı.

·         Misafirhanenin büyümesiyle birlikte: Ekonomi 1 puan ve hijyen 3 puan arttı.

·         Yemekhanenin inşaası ile birlikte : Kültür 3 puan, ekonomi 2 puan arttı. Sonraki 3 ay boyunca şehrin üretkenliği %1 oranında arttı.

Yaptığı yeniliklerin ve iyileştirmelerin etkisini Weed hemen görebiliyordu.

Mevcut verilerden de anlaşılacağı üzere ordu, ekonomi, hijyen vs gibi unsurların puanı düşüktü ve insanların Morata’ya gelip gitmelerini olumsuz etkiliyordu. Eğer asayiş düşükse suç oranı ve ticaret problemleri artış gösterirdi.

“Bir sonraki işim…”

Weed gözlerini şehir merkezine çevirdi. 100 altın harcayarak 5 tane aperitif ürünler satan stant açtı.

Bu stantlar ekonomide ufak bir etkiye sahip olsa da şehir gelirlerinde önemli rol oynarlar.

Bu gelişmelerin ardından şehir meydanında bir kargaşa başladı.

“Lord, lütfen bir tane bıçak ustası loncası yap!”

“Macera dükkânı.”

“Umarım özel evler ve depolar yaparsın.”

Herkes tıpkı yemek için cik cik öten kuşlar gibi kendi özel isteğini söylüyordu.

Belli ki uzun süredir hasret çektikleri şeyleri dile getiriyorlardı.

Lord bu yapıların inşaasını yapmasa halk sakinleri veya mimarlar halkın ihtiyaç duydukları bu yapıları yapabilirlerdi. Ama Versailles kıtasındaki mimar sayısı düşüktü çünkü satıp para kazanmak için dükkân veya ev inşa etmek kolay değildi.

Lordlar şehir ve kaleye uygun  binalar inşa ederse bu genellikle şehrin gelişimine alamettir.

Kalenin lordu eğer bir büyücü ise o zaman çok sayıda büyü loncası ve büyü dükkanı yapar. Eğer lord elemental şaman ise ahşap ve su kalede bol miktarda olur.

Lordun konaklaması konusunda gelişme ve iyileştirme..

Oyuncuların tartışmalarını ara sıra duyan Weed seçim yapmak zorundaydı.

Şehrin bütçesi sadece 2045 altındı. Özel bütçesine sadece 100 altın ayırarak tüm Morata’ya yatırım yapmaya başlamıştı. Şimdiye dek inşaat için kullandığı paranın büyük çoğunluğu Morata’nın kendi bütçesindendi.

Gecekondular.

Morata’nın nüfus patlaması yaşaması nedeniyle yeni evlere ihtiyaç vardı.
dağlardaki ve tepelerdeki ağaçlar aynı anda yerinden çıkmaya başladı ve gecekondu oluşturmaya başladı.

Oluşan gecekonduların değeri sadece 30 gümüştü.

“Hayallerimdeki gecekonduyu yaptı!”

Weed 10.000 tane mobilya için 3000 altın harcadı.

Morata oyuncuları yapılan değişiklikler karşısında şaşkındı.

“Woah!”

“Bu lord tam bir çılgın!”

“Altı üstü bir gecekondu ama çok büyükler!”

Gecekondular şehir meydanında da görünmeye başladı.

Weed’in inşa etmeyi seçtiği bir diğer şey ticaret borsasıydı.

Ticaret borsası ticaret merkezleri ile aynı role sahipti ama ticaret borsası geniş çaplı ticaret yapmanın önünü açıyordu.

Morata zaten ihracat yapan bir yerdi ve ticaret borsası da ihtiyaç içinde olan şehirlerin ihtiyaçlarını karşılamak için etkin bir rol oynayacaktı.

Tüccarların depoları ve alım satım noktaları genişletildi. Bu hareket tüccarlar tarafından çok hoş karşılandı.

“Morata lordu işini biliyor.”

“Eğer tüccarları ihmal edersen şehrin büyüyemez.”

Weed ayrıca tüccarlar için bir sendika kurmayı tasarladı. Böylelikle iş ve üretim miktarı fazla olduğu zamanlarda sendikadaki tüccarlar görev dağılımı yapabilirlerdi. Sendika binası tüccar loncasının mihenk taşıdır.

Silah dükkanı, zırh dükkanı, turist mağazası, maceracı dükkanı, manav, haritacılık kursu binası yapıldı.

Önceden boş olan morata sokaklarına peşpeşe binalar yapılması oyuncuları neşelendirdi.

“Oleeeyy!”

“Morata artık daha iyi ve merkezi bir yer oldu.”

Diğer rekabetçi şehir bir ânda daha kalitesiz olmuştu. Bazı ünlü loncaların o şehre gelmesinden sonra bile nüfusu hâlâ Morata nüfusunun yanına bile yaklaşamazdı. Morata’dan alışveriş yapabilmek onları biraz daha rahat ettirmişti ve şimdilik herkes gayet memnundu.

Ama Weed’in inşa edeceği yapılar daha bitmemişti.

Kuuung!

Demircinin yanındaki boş arazi şiddetli seslerle inliyordu ve bir bina oluşuyordu.

“Bu ne?”

“Ne yapmaya çalışıyor?”

Silah ve zırh üreten yer olan demirci dükkanı geniş bir alan istiyordu. Boş araziye Mevcut demirci dükkanından 5 kat büyük bir bina inşa ediliyordu.

Geniş bir ocağı olan büyük bir bina…

Bina tamamlandıktan hemen sonra meraklı demirciler binaya yöneldi.

İçeriye girdiler ve sevinç çığlıkları atarak havalara uçtular.

“Devasa ocak!”

“Bu ocak, tek bir tane demir cevherinden yüksek kaliteli demir çıkartabilir!”

Eğer ocak büyük olmasaydı sadece yetenekli demirciler demiri işleyebilir ve bu işlem zaman alabilir. Bu yüzden demirciler bir şey üretmek istediklerinde çok sayıda kılıcı ve zırhı eritmek zorunda kalıyordu. Ama şimdi avdan bir tane bile demir cevheri elde ettiklerinde bu büyük fırına gelip istedikleri saflıkta demir üretebilirlerdi.

Eğer büyük miktarda demir elde ederlerse demirciler çok sayıda ileri seviye silahlar üretebilirler.

Bu fırın/ocak üreticilerinin çok istediği bir şeydi..

Yapımı için 50.000 altın gerekmiş olsa da Weed tereddüt etmeden parayı verdi. Çünkü ne kadar çok demirci ve mücevherci gelip bu fırını kullanırsa o kadar çok silah ve zırh üretimi artar ve tabii ki vergi de o kadar çok olurdu.

Morata’nın dışında oyuncuların farkında olmadığı başka inşaat projeleri devam ediyordu.

Bir zamanlar Nippleheim krallığına ait olan demir, bakır ve gümüş madenleri…

Weed kullanılmayan bu madenleri aktif hale getirmek istiyordu. Tünel sistemini tamir ettirdi; bazı köylüler ellerinde kazmalarıyla tünelleri düzeltti.

Eski madenlere musallat olan canavarları avlamak için Freya Paladinleri de şehir sakinlerine yardım etti.

“Lord önceden Morata’daki işlerden kaytarıyordu ama nihayet artık lord gibi davranıyor.”

“Evet, bazı ilerlemeler var.”

Tüm oyuncuların yüzü gülüyordu.

Değişiklikler ve düzenlemeler daha bitmemişti.

Kuuuuuung!

Boş bir arazide yine hareketlilikler başlamıştı. Arazideki yabani otlar temizlendi ve bir lonca kuruldu; Terzi Loncası..

Morata’da terzilik yeteneğinde uzmanlaşamayan çok sayıda terzi vardı ve bu terziler Morata’nın ileri seviye kumaş ve derisinden tam anlamıyla faydalanamıyordu.

Başka loncalar da kuruldu ve onlar da meslek sahiplerine deneyim kazandırarak yeteneklerini ilerletmelerini sağlıyordu.

Çiftçi loncası kuruldu ve Freya Kilisesi bağış/adak yeri yapıldı.

Eğer bağışlar yeterli olursa lanetler kaldırılır ve şans geçici süreliğine artar.

Rahipler, papazlar ve maceracılar bağış yeri için çok sevindiler.

“Bağış yeri bile çok harika olmuş.”

“Morata’da avlanmak çok iyi.”

Bıçak ustalığı loncası da açıldı.

“Lord epey para harcamış olmalı.”

Hırsız loncası kuruldu.

“Bu çılgın lord resmen para dağıtıyor.”

Şehirdeki oyuncular çok neşelendiler. Şehir kendi şehirleri değildi ama bu gelişmekte olan şehir maceraya çıkmak ve kalmak için çok rahat ve elverişliydi.

Savaşçı, ozan, okçu, suikastçi, Kung Fu ustası, yumruk loncaları gibi savaşçılarla alakalı loncalar da kuruldu.

Sihirbazlıkla alakalı loncalar kurulmadı çünkü her bir loncanın kurulma bedeli 40.000 altındı. Fakat dövüşçülükle alakalı tüm temel loncalar kurulabildi.

Weed’in elde ettiği malzeme ve itemlerinin büyük kısmıyla şehre yatırım yapıldı. Todeum’da kazandığı itemlerin ve terzicilik ile demircilik yaparak kazandığı paranın toplamı 340.000 altındı. Freya heykelini yapmak için aldığı elmasın değeri de 145.000 altındı. Toplamda 485.000 altın vardı.

Freya heykelinin yapımına katılanlardan alınan para ve yulaf lapası satışından kazanılan para 150.000 altındı. Heykelin yapım maaliyeti 160.000 altındı yani zarar etmişti. Ama yine de avlardan kazandığı para ve önceden sahip olduğu para toplamda 500.000 altın olmuştu.

**Ttring**

Morata bölgesinde bir yeni şehir oluşumunu tetiklediniz.

Weed hâlâ içişleri modu/lord modundan çıkmamıştı. Çünkü hâlâ yapılması gereken binalar vardı.

“12 tane kullanılabilir maden var.”

Bir madenin açılması 50.000 altın tutuyordu.

Morata’nın 12 maden açmak için parası yoktu ama madenleri işleyebilirlerse mevcut kullanımda olan tüm cevherler büyük ihtimalle ıskartaya çıkacaktır.

Sağlık konusuna gelirsek, halkın sadece çiftçilik yaptığı dönemle kıyaslanınca ,sağlık puanı azalır. Maden işinden dolayı diğer alanlardaki çalışma verimliliği de azalır.

Materyal üretimi, ekonomik güç ve ordu halk için önem arz eden alanlardır.

Ağer mitril veya mana taşı madeni olsaydı bu madenleri her türlü şartlar altında işlerlerdi ama maalesef bu yüksek rütbeli/çok kıymetli kaynaklar moratada yoktu ya da şimdiye kadar keşfedilmemişti.

Ama yine de fildişine sahip oldukları için şanslılardı. Morata bölgesini gözlemleyen Weed, Morata’nın kuzey batısındaki otlaklarda geniş bir fil sürüsü gördü. Eğer filleri avlamak için izinleri olsaydı yüksek kalite fildişi elde edebilirlerdi. Fildişi ‘yaşamın cevheri’ diye adlandırılacak kadar önemli bir şeydi.

“Fillerin hepsini birden yakalarsam iyi olmaz.”

Askerleri eğitmenin zamanı gelmişti.

Freya Kilisesinin morataya sunduğu koruma süresinin bitmesine daha 7 ay vardı ama askerlerin gelişimi için bundan daha fazla zamana ihtiyaç vardı.

“100 tane asker ve 10 tane şövalye almalıyım.”

Asker alım alanı ve eğitim alanı, asker alımlarını yapmak için ve onlara temel eğitimi vermek için kurulmuştu. Şövalyelere düzgün eğitim verilebilecek bir tesis yapmak mümkün değildi bu yüzden Weed şövalyeleri eğitmesi için kiralık şövalyeler getirtti. Weed’in ordu ile işi bitmişti.

İşin doğrusu, herhangi bir loncanın başında olmak bir ekibe liderlik etmek gibi birşeydi.. Fakat kalenin Lordu veya şehrin lordu olmak konusunda durum farklıydı. Weed aslında şehri yönetmek için bütçeyi kullanarak kendi ordusuna sahip oluyordu.

***

Morata gelişmekte ve büyümekte olduğu için şehirdedeki oyuncular neşe içindeydi.

Şehir meydanındaki oyuncuların arasında oyuncu ışığı belirdi.

“Ah!”

“Bedenimi bu şekilde mi hareket ettiriyorum?”

“Royal road’dayım bee!”

Morata, yeni oyuncuların oyuna başlayabildikleri bir yere dönüşmüştü. Yeni oyuncular henüz çok toydu.

 “Kuzey burası mı?”

 
“Vaow! Demek kuzeydeki şehirler bu şekilde görünüyor heh.”

Yeni oyuncular etraflarını saran ışık eşliğinde sürekli doğuyordu. Kuzeydeki tek başlangıç noktası burasıydı. Devasa sayıda yeni oyuncu Moratayı görmüş ve burayı seçmişti.

“Vaaayy!”

“Yeni oyuncular.”

Yeni oyuncuların akın akın oyuna başladığı bu anda yapayalnız ve sahipsiz oyuncular da bu durumdan memnundu. Oyuna yeni başlamış olsalar da çok işe yararlardı.

Tilki, geyik, tavşan gibi hayvanları avladıklarında topladıkları et ve derilerle şehrin ihtiyacını görebilirlerdi.

Üretim yapmak için et ve deri avlayan yüksek levelli oyuncular gibi değillerdi. Et ve deri yeni başlayan oyuncular için para kazanmak adına önemli materyallerdi.

Ayrıca bu yeni oyuncular şehir için yüksek miktarda gıda, silah ve zırh elde etmek adına önemli bir güçtü.

Ucuz ahşap, sıradan bir cevher veya ucuz bir bitki fark etmeksizin Yeni oyuncular istediklerini satabildikleri için şehrin gelişimi için önemli bir itici güç konumundalardı. Bu durum ayrıca tüccarlar ve üretimle alakalı sınıflara temel materyalleri toplama konusunda ve bu materyallerle üretim yapıp satma konusunda kolaylık sağlıyordu.

Dövüşle alakalı sınıflara ait oyuncuların olduğu mekânlar her ne kadar yeni oyuncuların hemen yardım alabilecekleri yerler olmasalar da, yeni oyuncuların kullanması için çeşit çeşit silah ve zırhların satıldığı mekânlara dönmüştü.

***

Kang Jin Cherol, Royal Road sayfasına göz atarken çok kederlendi.

“Gerçekten sorun değil mi? Buna nasıl müsaade ederler?”

Bir süre Mapan’ın yanında çalışmış olan Kang, Versailles kıtasında biraz ticari başarı elde etmişti. Fakat şu anda vicdanı elvermediği için çok pişman hissediyordu.

“Yeni başlayanlar bile Morata’ya geliyor…”

Duyuru sayfasında Konuyla alakalı çok sayıda bilgi ve ilan vardı.

Morata hakkında sayfada yığınla bilgi vardı. Oyuncuların tepkileri coşku ve heves doluydu.

Sorular ve cevaplar bu şekilde uzayıp gidiyordu. Çoğu kişinin ilgi konusu Morata’ydı.

Morata, tüm kuzeyin ticaret, avlanma ve görev ihtiyacını karşılayan bir yerdi.

Yeni yeni gelişen ufak bir şehirdi ama yine de Morata’da oyuna başlamak isteyen bir çok kişi vardı.

Kang Jim-Cheol hüzünlendi:

“Şu zavallı insanlar oraya gitmeye devam ediyor.”

Demirci, meyhane, ticaret noktası ve benzeri kurumlar,ki bunlar Weed tarafından kurulmuştu, fiyatların daha ucuz olduğu yerlerdi.

Mesela, Şehir sakini olan demirciler düzenli olarak demircilik ürünleri üretmek için çalıştırılıyordu. Eğer lüks malzemeler yapmaya devam ederlerse o zaman yetenekleri yükselir ve daha da iyi ürünler elde ederler.

Bu sayede bu kurumları direkt olarak inşa eden lord, kurumlar kar ettikçe o da bu kardan kazanç sağlar.

Bardaki fiyatlar için uygun ve adil demek biraz zordu ve misafirhanenin de kendine özgü bir tarifesi vardı.

Morata, fakir çaylak oyuncuları hoş karşılayan ve onlara gönül rahatlığı sunan bir yer olduğu için onları Morata’da başlaması için cezbetmek önemli bir meseleydi.

“Gitmelerine izin veremem!”

Kang Jin-Cheol aniden karar verdi.

Moratanın gelişmesi onun için kötü değildi. Morata’da yatırım yapan bir tüccar olarak, aldığı karar elbette ilerleyen zamanlardaki kazancını etkilerdi.

Kendi kendine verdiği cezayı yazdı:

“İşte oldu.”

Yazdığı ilan hakkında kaygılıydı ve kısa süre içinde olumsuz mesajlar art arda gelmeye başlamıştı.

“Keuheuk!”

Kang Jin-Cheol’un kalbi güm güm atıyordu.

Bu hadise oyunda değil gerçek yaşamda oluyordu ve altı üstü olumsuz yorumları okuyordu, bu yüzden çok da aldırış etmedi.

Sonra tuhaf şeyler olmaya başladı, kendisine sövülmüyordu artık.

Kang Jin Cheol’un yanı sıra başka kişiler de Morata’da başlamak veya Morata’ya gelmek konusunda oyuncuları vazgeçirmeye çalışıyordu.

Bu kişiler Weed hakkında bilgi sahibi değillerse bu ilanları yazmaları mümkün değildi ve bu tarz vazgeçirme ilanları gelmeye devam ettikçe olumsuz yorum yağmuruna tutuluyorlardı. Hatta o kadar ki, gelen olumsuz yorumlar ilanı yazanları düşman olmakla suçluyordu ve yorumlar bıkkınlık vermişti. Bu yüzden her bir ilanı sildiler.

“Ahh!”

Kang’in jetonu yeni düştü.

Vicdan sahibi sadece kendisi değildi. Görünüşe göre Pale, Maylon ve diğerleri de vicdan sahibiydi.

Onlar da kurtarıcı olmaya çalışıyordu ama olayların gidişatını değiştiremiyorlardı. Çok zor olsa da bu gidişatı tersine çevirebilirlerdi.

İlanda Morata’ya saldırarak oyuncuları karşılarına almışlardı.

Dünya art niyete ve kötülüğe teslim oluyordu.

Bu kötülüğün bayrak taşıyanı ise Weed.

(DN: Uzun zaman sonra tekrar merhaba gençler, umarım hepiniz iyisinizdir. Bu bölüm gayet zevkli bir bölümdü, diğer bölümde olduğu gibi genellikle Morata’nın durumu ile alakalı şeyler vardı. Bölümler bir süre gelmedi, bunun sebebi dizimden bir sakatlık geçirmemdir. Bilgisayar açık olmasına rağmen bölüm atamadım, o yüzden bu bölüm bu kadar gecikti. Neyse, bakalım Pale, Maylon ve diğerleri bu durum hakkında bir şey yapabilecek mi yapamayacak mı, bunu da diğer bölümde göreceğiz, umarım okurken keyif almışsınızdır. Yanlışımız olduysa affola.)