Weed’in misafirlikten hayalet geminin kaptanlığına geçmesi zor olmamıştı. Yalnızca önceki kaptanı basit bir kılıç mücadelesinde mağlup etmesi gerekmişti.
-Hayalet geminin kaptanı oldunuz.
-Hayalet geminin kaptanı olarak geminin izleyeceği rotayı belirleyebilirsiniz.
-Liderlik 7 yükseldi.
-Karizma 14 yükseldi.
"Esas kaptan nerede?"
Weed'in çene kemiği bu soruyla hareket ederken onu mürettebatın eski kaptanı yanıtlamıştı.
"80 yıl önce onu ıssız bir adaya atmıştım. Muhtemelen şimdiye açlıktan ölmüştür. Kilkilkil!"
Kaptan oluşunun kısa bir süre sonrasındaysa bir şeyler yaşanmış, bir sürü hayalet gemi göreviyle karşılaşmıştı!
-Hazineyi bul
-Başka bir gemiye baskın düzenle
-En geniş denizi en kısa sürede aş
-Yunusları avla
Maalesef Weed istese bile bu görevlerin üçünü alamazdı. Çünkü onlar için hayalet geminin savaşa girmesi gerekliydi.
"Hayalet Gemi penceresi."
****
Hayalet Gemi Maria
Bu gemi, gemi inşasında usta bir aile tarafından bir limanda inşa edildi. Ticaret gemisi olması amacıyla yapılmış orta boy bir yelkenliydi. Lakin her yıl talihsiz bir kazaya karıştı. Yedi yıl boyunca bu geminin sahibi olan herkes bir tür felaketle karşılaştı ve gemi, o günden bu yana bir kötü şans sembolü halini aldı. Dokuzuncu yıldaysa bir grup suçlu korsanın eline geçti. Aynı yaz bir fırtınaya yakalanarak batan geminin mürettebatı da denizde can verdi.
Hız: 3-5
Mürettebat sayısı 35. Hepsi de ölümsüz.
42 gülle bulunuyor. 39u kırık.
Kargo alanı: 36/298
Gövdenin dayanıklılığı: 350/1390
Yelkenler: 0/6
Rüzgar: -49 Dalgalar: -27
Yelkenlerin döküntü hali, geminin adamakıllı açılmasına olanak tanımaz.
Deniz yosunlarına yakalandığında daha ağır ilerler.
Gövdede geniş bir delik ve ahşapta biçimsizlik mevcuttur.
Durum daha da kötüye gidebilir.
Denizde talihsizliklerle karşılaşılabilir.
****
Weed, hayalet gemiyi tamamen kontrolü altına almıştı. Hayalet gemi bir insana asla boyun eğmezken ölümsüz olduğunuz sürece kaptan olmanız kolaydı. Yani Heykel Dönüşümü veya Ölümü Reddetme Yeteneği olmadıkça Weed’den başka birinin buna kalkışması mantıksız olurdu.
"Yağma yapmak ister misiniz?"
"Uooooo."
"İnsanları soymak istiyorsanız benimle gelin!"
"Çok yaşa Kaptan Deoreol!"
"Size Deoreol diyeceğim."
"Deoreol, Deoreol, Deoreol!"
Hayalet Mürettebat, Weed’in karizmasına kapılmıştı. Ancak Weed, deniz yolculuğu için gerekli yeteneğe sahip değildi. Dolayısıyla Geomchiler ve Pale’in grubu, onu okyanustan geri dönerken görmüştü ve karşılarında sol koluna kanca takmış tek gözlü bir iskelet bulmuşlardı. İşte Mapan, o iskelete yakından bakarak, "Weed bu!" dedi.
Ortada yalnızca para kazanmaya çalıştığınız ve yeni zorluklar karşısında gülüp geçtiğiniz cinsten bir ticaret örneği vardı. Hayalet gemiye liderlik eden Korsan Kaptan Deoreol!
"Anlaşılan Weed gerçekten sıkı çalışıyormuş."
Pale ve Irene’in aklından şöyle şeyler geçiyordu:
'Demek o bir...korsan olmuş. Yakışmış.'
'Bazen onunla arkadaş olduğumu düşünmekten utanç duyuyorum...'
Geomchilerse kıskanmıştı.
"Bir hayalet geminin kaptanı...ne büyük başarı ama!"
"Korsan Deoreol. İyi iş."
Bu sırada Weed, Pale’in grubu ve Geomchileri almak için karaya yanaştı. Bu sayede görevi çok daha eğlenceli geçecekti. Bununla birlikte Da'in’e veda etme şansı olmamıştı. Önce onun yaklaşmasını ummuş fakat kız, buna gönüllü görünmemişti. İşte böylece grup, hoş bir günde yelken açtı. Gökte martılar, okyanusta yunuslar vardı. Pahalı hayalet gemiyi ve mürettebatını kıskandıkları söylenebilirdi. Derken Zephyr oltasını çıkarttı.
"Denizde balık tutma keyfi...Bir yunus yakalayabilir miyim acaba?”
Zepyhr bu sözlerle birlikte oltasını gemiyle birlikte hareket edecek şekilde yerleştirdi. Weed de bir yandan çalışıp bir yandan balıkçılık yeteneğini arttırmayı umuyordu.
"Biraz balık yakalayıp çorba yapacağım."
"Weed hyung-nim, hayalet mürettebatın yemek yemeye ihtiyacı yoktur umarım?"
"Yemekler bir işlerine yaramıyor, alkolse sadece morallerini yüksek tutuyor."
Geomchilerse güneşlenmek için güverteye çıkıyor veya yüzmek için okyanusa dalıyordu. Hayalet Gemiyle aynı hızda yüzebiliyorlardı.
"Geomchi27, yüzmekte iyi misin?"
"E mecbur!"
"Bu işi daha heyecanlı kılmanın bir yolunu biliyorum."
"Cidden mi?"
Bu sohbet sonrası Geomchilerden biri, bedenine bıçağı sapladı! Aklında, kanı kullanarak köpekbalıklarını çekmek ve yiyebilmek vardı.
“Çok eğlenceliymiş.”
Böylece kalan Geomchiler de denize atladı. Köpekbalıklarının yüzgeçleriyle dolu bir okyanusta yüzmenin doğurduğu his eşsizdi! Ancak geriye tek bir köpekbalığı bile kalmaması çok sürmedi.
"Bu insanlar neyin nesi böyle?"
Hwaryung’un arkadaşı Bellotte’nin kafası karışmıştı. Hırpalanmış bir hayalet gemide bir liç korsan ve bir sürü de iri adam vardı!
"Tatlım, süt vücuduna iyi gelir."
Hayalet geminin mürettebatı, geride kalan üç yılda hatırı sayılır ölçüde çürümeye başlamıştı. Genel olarak Versailles Kıtasında böyle bir maceraya zorlanmak insana ağır gelirdi. Dolayısıyla Hwaryung, kızı cesaretlendirmeye çalışıyordu.
“Kısa sürede alışırsın."
"Ha?"
"Şaşırtıcı bir şekilde eğlenceliymiş bence."
Diyen Hwaryung, güneşlenmek için güverteye geçti. Ve renkli elbisesini değiştirerek mayosunu giyindi.
"Ben de geliyorum... Böyle bir fırsat bulacağım hiç aklıma gelmezdi."
Maylon, Surka, Irene ve Romuna da ona katılıp güverteye uzandı. Erkeklerin bakışlarından yana endişe duymalarına gerek yoktu. Geomchiler göz teması kuramayacak kadar utangaçtı, hayalet mürettebat da geminin işleriyle meşguldü. Tuhaf uygulayıcılarsa odaların kapılarını aça aça dolanıyordu.
"Neler bulabiliriz bir bakalım."
Hayalet geminin odalarını keşfetmek! Normal şartlarda insanlar denizin ortasındaki bir hayalet gemiyi turlamak istemezdi. Bu yüzden batık gemi korkusu denilen bir şey vardı ve hayalet gemiler insanın korkudan nefesini keserdi. İçlerinde türlü türlü canavar ve gizli tuzak olurdu. Fakat Weed ve Geomchiler ne bunu ciddiye alıyor ne de bu konuda azıcık olsun endişeleniyordu.
Hatta asıl karşılarına çıkacak canavarlar adına üzülüyorlardı!
"Likör!"
"Hadi alem yapıp rom içelim, burası cennet gibi!"
Geomchi grubu çoktan hayalet geminin dibine inmiş ve mürettebatın sakladığı romu içmeye başlamıştı. Weed yüksek seviyeli bir ölümsüz, bir liç olduğu ve karizmasıyla üstünlük kurduğu için Hayalet Mürettebatın herhangi bir şikayeti olmuyordu. Onları ıssız bir adada terk etse bile kaptanlarına sadık kalırlardı! Onlara ne söylenirse yaparlardı. Dolayısıyla Weed’in hiçbir şey yapmasına gerek kalmıyor, o da balık tutuyordu.
"Kaptan."
"Buyurun efendim?"
Derken Weed, hayalet geminin filo kaptanını çağırdı.
"Yakınlarda tekne var mı?"
Gemiler genellikle bir nehir veya deniz boyunca ilerlediği için kuzey sularında pek fazla ticaret gemisi olmazdı. Küçük balıkçı teknelerinin sayısıysa hatırı sayılır düzeydeydi! Weed’e kalırsa o balıkçılar olsa olsa 20. seviye civarında olabilirdi. Onlardan azıcık ganimetten fazlasını alamazdı.
"Haritada şuraya doğru birazcık inebilirsiniz. Orada bir sürü tekne bulunuyor."
Weed haritayı açtı. Epey uzun zamandır hayalet gemide bulunan deniz haritasını kullanıyordu. Tüm şehirlerin mevcut gelişim durumunun yanı sıra liman tesisleri ve arazi koşulları da belirtilmişti. Burası kuzeydoğunun en geniş deniziydi ve ana kıtanın denizleriyle bağlantılıydı. Akdeniz, Avrupa Kıtasının çeşitli krallıklarına sınır teşkil ediyor, bölge ticaret ve korsan gemileriyle dolup taşıyordu.
"Bayağı yem varmış."
"Aynen."
"Korsanlar...huhuhu."
Weed hızla gemiyi idare etti. Yüzüne bir gülümseme yerleştirirken çene kemiği çatlak kafatasından kayıp düşmesin diye dikkat etmesi gerekiyordu.
"Denize dönüyoruz."
"Anlaşıldı efendim!"
Tekinsiz Hayalet Mürettebatı bu sinyalle birlikte yön değiştirdi ve Hayalet Gemi yeniden dalgaların arasına karıştı. Weed dört gün boyunca bir adaya demir atmıştı. O ıssız adada çok sayıda yaratığın yanı sıra deniz canavarları da vardı. Demircilik ve onarım yeteneklerini kullanarak gülleleri onarmış, bir yandan da yiyecek ve su tedarik etmişti. Ahşap gövdeyi onarmış, yelken yapmak için deri kullanmıştı. Oymacılık yeteneğiyle de geminin başına tek gözlü, tek kollu ve tek bacaklı bir korsan monte etmişti. Böylece o korsanın korkuluk gibi giydirilmesi haricinde geminin şekli büyük ölçüde toparlanmıştı.
"Hayalet Gemi penceresi."
****
Hayalet Gemi Maria
Bu gemi, gemi inşasında usta bir aile tarafından bir limanda inşa edildi. Ticaret gemisi olması amacıyla yapılmış orta boy bir yelkenliydi. Lakin her yıl talihsiz bir kazaya karıştı. Yedi yıl boyunca bu geminin sahibi olan herkes bir tür felaketle karşılaştı ve gemi, o günden bu yana bir kötü şans sembolü halini aldı. Dokuzuncu yıldaysa bir grup suçlu korsanın eline geçti. Aynı yaz bir fırtınaya yakalanarak batan geminin mürettebatı da denizde can verdi.
Hız: 11-19
Mürettebat sayısı 35. Hepsi de ölümsüz.
42 gülle bulunuyor. 6sı kırık.
Kargo alanı: 66/298
Gövdenin dayanıklılığı: 965/1390
Yelkenler: 6/6
Rüzgar: -16 Dalgalar: 6
Gövde biçimsizliğini korusa da gemi, tam gaz hareket edebilecek halde.
Denizde talihsizliklerle karşılaşılabilir.
Açık denizde oldukları sırada oyuncuların tüm ülkelerle düşmanlık düzeyleri 20 yükselir.
Korsanlar size saygı duyar.
Gemi üzerindeyken yaralanmaların etkisi bir miktar azalır.
****
Weed, Hayalet Gemi Maria konusunda materyallerin tüm avantajlarından faydalanmış, bir gemi inşa ustası olmamasına rağmen geminin önemli kısımlarını büyük oranda onarabilmişti. Bu esnada Surka, Maylon, Irene ve Pale arasında gizli bir konuşma dönüyordu.
"Peki bizim görevimiz ne olacak?"
"Bir hayalet gemiyle denize açılmış olmamız enteresan."
"Umarım Todeum’daki gibi kötü bir şöhret elde etmeyiz, haksız mıyım?"
"Etmeyiz inşallah..."
Bu göreve katılarak yanlış bir tercihte bulunmamış olmayı umuyorlardı.
#Valla oyunda bile olsam hayalet mürettebatla ve döküntü bir gemiyle denize açılabileceğimi hiç sanmıyorum. Bu arada bölümü okurken aklıma One Piece'teki Brook geldi. İzleyenler varsa yo ho ho hoooo diyor, 45 derece eğilip selamımı vererek usulca sıradaki bölüme geçiyorum. Az sonra o bölüm de geliyor, hemen görüşmek üzere :)
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..