Lms 22.2 : Büyük İnşaat (2/3)

avatar
2397 16

Legendary Moonlight Sculptor - Lms 22.2 : Büyük İnşaat (2/3)


Çevirmen : Clumsy-nim



“İnsan ve ev sayısı bayağı artmış.”

 

İnsanlar 5 meydana dağılmış halde ticaret yapıyor ve ganimet satıyordu.

 

Weed’in gidişinden bu yana gerçekleşen oyuncu sayısı artışı rahatlıkla görünüyordu.

 

Weed, Kraliyet Yolu ilan panosunun ve KMC ile diğer istasyonların çeşitli yayınlarının Morata’nın gelişmesine yardımcı olduğunu biliyordu. Oyuncuların artması yalnızca an meselesiymiş gibi geliyordu.

 

Bir zamanlar var olan o mütevazı köyü hatırlamak bile zorlaşmış, dükkanlar başlangıçtaki boyutlarının dört beş katına dek büyümüştü.

 

Mapan, bu durumu kendi ağzından açıkladı.

 

“Ana Kıtadaki savaş nedeniyle şehir büyük bir çaylak oyuncu akımına uğradı. Kraliyet Yolunda çaylak oyuncuların cevapladığı bir ankete göre oyuna başlamayı en çok arzuladıkları yer Morata’ymış.”

 

Çaylaklara göre Ana Kıta kaos içerisindeydi, dolayısıyla oradaki diğer Krallıklardansa Morata’yı tercih ediyorlardı.

 

Weed grubuyla birlikte kapılara doğru yürürken tilki ve tavşan avlamakta olan çaylaklar işlerini duraksattı. Ve içeri giren grubu görmeleriyle gözleri irileşti.

 

“O tip... Yok artık, o boğa Sarı Oğlan değil mi?”

 

Yüksek seviyeli oyunculardansa ünlü, kaslı boğa Sarı Oğlanı tanımışlardı!

 

Weed ise Liç veya Ork görünümünde değil de doğal halindeydi, bu nedenle kapı muhafızlarına yakalanmıştı.

 

“Bu Lordumuz! Morata Lordu geri döndü!”

 

Çaylaklar etrafta toplaşıyor ve söylentiler tüm meydanlara yayılıyordu. Tüccarlar işlerini bırakıyor, dansçılar, ozanlar ve Morata’nın inşasına yardımcı olan mimarlar bir araya geliyor, oymacı ve ressamlar Weed’in etrafını sarıyordu! Morata’da ikamet edenlerin yüzde on kadarı toplanmış ve Weed’in adım atacak yeri dahi kalmamıştı.

 

Oyuncular, tıpkı bir kahramanı karşılarcasına etrafına doluşmuştu.

 

“Weed, Las Phalanx’ta yaşananlara dair düşüncelerini duymak istiyoruz!”

 

“Bize Hermes Loncasıyla aranızdaki kan davasının hikayesini anlat lütfen!”

 

Weed'in popülerliği bir tarikat liderini fazlasıyla aşmıştı ve yayını izlemiş olmalarına rağmen yaşananları doğruca kaynağından duymak istiyorlardı.

 

“Herkes benim konuşmamı bekliyor.”

 

Diye bir saniye düşünen Weed, Aslan Kükreyişini kullandı.

 

“Gittim! Savaştım! Kazandım!”

 

Tıpkı Embinyu Kilisesinin hırpalandığı ve yapay bir ittifak biçiminin yaratıldığı zamanki gibiydi!

 

Weed’in söylemleri, Morata oyuncuları arasında son derece ünlüydü.

 

Ancak oyuncuların tebriklerinin heyecanı birazcık dinince Weed, bir kez daha Aslan Kükreyişini kullandı.

 

"Gittim! Savaştım! Ve bir sürü para kazandım!”

 

“Voooooahhhhhhhhhhhhhhhhhhh!”

 

Çılgınlığın ve coşkunun zirvesiydi.

 

Zaferini ve görevdeki başarısını kutlayan binlerce oyuncu vardı.

 

Weed’le arkadaş olmak istiyorlardı. Çünkü onun heyecan verici maceralarının bir parçası olmayı diliyorlardı.

 

Weed, bu hengame sonrası lordun ikametgahındaki ofisine çekilerek en önemli işlerini halletmeye koyuldu.

 

Yani para saymaya!

 

“Las Phalanx’ta kazandıklarımı, Deniz Kızlarıyla yaptığım ticareti ve görev satışını toplayınca elime geçen 249,720 altın, 35 gümüş ve 14 bakır.”

 

Geliri iştah kabartıcı olsa da Las Phalanx’ta birkaç ay Ruh Çağıran şeklinde dolanarak harcamak zorunda kaldığı çabaya kıyasla yetersizdi. Avlandığı ve satılacak ekipmanlar yapmak adına madencilik yaptığı için işi zor olmuştu.

 

Sahip olduğu Ay Taşlarını ve Malakitleri satamazdı, çünkü değerli malzemeleri kullanmak heykel kalitesini ve oymacılık tecrübesini arttırıyordu. Dolayısıyla mineraller işlenirken kullandıklarını stoklamak mükemmel bir seçimdi.

 

Weed, oymacılık yeteneğini kullanarak basit bir şeyler yapabilir ve değerlerini arttırmak için üzerlerine karmaşık detaylar işleyebilirdi.

 

Belki de bir kase veya seramik yeterli olurdu, yüksek el becerisi yeteneği sayesinde mutlaka içlerinden düzgün olanlar çıkardı.

 

Geriye Ay Taşı kalırsa da onlarla satılacak aksesuarlar yapıp sağlam bir kar marjı elde edebilirdi.

 

“Morata ne kadar değişti merak ediyorum. Bölgesel Durum Penceresi!”

 

*Ting*

 

****

 

Morata Bölgesi

Bu bölge bir zamanlar Niflheim İmparatorluğuna aitti.

An itibarıyla Morata Kontu Weed’in yönetimi altında.

Ticaret ve sanatın kuzey merkezini temsil eden en iyi şehir.

Yeni uzmanlık ve sanat ürünleri meydana getiriliyor, sergilenen performanslar insanları Morata’nın gelişmekte olan kültürüne çekiyor.

Çok sayıda genç işgücü olması gereği mühendisler kuzey bölgelerde yoğunlaşmaya başlıyor.

Çok çeşitli silahlar üretiliyor, konutlandırma işi ihtiyacı artıyor.

Askeriye: 91

Ekonomik Güç: 1737

Kültür: 2261

Teknoloji: 592

Dini etki: 82

Yerel siyaset: 63

Civar bölge üzerindeki etki: %59

Niflheim İmparatorluğu etkisi: %7.1 (Askeri, ekonomik, kültürel, teknolojik, dini alanlarla ilişkili pek çok talep söz konusu.)

Kentsel gelişim: 171

Hijyen: 37

Kamu Güvenliği: %52

Morata’ya yerleşen kuzeyli göçmenlerin artması Morata’nın kamu güvenliğini kötü etkiledi.

Morata Köyü nüfusu arttı.

Açık denizlere yakın bölgelerde siyasi, ekonomik ve kültürel etkiler görülüyor.

Vatandaşlar, uzun bir sürenin ardından yakınlarda gerçekleşen festivalden ötürü mutlu.

Bölge sakinleri ünlü Savaş Tanrısı Weed’in varlığından büyük bir gurur duyuyor. Lordlarına olan inançları sağlam ve lordlarının kötü şeyler yaptığına dair söylentilere aldırış etmiyorlar.

Lordları çoğunlukla uzaklarda olsa da Versailles Kıtası için pek çok şey yaptığını anlıyorlar.

Şu anda herhangi bir rahatsız edici eylem gerçekleşmiyor.

Civarda yalnızca ordunun kontrol altında tutabileceği az sayıda canavar bulunuyor. Yetenekli askeri öğrenciler antrenman yapmak istemiyor ve gezip tozuyor.

Ünlü heykeller insanları mutlu ediyor.

İllüstrasyon parçaların sayısı hızla artıyor.

Sonsuz bir güven ve kültüre verilen yoğun destek, kalkınmanın en büyük itici güçlerini teşkil ediyor.

Morata’daki sanat, ağırlıklı olarak Sanat Merkezine yayılmış durumda, Morata’nın yeni ürünlerinin büyük bir çoğunluğu orada bulunuyor.

Sanat Merkezinin giriş bedeli, köye büyük bir finansal destek sağlıyor.

Vatandaşlar kültürün tadına vardıkça daha yüksek zeka ve beceriye sahip çocukların doğma ihtimali artıyor.

Gelecekte tüccar veya büyücü olma hayali kuran pek çok zeki çocuk bulunuyor.

Morata’nın geçmişteki uzmanlığı dikiş endüstrisi olduğu için Morata’daki dikiş yeteneği çeşit çeşit kıyafetin üretilişiyle giderek gelişiyor.

Terziler, bol bol kıyafet yapmak için deri ve kumaş kullanıyor.

Demirciler hala demir dövmeyi öğreniyor. Şehrin savunması adına silah üretirken malzemelerden idareli şekilde faydalanılıyor.

Bölgedeki dini inanç, Freya’ya duyulan itimadı arttırdı.

Çorak toprakları verimli hale getirmeleriyle tahıl ambarları geliştirildi.

Bu yılki mahsuller bol.

Aurephen İmparatorluğunun özel tahıl ambarı, işletmelerin insanlara ucuz fiyat çekmeye devam etmelerini sağlıyor.

Hasat edilen tahılın mükemmel kalitesi nedeniyle bir hasat festivali gerçekleştirildi.

Lugh Tarikatı son yıllarda düzenli olarak misyonerlik yapsa da sakinlerin inancı giderek kök salıyor.

Freya Tarikatının düzenli ve yoğun etkisi altında çalışkanlıkları gözle görülebiliyor. Ancak kamu düzeninin bozulması, hırsızların şehrin etrafında sorun çıkartması anlamına geliyor.

Özel ürünler: Sanat eserleri, deri ve kumaş, domates, üzüm, pirinç, biftek, süt, peynir ve şarap

Bölgenin toplam nüfusu: 491,898

Aylık vergi geliri: 574,006 Altın

Köyün işletim giderleri: Askeri güçler %4, ekonomik gelişme %34, kültürel yatırım %16, canavar görevleri ve boyun eğdirme çabaları %10, köy bakımı %30, Freya Tarikatı bağışları %6

 

****

 

“Keuheuheu”

 

Weed’in suratında tatminkar bir sırıtış belirdi.

 

O Las Phalanx’tayken nüfus artışına bağlı olarak vergi gelirleri hatırı sayılır ölçüde yükselmişti!

 

Başıboş kuzey gezginlerinin yanı sıra çaylakların sayısı da katlanarak artmıştı.

 

“Bir şeyin doğuştan sahip olduğu nitelikler konusunda gerçekten iyi hükümler veriyorum.”

 

Sağlam bir nüfusa nasıl ulaşacağını bilen iyi bir lord!

 

İşte o lord uzaklardayken yeni evler ve ticari binalar inşa edilmişti.

 

Bu yüzden bölgelerin oluşturulması büyük önem taşıyordu. İnsanları istediklerini yapması adına kendi hallerine bıraksaydı karman çorman yollar yapılır, üzerlerinde vagon taşımak zorlaşırdı. Fakat Weed, önceden birkaç meydan hazırlamış ve ana yolların etrafındaki alanları genişleterek yan etkileri minimumda tutmuştu.

 

Weed şehirde güzel bir muhitte yaşıyordu. Tabii ki Han Nehrine bakan, bir gölü ve parkı olan bir apartman dairesinde yaşamıyordu. Onunki bir dama tahtası gibi yayılmış, uzaktaki dağların görülebildiği bir bölgeydi.

 

Kısaca, kendi şehrinde yaşıyor gibi bir şeydi!

 

Akşamın erken saatlerinde ateşlerin ışıklarının parıl parıl yanışıyla şehrin gece manzarasını görebiliyordu.

 

Sabahları gazeteleri dağıtırken sislerle kaplı uzun ara sokaklarda koşturuyordu.

 

Kış ortasında engebeli sokaklarda ilerlemekse son derece zor ve tehlikeli oluyordu.

 

Böyle bir dağlık bölgede yaşayarak edindiği tecrübelere dayanarak kendi şehrini geliştirip iyileştirmek nispeten kolay geliyordu.

 

Etrafındaki parklar, plazalar ve ikametgah alanlarıyla birlikte merkeze bir ticari alan yerleştirilmişti.

 

Ardından nehir kenarında özel yerleşim alanları hazırlanmıştı.

 

Tabii ki şu anda gecekondularla doluydu ama bu büyük bir sorun değildi.

 

Weed yüksek veya orta seviyelileri hedeflemek yerine çaylakları düşünen bir lorddu.

 

“Çaylakların ev sahibi olması gerekir. Böylece sonrasında onlardan vergi alabilirim!”

 

Çaylaklar oyunun başında kulübelerle yetinirken seviye atlayıp daha çok para kazanmaya başladıkça lüks evlerle ilgilenirlerdi. Morata’daki evlerine aşık olunca da daha çok vergi öderlerdi.

 

Ayrıca Weed, gecekondu mahallesinin korkunç göründüğünü de düşünmüyordu.

 

Koca bir heykelin yanındaki gecekondular gözüne büyüleyici geliyordu.

 

“İşte bunlar hep vergi için!”

 

*Ting*

 

****

 

- Morata'nın kültürel gelişimi bölgenin kabiliyetlerini artırıyor.

Morata’nın kültürel yayılımı: Morata, sanatın etkisiyle gelişmekte olan bir kültürel bölge halini aldı, sanat ve teknoloji bolluğu nedeniyle artık farklı ırklar ve canavarlarla da ticaret yapmak mümkün. Onları biraz daha zeki hale getirirseniz agresif yönleri zayıflar.

Dilinizi ve sayıları öğretirseniz ticaret mümkün hale gelir, insanlar ve diğer kabilelerin yakınlığı artar.

-Yüksek kültürel gelişme sayesinde büyük mimarilerin inşası mümkün hale geldi.

Eşsiz binaların inşasına başlanabilir, sonuçsa üzerlerinde çalışan mimar veya mimarların kabiliyet ve yetenek seviyelerine bağlı olur.

Büyük bir mimarinin ana mimarı, yüksek kültürel değer ve iş alanında muhtemel bir terfi kazanır.

Savaşçı ihtiyacı duyulmaksızın serpilebilen kültürel meslekler son derece iyidir.

Ticaret yapılabilecek kabile sayısında artış görülürse gelişim ve teknoloji ticareti de gerçekleşebilir. Ayrıca ticari mallarda artış görülür.

Meslek odaklı Görevlerin çeşitli faydalarının görülmesi kesin bir olasılıktır.

Kültürel meslekler er ya da geç sahip olunabilecek en iyi meslekler halini alacaktır.

 

****

 

Bu bilgileri inceleyen Weed, daha önce ertelemiş olduğu işlere koyulma kararı aldı.

 

“Sonrasında vergileri üç altın arttırabilecek olmalıyım.”

 

Vergi artışını, çaylak oyuncuların sayısındaki artıştan da büyük bir hevesle bekliyordu.

 

Kısa vadeli vergi indirimine katlanıp sabırla bekleyerek sonrasında halkını sömürerek daha da büyük karlar elde etmenin tadını gerçek anlamda çıkarabilecekti!

 

Sanat Merkezi giriş bedeli, vergiler, ticaret tarifeleri ve emlak vergileri mevcut haliyle Ana Kıtaya kıyasla acınası düşüklükteydi.

 

“Lord Modu”

 

****

 

- İçişleri moduyla ekran izleniyor.

Askeriye: 91

Ekonomik Güç: 1737

Kültür: 2384

Teknoloji: 592

Kentsel Gelişim: 171

Hijyen: 37

Kamu Güvenliği: %52

Yolsuzluk: 11

Şahsi Fonlar: 1,202,890 Altın

 

****

 

Bu fonksiyon, Morata’yı yöneten Lorda mahsustu.

 

‘İçişleri modu’ bir köydeki ufak çaplı meseleleri halletme amacıyla tasarlanmıştı, örneğin sakinlerin altyapı hizmetlerine veya bar ya da inek gibi mallara ihtiyacı olduğunda onları inşa edebilir ve hatta gerekli loncaları kurabilirdi.

 

Başlangıç safhalarında köy gelişiminin lord tarafından gözlemlenmesi gerekirken Morata artık büyük bir şehre dönüşmüştü. Mimarlar, aksi takdirde Weed'in kendi başına inşa etmek zorunda kalacağı yerleri tasarlıyor ve inşa ediyor, şehrin boyutu katlanarak artıyordu.

 

Oyuncular arasındaki fiyatları düşük tutma rekabeti nedeniyle barlar, restoranlar, hanlar ve marketler gibi binalarda daha büyük kar marjları elde etmek zordu.

 

Şimdiye dek binalar, iyi bir yatırım getirisi sağlayacakları için inşa edilmiş ve paralar kazanılmıştı. An itibarıyla Morata Şehri kuzeyin ticaret merkezi halini almış ve orada çok sayıda çaylak tüccar toplanmıştı. Ve han veya bar işletmektense madenleri genişletmenin ve ticaretteki vergileri arttırmanın zamanı gelmişti.

 

“Ama yine de öncesinde geliştirilmesi gereken pek çok şey var.”

 

Weed, tüm parasını Morata’ya yatıracaktı.

 

Sanat Merkezi giriş ücretleri tam 210 bin altın getirmişti. Ve Weed, elindeki 1.7 milyon altınla birlikte muazzam bir para biriktirmişti!

 

Bu parayı ilk önce ufak şeylerde kullanacaktı.

 

“Görünüşe göre yol kenarlarına biraz ağaç dikmem gerekiyor.”

 

Weed çevre dostu oluyordu!

 

Doğa Oymacılığı hakkında yeni bilgiler edindiği için ağaç dikmek kötü bir fikirmiş gibi görünmüyordu.

 

Morata’da Peyzaj Mimarlığı mesleğine sahip oyuncular olsaydı yol kenarlarında ağaç yetiştirebilir ve bu yolla tecrübe kazanabilirlerdi fakat böyle meslekler çok nadirdi.

 

Bu nedenle Weed, ağaç dikmeye tam 1,298 altın yatırdı!

 

“Ağaçların özenle büyümesi lazım.”

 

Diyerek sokak kenarlarına ucuz tohumlar serpti.

 

Elma ağaçları, armut ağaçları, üzüm asmaları ve şeftali ağaçları derken sadece meyve verecek ağaçları seçti!

 

Ve Freya Tarikatının kutsadığı tohumları kullandığı için toprağa değmeleriyle kök salıp büyümeleri bir oldu.

 

Böylece Weed çabucak meyve bahçelerine sahip oldu!

 

“İyi işler yapıyor olmamla gurur duyuyorum!”

 

Weed, doğaya katkı sağlamaktan memnundu.

 

Lord olduğundan bu yana kimsenin aç kalmamasını sağlamak için agresif bir şekilde tarım alanlarına yatırım yapmış ve sonuç olarak Morata'nın bol miktarda yiyeceği olmuştu.

 

Morata çiftçileri ve Freya Tarikatı birlikte toprağı temizlemeye, çilek, domates, pirinç, buğday ve tatlı patates gibi çeşitli yiyecekleri ekmeye, büyütmeye ve hasat etmeye başlamıştı.

 

Kuzeyin diğer kısımlarında Ana Kıtadan yiyecek ithal etmek uzun mesafeler kat etmeyi gerektiriyordu ve çok pahalıydı, ücra kasabalarda pusuya yatan canavarlar yüzünden çiftçilik yapmak da zordu.

 

Morata'da toplanan çiftçilerse ekinleriyle hasat bayramını kutlamıştı.

 

Kuzeyin savaşçıları da festival kutlamalarına katılmıştı.

 

Böyle festivallerde aşçılar afiyetle yiyebileceğiniz her türlü lezzeti pişirir, çiftçiler de en iyi mahsule sahip olmak için birbirleriyle yarışırdı.

 

Bir hasat festivali olduğunda çevre şehir ve köylerin doğum oranlarında büyük bir artış gerçekleşirdi. Versailles Kıtasındaki gıda üretimi doğum oranıyla yakından ilişkiliydi, dolayısıyla bu sayede insanlar arasında samimi bir ilişki ve güven de sağlanırdı.

 

Gıda üretimindeki zenginliği sayesinde Morata’nın ekonomisi gelişmiş ve bir bağlamda emniyete alınabilmişti. Ancak kuraklık veya selden kaynaklanan herhangi bir mahsul başarısızlığı mahsul ve gıda kıtlığına neden olur, daha fazla insan yoksulluğa düşer ve Morata'nın kamu güvenliğinin azalmasıyla sonuçlanacak şekilde evsiz kalırdı.

 

“Artık bina yapmaya başlamalıyım.”

 

Weed bundan böyle ufak binalarla uğraşmayacaktı.

 

“Nihayet büyük bir mimariye başlayabileceğim…”

 

Muhteşem ve göz alıcı bir mimari yaratacaktı!

 

Lordun talebi üzerine tüm sakinler ve oyuncular onu inşa etmek için birlikte çalışacaktı.

 

Sıradan binalardan daha büyük ve görkemli olacak, hatta mimarlık mesleğine sahip pek çok kişinin bu inşaat için bir araya gelmesi gerekecekti.

 

Gerçek hayatta etrafınıza bakınacak olursanız göreceğiniz Parthenon, Chartres Katedrali, Notre Dame ve İskenderiye Feneri bunlara birer örnekti!

 

Lordun emriyle devasa bir yapı inşa edilebilirdi.

 

İnşaata ayrılan fonlar astronomik olabilirdi ve büyük çaplı bir projenin inşa süreci en az birkaç ay olduğu için Ana Kıta lordları onları yapmaya teşebbüs etmiyordu.

 

“Hadi ne inşa edeceğimize karar verelim.”

 

Weed bina inşası konusunda çaylak olsa da artık büyük binalar yapabiliyor ve elinde bunun için yeterli fon olduğu için de vaktini ziyan etmiyordu.

 

“İddialı olsa bile bu işi sonuna dek götüreceğim.”

 

Onca buz heykeli yapıp yok ederken pek çok hayal kırıklığı yaşamıştı!

 

Biri hazırlanmak için mükemmel anı beklerse hiçbir şeyi başaramazdı.

 

Herhangi bir nedenle zihin başarısızlığa odaklanırsa fikir değişebilirdi.

 

Bu işi yapmak istiyorsa bir an önce yapması daha iyi olurdu. Sonuç ham ve kaba olacak olsa da şu anda yapmak en iyi seçenekti.

 

Daha sonra yapma sözü, hiçbir anlam ifade etmezdi!

 

“Şu anda bu iş için daha çok çaba sarf etmek zorundayım.”

 

Weed’in devasa yapıları meydana getirme sürecinde yapabileceği çok az şey vardı, o yüzden tek seçeneği bu işi oyunculara devretmekti.

 

Deneme yanılma yoluyla başarısızlıkları tecrübe etmek, büyük bir başarıya ulaşma potansiyeli taşırdı.

 

“Sonunda başarısızlık olmayacak neticede.”

 

Bir lord olarak oyunculara ve vatandaşlara güveniyordu.

 

“Başarısız olurlarsa da vergiyi arttırırım olur biter.”

 

Weed’in vergileri arttırmaya yönelik arzusu çok güçlüydü!

 

Bu düşünceyle ilk olarak yapmak istediği iki binayı seçti.

 

Freya Katedrali!

 

Ve devasa bir Morata Kütüphanesi!

 

#En büyük arzusu vergileri arttırmak olan koca yürekli lordumuz geri döner dönmez kazandığı paralara bakıp sırıtarak daha fazlası için yatırım yapmaya koyuldu. Ben şu anda bu inşaatlarda çalıştıracağı insanlara ve vergiler arttığında boynu bükülecek vatandaşlara acıyorum valla. Bir gün herkes Weed’in nasıl biri olduğunu görecek ama iş işten geçmiş olacak… Bu notumu da düşerek usulca uzaklaşıyorum, sıradaki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr