Lms 22.2 : Büyük İnşaat (3/3)

avatar
2280 13

Legendary Moonlight Sculptor - Lms 22.2 : Büyük İnşaat (3/3)


Çevirmen : Clumsy-nim



Freya Katedrali tamamlandığında Freya Tarikatı Paladin ve Rahipleri resmi olarak 2. derece meslek ilerlemelerini elde edebilecekti.

 

Bunu yapmak için Ana Kıtaya dek seyahat etmeleri gerekmeyecekti.

 

“Onları gönderemem. Bir kontrata bağlanıp oraya atanabilirler bile.”

 

Birinin gitmesine izin verirseniz geldiğinde aynı fikirde olmayabileceğine dair bir özlü söz vardı.

 

Bunun yanı sıra Katedral, Rahip ve Paladin sınıflarının kabiliyetlerini geliştirme etkisine de sahipti.

 

Tarikat, kıymetli ve kutsal öğeleri saklamak için Katedrali kullanabilirdi. Binanın başka faydaları da mevcuttu.  

 

Mesela Ana Kıtadaki Freya Katedrali, insanların inanç ve refahını arttırıyordu.

 

Çiftçiler iyi mahsul ve iyi hasat güvencesi için civar bölgelerin kutsanması adına Katedralde dua edebilirdi. Katedral, tarikatın konuşlanmış şövalyelerini kullanarak canavar istilalarına karşı güçlü bir caydırıcı unsur da olabilirdi.

 

İkinci yapıya gelince, kaleler ve şehirlerde bile bir iki kütüphane bulunurdu. Bilginin gelişimi her şehir için büyük önem taşır, büyülü sınıfların gelişimine bile katkı sağlayabilirdi.

 

Bir görev esnasında, sahada özel canavarların hikayelerini bulmak mümkün olsa bile insanların araştırma yapmak adına Versailles Kıtasına gitmesi gerekirdi.

 

Ama Weed, devasa bir kütüphane yapacaktı!

 

Bir av macerasında görev aldığınızda bir cümlede, bir kağıt parçasında, kitaplarda, vazolarda, çakılların arasında veya haritalarda bir ipucu olabilirdi ve o ipuçları çoğu zaman keşfedilirdi.

 

Bu ipuçlarını içeren önemli öğeler gerçek değerlerine nazaran epey kıymetli olur ve büyük bir çoğunluğu dükkanlarda ucuza bulunabilirdi.

 

İşte Weed’in koskoca bir kütüphane yapma sebebi de Versailles Kıtası kitaplarının sergilenebilmesi ve çeşitli avlarla ilgili ipuçları verebilmesi içindi.

 

İnsanlar görevleri esnasında ipuçları buldukça edinilen tecrübe, kitabın orijinal sahibiyle eşit olarak paylaşılırdı. Bölge, yıl ve farklı zorluk seviyeleri de kolaylıkla kategorize edilebilirdi.

 

Birleştirilmesi gereken beş farklı vakada ona kadar ipucu olabilirdi!

 

Kuzey Kıtasında, sınırların etrafında gizli çeşit çeşit canavara sahip pek çok keşfedilmemiş bölge bulunuyordu. Bu yolla tüm bu keşfedilmemiş bölgeler güvenle keşfedilebilirdi. Devasa kütüphanenin inşası tarihi eser bulma üzerine çeşitli görevlerin kilidini açar ve avlarla maceraların sayısında büyük bir patlama meydana gelirdi.

 

Ana Kıta krallıkları arasında devasa bir kütüphaneye sahip yalnızca birkaç şehir vardı.

 

“Bu ev fiyatlarını da arttıracak olmalı.”

 

Weed’in nihai hedefi vergi artışıydı!

 

“Freya Katedrali ve devasa Morata Kütüphanesi inşaatı!”

 

İçişleri Modunu açan Weed, binaların inşaatlarını Işık Meydanı ve Bingryong Meydanı yakınlarında başlatmıştı.

 

Yani plazanın içi yerine uçsuz bucaksız bir arazide.

 

*Ting*

 

****


Freya Kuzey Tarikatı, Katedralin bir parçası olacak! Katedral başarıyla inşa edilirse Tanrıça Freya takipçileri üzerindeki eski dini etki büyük oranda artacak.

Mimari Maliyet: En az 900 bin altın.

İnşaat süreci en az 5 ay.

Personele bağlı olarak inşaat sürecinde bir kaza meydana geldiği takdirde inşa süresi uzayacak. Nitelikli inşaatçılara ihtiyaç duyuluyor. Bina yapımına katılan mimarlar özel tecrübeler edinebilecek. Çok sayıda sanatçı ve oymacının harekete geçirilmesi gerekiyor. Sanatla ilgilenen katılımcıların isim yapma şansı artacak.

 

****

 

- Büyük Mimari, Freya Katedralinin inşasına başlamak istiyor musunuz?

 

“Başlayalım.”

 

- Lordun komutuyla Freya Katedrali inşaatı başladı.

 

Bu, yaklaşık iki aydır Morata’da gerçekleştirilen ilk büyük yatırımdı.

 

Lordun kararının bir önemi yoktu, vatandaşlar ve oyuncular plana uyum sağlamadıkça mimarinin tamamlanması ya uzun zaman alır ya da asla mümkün olmazdı.

 

Lordun bir güven ve destek temeline sahip olması gerekirdi!

 

Ana Kıtadaysa vatandaşlar ve oyuncular arasında bir güven yoktu, çünkü lordlar yalnızca kendilerine ve imajlarına yardımı dokunacak inşaatlar yapardı.

 

****

 

Morata Kütüphanesi! Öğrenme ve maceranın gelişimini teşvik edecektir.

Kayıp büyüleri geri getirme olasılığı vardır.

Bolca kutsal emanet ve antik kitapla ilişkili görevlere yardımcı olabilir, çok sayıda sanat eserinin toplanmasının kıta müzesinin inşasına faydası dokunabilir.

Mimari Maliyet: En az 700 bin altın.

İnşaat süreci en az 5 ay.

Personele bağlı olarak inşaat sürecinde bir kaza meydana geldiği takdirde inşa süresi uzayacak.

Nitelikli inşaatçılara ihtiyaç duyuluyor. Bina yapımına katılan mimarlar özel tecrübeler edinebilecek.

 

****

 

- Büyük Mimari, Kütüphanenin inşasına başlamak istiyor musunuz?

 

“Acele et de başla hadi.”

 

- Lordun komutuyla Morata Kütüphanesi inşaatı başladı.

 

Katılacak oyuncu sayısına bağlı olarak alınacak kesin sonuçlar, öyle bir günde belli olmayacaktı.

 

Weed, parasının geri kalanıyla da basit binalar inşa etti.

 

Görevde beş nöbetçi karakolu vardı.

 

Biraz devriye gezerlerse hırsızları yakalayabilirlerdi. Bu binaları inşa etmek güvenlik için gerekliydi. Güvenlikte keskin bir düşüş olursa vatandaşların sadakati de düşer ve hırsızlar tüccarların öğelerinden az az çalardı. Güvenlik bozulduğu takdirdeyse tüccarlar şehirden uzak durur, ticaretin sonu gelirdi.

 

Bunu düşünen Weed, meydanların ve gecekondu mahallesinin etrafına çok sayıda güvenlik noktası yerleştirdi.

 

Ayrıca basit bir aşevi de kurdu.

 

Ama malzemeler için ayrılan aylık bütçe az buz değildi.

 

Sosyal hizmet işleri para istiyordu!

 

“Hmm.”

 

Weed dudaklarını öyle bir ısırdı ki sağlığı azaldı.

 

Yüksek seviyeli oyuncular, ne yiyeceğim derdine düşmezdi.

 

Versailles Kıtasının dört bir yanını dolaşıp seyahatleri esnasında leziz restoranlar ararlardı.

 

Ancak çaylaklık döneminde ekipmanları sağlam tutma mücadelesi yüzünden doğru düzgün yemek yendiği pek görülmezdi. Weed’in o zamanlarda ağaç kabuğu ve ahududu yemişliği bile vardı ama bu, her zaman tokluk hissini sağlamaya yetmezdi.

 

Sırf yiyecek bir şeyleri olsun diye eğitim salonunun eğitmeniyle bile arkadaş olmuştu.

 

“Zor zamanlarında yardımcı olmalıyım ki sonsuza dek hafızalarında yer edinebileyim.”

 

Yalnızca bir aşevinin var olması bile Morata sakinlerinin sadakatini büyük ölçüde arttırmıştı. Weed, Morata’da hiç değilse asgari düzeyde bir refah sistemi olmasını istiyordu.

 

“Onlara sağlamam gereken tek şey yemek! Böylece bana vergi yoluyla geri ödeme yapmak için daha sıkı çalışabilirler.”

 

Onlardan daha sonra düzenli olarak vergi toplayabilmesi için oyuncuların güzelce beslenip gelişmesi gerekiyordu.

 

Refah, ekonomik büyüme için de gerekliydi.

 

- Lordun komutuyla Büyük Mimari Freya Katedrali inşa ediliyor.

Katılan sakinler yevmiye alacak ve şehir kamu hizmet puanları verilecektir.

 

- Lordun komutuyla Morata için büyük bir kütüphane inşa etme işi başlatıldı.

Katılan sakinler yevmiye alacak ve şehir kamu hizmet puanları verilecektir.

 

Meydanlarda iş yapan tüccarlar, bu ilanlar karşısında fısıldaşmaya başladı.

 

“Bu Freya Katedrali de neyin nesi?”

 

“Lord bu sefer ne inşa ediyor?”

 

Tüccarlar konuşurken bilgi alışverişi de gerçekleşiyordu.

 

Bu esnada Mapan da meydanda ticaret yapmakla meşguldü. Oyunculardan ve vatandaşlardan çok sayıda silah alıyor ve diğer kuzey şehirlerine satıyordu.

 

Böylece bültenden aldığı bilgileri etrafındakilere anlatmaya başladı.

 

“Büyük mimari yapılar beceri, sanat ve kültür gerektirir ve inşa edilmeleri için belirli koşullara ihtiyaç duyulur. Bu oldukça büyük ve zorlu bir proje.”

 

300 seviye üzeri bir tüccar olarak pek çok yerde ticaret yapmıştı ve son derece bilgiliydi.

 

“Büyük mimariler çok paraya mal olur ve işi tamamlamak için on binlerce kişi gerekir. Öyle kolay kolay halledilebilecek bir iş değil.”

 

Mapan’ın açıklamasıyla birlikte Ana Kıtadan gelen tüccarlar anlayışla kafa salladı.

 

“Ah. Demek öyleymiş. Bunu duymuştum ama Morata’da böyle bir inşaat gerçekleştirmek için henüz erken değil mi?”

 

“Morata’nın Kuzeyin çok para getiren ticaret merkezi olması için daha erken bence de.”

 

Konuşan bu tüccarlar, ticaret yapmak adına birçok farklı krallık ve köye seyahat etmişti.

 

Seyahat ettikleri yerlerdeyse -burası hariç- lordun talimatları doğrultusunda inşa edilmiş tek bir büyük mimari yapı dahi görmemişlerdi.

 

Bu inşaat en az birkaç ay ve bolca para gerektirecekti.

 

“Katedral ve devasa bir Kütüphane, ha. Birini yapmak bile çok zorken ikisini de istiyor, bu lord bayağı açgözlüymüş.”

 

“Sırf bir lord oldu diye her şeyin istediği gibi gitmeyeceğini anlaması gerekiyor. Bu yüksek seviyeli canavarları avlamaktan, görev almak veya bir toprak parçası ele geçirmekten çok farklı bir iş.”

 

“Ben de tam olarak bunu kastediyordum.”

 

Ana Kıtanın tüccarları bu defa Weed’le dalga geçiyordu.

 

Bingryong Meydanında avlanmak için parti arayan oyuncularsa birden bağırmayı kesmiş ve hepsi hemfikir olmuştu.

 

“Hadi avlanma işini bir sonraki sefer yapalım.”

 

“Görevin daha vakti varsa sonraya bırakalım.”

 

“Tamamdır beyler, teşekkürler.”

 

Böylece tüm oyuncular Katedral ve Kütüphane şantiyelerine koşturdu.

 

“Hadisenize, gidiyoruz!”

 

“Hadi işe koyulalım. Çalışalım.”

 

“İşte inşaat projesi.”

 

“İlk ben başlayacağım.”

 

Gönüllü erkekler rehbere bakıp kazmaya başlıyor, malzeme almak için Lordun deposuna gidenler de oluyordu. Oyuncular, harekete geçmiş bir ordu gibiydi.

 

“Hadi biraz ağaç keselim.”

 

“Vaaaaay!”

 

Tüccarlar sıklıkla gerçekleşmeyen bir şeyi deneyimliyordu.

 

Baltaları ve daha pek çok öğeleri göz açıp kapayıncaya dek satılıp gidiyordu.

 

Oyuncular, balta satın almak için tüccar tezgahlarına akın ediyordu.

 

El baltaları veya ağaç kesmeye uygun ne varsa kapış kapış gidiyordu.

 

Balta satın alan oyuncular da çabucak yakınlardaki ormanlara koşturuyordu.

 

“Hadi bir sürü odun toplayalım!”

 

Dağlardaki ormanların derinliklerine inerek yapı malzemesi olarak kullanılabilecek iyi ağaçlar bulabilirlerdi.

 

Dalları söküp bütün olarak çekip taşıyorlardı.

 

Altı kişi bir ağacı Morata’ya sürüklüyordu.

 

Çivi, çekiç, testere ve gerekli olan diğer şeyleri satan tüccarların ellerinde avuçlarında hiç mal kalmamıştı.

 

Bu sırada haberleri duyan Pavo da koşarak gelmişti.

 

Sanat Merkezi inşaatından bu yana kuzeyin en iyi mimarı olarak ünlenmişti ve artık pek çok şantiyeyi yönetiyordu.

 

Villalar ve şehirleri bağlayan yollar, köprüler yapıyordu!

 

Morata’daki dostuyla ilgili haberleri aldığındaysa hemencecik yetişmişti.

 

“İşyeri burası mı?”

 

Pavo ve onunla birlikte çalışan diğer 35 mimar olay mahallini kontrol ediyordu.

 

Tahminen 500den fazla kişi, küreklerle çukur kazıyordu.

 

Zemin düzdü, dolayısıyla kazma işi hızlı ilerliyordu.

 

“Temel bayağı iyiymiş!”

 

“Tamamlandığında etrafını tamamen görecek. Hadi hemen işe koyulalım.”

 

Mimarlar birlik olarak anında dizayn işine koyulmuştu.

 

Onlar için bir Katedral ve devasa bir Kütüphane yapmak bulunmaz nimetti.

 

Şantiyede mimarın emirleri kanun hükmü taşırdı.

 

Şantiyeye kendini adamış olanlarsa genel oyunculardan ibaret değildi.

 

“Bu lordumuzun emri.”

 

“Hadi kütüphaneyi inşa edelim!”

 

Morata sakinleri bile evlerinden çıkıp taş toprak taşımaya başlıyordu.

 

“Hadi toplanıp sanatımızı konuşturarak Katedrali inşa edelim!”

 

Yerde oturan çok sayıda Oymacı ve duvarları boyayan ressamlar da onlara doğru koşturuyordu.

 

Morata Sanat Merkezinin inşası sonrası hatırı sayılır paralar kazanmışlardı.

 

Katedral ve Kütüphane de pek çok sanat eseri gerektirecekti.

 

Aksi istenmediği takdirde Tanrıça Freya’yı öven sanat eserleriyle dekorasyon yapılacaktı!

 

Duvarlar, tavanlar, yer heykelleri ve resimlerle herkes kendi arzusuna göre farklı sanatlar sergiliyordu!

 

Morata’da farklı sanat türleri seferber ediliyordu.

 

“Bu Weed’in büyük arzusu.”

 

“Gelin ve katılın. Bu sayede çimen lapası yiyebileceksiniz.”

 

Morata, Çimen Lapası denilen kalabalık bir grupla ünlüydü.

 

Büyük bir çoğunluğu çaylaklardan oluşsa da bağlılıkları olağanüstüydü.

 

Rosenheim Krallığı Piramidini inşa etmek için taş taşıyan Lemon adlı kız ve Morata'da Weed ile birlikte çalışan birçok oyuncu tarafından yaratılmıştı.

 

Tanrıça Freya Heykelinin gölünü oluşturmak için taşları hareket ettirmeye bile yardım etmişlerdi.

 

Köylülerin gösterdiği büyük yakınlık sayesinde çokça kamusal değer elde edebilmişlerdi, bu sayede bol bol görev alabilmeleri de Morata’daki hayatlarını daha keyifli hale getirmişti.

 

Bu iş bittiğinde Morata’nın performansı diğer şehirlere kıyasla farklı olacaktı.

 

Şehir fakir ve yetersiz olsa da oyuncular ve vatandaşların el ele vermesiyle çabucak bir plan çizip inşa yapmak mümkün hale gelmişti.

 

Büyük bir inşaat projesi harekete geçirilmişti ve savaşçı sınıfı oyuncular, Weed’in bunu tamamlamasını sabırsızlıkla bekliyordu!

 

İlk yaygara yatışsa da Weed yemek yapmaya başlar diye bekleyen oyuncular heyecanla etrafta dolaşıyordu.

 

“Bir işimiz var!”

 

“Hadi işe koyulalım.”

 

İnşaatın başlamasıyla uzaktaki oyuncular da heyecan içerisinde bağrışa bağrışa şantiyeye koşturuyordu.

 

“Weed aşevi kurmuş!”

 

“Vaaaaaaayyyy!”

 

************

 

Weed’in Morata’ya dönüş yaptığı gün büyük bir festivale dönüşmüştü.

 

Uzun bir süre sonra seyahatlerinden dönmüştü ve insanlar lordlarına gönüllü olarak bir şeyler getiriyordu, çünkü sadakat ve samimiyet düzeyleri yüksekti.

 

“Lorduma meyve getirdim.”

 

- Meyve tüccarı gerçek elma, armut ve nar getirdi.

 

“Bu Kılıcı size vermek istiyorum, Lordum. Bir canavar istilası olursa Morata’yı korumak için kullanın lütfen.”

 

- Bir uzun kılıç veren silah dükkanı sahibiyle yakınlığınızda 35 puan kazanıldı.

 

Göçmenler kuzeyde amaçsızca dolaşırken nihayet yerleşme fırsatı bulmuştu ve Lorda şükranlarını sunuyorlardı.

 

Weed ise onların sıcacık ellerini tutuyordu.

 

“Bunu yapmanıza hiç gerek yok... Ben yalnızca Morata’da yaşayan biriyim. Ama Morata’yı daha da iyi bir yer haline getirecek ve bunu yapan ilk kişi olacağım. Teşekkür ederim. Bunu unutmayacağım.”

 

Öğeleri reddetmiyordu.

 

Ve insanları gelecekte daha da sıkı çalışmaya teşvik etmek için ellerini sıkıyordu.

 

Bu yöntemi TV izlerken gördüğü, savaşçılarla el sıkışan politikacılardan öğrenmişti!

 

"Bir ihtiyacınız olursa hemen söyleyin lütfen. Şu anda da dilediğinizi söyleyebilirsiniz, biz bir aile sayılırız.”

 

“Burada silaha ihtiyaç duyan çok kişi var ama demir cevheri eksikliği çekiyorum.”

 

150. seviye gerektiren iki zırh giyinmiş olan demirci, bu talepte bulundu.

 

*Ting*

 

****

 

Demircinin acilen demir cevherine ihtiyacı var. Morata'yı çevreleyen dağlarda henüz keşfedilmemiş demir cevheri madenleri bulunuyor. Canavar tehdidi nedeniyle madencilik kolay olmayacak.

Salloam adlı demirci çok fazla sipariş aldı ve hepsini yerine getiremeyeceğinden korkuyor. Gerekli miktarda cevheri elde etmek için 13 gününüz var.

Seviye: D

Görev Kısıtlaması: Madencilik yeteneği gerekli.

 

****

 

Bir görev belirmişti!

 

Weed Morata’ya geri döndüğünde bir mobil portal aracılığıyla Feryat Nehrine gitmişti.

 

Bu Matallost Tarikatıyla ilgili bir görevdi ve hala boşta bir görev alanı vardı, böylece Demirci Görevini kabul etti.

 

“Ama Lordum, siz çok meşgul ve ünlüsünüz ve bu sizin endişelenmenizi gerektiren bir şey değil.”

 

Şöhreti yüksek olduğu için bu görevin herhangi bir cezası yoktu.

 

Ama böyle görev hikayelerinde her daim bir istisna olurdu.

 

“Neden bahsediyorsun sen? Böyle bir durum varsa Lordun kesinlikle sana yardımcı olacaktır.”

 

- Görevi kabul ettiniz.

 

Weed, görevi alır almaz çantasından demir cevheri çıkartarak demirciye uzattı.

 

“Buyur bakalım.”

 

“Çok teşekkür ederim Lordum. Bu sayede siparişlere yetişebileceğim.”

 

“Böyle bir durum oluşabilir diye önden demir cevheri hazırlamıştım, elimde biraz olması içimi rahatlattı.”

 

“Bunun pek bir şey ifade etmeyeceğini biliyorum ama eve gidip size kendi yaptığım bir zırhı getireceğim.”

 

- Acilen Demir Cevheri ihtiyacı olan bir Demirci görevi tamamlandı. Salloam ihtiyaç duyduğu Demir Cevherini çok çabuk elde edebildi.

- Bir miktar tecrübe edindiniz.

- Şöhret 13 arttı.

- Vatandaşların sadakatinde artış gerçekleşti.

- Lordun görevi tamamlaması sonucunda ekstra bir hediye verildi: bir zırh takımı.

 

Böylece çiftçiler de gelip şikayetlerini sıralamaya başladı.

 

“Lordum, bunun zor bir istek olduğunu biliyorum ama Las Phalanx’tan döndüğünüze dair hikayeler işittim. Sanırım orada Ruh Çalan çiçeği gibi bir şey varmış. Ondan biraz ekmeyi denemek isterim, acaba bana biraz temin etmeniz mümkün olur mu? Sonrasında, yetiştiğinde size ödememi yaparım.”

 

“Elimde var, buyur.”

 

Weed, Morata’daki görevlerle ilgili bilgi almak için ilan panosunu analiz ediyordu. Sıradan görevler olsa da sonucunda yakınlık ve şöhret elde edebiliyordu.

 

Weed gibi yüksek şöhretli birinin böyle ufak görevler yaptığı çok nadir görülürdü. Halkından daha çok sadakat görmek istiyorsa bu tarz görevler yapması gerekiyordu.

 

Lord olmasına ve ucundaki ödüllerin düşüklüğüne rağmen güzel görevlerdi.

 

Diğer vatandaşlardan aldığı öğeler, Las Phalanx ganimetleri ve denizde tuttuğu balıklar, yabancı mallar biriktirmesini sağlamıştı. Bu mallar sayesinde de görevleri anında tamamlayabiliyordu.

 

Bilinmeyen topraklara yaptığı macera sağ olsun, Morata’da o güne dek tamamlanamamış olan görevleri çabucak tamamlıyordu.

 

Bir zincirleme görev çıktığındaysa kendisi devam edemese bile bir başkası bitirebilirdi.

 

 

 

“Çorak bir toprağı verimli hale getirmek istiyorum ama biraz paraya sıkıştım. Bana yatırım yapabilir misiniz?”

 

Mahsullerin Lordla paylaşılacağı görevlerle bile karşılaşıyordu.

 

Para vererek görevi anında tamamlasa da sonucu yalnızca hasat sırasındaki mahsullerle alabilecekti.

 

“Elinden gelenin en iyisini yapmana ihtiyacım var ki Morata halkının yiyecek yemeği olabilsin.”

 

Ama Weed bu görevleri bile hoş karşılayıp kabul ediyordu.

 

Freya Tarikatı Morata’da ikamet ettiği için tarımın başarılı olma ihtimali çok yüksekti.

 

Herhangi bir canavar gelip bölgeyi tahrip etmiyor, oyuncu sayısı artışı sayesinde de hasar azalıyordu.

 

“Çok teşekkür ederim. Bu iyiliğinizi, bana olan inancınızı ve bana yaptığınız yatırımı asla unutmayacağım Lordum.”

 

- Morata sakininin Lorduna olan sadakati yükseldi.

 

Weed, görevler aracılığıyla halkının güvenini kazanıyordu!

 

Uzun zamandır Lord pozisyonunu almadığı için Lordla ilişkili pek çok görev bulunuyordu.

 

“Güvenlik olmadığı için geceleri içim rahat etmiyor. Güvenliğe birazcık yatırım yapabilir misiniz?”

 

“Geceleri hırsızları yakalayacağız ve asker sayısını arttıracağım.”

 

Diyen Weed, binaların etrafına gözcüler ve muhafızlar yerleştirdi ki bu da görevin bir parçasıydı.

 

Partiden ayrılarak kalan görevlerini halletti, derken çok geçmeden gece çöktü.

 

Ve gecenin çöküşüyle şehre tepeden bakan Lord kalesi alevlerin ışıltılarıyla aydınlandı.

 

Weed’in dönüşüyle lordun geri geldiğini belirten bir festival başlamış, şehre muazzam bir oyuncu akını olmuştu.

 

Yakınlardaki avlanma sahalarına dağılan oyuncular da festivalin tadını çıkartmaya gelmişti.

 

Büyük çaplı bir performans başlamıştı ve Weed, eğlenen seyircilerin kahkahalarını işitebiliyordu.

 

“İnsanları mutlu görmek o kadar da fena değilmiş.”

 

Sakinlerini koruyan, şehir inşası, ekonomi, görevler ve orduda mutlak otoriteye sahip olan bir lord olmuştu.

 

Ve Morata’ya geri döndüğünde, bu topraklara gerçekten de kendisinin hükmettiğini hissetmişti.

 

“Hepsi benim.”

 

#Bu tarz bölümleri okudukça WoW oynayıp abuk sabuk görevler için sağa sola koşturmak istiyorum. Tamamen olaysız bir bölüm olsa da şahsen böyle bölümleri okumayı da seviyorum. Hep kargaşa, hep savaş olmaz, biraz da gelişmek lazım. Bu arada bir sonraki bölüm de çok uzun, o yüzden onu da parçalara ayırıp paylaşacağım. Orada tekrar görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr