Bölüm 2: Yedi Günlkük Cehennem

avatar
312 0

Lejyon Varisi - Bölüm 2: Yedi Günlkük Cehennem


Gizemli adam ve Alfred eğitime başlamak için hazırlık yapıyordu.


-Bekle evlat, biz eğitime başlamadan önce bir büyü yapmam lazım. Bu sayede etrafdaki insanlar bizi rahatsız edemez.


Alfred başını "evet" manasında salladı.


-Pekala o zaman, hadi başlıyalım. m̷̠̰̖̻͊̑y̷̡̢̧̛̺̼̭͓̪̲̪̐̇͗̏́̄̇̓͛͜͝ǫ̵͍͚̘̭̻̬̣͗͆̇̽͆̀͑͘̕͝ņ̶͙̖͎͔̣́̚j̵̡̼̭̋́̈́͐͌̾̎̚ ̷̢̤͚̼̻̣̾͋̿̐͊̓̊͗̌̇̅̓͋̚̚ͅķ̵̧̜̜̥̥͎̳͍̯͇̫͆̌̍̀̚͜ͅy̸̛̫̘̳̪̩̼̙͇̪͒͋ã̷̢̨͕͈͓̱̠̻̯̅̃̌̇̅͆͐̚͘͠͠j̷̨͈̻̘͚̋̃̈͐̊͗̍̐̽̈́̐͜ǫ̴̏́͑͂̌́̾̓̐r̶̨͚̭̱͍͉͍̫̜͈͔̗̺͋̿̃̈́̈́̋͊j̷̜̬̩̿̓͐̈̊͐͂̎͛͐̚ 


Etrafta bir bariyer oluştu. Bir an etraftaki zaman durur gibi oldu. Rüzgar bile esmiyordu. Hayır, esemiyordu. Gizemli adam Alfred'e dokundu ve Alfrede dokunduğu zaman Alfred tekrar eski haline döndü.


-Pekala evlat, senin savaş ruhunu ortaya çıkartacaksam, öncelikle savaş ruhlarıyla ilgili temel konuları bilmen lazım. Savaş ruhlarının ana element tipi vardır. Bu elementler ne tip yetenekleri kullanabileceğini gösterir. 4 ana element tipi var. Bunlar: Ateş, Doğa, Karanlık ve Aydınlık olarak ayrılır. Eskiden 2 ana element tipi vardı, Boşluk ve Doğa. Karanlık ve Aydınlık Boşluğun içinde, Ateş ise Doğanın içindeydi. Fakat sonradan bunları böldüler, sebebini ben de bilmiyorum, fakat önemli değil. Bazı ruhların özel tipi de olabiliyor. Bu ruhlar çok da nadir değil, fakat yüz binlerce farklı element tipi var. Her element tipinden beş ve ya altı ruh olduğunu söylesem yanlıış olmaz herhalde. Bu konuda oldukça avantajlısın, savaşacağın rakiplere karşı farklı teknik ile saldırabilirsin. Şimdi ruhların gücü hakkında konuşayım. Ruhlar yedi rütbeye ayrılıyor. Bunlar sıra ile Asker, Kumandan, General, Baron, Lord, Kral ve Tanrı rütbeleridir. Her ruh eşit seviyede başlar, fakat potansiyeli farklıdır. Asker rütbesindeki bir ruhu, altı ayda maksimum güce ulaştırabilirken, Tanrı Rütbesindeki bir ruhun maksimum güce ne kadar sürede ulaşabileceği bilinmiyor. Dünya'da maksimum güce ulaşmış tek Tanrı rütbesinde ruh var. Ejder Tanrısı Naga. Bu ruh nesilden nesile ötürüldü, ve maksimum güce ulaşması 547 yıl sürdü.


-Pekala yaşlı adam, gereksiz konuşmaları bir kenara bırakalım. Önemli olan benim güçlenmem değil mi?


-Ha ha. Beklemeyi sevmiyorsun değil mi evlat? Peki o zaman, hadi bunu kısa yoldan yapalım. Senin üstündeki ilahi kilitleri açacağım.


-Sen ned-


Alfred konuşurken, gizemli adam bir anda öne atıldı ve spiral bir şekilde kalbine vurdu. Vuruş çok hafifti, fakat bir kaç saniye sonra Alfred acı içinde çığlık atarak yere yığıldı. Yerde debeleniyordu, sanki can çekişiyordu.


-Senin ruhunu zor kullanarak açtım evlat. Gereksiz konuşmaları bir kenara bırakmak istemiştin, değil mi? Ben senden kat be kat güçlüyüm, benimle konuşurken saygılı olacaksın. 1 hafta boyunca hayatta kalabilirsen, ruhunun kilidi açılacak, ve potansiyelinin çok hafif bir kısmı ortaya çıkacak. Eğer ölürsen, galiba sadece ölmüş olucaksın. Neyse, sana iyi hayatta kalmalar, ben içmeye gidiyorum.


Gizemli adam yaptığı büyülü ortamdan dışarıya çıktı, bu sırada Alfred deliriyordu. Vücüdundaki Kemikler erimeye başlıyordu, Akli dengesini yitiriyordu.


Birinci gün, Alfredin kemikleri erimeye başladı. İkinci gün, Alfredin gözleri göremez oldu. Üçüncü gün, Alfredin Saçları kafasından çekiliyormuşcasına kopmaya başladı. Beşinci günde, Alfred tekrar görmeye başladı. Fakat gözleri öncekinden daha iyi görüyordu. beş yüz metreyi kolaylıkla göre biliyordu. Altıncı günde, Alfredin Beyaz saçları kafasından çıkmaya başladı. 


Yedinci günün sabahında, Gizemli adam geri döndü. Alfrede yerde neredeyse ölmüş gibi yatıyordu. Nefes alış verişi, kalp atışları çok yavaştı. 


-Hadi ya, ölüyor musun? Kötü oldu, oysa 6 gün hayatda kalmışdın. Neyse, yapacak bir şey yok, senin gibi bir yetime de b-


Alfredin bedeninden bir çatlama sesi geldi. Bu çatlama sesleri gitdikçe artmaya başladı. Alfred, hayır. Önceden Alfred olan şey ayağı kalktı. Gizemli adam bu çatlama sesinden karşındaklinin kim olduğunu hemen anladı ve diz çöktü.


-Hoş geldiniz yüce ef-


Alfredin bedenindeki varlık gizemli adama yavaş bir tekme attı, ve adam bariyerden 10 kez sekti. Kan kusarken, varlığa korkarak bakmaya başladı.


-Şimdi beni dinle seni bok çuvalı. Senin tek bir görevin var. Potansiyeli olan insanları eğitmek. Onları aşağlamak, onlara acı çektirmek senin görevin değil. Hele genişleme gücüne sahip olan birinin, kılına bile zarar veremezsin. Bu veledin bedeninden seni izleyeceğim. Eğer ona zarar verirsen, seni düşünmek bile istemeyeceğin şekillerde öldürürüm. 


-A-anladım efendim. Özür dilerim efendim.


-Güzel, bunu unutma Eğitimci. Bu çocuk içimizden birinin varisi olucak, ona zarar gelmesini istemiyoruz.


Alfredin bedenindeki çatlaklar gitti ve Alfred bir kaç dakika sonra kendine geldi. 


-İyi misin evlat? 1 Hafta boyunca ilahi kilitlerin açıldı, v-


-Ben iyiyim, şimdi 100 altınımı ver. Buradan gitmek istiyorum.


Gizemli Adam, Alfredin o kadar acı içerisindeyken zamanı saydığına şaşırdı. Fakat;


-Üzgünüm evlat, zaman daha dolmadı. Bana inanmıyorsan, cep saatine baka bilirsin.


Alfred cep saatine baktı, ve daha sadece 1 saat geçmişdi. Alfred şaşırmış bir şekilde bakarken, olayı anladı. Bu adamın yaptığı bariyer etrafdaki zamanı yavaşlatıyordu.


-Peki o zaman, madem savaş ruhunu ortaya çıkardın, gerçek eğitime başlamaya ne dersin?







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44796 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr