4. Cilt: Kıyamet Fırtınası, Bölüm 1

avatar
370 0

Mathias - 4. Cilt: Kıyamet Fırtınası, Bölüm 1


4. Cilt: Kıyamet Fırtınası
Bölüm 1

"Yoruldum lan yoruldum!" dedi genç büyücü, kendini yatağına bırakırken. Terden sırılsıklamdı. "Onca toprak büyücüsü varken neden biz yaptık tüm inşaat işlerini?"

"Neyse ki bitti." Dorian da kendi yatağına uzanmıştı. Mathias'tan daha çok terlemişti. Kolunu kaldırmaya hali yok gibi görünüyordu. "Sonunda bitti ama."

"Bitti diye sevinecek halim bile yok. Bir sene oldu lan! Kral tüm işi şehir halkına kilitledi. Bütün sene taş taşıdım ben!" Bir kolunu kaldırarak "Kas yaptım resmen kas!" dedi. Cidden de kolları geçen seneye göre daha kalın görünüyordu. O cılız görüntüsü kaybolmuş gibiydi.

"En azından dinlenme günleri verdiler. Bütün seneyi hiç gelişemeden geçirmek üzücü olurdu." Şişman olan enerjisini saldığı zaman 5. Kademe Büyücü Büyükustasının hissi odayı kaplamıştı. "Yakında Büyücü Üstadı olacağım."

"O da bir şey mi lan? Ben de yakında inşaat kralı olacağım. Tüm işi öğrendim sayılır. Loncadan ayrılıp inşaat firması kurarsam şaşırmayın."

"Bak, bak kuruyorsun şu an. Bak kurdun Mathias. Büyüttün şirketi bak."

İkisi de güldüler. Nefes alış verişleri biraz daha düzene girmişti. Şişman büyücü tekrar konuşmaya başlayıp "Senin gelişimin ne alemde? Büyücü Büyükustası oldun mu?" diye sordu.

Beyaz saçlı büyücü kendini iyice salmıştı yatakta. Yine de "Az kaldı." diye cevap verdi. "5. Kademenin zirvesine geldim. Çarpma büyüsüne odaklandığım için saldırı gücüm yükseldi artık. Ama şu yeni büyüyü de tam çözebilirsem, kesin Büyükusta olurum."

"Garvin ve Eva da neredeyse Büyücü Üstadı olmak üzereler. Bu durumda hala loncanın en zayıfı sensin. Daha fazla çalışmalısın."

"Lan daha ne yapayım? Gündüz taş taşıyıp gece gelişim yaptım bir senedir! Şehrin yeniden inşası tamamlanmışken sal da az dinleneyim artık."

"Keyfin bilir. Admon ve Mirabel çoktan Büyücü Üstadı oldular. Üstüne Tavon Büyücü Kralı oldu. Eleanor da 4. Kademeye çıktı. Tüm bunlara rağmen dinlenmek istiyorsan sen bilirsin." Ona kıçını dönen şişman büyücü uyumaya başladı.

Bir sene boyunca hemen hemen her gün çalışmışlardı. Felaket Büyücüsünün saldırısı sonrasında şehrin neredeyse tamamı yerle bir olmuştu. O an şehirde olmayan kral, durumu gördüğünde yeniden inşa çalışmalarının başlamasını emredince, tüm şehir halkı mecburen çalışmalara katılmak zorunda bırakılmıştı. Çalışabilecek durumda olan herkes çalıştırılmıştı. Büyük yükü toprak büyücüleri çekerken, geri kalanlar da onlara yardımcı olarak bir sene içinde bu koca şehri yeniden inşa etmişlerdi. Bu sırada tüm lonca da kendini geliştirmeye devam etmiş ve güçlerine güç katılmıştı.

"Yeni büyüyü de tam çözsem, işler çok daha rahat olacak." Hava çoktan kararmıştı. Genç büyücünün aklında sadece Büyücü Büyükustası olmak vardı. Böylelikle artık zayıf biri olmaktan çıkmış sayabilirdi kendini. Bu düşüncelerle uykuya daldı.

----------

"Mathias." dedi ince bir ses. Genç büyücü bir seneden uzun süredir asla unutamadığı bu sesi duyduğu anda yataktan fırlamıştı.

"Kalktım, kalktım." dedi ayılmaya çalışırken yardımcı lidere. Tavon, onun ayağa kalkması üzerine Dorian'a doğru gitti.

"Dorian." dedi aynı yumuşak sesle. Şişman büyücü bunu duymamıştı bile. Bir kere daha seslendi ama yine tepki alamadı. Bundan sonra tekrar seslenmek yerine sadece onun alnına dokundu gri saçlı büyücü. Birkaç saniye içinde şişman olanın çığlığı yankılanmıştı lonca binasında.

"Aşağı gelin."

Onun odadan çıkışıyla birlikte Dorian masadaki sürahiyi alıp bir dikişte bitirdi.

"Şu adam sana seslenince kış uykusuna ara ver biraz, ayı."

"Sürahiyi sana sokmadan önce kes sesini."

İkisi birlikte aşağı indikleri zaman herkesin toplandığını gördüler. En geç kalkan yine onlar olmuştu.

"Sonunda teşrif etmeniz ne hoş. Bütün gün bekleyeceğimizi düşünüyorduk." dedi Garvin, iğneleyici bir edayla.

Eva da "Gerçekten de biraz erken kalkmaya özen göstermelisiniz, çocuklar." diyerek onu destekledi. İkizlerin yine umrunda değilmiş gibiydi.

"Yerlerinize geçin." emri geldi lonca liderinden. İkili yerlerine geçince de konuşmasına devam etti.

"Biliyorsunuz şehrin yeniden inşası tamamlandı. Kayıplar çok fazla. Nüfusun yaklaşık olarak yarısı kurtarılamamıştı. Bunun sebebini biliyor musunuz?"

Kısa bir sessizliğin ardından toprak büyücüsü "Çünkü okyanus kaltağı şehre saldırdı." diye cevapladı. Hemen hemen herkes büyük suçu Mari'nin olarak görüyordu. Çünkü onlardan gizlemek yerine her şeyi açıklasaydı, belki de bunlar olmayacaktı. Fakat Mathias yine de emin olamıyordu. Acaba onun durumundaki kişi kendisi olsa, farklı bir şey yapar mıydı?

"Hayır," dedi lider. "Bunlar yaşandı çünkü bu şehirde Felaket Mirası'nın karşısında durabilecek güce sahip bir kişi bile yoktu." Bu da ayrı bir konuydu. Kimse o gücün karşısında duramazdı. Bu nedenle şehri koruyamamışlardı. "Bu sebeple, artık çalışma sürecine daha fazla ağırlık vereceğiz. Her gece, ne kadar yorgun olursanız olun, eğitim yapmadan uyuyanı mahvederim. Ayrıca Tavon'un eğitimini haftada 1 günden haftada 3 güne çıkarıyorum. Lonca avlarına tüm lonca katılacak. Şehrin yakınında avlanmayı yasaklıyorum. 4. Seviyeden düşük mahlukatlarla zaman kaybetmeyeceksiniz."

Genç büyücü "Bir dakika," diye araya girdi. "Ben daha Büyücü Ustasıyım. 4. Seviyeden aşağı olanları avlamak yok mu?"

"Bir an önce güçlenmeye bak öyleyse." Kadın oldukça ciddi duruyordu. Mathias bu yüzden bir şey diyemedi.

"Bugün eğitim günü olacaktı normalde." Yardımcı lider, gözlüğünü düzeltirken konuştu. "Ama hala 1. Kademede olduğum için büyülerim eskisi kadar güçlü değil. Büyücü Kralı'nın gücünü kullanabilmek için 2. Kademeye ulaşmalıyım. Bu nedenle bugün serbest eğitim yapacaksınız."

Onun hemen ardından Eleanor konuşmaya devam etti. "İsterseniz silah eğitimi, isterseniz büyü eğitimi, isterseniz savaş eğitimi. Ne yaparsanız yapın ama sakın günü boş geçirmeyin." Kadın, Eva ya dönerek "Mahlukatların bölgesine bir geçit aç." emrini verdi.

Geçit büyücüsünün açtığı geçitten lonca lideri, ikizler ve kendisi geçmişti. Tavon, kademe atlayabilmek adına enerjisini dengelemek için odasına doğru yola koyuldu. Aşağıda sadece Garvin, Dorian ve Mathias kalmıştı.

"Sanırım silah eğitimi yapacağım." diyen toprak büyücüsü, gürzünü eline alıp bir iki kere isteksizce salladıktan sonra geçip masaya oturup gözlerini kapattı. "Lanet olsun. Bütün sene boyunca oradan buradan duvar çıkarmaktan ciğerim soldu. Hiçbir şey yapacak halim yok."

Ona bir şey demelerine kalmadan uykuya dalmıştı bile. Gerçekten de tüm sene boyunca o loncadan en çok çalışan kişi Garvin demek yalan olmazdı. Tüm büyü enerjisini günde en az 3 kere bitirmişti.

"Öyleyse biz de yeni büyüm konusunda çalışalım." dedi Mathias. Şişman büyücü ona doğru döndü.

"Emin misin? Seni bugün şifacıya götürmek zorunda kalırsam hoş olmaz."

"Yok, yok, hazırım ben. Hadi başlayalım." Genç büyücü kollarını dirsekten hafif katlayarak yanlara doğru saldı. Gözleri sonuna kadar açık bir şekilde bekliyordu.

Denemeye karar verdiği büyü, pek çok kez başına gelen, zaman sanki yavaşlamış gibi hissettiren şeydi. Ne zaman ciddi bir darbe alacakken heyecanlansa, sürekli aynı şey olmuştu. Bir yerden sonra Mathias bunun kontrol edemediği bir büyü olduğunu anlamıştı. Bu yüzden bunun üzerinde çalışıyordu.

Ondan öncesinde ise handa, diğer lonca üyelerinin onun kartını almaya çalıştıkları zaman bedeninin elektriklenmesi vardı. İkisi aynı mantıkla çalışıyor gibi görünüyordu. Tehlike hissinden dolayı bedenin aniden kasılması sayesinde tüm vücut elektrikleniyordu. Bu süre içerisinde Mathias'a her şey yavaşmış gibi görünse de aslında hızlı düşünen oydu. Bu yavaşlama sırasında yavaşlamayan tek şey düşünce hızıydı.

"Hazırsan geliyor." Şişman büyücü bir kolunu geriye doğru çekerken konuştu. Genç büyücü kendinden emin bir şekilde başıyla onayladı. İşareti alan Dorian, ona doğru kalın koluyla bir yumruk savurdu.

Yıldırım büyücüsü tehlikeyi hissettiği anda, o heyecan kaybolmadan önce bilinçli olarak tüm bedenini kastı. Bu kez başarmıştı. Her şey onun için bir kere daha yavaşladı. Ağır ağır yüzüne yaklaşan yumruğu görüyordu. Bu yavaşlamış ortamda ne kadar süre kalabileceğini tam bilmese de yumruğu savuşturmak için harekete geçti. Fakat bir şey fark etti ki, geç kalmıştı.

"Aaaannnnaaaannnıııı..." diye ağır çekimde konuşurken şişman büyücünün yumruğunu yüzüne yiyip yerde bir takla atarak geri savruldu.

"Lan! İyi misin!?" Dorian hemen onun yanına gelmek için koşacakken genç büyücü ayağa kalktı. Üzerini çırptıktan sonra ona bakarak gülümsedi.

"Tabii ki iyiyim. Bu tür darbeler bana koyar mı lan? Biz neler neler gördük. Bunlar sinek ısırığı." diyerek onun yanına gelmek için bir adım atmıştı ki yere düşüp bilincini kaybetti.

Hikaye İle İlgili Bilgiler #41

Toprak büyücüleri inşa işlerinde oldukça elverişli yeteneklerini kullansalar bile, ince detaylar için daima büyüsüz yöntemlere ihtiyaç duyulmuştur. Bunun nedeni büyüyle yapılan yapıların sadece belirli bir süre aynı şekilde kalabilmesidir. Ortaya çıkarılan toprak duvarın kaybolmaması için simyaya başvurulur ve geriye kalan tüm işler elle yapılır. Fakat simya ile bile bazen büyü enerjisinin çözünmesi engellenemez. Bu nedenle toprak büyücüleri pek çok kez duvar çıkarmak zorunda kalır. Sadece büyüyle oluşturulmuş yapılara asla uzun süre için güvenilmez. Sıradan inşaat kuralları bu konuda daima büyüden daha güvenilir olmuştur.

Seviyeler

Acemi Büyücü
Büyücü Çırağı
Büyücü Ustası
Büyücü Büyükustası
Büyücü Üstadı
Büyücü Kralı
Büyücü İmparatoru
Büyücü Atası
Büyücü Azizi
Büyücü Tanrısı






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 47022 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr