Bölüm 11 – Göl Evi ve Biz

avatar
150 1

Meşhur Epiknovelin Yeri - Bölüm 11 – Göl Evi ve Biz


Arada bir tatil yapmak iyi oluyor diyebilirim. 22. Kattaki dağ evimizden ayrılmış, gölün kenarında yürüyerek nohut pilav yiyorduk.

Ormanın kokusu, narin bir esinti ve güneşin hafif parıltısı...

Bütün bu güzelliklerin arasından adeta çürük bir nohut gibi tadımı kaçıran bir şey gördüm.

Hemen karşımızdan gelen iki kişi.

Bizim veletler...

Asuna veledin omuzlarına çıkmış, oldukça eğleniyor gibi görünüyordu. Kısa süre geçmeden onlar da bizi gördü.

İç çektim...

“Günaydın Pilav Abi!” Diye selamladı beni bizim velet.

“Günaydın. Burada karşılaşacağımızı düşünmezdim...”

“Buralardan ev alabilecek bir siz bir de biz varız herhalde,” diye karşılık verdi bizim çocuk.

“Sanırım. Geçenlerde sizin loncada bir sorun çıkmış herhalde. Doğru mu?” Diye sordum. Bu ikisinin yüzünde güller açıyor olması sinirimi bozuyordu. Ben de morallerine bir darbe vurma kararı aldım.

“Evet...” Diye mırıldandı. Yüzündeki gülümseme kayda değer bir miktarda küçüldü.

Görev başarılı...

“Neyse. Siz eğlenmenize bakın.”

“Te- Teşekkürler,” diyerek yanımızdan ayrıldılar. Nasıl da moralinizi siktim ama? İyi miydi?

Biz ise Berke’yle beraber yolumuza devam ettik.

Şu an ön saflar SAO’nun 65. Katına kadar ilerlemeyi başardı. Biz de hala istikrarlı bir şekilde katılımda bulunuyoruz. Ancak her gün çalışmak bizi yorduğu için Berke’yle beraber ufak bir tatil yapma kararı aldık.

SAO’nun en zengin oyuncuları olarak benzer bir çevrede takıldığımız için bizim veletle aynı yerden ev aldık. Sonuçta tatil yapmak için buradan daha iyi bir yer Aincrad’da yok. Ayrıca buranın tam da şeytani organizasyonunuz için ana merkez kurmalık bir yer olduğunu söylemiş miydim?

Mesela şu an bulunduğumuz yerin 1780 metre kuzeydoğusunda tam da bunun için yapılmış gibi olan bir mağara var desem?

Berke’yle beraber gerinip yolumuza devam ettik.

200 metre...

150 metre...

50 metre...

Oyun arayüzünden gizlenmeyi aktifleştirip ağaçların arasında kaybolduk.

Bizim gibi 70’li seviyelerdeki oyuncuların geliştirmeye odaklandığı statlara göre vücutlarının kapasitesi olimpik yarışmacılarla aynı seviyeye ulaşıyor.

Örnek vermek gerekirse benim gibi hız değerini zirveye çıkarmış bir oyuncu olimpik bir koşucuyla aynı hızda koşabilir. Ama aynı zamanda koşma yeteneğinin seviyesini de yükselttiyseniz olimpik bir koşucudan daha yüksek hızlarda daha uzun süre koşabilirsiniz.

Bütün bunların bir araya gelmesi, Berke’yle beraber ormanda birer hayalet gibi ilerleyip Laughing Coffin’in ana merkezinin önünde belirmemize yaradı.

Ne diyebilirim ki?

“Pilavcı geldi..?”






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44795 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr