“Ev”e vardığımda gözüm seğirmeden edemedi.
Ben daha çok küçük ve derli toplu evlerde yaşamayı severim. Böyle bir malikane benlik değil desem yeridir.
Arabada gerindim ve zihinsel olarak kendimi hazırlayıp indim.
“Bugün her zamankinden biraz farklı gözüküyorsunuz genç efendi,” dedi Bülent. Arkamdan arabanın kapısını örtüp ne demeye çalıştığını sorgularcasına yüzüne baktım. “Boyunuz ve vücudunuzun yapısı değişmiş gibi... Büyü çalışmalarınız sırasında vücudunuza bir şeyler olmadığına emin misiniz?”
Hmm...
Tahminimce SAO’daki değerlerimin buraya aktarılması vücudumun yapısını değiştirdi.
Ama bunu Bülent’e açıklama imkanım olduğunu zannetmiyorum.
“Ben iyiyim,” diye geçiştirdim. Bülent ikna olmamış gibi görünse de irdelemedi
“Gitmemize üç gün kaldı genç efendi. Lütfen hazırlıklarınızı tamamlayın,” dedi Bülent.
“Endişelenme. Ne yapmam gerektiğini biliyorum.”
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum...
Daha doğrusu nereden başlamam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yok.
Kutsal kase savaşını kazanabilmek, ya da en azından ölmemek için iyi bir büyücü olmam gerekiyor.
Shirou gibi şansıma güvenerek ilerlemek kabul edilemez.
İç çektim.
Kutsal kaseden pilav nohut yesem tadı nasıl olur?
Meşhur O.Ç abi Fuyuki’de var mı ki?
Kendimi kütüphaneye kitlemek en mantıklısı gibi.
Bir büyücü olarak Shirou’dan bile kötü durumdayım. Temel problem, büyü hakkında en ufak bilgiye bile sahip olmamam. Fate animesini şöyle böyle izlemiş olsam da büyünün nasıl çalıştığına hiç aldırış etmedim.
Acaba büyüyle meşhur O.Ç’ye ışınlanabilir miyim?
Her neyse.
Fate evreni hakkında bildiklerimden yola çıkarak çok kötü bir durumda olmadığımı tahmin ediyorum.*
Köklü büyücü ailelerinin varisleri her zaman daha güçlü olmuştur.
Sebebini tam olarak bilmesem de, verasetin büyücülükte büyük bir önemi var gibi gözüküyor.
Öte yandan Orta Doğu, Dünya’nın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmış bir yer. Haliyle buradaki büyücü aileleri de oldukça köklü.
Umarım bu malikanenin kütüphanesi aklımdaki soruları cevaplandırmaya yeterli olur.
Kapıyı araladım.
Devasa bir kütüphane. İki tarafımdan sırayla ilerleyen kitaplıklar ve liginin selülozu parçalamasıyla oluşan o koku...
Yavaşça ilerleyip loş bir ışıkla aydınlatılmış olan kitaplıklara göz gezdirdim.
Yaklaşık 5 dakikalık arayışımın sonunda aradığım kitabı buldum.
“Büyücülüğe Giriş...” Diye mırıldandım.
Büyücülük Any% speedrun zamanı...
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..