“Yani?” diye sordu Rin. Kollarını önünde bağlamış, tek kaşını kaldırmıştı.

“Ne yani? Oturup çocuğu öldürmesini mi izleseydim?”

“Hmph! Bir büyücü ve bir efendi olarak duygularını bir kenara bırakman gerekiyor!” diye üsteledi.

Etrafıma bakındım.

“Hmm... Bulamadım,” dedim.

“Neyi?”

“Kimin sorduğunu.”

“..?”

Daha fazla zorlarsam birbirimizi şişlemeye başlayacağız gibi duruyor.

“Baksanıza. Deminden beri ne hakkında konuşuyorsunuz?” diye sordu hemen yanımdaki çocuk.

Ah be evladım.

“Burayı sen halledersin,” dedim Rin’e bakıp.

“Hmph! Tamam! Şimdilik gitmene izin veriyorum. Ancak bir sonraki sefere düşman olacağız!”

Shirou’yu teslim almak için yanıma doğru yürümeye başlayan Rin’i, Archer durdurdu.

“Onun yanına yaklaşma,” dedi Archer.

“Ne? Niye ki?” diye fısıldadı Rin. Seslerini saklama çabaları, benim doğaüstü duyularım sebebiyle başarısız olmuştu.

“Çok güçlü. Eğer 5 metreden daha yakınına gidersen seni koruyamam.”

“Ama sen-!”

“Şş... Tartışmanın anlamı yok.”

Archer’la Rin’in tartışmasını dinlemek yavaş yavaş uykumu getiriyordu.

“Muhteşem doğaüstü zekice planlarınız bittiyse ben gidiyorum. Kendinize iyi bakın,” dedim. Shirou’nun sırtına hafifçe bir şaplak attıktan sonra sağımda duran cama döndüm.

İki adım ilerleyip pencereyi açtım ve pencerenin pervazına zıpladım. Daha sonra ise son bir kez elimi sallayıp kendimi pencereden aşağı saldım...

…

İç çektim.

Benim burada ne işim var ki?

Demir gibi bir vücut ve efsanevi bir kılıcın çarpışmasıyla oluşan şok dalgaları her yöne yayılıyor, güçlü rüzgarların esmesine sebep oluyordu.

Rüzgarla dalgalanan saçlarım ve kıyafetlerime aldırış etmeden elimdeki kaseden pilav yedim. Böyle soğuk bir havada ısınmak kolay değil sonuçta...

“Yemek yemeyi bırak da yardım et!” diye bağırdı Shirou.

“Yerde yatmayı bırak da yardım et,” diye karşılık verdim. Kendisi yerde yatmış yayılırken bana laf etmesi canımı sıktı.

Her şey bir süre önce pilav yemeye gitmemle başladı. Böyle olaylı bir günden sonra kendimi ödüllendirmek istemiştim. Kim bu işe karışacağımı bilebilirdi ki?

Saber, Archer ve Berserker tekme tokat birbirine girişmişti.

Öyle ya da böyle ben de olayların içine çekildim diyelim.

Verdiğim karşılık istediğim etkiye sebep olmuş olacaktı ki Shirou dişlerini sıkıp konuşmayı bıraktı.

“Gerçekten yardımına ihtiyacımız var! Shirou düzgün bir büyücü olmadığı için Saber’a mana desteği veremiyor!” dedi Rin.

Tch.

Çoluk çocukla uğraşmaktan sıkıldım.

Berke sakince yanımda materyalize oldu.

“Tamam tamam. Geldim...”