Bölüm 22 - Azgın Adama Karşı Ben

avatar
227 0

Meşhur Epiknovelin Yeri - Bölüm 22 - Azgın Adama Karşı Ben


“Oha oha! Dur tamam yapma!”

Mezarlıkta oradan oraya zıplıyor, etrafı parçalara ayıran Berserker’ın saldırılarından kaçınıyordum.

“Hazır değil mi be!?” diye bağırdım. Ne yazık ki Saber’ın bana cevap verecek hali yok gibiydi.

Tch...

“İyi tamam!” Diye bağırdım. Dişlerimi sıkıp kendimi hazırladım. “Caster!”

“Mm,” diye cevap verdi Berke. Yanımda materyalize olduktan hemen sonra altın kasesini var etti.

“Pilav...” dedi sessizce. Elindeki kase altın bir renkle parıldamaya başlayınca ise devam etti. “Ketçap!”

Bir anda elindeki kase altın parıltısını kaybetti ve kızıla büründü.

Vücuduma giren kızıl enerji, ağzımda bok gibi bir tat bıraktı.

Ancak bu bok gibi tadın yanında, inanılmaz bir patlayıcı güç kaslarımı şişirdi. Bu güç, altın enerjinin verdiği güçten çok daha farklıydı. Altın enerjideki o stabilite, dayanıklılık ve sükunet yok olmuş, yerine haşin ve agresif bir enerji gelmişti.

Bu enerjiye olan güvenimi üstlenip kafamı kaldırdım. Benden üç kat daha büyük olan Berserker’ın gözlerinde delilik vardı. Yumruklarını kaldırıp homurtularla beraber kafama indirdi.

Ben de tepki vermeden onu bekleyecek değildim.

Ellerimi sıkıp suratıma yaklaşmakta olan yumruklara doğru savurdum.

“Ugh...”

Omuzlarım, sırtım, belim...

Vücudumun her yeri acı içerisinde çığlık atıyordu.

Berserker’la yumruk yumruğa dövüşmek pek mantıklı değildi sanırım.

Bunun iyi yanı, verdiğim karşılığı beklemeyen Berserker’ın hafifçe geri savrulmasıydı.

Ben de ona dengesini toparlama fırsatı vermeden zıpladım ve kafa hizasına geldim.

Havaya zıpladığım bu süre içerisinde, o an vücudumda bulunan bütün manayı sağ koluma toparladım.

Bu kadar fazla manayı bir noktaya toplamak, koluma zarar veriyordu.

Tabii ki bunun karşılığında savurduğum yumruğun ardında inanılmaz bir kuvvet oluşmuştu.

Savurduğum yumruk, Berserker’ın öfke dolu suratıyla karşılaşınca civar bölgedeki bütün sesler yok oldu. Zaman durmuş gibiydi.

Bu hissiyat çok kısa bir süre sürdü. Bir bomba patlarmışçasına bir ses, her yöne yayıldı.

Berserker’ın kafası, inanılmaz enerjiyle beraber patladı ve mana parçacıklarına ayrıldı.

Ben de patlamayla beraber oluşan hava dalgasına kapılıp uzağa doğru fırladım.

Yere indiğimde kolum şişmiş ve morarmıştı. Her yeri zonkluyor, bir şeylerin yanlış olduğunu işaret ediyordu.

Fazla zaman geçmeden Berke yanımda belirdi ve kasesini kullanarak kolumu iyileştirmeye başladı.

Kafamı kaldırdığımda Berserker’ın yerde hareketsiz bir şekilde uzandığını gördüm.

“K- Kazandık..?” dedi Rin. Ses tonundan emin olmadığı anlaşılıyordu.

‘Daha değil...’ diye geçirdim içinden. Berserker’ın almamız gereken 8 canı daha vardı.

Bunu Saber da sezmiş olacaktı ki beni izlerken hazırladığı saldırısını kullandı.

“Excalibur!”

“Caladbolg!”

Şehrin öbür ucundan gelen bir mızrak, Saber’ın Asil İmge’siyle beraber Berserker’a tosladı.

Bu iki saldırı, Berserker’ın iki canını daha aldı.

Kaldı 6...






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 47022 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr