Yang Chen’in evine alacalı pencereden parlak güneş ışığı girdiğinde Yang Chen sersem bir şekilde başını salladı. Ayağa kalkmak istedi ancak birden etrafına sarılı yumuşak bir şey hissetti.
Yang Chen aklı başına geldiğinde hemen aşağıya baktı, tabii ki de orada dün gece eve getirdiği sarhoş kadın vardı.
O anda nilüfer benzeri bir kol beline sarılıydı. Battaniyenin altında bir çift dolgun göğüs uyluğuna basıyordu, bu nefis temas kadife gibi yumuşacık hissettirdi. Bir çift beyaz ve narin bacak ise Yang Chen’in alt tarafına sarılmıştı, dün geceki bazı zevk izleriyle çekici popo hatları ortaya çıkmıştı.
Mışıl mışıl uyuyan kadınla mükemmel bir şekilde eşleşen masum ve güzel yüzü Yang Chen’in ister istemez dövünmesine neden oldu, hayatı boyunca karşılaştığı tüm kadınlar arasında bu kadın kesinlikle ilk üçe girebilirdi.
Yang Chen göz ucuyla cennetten gönderilen bir sanat eserine benzeyen kadının figürüne baktığında acı çekiyordu, aniden yatağın uç tarafında çarşafın üzerinde kurumuş bir kan lekesi olduğunu gördü.
Damarlarındaki kan bir anda çekildi, Yang Chen biraz şaşırmış ama hala kayıtsız bir şekilde kadına bakarken kaşlarını çattı. Bu kan açıkça ondan akmamıştı ama bu gerçekten beklenmedikti, aslında o hâlâ bakire bir güzellikti.
Bu olaydan sonra olanları düşündüğünde bir bakışta pek çok şey anlaşılıyordu ve Yang Chen çabucak kavradı, büyük olasılıkla dün kel onu ilaçla uyutmuştu. Eğer çeşitli nedenlerden dolayı bu grubu korkutup kaçırmasaydı, bu siyah saçlı güzel kadın kel çetenin avı olacaktı. Yang Chen dün çok fazla sarhoş olduğundan yatağa girdikten sonra bile bu tuhaflığı fark edememişti.
Yang Chen yatağın üzerinde oturup bu durumu nasıl ele alacağını düşündüğü sırada, üzerinde uyuyan kadın nihayet uyandı.
Kadın şaşkınlıkla gözlerini açtıktan sonra, kafasını hafifçe kaldırdı ve ona sakin bir şekilde bakan Yang Chen’i gördü.
Önünde duran adam oldukça yabancıydı ama aynı zamanda da tanıdık hissettirmişti. Burnunda bir erkeğin vücudunun ağır kokusuyla birlikte başka bir şey daha vardı. Neler olup bittiğini düşünmek için elinden gelenin en iyisini yaptı, aklında dün gecenin kopuk sahneleri ortaya çıktı…….. Kadın çabucak her şeyin nasıl oluştuğunu anladı!
Yang Chen onun bir fahişe olmadığını öğrendikten sonra, bu kadının nasıl bir tepki vereceğini çok merak ediyordu, çığlık mı atacak? Onu dövüp azarlayacak mı? Polisi mi çağıracak? Ya da para mı isteyecek? Eğer böyle olursa Yang Chen hiçbir suçluluk hissetmezdi, yapmak istediği şeyi yapmakta özgürdü. Eğer Yang Chen olmasaydı, o bir grup erkeğin temizlik aracı olacaktı. Eğer birini suçlamak istiyorsa sadece dikkatli olmadığı için kendini suçlayabilirdi, yanlışlıkla bir kurt inine girdiği için.
Ancak bu kadının tepkisi gizemli bir şekilde sakindi.
Güneş ışığı altında telaşsız bir şekilde oturdu, battaniyenin dışına çıkarak, beyaz yeşim heykel benzeri seksi vücudunu ortaya çıkardı. Bu görsel saldırı Yang Chen’in soluk alışverişini derinleştirdi ve ağırlaştırdı.
Kadının vücudunun üzerinde ateşli öpücükler sonrasında kalan izler, kırmızı şaplak izleri ve hatta bir erkeğin kalıntıları olan yapışkan sıvı vardı, bunlar birinin hayal gücünün azmasını sağlayabilirdi.
Kadın en ufak bir gariplik olmadan yataktan kalktı ve hatta onun güzel kokulu çimenlikleri bile kolayca göründü.
Ama tam da bu tür ilgisizlik ve sükunet Yang Chen’e kalbinin boğulduğunu hissettirdi, derin bir nefes aldıktan sonra konuştu, “Üzgünüm.”
O anda kadın iç çamaşırını giymek için döndüğündü bu sözleri duydu, ister istemez bir an için durdu ancak ne arkasına döndü ne de tek bir kelime etti sadece elbiselerini giymeye devam etti.
Yang Chen daha fazla bir şey söylemedi ancak kalbine ağır bir taş oturmuş gibi nefes almakta zorlandığını hissetti. Bir kadına karşı suçluluk duyacak bir şey yaptığından beri yıllar geçmişti.
O günlerde kadınların çoğu yaraları için bir ilaçtı sadece ve açıkça onların düşünceleri onunla aynı türden değildi. Aniden geceyi bir kadınla geçirmesi kafasını karıştırdı ve kalbini suçluluk duygusuyla dolu hissettirdi, Yang Chen kişiliğinin çok fazla gevşediğinden ve yumuşadığından kuşkulanmaya başladı.
Beş dakikadan kısa bir süre de kadın yıpranmış elbiselerini düzgün bir şekilde giydi, görünüşünde herhangi bir acayiplik görünmediğinden emin olmak için üstüne çeki düzen verdi. Sonra öncesinde olduğu gibi sessizlik içinde kapıya doğru yürüdü.
Yang Chen tek kelime etmeden onun ayrıldığını gördü, bu yüzden ister istemez sordu, “Geri dönüş yolunu biliyor musun? Seni götürmemi ister misin?”
Bu sefer kadın hiç duraksamadı, odanın dışına çıktı ve sıradan bir şekilde kapıyı kapattı.
Yang Chen kapı kapandığında boş boş bakakaldı ve acı bir şekilde gülmesini engelleyemedi. Bu kadın tüm hayatı boyunca görmüş olduğu kadınlar arasında en üst kalite olarak kabul edilirdi. Yataktan kalkmak üzereyken sıradan insanların yeteneklerini aşan işitme duyusuyla, koridordan gelen hıçkırık seslerini duydu………….
Kadın hareketsiz bir şekilde ağlıyor gibi görünüyordu ancak kimsenin onu duymasına veya görmesine izin vermek istemiyordu, ne yazık ki Yang Chen’in işitmesinin ortalamanın üzerinde olduğunu bilmiyordu, bu yüzden onun duymasından kaçınmayı başaramadı.
Kadının onun yanındayken bütün o zaman zarfında gözyaşlarını zorla tuttuğunu düşündüğünde Yang Chen'in suçluluk duygusu bir kez daha alevlendi.
Toparlandıktan sonra Yang Chen hâlâ çöp şiş tezgahını açması gerektiğini hatırladı. Tezgahla çok para kazanmasa da sürekli olarak değişen dünyaya dalmış olma hissinden, gelip geçen insanları izleyebileceği hareketli yerlerde olmaktan her zaman zevk alıyordu. Para önemli değildi.
Tek tekerli seyyar arabasını yerine ittirdikten sonra, yağda kızartılmış sosislerini satan Yaşlı Li, Yang Chen’e gülümsedi, “Küçük Yang bugün geciktin, dün randevun ya da başka bir şeylerin mi vardı?”
Yang Chen kalbinde mırıldandı, randevu değildi ama bir yatak vardı. Gerçekte ise şöyle yanıtladı, “Böyle bir şey nasıl olabilir? Yanlış şeyler düşünme, sadece uyuyakaldım.”
Yaşlı Li güldü ve memnun bir şekilde konuştu, “Ailemin Jingjing’i stajını bitirdi ve eve döndü, hatta bana bizim için yaptıklarını unutmamamı bile söyledi. Küçük Yang eğer sen olmasaydın karımı doktora götürmeye ve kızımın o uzaktaki yerde staj boyunca hayatta kalabilmesine yetecek parayı sağlamaya gücümüzün yetmesi nasıl mümkün olabilirdi ki?”
Yaşlı Li’nin kızı, Li Jingjing, onların geç yaşta sahip oldukları çocuk olduğundan onlar için hazineydi. Li Jingjing üniversiteden mezun olduğunda, eve dönmeden önce iki ay süreliğine stajı için başka bir şehre gitti.
Yang Chen bu kızla iki sefer karşılaşmıştı, onu yeşim gibi bir güzellik olarak sınıflandırdı ancak arkadaşının kızıydı, bu yüzden onunla ilgili düşüncelere sahip değildi.
“Haha, hatırlanacak ne nezaket yaptım da? Gelecekte yemek için param olmadığında birkaç öğününden otlaklık etmeme izin verirsen bu yeterli olacaktır.” Yang Chen şakayla konuştu.
“Pekala o zaman!” Yaşı Li birden başıyla onayladı, “Eğer sen bundan bahsetmek istemiyorsan ben de unutacağım, karım ve Jingjing, ikisi de minnettarlığımızı göstermek için seni evimize yemeğe davet etmemi söylediler. O zaman bu akşam bizdesin!”
“Bu……. gerekli değil? Kendi başınıza geçinmekte zorlanıyorsunuz, neden bir de beni yemeğe davet ediyorsunuz?”
Yaşlı Li konuştuğunda biraz öfkelenmiş gibi davrandı, “Bir yemek ne kadar pahalı olabilir? Sadece kalitesiz çay ve sade pirinç, Küçük Yang eğer gelmezsen ailemi hor görmüş olacaksın.”
Yang Chen’in başka bir seçeneği kalmamıştı, bu çetin yaşlı adama karşı inatçılık edemezdi, bu yüzden söz verircesine başını salladı ve Yaşlı Li’yi memnun bir şekilde gülümsetti.
Fakat tam o anda birkaç serserinin figürü pazarın içinde bir kez daha ortaya çıktı, küçük serserilerin başı Yang Chen’i ve Yaşlı Li’yi tespit ettiğinde kötücül bir şekilde sırıttı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..