Çevirmen: Mert İlbay

Editör: ÇHY                            

Xu Zhihong'un gelişi Yang Chen'i Lin Ruoxi'ni ne düşündüğü konusunda meraka düşürürken Mo Qianni'nin ‘bir şey bilmiyorum’ ifadesi Yang Chen'in içini sıkmıştı.

Bilinmesi gerekiyordu ki dün gece Lin Ruoxi, Xu Ailesi'nin Donghua Bilim ve Teknoloji'si ile başa çıkmak için daha yeni iki şirketle sözleşme imzalamıştı. Xu Zhihong basitçe doğrudan doğruya bir düşmandı, o zaman neden düşmanını buraya kahvaltıya çağırmıştı?

“Bay Yang, şaşırdınız mı?” Xu Zhihong içten bir şekilde gülümsedi.

Daha öncesi gibi, Yang Chen bu adamın ifadesini sevmemişti, gözlerini devirerek, “Şaşırdım, ancak cevabı sizden almama gerek yok.”

Xu Zhihong güldü ve daha fazla konuşmadı.

Lin Ruoxi ve Mo Qianni birbirleriyle bakıştı, Yang Chen'in ne kadar rahatsız olduğunu görebiliyorlardı ve hafiften gülümsediler.

O anda Ruoxi'nin asistanı, Wu Yue, elinde bir laptopla alelacele yaklaştı. Lin Ruoxi'ye rapor verdi, “Patron Lin, beş dakika önce, Changlin Medya bizim beş milyarı yatırdığımızı teyit ettirdikten sonra onlar da beş milyar yatırdı. Muyun Şirketi'nin dün gece çoktan yatırdığı iki milyarı da eklersek ortak İsviçre banka hesabı tamamen dolu.”

“Changlin'in finansal durumu doğrulandı mı?” diye sordu Lin Ruoxi.

Wu Yue laptopundan bir döküman açtı, çeşitli grafiklere baktı ve “Athena Takımı'nın analizlerine göre iki taraf da beş milyar yatırdıktan sonra Changlin Medya büyük kaynak eksiklikleriyle karşılaşmış olacak. Önümüzdeki üç ay boyunca, Yanjing'den Zeng Ailesi destek çıkmazsa aşırı az döner sermaye ile karşılaşacaklar.”

“Athena Takımı nedir?” diye sordu Yang Chen, Lin Ruoxi'ye.

Lin Ruoxi ona cevap vermezken Mo Qianni nazikçe yanıtladı, “Athena Takımı, Patron Lin'in göreve geldikten sonra şahsen topladığı bir takım. Dünyanın her yerinde çeşitli endüstri piyasalarından aktüerler ve pazarlamacıların dahil olduğu, ana sorumlulukları rakiplerin finansal durumlarını detaylıca analiz etmek olan bir takım.”

Xu Zhihong ayrıca mutlu bir şekilde ekledi, “Ruoxi'nin küçük takımında on kişiden az insan olsa da beni kıskançlıktan çatlatmaya yetiyor, haha.”

Lin Ruoxi yanıtladı, “Hmm, Yanjing'den Zeng Ailesi kesinlikle onlara destek çıkamaz. Zeng Ailesi'nin birçok kurumu var ve devletle de bağlantılılar. Zeng Ailesi böyle ihtiyatsız hamlelere cesaret edemez... Wu Yue, planın bir sonraki aşamasını yerine getir.”

“Anlaşıldı, Patron Lin!”

Wu Yue boyun eğdi ve yemek odasını terk etti.

Anlayamadığı şeyler söyleyen bu insanlara bakan Yang Chen sormadan edemedi, “Biri bana açıklayabilir mi?”

Lin Ruoxi portakal suyundan bir yudum aldı, sonra, “Bu iş birliğinden önce, düzinelerce önemsiz fabrika ve diğer şirketlerdeki payları satıp sekiz milyar sermaye yapmakla üç ayımı geçirdim. İsviçre banka hesabına beş milyar yatırıldı, üç milyar duruyor. Bunu da Changlin Medya'nın Hong Kong'daki borsa paylarını bastırmak için kullanmaya karar verdim."

“Changlin'i mi bastırmak için?” Yang Chen yanlış duyduğundan şüphelendi. ‘Daha yeni müttefik olmamışlar mıydı?’

“Yanlış duymadın.” Mo Qianni açıklamaya devam etti, “Bizim şirketimiz, Yu Lei, elimizdeki bütün gazete, dergileri ve endüstrinin geri kalanını Changlin için yıkıcı etkileri olacak haberleri yaymaları için ayarladık. Bu yolla, Changlin Medya'nın hisseleri sahipleri tarafından satılırken biz de satın alacağız. Yeterince hisseye sahip olduğumuzda, onları da daha az paraya geri satıp hisse sahiplerinin paniğe kapılmasına ve pasif olanların bile hisselerinden kurtulmalarına yol açacağız... Tek yapmamız gereken alıp satmaya devam etmek. Changlin'in yeterince nakit kaynağı olmadığı bir durumda hisselerinin bizim tarafımızdan pestilinin çıkartılmasına izin vermekten başka şansları olamaz. Bir günden kısa bir sürede, Changlin Medya yıkılır."

[NOT: Finansal terimlerde hisselerden kurtulmanın, değerinin altında fiyata satmak olduğunu düşünüyorum.]

Planın detaylarından bahsetmeden bile Yang Chen bunun fazla basit göründüğünü hissetmişti, “Changling de onlarca milyar eden büyük bir şirket, böyle bir hamleyle gerçekten onları yıkabilir mi?”

“Changlin'in Zhonghai'ye girme kararı baştan hatalıydı. Böyle bir hamle onlara uzun vadede faydalar sağlayacak olsa da, kısa vadede devasa temel atma işlemleri ve harcamalar gerektirir. Yine de, böyle bir zamanda, Zeng Xinlin yüzsüzce kendi pozisyonunu sağlamlaştırmak için bu üç şirketin işbirliğini kullanmaya cüret etti. Ne yazık ki iş dünyasının yollarını fazla basite indirgedi.” dedi Mo Qianni.

Gülümseyerek, Xu Zhihong onaylayan bir şekilde alkışladı ve “İş dünyası bir savaş alanıdır, bütün şirketler birbirinin boğazındadır, kim arkadaşlığa önem verir?” dedi.

Yang Chen buz gibi ve ifadesiz olan Lin Ruoxi'ye bakış attı, sonra da parıldayan Xu Zhihong'a döndü ve sordu, “Peki o zaman, Patron Xu, siz neden buradasınız?”

Xu Zhihong güldü ve, “Neden ilk önce bilgisayar odasına gidip borsa savaşını izlemiyoruz, size orada yavaşça açıklarım Bay Yang?" dedi.

…

Ofise sabah erken gelen Zeng Xinlin daha kahve içmemişti ki, bu nadirdir. Yalnızca bir bardak yeşil çay içmişti, çünkü ihtiyacı olan şey daha fazla enerji değil sakin bir ruh haliydi.

Çünkü Zeng Xinlin duygularının durağan olduğunu düşünmüyordu.

Yarım saat önce, finans departmanı ortak hesapta yedi milyar olduğunu doğrulamıştı, o da topladıkları beş milyarın tümünü yatırmalarını emretmişti.

Bu yolla, bu iş birliği garantilenmişti ve kimse geri adım atamazdı. Sonuçta sözleşmede on iki milyarın yalnızca araştırma ve yeni ürünün üretimi için kullanılabileceği yazıyordu.

Ancak her şey pürüzsüz ilerlediği için Zeng Xinlin rahatsız hissetmişti.

O bir aptal değildi, dahası pervasız bir salak değildi. Ne yaptığını biliyordu, ancak bu yatırımın fazla büyük olduğunu ve bunu aşamadığını hissetmişti.

Büyük deri koltuğunda otururken Zeng Xinlin bilgisayarındaki iş sözleşmelerine bakmaya başladı. Geleceğe dair güveni tamdı.

Aile ona Changlin gibi büyük bir kurumu vermişti ve o da kararlılıkta Zhonghai'ye yerleşmeyi ve orada büyümeyi seçmişti. Kök salmak için çok fazla insan ve finansal kaynak harcasa da bu hamlenin potansiyeli göz ardı edilemezdi.

Changlin Medya moda endüstrisindeki diğer şirketlerden farklıydı. Zhonghai'nin en büyüğü olan Yu Lei Uluslararası'nın bile Changlin Medya gibi devlet bağlantıları yoktu ve bu devasa bir avantajdı.

Zeng Xinlin bu iş birliği başarıya ulaştığı ve kâr ürettiği sürece Changlin Medya'nın gelecek büyüyüşünün Yu Lei Uluslararası'nı geride bırakacağına emindi.

Lin Ruoxi fevkalade bir iş insanı olabilirdi, ancak Zeng Xinlin'in gözlerinde o yalnızca güzel bir kadındı, sonunda onun tarafından fethedilmesi gerekilen bir kadın...

Üniversitede bunu neredeyse başarıyordu. Şimdi başka bir adamla olsa bile Zeng Xinlin onun sahip olduğu şeylere bakınca Lin Ruoxi'yi geri alabileceğine inanıyordu.

Ayrıca, o adam hakkında şimdiden bir sürü ‘kusur’ bulmuştu.

Bu yüzden, Zeng Xinlin'in acelesi yoktu. Yapması gereken her adımı düzgün ve dimdik bir şekilde planlamaktı. Lin Ruoxi'nin büyüğüydü ve gelecekte iş dünyasında da Lin Ruoxi'nin büyüğü olacaktı!

Tam o anda, kapıda telaşlı tıklamalar duyuldu.

“Girin.”

Lu Tao'nun tombul vücudu içeri girdi ve endişeyle, “Patron, Huaxia Haftalık, Zhonghai Günlük ve Jiangnan Haberleri'yle birlikte başka yirmi medya kuruluşunun Changlin Medya altındaki şirketlerimiz hakkında olumsuz haber yaptığı bilgisini aldım ve hepsi perde arkasındaki kirli kurallar ve olanlar hakkında skandallar!”

Zeng Xinlin hemen korkudan titredi, ancak fazla tedirgin olmamıştı. Masaya vurdu ve sordu, “Kaynağını araştırdın mı?”

“Bu medya kuruluşlarının hepsi aniden bizimle bağlantısını kesti, yeterli kanıtları olmadığından bu meseleleri temizlemek için bir basın toplantısı düzenleyebiliriz, an... ancak...”

“Ancak ne?”

“Hisselerimiz bu ayki en düşük noktayı gördü ve tanıdık olmayan şirketler tarafından satın alınıyorlar. Ayrıca bireysel olarak büyük hisseler satın alan insanlar da var... Bir şeyler yolunda değil gibi hissediyorum.” Lu Tao korkakça fısıldadı.

Bir şeyler yolunda değil gibi mi? Tabii ki de yolunda değil!

Zeng Xinlin kafasının hissizleştiğini hissetti, yavaş yavaş problemin ne olduğunu anladı ve bağırdı, “Çabuk bütün bağlı kuruluşlardan fon tahsil edin, mümkün olan bütün fonları toplayın, hadi şimdi!”

“Anlaşıldı!”

Lu Tao, Zeng Xinlin'den iyiden iyiye korkmuş gibi korkakça ofisten çıktı.

Zeng Xinlin artık yerinde düz oturamıyordu, bunun daha önceden planlanmış bir sermaye savaşları olduğunu bildiğinden ayağa kalktı ve ileri geri turlamaya başladı.

Böyle bir savaşın üç sonucu olabilirdi, ya sen öleceksin, ya ben, ya da ikimiz de ağır şekilde yaralanacağız!

Böyle bir saldırıyı planlayan bir düşman kesinlikle ölümüne dövüşmeyi planlayan biri olmalıydı!

Bu kimdi?

Changlin'in Zhonghai'ye girmesi şüphesiz aynı endüstriden diğer bir çok şirketi rencide etmişti. Changlin'le uğraşmak isteyenler her yerde bulunabilirdi ancak bunu yapabilecek olan tek şirket Yu Lei idi!

Lin Ruoxi mi? Bir sineği bile incitmeyecek gibi duran o soğuk ve sessiz kadın mı?

Çalışmalarda bana yapışan o alt devre mi?

Zeng Xinlin, herhangi bir çekişmeden uzak duruyormuş gibi görünen böylesine bir kadının ona idam kılıcını savuracağına inanamamıştı...

Düşünceleri sarpa saran Zeng Xinlin, Lin Ruoxi'yi arayarak ona bundan haberi olup olmadığını ve bunun arkasında onun olup olmadığını sormak istedi ancak telefonu aldıktan sonra geri bıraktı.

Bunu sorduğu sürece cevap ne olursa olsun bu kadını bu hayatta bir daha elde edemeyeceğini biliyordu; bu ihtimali yerle bir edemezdi!

“Patron!”

Lu Tao'nun bağırışı ofisteki sessizliği bozdu, şişko, alnındaki terlerle içeri girdi ve asık suratlı bir şekilde, “Patron, korkunç bir şey oldu!” dedi.