-Seni orospu karı gene mi lan gene mi ha?

Akay’ın babası kapıyı tekmelemeye başladı. Annesi kapıya sandalye dayadıktan sonra yatağın yanında, yerde büzüşen Akay’ın yanına gidip ona sıkıca sarıldı.

-Her şey düzelecek tamam mı? Sakın ağlama tamam mı?

Morluklarla dolu kolları ve kesiklerle dolu elleriyle oğlunun saçını okşamaya başladı.

-Şimdi senden dolaba girmeni istiyorum tamam mı? Ne olursa olsun oradan çıkmayacağına dair bana söz vermelisin.

Akay başını kaldırıp annesine baktı. Annesi hala korkudan titriyordu.

-Peki ya sen? Sen ne yapacaksın? Anne lütfen… Beraber girelim lütfen beni yalnız bırakma yalvarırım.

Annesi zorla gülümsedi

-Şşt ağlama bakalım! Erkek adamsın sen. Erkekler hiç ağlar mı?

-Ama anne lütfen…

-Akay…

Annesi ağlıyordu.

-Lütfen dolaba gir… Ve her şey bitene kadar sakın oradan çıkma tamam mı?

-…

-Tamam…

Akay dolaba girdi. Annesi ise onun dolaba girdiğinden emin olduktan sonra kapıya doğru yöneldi ve kapıyı açtı. Babası ile annesi şiddetli bir kavgaya giriştiler. Sürekli çığlık, Küfür, kırılan eşya sesleri duyuyordu ama en sonunda sesler kesildi. Bulunduğu odayı ayak sesleri doldurdu.

-ANNE!

Dolabın kapağı açılınca karşısında babasını gördü.

Babası Akay’ın kolundan tuttuğu gibi onu odanın kapısından dışarıya doğru sertçe fırlattı. Kafasını duvara çarpınca acıdan yere yığıldı.

-Seni piç kurusu! Seni de geberteceğim!

“Seni de mi?”

Kafasını kaldırdı. Sol tarafında, yerde göğüsün de bıçakla yatan annesini gördü.

-A-a… Anne?

Dökülen gözyaşları annesinin kanlarına karıştı.

Babası ise ona doğru geliyordu.

Kaçmalıydı.

Ayağa zorla kalktı ve annesini göğüsün de ki bıçağı aldı. Babası kapıdan çıktı ve ona doğru döndü.

Babası karşısında ona bıçak çeken oğlunu gördü.

-HAYIRSIZ VELET! SENİ PİÇ KURUSU SEN DE Mİ HA SEN DE Mİ BANA İHANET EDİYORSUN HA! BABANA NASIL BIÇAK ÇEKERSİN OROSPUNUN DOĞURDUĞU!

Babası ona doğru yaklaşmaya başladı. Akay birkaç adım geriye doğru gitti ve ardından arkasını dönüp diğer odaya doğru koştu. Koltuğun arkasına saklandıktan sonra geldiği koridoru koltuğun kenarından izlemeye başladı.

-Meerhaabaa…

Sağ tarafından gelen ses onu yere düşürdü.

Babası hemen karşısında sırıtıyordu.

Yanına hiç görünmeden nasıl gelmişti? Bu odaya geçmek için sadece tek bir yol vardı.

-G-Geleme! Öldürürüm seni!

-…

Babası korkutucu bir şekilde sırıttı. Neredeyse ağzı kulaklarına ulaşacaktı.

-O da aynısını söylemişti.

-Sen… n-

Babası birden oğluna çok sert bir tokat attı. Akay bu yediği tokadı ilk birkaç saniye sindiremedi. İlk olarak elinde sıkıca tuttuğu bıçağı daha sonra ise kendisi yere düştü.

Babasının en sevdiği şeylerden birisi de oğlunu öldürene kadar dövmekti. Akayı saatlerce dövdü. Çocuk çığlık attıkça o bundan daha fazla zevk alıyordu. En sonunda küçük çocuk hiç ses çıkarmamaya başladı. Babası onun nefes alıp almadığını kontrol etti. Neyse ki hala nefes alıyordu. Çünkü hala tatmin olmamıştı.

-Acıktım.

Babası yerden kalkıp mutfağa doğru ilerledi. Tam mutfağın girişine ulaştığında ise sırtında çeliğin soğukluğunu hissetti.

-PİÇ KURUSU!

Babasını bıçaklamaya devam etti.

Babası ona doğru dönmeye çalışınca da onu direkt olarak göğsünden bıçakladı.

.

.

.

Sonunda ölmüştü…

Elinde bıçakla tavana doğru bakıyordu. Bir süredir hiç hareket etmemişti.

Kapı çaldı.

Dışarıdan sesler yükselmeye başladı. Birisi içeriye seslenmeye çalışıp kapıyı çalıyordu.

Ama Akay hiçbir şey duymuyordu.

Bir süre daha çalmaya devam etti ancak Akay hala tavana bakıyordu.

Kapı kırıldı.

İçeriye ilk önce üç daha sonra ise beş kişi daha girdi.

Her giren karşısındaki görüntü karşısında afallıyordu. İçlerinden birisi tekrar dışarıya çıkıp kusmaya başladı.

Bir sürenin ardından içlerinde en önde duranı silahını Akay’a doğrulttu.

-Polis kaldır ellerini!

Aynı anda diğerlerine evi incelemelerini işaret etti.

Akay sonunda tavana bakmayı kesmişti.

-Sen de kimsin?

Bunu duyan adam şaşırmıştı.

-Polis!

Akay'ın duygusuz gözleri öfkeyle doldu. Birden elinde ki bıçakla polisin üstüne atıldı. Polis ise onu savuşturup yere yatırdı. Elinde ki bıçağı da aldıktan sonra ona soru sormaya başladı.

-Bunu sen mi yaptın?

-GEBERİN İŞE YARAMAZ OROSPU ÇOCUKLARI!

-Bunu neden yaptın?

-EĞER DAHA ERKEN- DAHA ERKEN GELSEYDİNİZ BUNLARIN HİÇBİRİ OLMAYACAKTI!

-Onu neden öldürdün?

-HİÇBİRİNİZ ONA İNANMADINIZ SİZE GEREKLİ HER TÜRLÜ SEBEBİ SUNDU AMA SİZ ONU REDDETİNİZ VE GERİ GÖNDERDİNİZ!

O sırada evi araştırmaya gidenlerden birisi geri döndü.

-Efendim bir ceset daha var.

-!

-HEPİNİZDEN HEPİNİZDEN NEFRET EDİYORUM! HEPİNİZİ GEBERTİCEĞİM! O HER ZAMAN SİZE BUNU ANLATMAYA ÇALIŞIYODU AMA SİZ BUNU GÖ-

Akayı tutan polis ona silahıyla sertçe vurdu

-Kes sesini velet! Bizimle geliyorsun!

.

.

.