Paul, Felix'in emri ile birlikte elini kılıcının kabzasına götürdü ve yavaşça kılıç kılıfından kılıcını çıkararak, Haydut liderine korkutucu bir bakış ile baktı.
Paul kılıcını eline aldığında, 'Seviye 51' uygulama baskısını serbest bıraktı ve haydut liderinin korkudan yutkunmasına neden oldu.
Haydut lideri, Paul'un korkutucu bakışı ve ondan gelen uygulama baskısını hissedince, nerdeyse dönüp kaçmak istercesine birkaç adım geri çekildi.
"Lordum, lütfen sakin olun. Konuşabiliriz, elinizi kana bulamayın..."
Haydut lideri daha fazla Paul'dan gelen baskıya dayanamadı ve dizlerinin üzerine çökerek, Felix'e merhamet etmesi için yalvardı.
Felix, haydut liderine soğuk bir şekilde baktı ve konuşmadı.
Haydut lideri, Felix'in konuşmadığını ve ona soğuk bir bakış attığını görünce, sırtında ürpertici bir soğukluk geçtiğini hissetti.
Bu sırada Paul, Felix'in emrini yerine getirmeye devam etti ve yavaş adımlarla haydut liderine yaklaşarak, kılıcının ucunu toprağa sürttü ve ortama ayrı bir ürperti kattı.
Haydut lideri bir Felix'e bir Paul'a baktı ve bugün ölümün pençelerinden kaçamayacağını düşünmeye başladı.
Haydut lideri kendi düşüncelerinde kaybolurken, Paul çoktan onun önün geçmiş ve kılıcını kaldırarak, haydut liderinin başını kesmeye hazırlanmıştı.
Diğer muhafızlar da kılıçlarını çıkarmış ve uygulama baskılarını serbest bırakarak, geriye kalan haydut grubunun yanlış bir hareket yapmaması için tehditkar bir şekilde onlara bakmıştı.
Haydut liderinin pes ettiğini ve dizlerinin üzerine çöktüğünü gördüklerinde, diğer haydutlar çoktan korkmaya başlamış ve akıllarından karşı koyma düşüncesini bir kenara bırakmışlardı.
Paul tam haydut liderinin başını gövdesinden ayırmak üzere kılıcını indirmeye başladığında, Felix durması için bir el hareketi yaptı.
Paul, Felix'in işaretini görmüş ve zamanında durmayı başarmıştı.
Kılıcı, haydut liderinin ensesine değmeye birkaç parmak uzaklıkta durmuş ve kılıcın aşağı doğru hareketinin oluşturduğu rüzgar, haydut liderinin saçlarının dalgalanmasına neden olmuştu.
"Lordum?" Paul dedi ve meraklı bir şekilde Felix'e baktı.
"Havanın bugün öldürmek için çok güzel olduğunu düşünmüyor musun Paul?" Felix dedi ve Paul'a sordu.
Paul, Felix'e boş bir şekilde baktı ve içinden:
"Hava mı? Öldürmek mi? Güzel mi? Her neyse..." Diye düşündü.
"Neden bana öyle bakıyorsun, sen öyle olduğunu düşünmüyor musun?" Felix, Paul'un boş bakışlarını gördü ve öne göz kırparak, konuştu.
Paul, Felix'in göz kırptığını gördü ve hemen kendini toparlayıp, Felix'e cevap verdi.
"Haklısınız Lordum, bu güzel günde kan görmek kötü olurdu."
Felix, Paul'a onaylayan bir şekilde başını salladı ve haydut liderine bakmaya döndü.
"Sen ne düşünüyorsun, sence ölmek için iyi bir gün mü?" Dedi.
Haydut lideri soruyu duyunca ne diyeceğini bilemedi ve korkmuş bir şekilde vücudu titredi.
"Hayır Lordum, merhamet edin." Dedi haydut lideri ve konuşurken sesi titredi.
"Bende öyle düşünmüştüm, hahaha."
Felix, alaycı bir şekilde haydut lideri ile konuştu ve kendi kendine güldü.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..