7. Bölüm

avatar
678 7

Ölümün Yolunda - 7. Bölüm


Li Feng hemen Gao Fei ve diğerlerine bağırdı. 

" Geri çekilin. Hemen kapıdan uzaklaşın!"

O anda diğer öğrencilerde ne olduğunu anladı ve çığlık atamaya başladılar. Herkes korkuyla bağırıyordu.

" Lanet olsun!"

" Bizi buldular."

" Nereye kaçacağız? Başka çıkış yok!"

Li Feng bu korkaklar sürüsüne baktı. İçinden onlara azıcık da olsa acıdı. Ama şuan bulundukları durumda acımasız olması gerekiyordu. 

Hemen hiddetle bağırdı.

" Kapayın çenenizi! Hemen savaşacak birşeyler bulun."

Bunu duyan öğrenciler dona kaldı. Zaten Li Feng'den hoşlanmıyorlardı ve şimdi o onlara emir veriyordu. 

İçlerinden birisi dayanamayıp karşı çıktı.

" Hayır! Ben onlarla savaşmam. Ölmeye meraklı değilim."

Li Feng bu gerizekalıların dediklerini duyunca daha da sinirlendi. 

Ne sanıyorlardı burayı. Otel falan mı? Savaşmak istemiyorum da ne demekti! Başka şansları yoktu ki!

Öfkeyle ona karşı çıkan çocuğun yakasını kavradı ve onu sarsmaya başladı.

" Bana bak gerizekalı. Eğer şimdi birlikte savaşmazsak kimse buradan canlı çıkamaz. O canavarların bizi öldürüp seni canlı mı bırakacağını sanıyorsun?"

Çocuk kısık bir sesle yalvardı.

" Be... Ben... Ben onlardan korkuyorum."

Li Feng hiddetle haykırdı.

" Hepimiz onlardan korkuyoruz. Sence ben sana onlarlı seven birine mi benziyorum?"

Ardından neredeyse korkudan bayılacak olan çocuğu bıraktı. 

Hali şuan kızgın bir şeytana benziyordu. Hemen diğer öğrencilere dönerek bağırdı.

" Hemen şimdi bulabildiğiniz tüm silahları alın ve savaşmaya hazırlanın."

Herkes hızlı bir şekilde etrafa dağıldı. Bulabildikleri tüm sivri eşyaları yanlarına alıyorlardı.

Herkes silah bulmaya çalışırken Li Feng bir çıkış için etrafa bakıyordu. O anda buraya geldiğinden beri hiç girmediği temizlik odasını fark etti.

Burası yemekhaneyi temizlemek için çalışan hademelerin eşyalarını bıraktıkları yerdi.

Li Feng hemen kapıyı açtı ve içeri girdi. Ama sonuç hüsrandı. Burada hiç çıkış yoktu. 

Hayal kırıklığıyla arkasına dönmeye başladı. Ama o anda gözüne birşey takıldı.

Bunlar temizlik eşyalarının uzun sopalarıydı. Li Feng yavaşça bir sopayı eline aldı. Ardından kendi mızrağına baktı. 

Beş dakika sonra bütün öğrenciler kapının önünde hazırdı. Herkesin elinde bıçaklar ve sivri eşyalar vardı. 

Kapı gittikçe daha da zorlanıyordu. Anlaşılan Damnatorumların sayısı her geçen saniye artıyordu.

O anda Li Feng kapının önüne geldi. Elinde on onbeş tane ucu sivrileştirilmiş mızrağa benzer sopalar vardı. 

Hızlıca sopaları dağıttı. Ardından bağırdı. " Sanırım hepiniz birkaç savaş filmi izlemiştir. Şimdi ilk olarak kapıyı tutacağız. Sizlerde mızraklar la öldürebildiğiniz kadar Damnatorum öldürün. Anlaşıldı mı?"

Bütün öğrenciler aynı anda bağırdı. 

" Anlaşıldı!"

Herkes tahtadan mızraklarını kapıya doğru uzattı. Li Feng, Gao Fei ve birkaç kişi ise kapıyı tutuyorlardı. 

O anda kapı iyice zorlanmaya başladı. Dışarıda en az yirmi Damnatorum vardı. 

" Hazır olun! Kapı daha fazla dayanamaz."

O anda Gao Fei tedirgin bir tonda sordu.

" Li Feng sence başarabiliriz miyiz?"

Li Feng yaşamak için kararlı bir şekilde mızrakları tutan öğrencilere baktı. Ardından kendinden emin bir tonda cevapladı.

" Evet. Bunu yapabiliriz."

Bunu dedikten sonra elindeki mızrağı iyice sıktı ve arkasına döndü. Yüksek bir sesle haykırdı.

" Herkes hazır olsun. Damnatorumların kafaları zayıf noktalarıdır. Elinizden geldiğince kafalarına saldırmaya çalışın. Önce sopaları masaların arasından saplayacağız sonra da herkes saldıracak. Anlaşıldı mı?"

Herkes bağırarak " Evet!" Dedi.

O anda kapı daha fazla dayanamayarak bir kolun geçebileceği kadar aralandı. 

Damnatorumlar bu fırsatı kaçırmayarak kollarını kapının aralığından içeri sokmaya başladılar.

Li Feng bunu görünce uyardı.

" Hazır olun..."

O anda Damnatorumlar kapıyı iyice araladılar ve kapıdan bir kişinin geçebileceği kadar bir aralık oluşturdular.

Birkaç Damnatorum aradan geçerek masaların olduğu engele ulaştı. 

Masaları geçemedikleri için ellerini aralardan uzatarak saldırmaya çalıştılar.

O anda Li Feng beklenen işareti verdi.

" Sopalar!"

Bütün öğrenciler var güçleriyle tuttukları sopaları masaların boşluklarında içeri sokarak Damnatorumlara sapladı.

Bazı sopalar acemi öğrencilerin yanlış yönlendirmesi yüzünden aralarda sıkışarak kırıldı.

Damnatorumlar bedenlerine saplanan mızraklar yüzünden acıyla haykırdılar. Güçlü bir şekilde mızrakları kendilerine doğru çekmeye çalışıyorlardı.

Li Feng cesaret verir bir tonda kükredi.

" Dayanın!"

Öğrenciler Li Feng'in kükremesi ile daha sa cesaretlenerek mızrakları daha güçlü saplamaya başladılar. 

Bir çekerek bir saplayarak Damnatorumları öldürüyorlardı.

Ama ölen bir Damnatorum'un yerine en az üç yeni Damnatorum daha geliyordu.

Ve kapı gelen yeni Damnatorumlar sayesinde iyice aralandı. Her saniye masaların olduğu engele daha çok Damnatorum geçiyordu.

O anda masaların birinin aralığından bir Damnatorum sinsice uzanara,k mızrağını çekmeye çalışan bir kızı yakaladı.

" Ahhh...."

Li Feng hemen o tarafa baktı. Kız çabalasa da her saniye diğer tarafa daha da çok çekiliyordu.

Li Feng hızla kızın yakınlarında ki öğrencilere bağırdı.

" Onu çekin çabuk!"

Kız ilk başta ne olduğunu anlamasa da diğer tarafa çekildikçe neler yaşandığının farkına vardı.

Yalvarırcasına bir tonda yanındaki dostlarına bağırmaya başladı.

" Kurtarın beni!!"

Kızın acı çığlığını duyan diğer öğrenciler yardım etmek istese de hiç biri kıpırdamıyordu. 

Çünkü eğer yardım edeceklerse kızın yanına giderek onu çekmeleri gerekiyordu. Ve bunu yaparlarsa masaların boşluklarına yaklaşmış olacaklardı. Buda onları açık hedef haline getirirdi.

Kimsenin kıza yardıma gitmediğini gören Li Feng öfkeyle içinden " Korkaklar" dedi. 

Ardından Gao Fei'ye kendi tarafını da tutmasını söyleyerek kızın olduğu yere koştu. 

Kız zar zor masaların birinin ayağına tutunmuştu. Acıklı bir tonda son çırpınışlarını yaptı. 

" Tutamıyorum..."

Bu onun son sözleri olmuştu. Li Feng ona yetişemeden diğer tarafa çekilmişti. 

O anda önlerinde bir yiyecek belirdiğini gören Damnatorum sürüsü doymak bilmez bir açlıkla kıza saldırdılar. 

O kadar kalabalıklardı ki çekilen kız birkaç saniye sonra Damnatorumların bedenleri arasında kayboldu. Ondan geriyeyse sadece acı çığlıkları kaldı.

" Aghhhh!!"

Li Feng kızın başaramadığını görünce acı bir yüz ifadesiyle kızın kaybolduğu yere baktı.

Ardından daha fazla beklemeyerek zorla kapıyı ve masaları engelleyen gruba yardım etmek için koşmaya başladı.

Koşarken de diğerlerini cesaretlendirmek için bağırıyordu.

" Devam edin! İçeri girmelerine izin vermeyin!"

Yerine vardığında Gao Fei zar zor masaları engelliyordu.

Li Feng hemen ona yardım etmeye başladı.

Onlar masaları tutarken öğrenciler mızraklarını saplamaya devam etti. Ama ne kadar zaman geçtiyse kırılan mızrak ve umutların sayısı o kadar arttı.

Masaların daha fazla dayanamayacağını anlayan bazı öğrenciler kendi tutmaları gereken yerleri bırakarak geri çekildiler.

Ama bundan Li Feng'e bahsetmeyi unutmuşlardı. Masalardan bazıları itildi ve Damnatorumlara bir yol açıldı. 

O anda bu yolu kullanan bir Damnatorum arkası dönük olan Li Feng'in üstüne zıplamaya hazırlandı.

Fakat Gao Fei bunu görmüştü. Hızlıca Li Feng'in ona verdiği bıçağı çıkararak bağırdı.

" Li Feng dikkat et!"

Li Feng Gao Fei'nin ona doğru bağırdını görünce neler olduğunu anladı. Ve hemen eğildi.

Gao Fei Li Feng'in eğildiğini görünce açık olan görüş açısıyla bıçağı fırlattı. 

Bıçak dönerek Damnatorum'a ilerledi ve tam alnının ortasına saplandı.

Li Feng ayağa kalkıp bunu gördükten sonra Gao Fei'ye teşekkür etti.

" Sağol Gao Fei."

Gao Fei aldığı iltifat yüzünden keyifli bir şekilde karşılık verdi.

" Birşey değil."

Li Feng ona gülümsedikten sonra arkasına bağırdı.

" Hazır olun! Herkes eline bıçakları alsın! Kapıyı daha fazla tutamayız."

Kapının dayanamayacağını duyan birkaç öğrenci umutsuzluğa kapıldı.

" Ölmek istemiyorum... Ölmek istemiyorum..."

Li Feng herkesin cesaretini kaybettiğini görünce kahraman bir komutan gibi haykırdı.

" Kendinize gelin. Eğer ölmek istemiyorsanız savaşın! Yaşamak için!"

Bunu söyledikten sonra tuttuğu masaları bıraktı ve Gao Fei'yle birlikte geri çekildi. 

Son savunmasında çökmesiyle gerçek savaş başladı. 

Önlerinde bir engel kalmayan Damnatorumlar son sürat yemekhaneye daldı. 

Öğrenciler de ellerindeki bıçak ve keskin aletlerle Damnatorumlara saldırdılar.

Ortalık ana baba gününe dönmüştü. Her taraf siyah ve kırmızı renge boyanmıştı. ( Canavarların kanı siyah)

Li Feng'te elinde ki mızrağı son sürat üstüne gelen bir Damnatorum'a sapladı. Ardından onu özümsedi.

Tabi ki bu sefer de bir eşya çıkmıştı. Ama Li Feng onun ne olduğuna bakmadan onu cebine attı.

O anda ejderhanın kükremesi zihninde yankılandı.

" Li Feng! Seviye atladın. Hemen durum penceresini aç!"

Li Feng o zaman seviye atlaması için bir Damnatorum'a daha ihtiyacı olduğunu hatırladı. Yani şimdi seviye atlamış olmalıydı.

Hemen Gao Fei'ye bağırdı.

" Bir dakika beni koru Gao Fei."

Bunu söyledikten sonra hemen aklından " Durum penceresi" dedi.

 

İsim = Li Feng

Sınıf = Yok

Meslek = Yok

Seviye = 2 ( 0/10)

 

Vücut Durumu =


Güç - 4                  Hız - 5


Çeviklik- 4          Dayanıklılık - 3


Ruh - 2                  Mana - 0


Şans - ???               Karizma - 10


Mevcut Enerji Küresi = 4


Yetenekler = 

Yok


Enerji kürelerinin oluştuğunu gören Li Feng hiç vakit kaybetmeden onları harcadı.

" Güce iki ve dayanıklılığa iki ver."

O anda bedeni hafif bir şekilde parladı. Li Feng kendinde ki değişimleri hissetmişti.

Mızrak artık ona daha hafif geliyordu. Ve sanki onu yarım saat boyunca durmadan sallayabilirmiş gibi hissediyordu.

Hemen durum penceresini kapatarak kendisini koruyan Gao Fei'ye baktı.

Nereden geldiğini bilmediği bir kılıç Gao Fei'nin elinde Damnatorumlara ölüm saçıyordu.

Fakat Gao Fei önündeki savaşa o kadar odaklanmıştı ki arkasından ona sinsice yaklaşan Damnatorum'u fark etmemişti.

Li Feng aceleyle onu itti.

" Çekil!"

Ve ardından döndürmeye vakit bulamadığı mızrağın tersiyle Damnatorum'a vurdu. 

Damnatorum aldığı darbeyle birlikte fırlayarak yemekhanenin duvarına çarptı.

Gao Fei bunu görünce şaşkınlıkla konuştu.

" Waow... Li Feng, seviye atlamışsın."

Li Feng övünerek cevapladı.

" Eh... Birazcık."

Ardından zar zor Damnatorumlara karşı koyan Ning Xio ve diğer kızlara seslendi.

" Ning Xio! Yakınımızda durun! İlk fırsatta gideceğiz."

Ning Xio başını " Tamam" dercesine salladı.

O anda yemekhane de ki savaş iyice şiddetlenmişti. Kanlar her yere sıçramıştı. 

Her geçen saniye bir canavarın kükremesi ve bir öğrencinin yalvarışı duyuluyordu.

" Haaa..."

" Aghhhh..."

" Yardım edin."

Savaş gittikçe şiddetlenirken bir kükreme bütün okulda yankılandı.

Kükreme o kadar şiddetliydi ki herkes savaşı bıraktı. Hatta bazı damnatorumlar bile korku ifadesiyle koridora bakıyordu.

Li Feng kükremeyi duyunca korkuyla mırıldandı.

" Bu da ne lan?!?"

O anda yemekhaneye açılan koridor güneş ışıkları almadığı için karanlıktı. Fakat koridor karanlık olmasına rağmen iki kırmızı ışık koridorda parlıyordu.

Işıklar yavaşça yaklaşarak koridorun aydınlık kısmına vardı. 

O anda gizemli canavarın şekli belli oldu. Bu dört ayak üstünde giden ve yüzünün olduğu yerde sadece iki göz ve bir ağız olan bir canavardı. Boyu iki metre kadardı. Eni ise üç metreyi.

Canavar öyle korkunçtu ki göreni birkaç gün kabuslar yaşatabilecek bir etkiye sahipti.

Ayrıca o anda canavarın tüm bedeni karanlıktan çıktı.

Bir kuyruğu vardı. Akrepler de bulunabilecek bir kuyruk. Ucundan ise damladığı yerleri eriten bir sıvı damlıyordu.

Canavar yavaşça yemekhaneye gözlerini çevirdi. Ardından hızlıca tekrar kükreyerek yemekhaneye daldı.

Li Feng tam ne yapması gerektiğini düşünürken dehşete düşmüş bir ses kafasında yankılandı.

" Li Feng hemen kaç!"

Li Feng şaşırmış bir şekilde ejderha'ya karşı çıktı.
" Ne. Neden... Belki savaşabil..."

Ejderha Li Feng'in hala işin ciddiyetini anlamadığını fark edince telaşla bağırdı.


" Hemen kaç! Bu bir avcı. Avcılar doğdukları anda beşinci seviye olurlar. Hemen kaç!"

Li Feng bunu duyunca neredeyse korkudan altına yapacaktı. O daha bir seviye atlamıştı ve inanılmaz bir etkisi olduğunu anlamıştı. 

Ama bu varlık daha doğduğunda bile beşinci seviye miydi? Hem sanki bu canavar pek de yeni doğmuşa benzemiyordu.

Aceleyle Gao Fei'ye dönerek bağırdı.
" Gao Fei hemen kaç!"

Gao Fei Li Feng'in bu telaşlı halini görünce şaşkın bir şekilde sordu.
" Neden?"

Li Feng açıklama yaparak vakit kaybetmek istemiyordu. 
" Kızları da alıp git buradan. Çabuk!"

Gao Fei Li Feng'in çok korktuğunu anlayınca bu canavarın gerçekten tehlikeli olduğunu anladı. 

Tam gidiyordu ki Li Feng onun arkasından bağırdı.
" Otobüslerden birini alıp kapıya gel."

Gao Fei başını sallayarak Ning Xio ve diğer kızları alarak kapıya doğru koşmaya başladı.

Avcı saldırmak için içeri girdiğinden kapı boştaydı. 

Li Feng avcının dikkatini kendi üzerine çekmek için bağırdı.
" Buraya gel seni adi piç!"

Avcı Li Feng'i fark etse de gözlerini kaçan Gao Fei ve diğer kızlara çevirdi.

Li Feng avcının Gao Fei ve diğerlerini fark ettiğini anlayınca telaşla bağırdı.
" Hayır buraya buraya. Kahrolası buraya gel!"

Fakat avcı sanki onu hiç duymamış gibi kuyruğunu Ning Xio'ya doğru salladı.

Kuyruk hızlı bir şekilde Ning Xio'ya ilerlerken esmer kız Ning Xio'yu iterek onu kurtardı. Ama bu onun hedef olamasına neden oldu.

" Ahhh..."

Kuyruk kızın sırtından girip göğsünden çıkmıştı. Yavaşça kuyruktaki sıvı kızın göğsünü yakıyordu. 

Son bir hareketle bağırdı.

" Ning Xio yardım et!"

Ning Xio acı icnde bağırdı.
" Hayır!"

Tam yardım etmek için koşacaktı ki Gao Fei onu tuttu ve onu kapıya çekmeye başladı.
" Bırak... Bırak, ona yardım etmeliyiz!"

Gao Fei acı olan gerçeği haykırdı.
" O artık öldü. Ona yardım edemeyiz."

O anda avcı kızın bedenini sertçe beton duvara çarptı. Duvar kıpkırmızı oldu.
" Aghhhh..."

Ning Xio bu gördüğü vahşet yüzünden acı içinde yüzünü çevirdi.
"Hayır..."

Gao Fei buna daha fazla dayanamadı ve Ning Xio ve diğer kızı zorla yemekhanede çıkardı ve koridorda gözden kayboldular.

O anda yemekhanede ki savaş devam ediyordu. Avcının varlığı savaşı biraz yavaşlatsa da kan arzusuna dayanamayan canavarlar daha fazla bekleyememişti.

O anda bir öğrenci daha fazla buna dayanamadı ve kaçacak yer bakmaya başladı.

Tam etrafa bakıyordu ki gözü öğretmen Jiang'a takıldı. 

Öğretmen Jiang bir öğrenciyle birlikte temizlik odasında saklanıyordu.

Hızlıca ona doğru koşmaya başladı.

" Hocam! Kurtarın beni!"

Öğretmen Jiang öğrencinin bağırarak onlara doğru geldiğini görünce öfkelendi. 

Bağıra bağıra bütün canavarları kendilerine çekecekti.

Öfkeyle bağırdı.

" Buraya gelme seni aptal!"

Ama öğrenci onu dinlemedi ve onalra doğru koşmaya devam etti. 

Öğretmen Jiang hiç düşünmeden elindeki bıçağı çocuğa doğru fırlattı.

Bıçak çocuğun göğsüne saplandı ve onu canavarlar için kıpırtısız bir yemek haline getirdi.

" Aghh..."

O kısımda bunlar olurken Li Feng'in tarafında Li Feng avcıya küfretmekle meşguldü.

" Seni adi piç."

Kurtuluş yoktu. Avcı tamamen ona kitlenmişti. Ne yaparsa yapsın onu izliyordu. 

Hızlıca mızrağını önüne kaldırdı. Savaşmaya hazırdı.

Tam mızrağını avcıya saplamaya hazırlanıyordu ki bir Damnatorum avcının üstüne atladı. Bunun ardından diğer Damnatorumlarda avcının üstüne atlamaya başladılar.

Li Feng bu olaya şaşkın şaşkın bakarken ejderha onu uyardı.

" İşte fırsat Li Feng. Hemen kaç!"

Li Feng şaşkınlık uykusundan uyanarak hemen kapıya koştu. 

Tam çıkacakken arkasına döndü ve önündeki vahşet tablosuna son kez baktı.

Hala bazı kalan öğrenciler çaresizlik içinde savaşmaya çalışıyorlardı. Avcı ise üstündeki Damnatorumları farklı farklı yerlere fırlatıyordu. Kan her yerdeydi. 

Li Feng daha fazla bu tabloya bakmadı. Bakamadı. Hızlıca koridorlarda koşarak okulun çıkış kapısına vardı.

Hızlıca etrafına baktı. Ama otobüs yoktu. O anda aklında " Acaba?" Sorusu belirdi. Ama sorunun devamı gelmeden bir otobüsün motor sesi kulağına ulaştı.

Ve sevinçli bir ses yankılandı.

" Li Feng."

Li Feng Gao Fei'ye gülümseyerek otobüse bindi. Ardından hızlıca bağırdı.

" Hadi hadi. Baş gaza. Bizi buradan çıkar!"

Gao Fei keyifli bir şekilde " Tamamdır." Dedi.

Ve otobüs okulu ufukta bırakarak şehre doğru ilerlemeye başladı.



_____________________________________________


Yazar Notu =>

\____________/


Geldi!! Savaş sahnesi güzelmiydi?

Beklediğiniz hayatta kalma ve savaş sizi tatmin etti mi?

Beğenmediyseniz söyleyinde daha güzel yazayım :)

Keyifli okumalar :)














Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46884 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr