Bölüm 9 : Tecavüz
Açılan birkaç parmaklık ve kapıdan sonra Levi kendisini büyük taş bir kapının önünde buldu. Taş kapının dışında büyük parmaklıklar vardı. Gardiyanlar kontrol odasındaki arkadaşlarından kapıyı açmalarını istediler. Önce parmaklık açıldı ve Levi içeri girdi. Levi’nin ellerindeki kelepçeler çıkartıldı. Ardından parmaklık kapandı ve taş kapı açılarak devasa bir meydan Levi’ye yüzünü gösterdi.
Etrafı ve üstü duvarlarla kapatılmış geniş bir meydanı andıran burası hapishanenin kendisiydi. Donmuş Duvarlar’da hücre sistemi yoktu ve tüm mahkumlar bir ülkenin içindeymiş gibi ortak alanlarda yaşarlardı.
Büyük gri duvarların kenarlarında mahkumların yatması için -kesinlikle rahat olmayan- süngerler vardı. İçeri girdiğinde gördüğü şey her cinsten suçlunun bulunduğu iğrenç bir yerdi.
Kendisine dik dik bakan birkaç kuzeyliyi görmezden geldi ve duvarın kenarına geçerek yere çöktü. Çürümüş süngerlere buz gibi soğuk gri duvarlar eşlik ediyor , birbirleriyle güreşen kuzeylilerin hırıltıları ile hangi uyuşturucunun daha güzel olduğunu tartışan punkların sesleri yankılanıyordu.
Akbaba’nın kendisine bağırışını hatırladı. Amcasının mektubunu , arabanın içine giren soğuğu , masadaki süper kahraman figürünü , en son yaptığı gazete haberini ...
Kendisine bakan kalabalığı hatırladı. O insanların gördüğü tek şey bir seri katildi. Donmuş Duvarlar’da ölmeyi hak eden bir katil. 21 yaşında yanlış bir yolun sonuna kadar yürümeyi başarmış bir gençti insanların gördükleri. Haksız da sayılmazlardı.
...
Uzun süren uykusuzluğu yüzünden sırtını duvara verdiğinde uyuyakalmıştı. Karnına çarpan bir tekme ile uyandı. Kafasını kaldırdığında etrafını çevirmiş 4 kişi gördü. Kendisine en yakın olan şişko, siyah sakallı ve vücudu kıllarla kaplı orta yaşlı bi adamdı. Yüzündeki gülümseme çürümüş ve eksik dişleriyle onu daha da çirkinleştiriyor ve Levi’nin midesini bulandırıyordu.
“Uyan güzelim , beyaz atlı prensin geldi.”
Sapıkça söyleminden sonra Levi’yi kolundan tutup sürüklemeye başladı. Karşı koymaya çalışan Levi suratına yediği birkaç yumruktan sonra direnmeyi kesmek zorunda kalmıştı. Yerde sürüklenirken diğer mahkumların kendisine acı dolu bakışlarını gördü.
“Yazık oldu , bir genç daha intihar edecek herhalde yakın zamanda.”
...
Mahkumların duş aldıkları ,gri mermerlerden oluşan bir yere geldiler. Betondan yapılmış kabinlerin musluklarından akan suyun ve dayak yiyen birkaç mahkumun sesleri Levi’yi endişelendirmişti.
Kabinlerin paslanmış çelik kapıları açılıp kapanarak çirkin sesler çıkarıyor sadece bununla kalmayıp içerisinin pas kokmasına sebep oluyordu. Aç , susuz ve uykusuz olan gencin karşısındaki adamı kavga ederek yenmesinin imkanı yoktu.
Kalıplı adam Levi’yi bacaklarından tuttu ve kapısını açtığı bir kabinden içeri fırlattı. Hemen ardından içeri daldı ve kapıyı kapattı. Hemen ardından gülümseyerek soyunmaya başladı. Uzun zamandır yemek yememiş aç bir insan gibi ağzından salyalar akıtarak hırıltı sesleri çıkarıyordu. Levi sırtını duvara dayamıştı ve ne yapacağını bilmiyordu. Bildiği tek şey birazdan tecavüze uğrayacağıydı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..