Bölüm 10 : Son Çırpınışlar

         Kabinin kapısının kapandığını görev Levi , suratına birkaç yumruk daha yedikten sonra sırtını yere verip bir süre hareketsiz kalmak zorunda kaldı. Neredeyse tamamen sersemlemişti ve içinde bulunduğu durumdan nasıl kurtulacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.

Kalıplı adam, Levi’nin donunu çekip çıkardığında çocuk karanlık düşüncelerinden aniden sıyrıldı ve çaresizliğinin getirdiği bir güçle bacaklarını adama saplamaya çalıştığı bir mızrakmış gibi kullanmaya başladı.

Hareket eden bir trenin tekerleklerini birbirine bağlayan metal çubuklar gibi hızla ileri geri giden bacaklarıyla ters dönmüş bir böceğin son çırpınışlarını andırıyor , sırtı çelik kapıya çarparak tok sesler çıkartan adam ise bu ani tepkiye henüz bir karşılık veremiyordu.

Break Dansçılar gibi ani bir hareketle yerden kalkan Levi , sağ yumruğunu adamın boğazına doğru savurdu. Kalın kollarıyla yüzünü kapatan adam bir bağırışla çocuğu bacaklarından tutarak yere düşürdü ve üstüne çıkarak ezmeye başladı.

Elleri ve ayakları devre dışı kalan Levi’nin bedeni adamın ağırlığı altında ezilirken , ruhu da çaresizliğinin altında debeleniyordu. Kafasını yerden kaldırıp adamın burnunu var gücüyle ısırdı. Kabinden gelen bağırış ve inlemeler diğer mahkumların dikkatini çekmiş , onları kapının yakınlarına toplamıştı.

...

Kendisini geriye çeken adam yarım yamalak da olsa Levi’ye bir yumruk patlattı. Fakat korkudan kendini kaybetmiş çocuk yumruğu yedikten sonra karşılık verebilmişti. Adamın kalın boğazına art arda birkaç yumruk salladıktan sonra kabinin içindeki konum tamamen değişti.

Boğazından hırıltılar gelen adam öksürürken aynı anda nefes almaya çalışıyor ve bu yüzden yerden kalkmak için harekete geçemiyordu.

Adamın üstüne çıkan çocuk elinde bir bıçak varmış gibi adamın boğazına vurmaya bir süre daha devam etti.

...

Kapı yavaşça açıldı ve içeriden gözleri dolmuş genç bir çocuk çıktı. Birkaç damla gözyaşı yanaklarından aşağı süzülüyor ve şeytani gülümsemesiyle buluşuyordu.Altı çıplaktı ve vücudu terden sırılsıklam olmuştu. Gözleri kan çanağına dönmüş , saçları dağılmış , yumrukları kanla kaplanmıştı. Astım krizi geçiren bir hasta gibi derin nefesler alıyor ve kabinin yanındaki duvara yaslanarak anca ayakta durabiliyordu.

“BIG J. ! BIG J. NEREDE ? “

Mahkumların arasından hızla sıyrılan bir adam Levi’ye doğru koşuyordu. Çocuk , kendisine gelenin kabindeki adamın arkadaşı olduğunu fark edince korkusu tekrar alevlendi. Öfkeyle adama doğru gerilip suratına bir yumruk patlattı.

 O sırada alan oldukça kalabalıklaşmıştı. Kimileri bu yeni çocuğun çırpınışlarını hayretle izliyor , kimileriyse bu komedi şovunu gülerek takip ediyordu.

Big J’nin diğer iki arkadaşı da olaya bir anda müdahil oldular ve Levi’yi kabinin kenarına sıkıştırıp önce yumruklamaya , yere düşürdükten sonra da tekmelemeye başladılar. Çıplak vücudunu aldığı darbeler derisini titretiyor ve darbelerin etkisini izleyicilere daha canlı bir şekilde sunuyordu. Soğuk zemine değen vücudu kısa sürede inanılmaz derecede üşümüşken kemiklerinden gelen çıtırtılarsa Levi’ye ölümün yaklaştığı haberini çekinmeden vermişlerdi.