Cilt 4 Bölüm 70 [ Cehennemden Sonrası ] (1/2)

avatar
5706 5

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 70 [ Cehennemden Sonrası ] (1/2)


Çevirmen : Clumsy 

 

――Neyin nesiydi bu izledikleri?

 

{――――}

 

Kulak tırmalayıcı, tiz çığlıklar atan Emilia, Subaru’nun adını haykırıyordu. Subaru’nun bedeni yatağa doğru eğilmişti ve tamamen açık gözleri hayattan yoksundu.

 

Ehh, bu çok doğaldı. Boğazı hançerle parçalanan ve bunca kan kaybeden birinin yaşamasına imkân yoktu.

 

Her gün kendi cesedinize bakma şansı bulamazdınız. Bu oldukça çarpık bir hissiyat sağlıyordu. Subaru da ölü bedenine bir hayalet olarak bağlanmış ve olup bitenleri izlemeye mecbur bırakılmış gibiydi.

 

Bu his büyük oranda yanlış olsa da temelde doğruydu.

 

――Subaru’nun izlemeye zorlandığı şey, ölümünden sonra yaşananlardı.

 

{――――}

 

Odanın mobilyaları, içeride bulunan insanlar ve ölü bedeninin perişan hali.

 

Bunları bir araya getiren Subaru, tam olarak neyle karşı karşıya olduğunu anlamıştı.

 

Bu yaşanan, Günah Başpiskoposu Petelgeuse Romanée-Conti’yi yendikten, Emilia’ya kurtardıktan ve Rem’in kaybını öğrendikten sonra yaptığı hareketin sonucuydu.

 

Beyaz Balinayı indiren, Tembelliği püskürten, Emilia ve Arlam Köylülerini kurtaran Subaru, keyiften dört köşe bir şekilde dönmüş ve Rem’in kaybını öğrenerek büyük bir boşluğa düşmüştü.

 

Vagonla Başkente kadar gelmiş――Rem’i Crusch Karsten’in Köşkünde uyur halde bulmuş ve kızın bilincinin olmadığından, herkes tarafından unutulduğundan emin olduğunda da hemen kendi boğazına hançeri saplamıştı.

 

Bu bir refleks gibiydi, derinlemesine düşünülmemiş anlık bir karardı. Gözlerinin önündeki sahneyle yüzleşmeyi reddetmiş ve Ölümden Dönüş sayesinde bu kaybı geri almaya çalışmıştı.

 

――Ama bu ani dürtü başarılı bir sonuca erememiş, intiharından sonra kendisini yeniden uyuyan Rem’in önünde bulmuştu.

 

Yani Ölümden Dönüşün kayıt noktası güncellenmişti.

 

Bu acımasız zamanlama, Subaru’nun Rem’i kurtarma ümitlerini çalmış ve onu yeniden bir boşluğa atmıştı.

 

Bir müddet sonra ise kararlılığa erişmiş, onu kurtaracağına söz vermiş ve bir şekilde bugünlere erişmişti. Ama――

 

{Subaru: Benim hatam… değil…… Bu… benim hatam değil. Bilmiyordum…… Daha önce böyle bir şeyi görmemiştim.}

 

Daha önce bu sahneyi hiç görmemişti.

 

Ehh tabii ki göremezdi. Bu dünyada ölmüştü.

 

Hayatını kaybettikten sonra geri dönebildiğini biliyordu ama öldüğü dünyalara ne olduğunu bilmiyordu. Bunu bilmesinin bir yolu da yoktu.

 

Ancak şu ana dek bunu düşünmüş de değildi.

 

Ölümü tecrübe ediyor, dünyayı geri sarıyor ve çıkmaz yolları aşabilmek için farklı rotalar deniyordu. Öldüğü ve ardında bıraktığı dünyada “Neden-Nasıl” öldüğü dışında bir fikri olmuyordu. Bu dünyalar onun için bir geçiş noktasından ibaretti.

 

Onları arzuladığı gelecek için geçiş noktaları olarak gördüğü ve Ölümden Dönüşü tam anlamıyla kullanmaya çalıştığı için şu anki dünyasının da bir farkı yoktu.

 

Ama şu anda――darmadağındı.

 

{Subaru: Dur. Dur dur dur dur dur dur dur durdur şunu, lütfen durdur!}

 

Gözlerinin önündeki sahneyi reddeden Subaru, sessiz çığlıklar atıyordu.

 

Ama ses çıkartacak bir boğazı, bakışlarını kaçıracak gözleri ve kapatabileceği kulakları olmadığı için dünya, yaşananları onun bilincine işlemeye devam ediyordu.

 

――Gerçekleştirdiği düşüncesiz hareketin cezasını çekiyordu.

 

[???: Emilia-sama, ne――!]

 

Emilia’nın çığlıklarını işiten yeni bir karakter odaya girmiş ve bu korkunç sahneye adım atmıştı.

 

Yepyeni bir hizmetli üniforması içerisinde olan ve yaralarına dair hiçbir belirti taşımayan yaşlı adam―― Wilhelm’di.

 

Odaya dalan yaşlı adam, bu manzara karşısında ansızın sessizleşmişti.

 

――Demek ki Kılıç Şeytanı Wilhelm bile afallamış bir surata bürünebiliyormuş.

 

Subaru, Wilhelm’in yüzünü gördüğünde bu yersiz düşünceye kapılmıştı.

 

Subaru’nun cesediyle yüzleşen ve şaşkınlığını gizleyemeyen Wilhelm, her zamanki ifadesinden çok daha farklı bir ifadeye bürünmüş haldeydi.

 

[Wilhelm: Bu dünyada ne…… yo, şimdi olmaz…… Subaru-dono!]

 

Ama Wilhelm’in şaşkınlığı çok kısa sürdü.

 

Başını sallayarak silkelendi ve aceleyle Subaru’nun yanına geçti. Emilia ise onun cansız bedenine tutunmuştu, Wilhelm’in yaklaştığından habersiz görünüyordu.

 

[Emilia: Subaru…… Subaru seni…… yalancı…… birlikte olacağımızı… söylemiştin……]

 

[Wilhelm: Emilia-sama, Affınızı diliyorum――!]

 

Emilia Subaru’nun ihanetine bir lanet gibi yaklaşırken, Wilhelm kızı kenara iterek cesede uzandı. Bedenini destekleyecek hiçbir güç olmayan kız ise yere yığıldı. Ama Wilhelm’in dikkati kıyafetleri kendi kanıyla sırılsıklam olan Subaru’ya çevriliydi, onu hayata döndürmek istiyordu.

 

[Wilhelm: ――――]

 

Kederli bir surata bürünen Wilhelm, ceketini çıkartarak Subaru’nun boğazına yerleştirdi ve hançeri hiç tereddüt etmeden çıkarttı. Sıçrayan kanlar Wilhelm’in yüzüne sıçramış ancak o gözlerini dahi kırpmadan yarayı kapatmıştı.

 

Kanama durmuştu ve Wilhelm, Subaru’nun atmayan kalbinin üzerine masaj yapmaya, onu canlandırmaya çalışıyordu.

 

[Wilhelm: Ferris! Felix! Çabuk gel!! Acil durum! Hemen!!]

 

Odanın dışına doğru bağıran Wilhelm, Subaru’nun yarasına bastırmaya ve çaba sarf etmeye devam ediyordu. Ama kan kaybı çok fazlaydı. Uzuvlarının ve yüzünün rengi çekilen Natsuki Subaru’nun artık bu dünyada olmadığı belliydi.

 

Ama Wilhelm’in vazgeçmeye hiç niyeti yoktu.

 

[Ferris: Yaşlı Wil’, ne bağırı――hk!]

 

[Wilhelm: Felix, çabuk! Boğazı hançerle kesilmiş! Kaybedecek saniyemiz yok!]

 

[Ferris: ――――!]

 

Çağrıya tepki veren Ferris, hemen Wilhelm’in komutu karşısında başını salladı ve ellerini mavi, dalgalı bir aurayla kaplayarak Subaru’nun bedenini iyileştirmeye girişti.

 

Ruhsuz bedenine doğru bakan Subaru, Ferris’in daima vurdumduymaz görünen yüzünde hiç görmediği bir ciddiyetin varlığını fark etti.

 

{Subaru: Bu kadarı…yeter……fayda yok. İşe yaramayacak. Onu artık kurtaramazsınız……}

 

Yaptıkları her şey anlamsızdı.

 

Subaru’nun anılarında intihar girişiminden kurtuluşuna dair bir şey yoktu.

 

Natsuki Subaru aniden kendisini bıçaklamış ve çevresindekilerin kalplerinde tamir edilemez yaralar bırakırken en ufak bir his duymadan veda etmişti.

 

Gerçekler bunlardı. İkilinin çabaları nafileydi.

 

[Wilhelm: Ölemezsin! Ölmene asla izin vermem! Eğer seni bu şekilde kaybedersem bu utançla yaşayamam……!]

 

[Ferris: Neden bu aptallığı yapmak zorundaydı ki……tch]

 

Wilhelm bağırıyor, yaraya bastırıyor ve Ferris de mırıldanarak en sağlam büyüsünü gerçekleştiriyordu.

 

Bu sahne ve hislerin yankıları ise Subaru’nun kalbine dokunuyordu.

Ama nafile çabalarının sonunda――

 

[Ferris ――――]

 

[Wilhelm: Felix! Neden!? İyileştirmeyi neden bıraktın!? Böyle devam ederse……]

 

[Ferris: Bitti, Yaşlı Wil’. ――Ruhu artık burada değil.]

 

Wilhelm yaklaştı ancak Ferris tarafından uzaklaştırıldı. Kılıç Şeytanının ceketini kaldıran Ferris, cebinden aldığı bir mendille Subaru’nun yarasının çevresini sildi. Delik kusursuzca kapanmıştı ve burada ölümcül bir yara olduğunu söylemek imkânsızdı. Subaru’nun bedeni dakikalar önceki haline dönmüştü.

 

Ancak geriye ne kan kalmıştı ne de ruh.

 

Subaru’nun solgun, cansız yüzüne ve silinen yarasına bakan Wilhelm, başını salladı.

 

[Wilhelm: Neden…… bunu neden yaptın! Neden yaptın… böyle kolayca…… Subaru-dono, sen……!]

 

Yumruğunu sert bir şekilde zemine geçirerek bir çatlak yarattı.

 

Kanla karışan ahşap parçacıkları elini kesmişti. Parmaklarının arasından kanlar akan Wilhelm, katlanılmaz bir pişmanlıkla boğuşur gibi dudaklarını ısırıyordu.

 

Duygularını tamamen belli eden Wilhelm’in zıttı olan Ferris ise Subaru’ya acılı bir ifadeyle bakmakla yetiniyordu. Kedi kulakları düşmüş, bakışları Subaru’nun huzursuz ifadesine odaklanmıştı.

 

[Ferris: ……Zayıf, korkak. Senin için önemli olan herkesi terk ettin……tüm acını ve çileni geride kalanlara yükledin…… şimdi mutlu musun?]

 

Alay etmek için fazla sert, kınamak için fazla nazik bir söylemdi. Ferris’in sesinde gizli duyguların karmaşıklığı, Subaru’nun donuk düşüncelerinin idrak edebileceğinin çok ötesindeydi.

Ama Wilhelm ve Ferris’in tepkileri,

 

―― Subaru’nun onlar üzerinde geri döndürülemez bir etki bıraktığını anlatıyordu.

 

[Emilia: ――――]

 

Düşünceleri tamamen durmuştu.
Şu anda ne görüyordu?

 

Biliyordu. Kendisine ne gösterildiğini biliyordu.

 

Kendi günahlarına şahit olmaya zorlanıyordu.

 

[Wilhelm: ――Emilia-sama?]

 

Wilhelm bir anda Emilia’ya seslendi.

 

Sesindeki şaşkınlığın sebebi, Emilia’nın ağlamayı kesişi ve yere yığılan bedeninin artık titremeyişiydi.

 

Bu değişimi fark etmek, Wilhelm’in ifadesine acılı bir dokunuş daha katmıştı. Onun az önce tattığı kayıp hissi Emilia’yı kim bilir ne kadar etkilemişti? İfadesinin sebebi bu farkındalıktı.

 

Gözlerini kapatan yaşlı adam, ayağa kalktı. Ve yerdeki Emilia’nın yanına yürüyerek elini uzattı.

 

[Wilhelm: Hareketlerim için özür dilemeliyim, Emilia-sama. Ama bu şekilde devam etmek sağlığınıza zarar verir. Lütfen dikkatli olun……]

 

[Emilia: ――bana söylemişti.]

 

[Wilhelm: Emilia-sama?]

 

[Emilia: Bana beni sevdiğini söylemişti……!]

 

Yere kıvrılan ve dizlerini kucaklayan Emilia, bir top gibi kıvrılmış, çığlık atıyordu.

 

“Çocuk gibi davranıyorsun.” Ona bu cümleyi kurabilecek hiç kimse yoktu. Wilhelm kaşlarını çatmıştı, acıya direnmeye çalışıyordu. Ferris bile arkasını dönmüştü, Emilia’nın kederini izlemeye gönlü el vermiyordu.

 

[Ferris: Eh?]

 

Ferris’in gözleri ve ağzı tamamen açıldı, boğazından bu aptalca ses çıktı.

 

Wilhelm de bu sesin önderliğinde Ferris’in bakışlarını takip ederek afalladı.

 

[Wilhelm: ――――]

 

――Subaru’nun cansız olması gereken bedeni ayağa kalkıyordu.

 

{Subaru: ――――!?}

 

Bu akıl almaz manzara, Subaru’nun bilincini bile dehşete düşürdü.

 

Tamamen ayağa kalkan beden, uzuvlarını mekanik bir oyuncak bebek edasıyla oynattı. Başı hala doksan derecelik bir eğimle yanına düşüktü.

 

Ve yavaşça açılan parıltısız gözlerinin odaksız bakışları, odayı taramaya başlamıştı.

 

 #Yine çok enteresan şeyler yaşıyoruz. Valla ne diyeceğimi, ne yazacağımı bilemedim.
Bir sonraki bölümde neler olacağını çok merak ediyorum. Orada görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr