Cilt 4 Bölüm 75 [ O Kişi ] (2/5)

avatar
3961 3

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 75 [ O Kişi ] (2/5)


Çevirmen : Clumsy 

 

[Echidna: ……Mn, haklısın. Kontratlar bunu gerektirir. Benim sana bilgi teklif ettiğim gibi sen de bana arzu ettiğim bir şey sunmalısın.]

 

[Subaru: Tabii ki. Yeah. ――Peki benden ne istiyorsun? Seninle bir kontrat oluşturursam sana ne sunmam gerekecek?]

 

Bundan sonra başı her sıkıştığında Echidna’dan yardım alabilmesi için nasıl bir bedel ödemesi gerekecekti?

 

Bu soru Echidna’nın yanaklarını bir gülümsemeyle yumuşattı.

 

[Echidna: Telaşlanmanı gerektirecek bir şey değil. Öyle karmaşık bir talebim yok. Aslında istediğim bedel öyle kıymetli maddi veya manevi bir şey değil. Tarafsız ve adil diyebiliriz.]

 

[Subaru: ――Peki neymiş… o istediğin şey?]

 

[Echidna: Çok basit. ――Ne hissedersen, ne düşünürsen, kalbinden ne geçerse, ne bilirsen, ne yaratırsan, varlığın ‘’bilinmeyen’’ denilen hangi meyveye maruz kalırsa tadını çıkarmak istiyorum… daima.]

 

Echidna’nın yüzü aşkıyla karşılaşan genç bir kız misali kızarmıştı.  ‘’Bilinmeyen” denen meyveler ―― bu şiirsel söyleyiş Subaru’nun kaşlarını çatmasına yol açmıştı.

 

[Subaru: Ne cehennemden bahsediyorsun? Tüm hislerimi, anılarımı toplayıp sana vermemi mi istiyorsun? Eğer öyleyse……]

 

[Echidna: Söylememiş miydim? Öyle riskli bir şey değil. Sadece gördüğün şeyleri görmek, işittiğin melodileri işitmek, dahil olduğun hikayelerde özel bir koltuk sahibi olmak istiyorum. Tek istediğim bunu tecrübe etmek. Yarattığın ‘’bilinmeyeni’’ öğrenecek bir pozisyonda olmak. Sadece bununla tatmin olabilirim.]

 

Echidna, Subaru’nun endişelerini yok etmek için bu tarifi kullanmıştı. Basitçe Subaru’nun yürüdüğü yolu izleyecekti. Aynı şeyleri görecek, ne hissettiğini bilecek, eylemlerinin sonuçlarına şahit olacaktı.

 

Bilgiye olan susuzluğun vücut bulmuş hali ve Açgözlülük tacının sahibi olan Cadının tek isteği buydu.

 

[Subaru: Bana yalan söylemiyorsun, değil mi?]

 

[Echidna: Bir kontratın koşullarıyla ilgili yalan söylemek absürttür. Sana söylediğim sözlere ihanet etmeyeceğime söz veririm. Hayatım üstüne yemin ederim.]

 

Elini göğsüne koyan Echidna, [Gerçi zaten ölüyüm] şeklinde ufak bir espri yaptı.

 

Subaru kızın sözlerinde ve tavrında bir kandırma belirtisi göremiyordu. Tabii bunun sebebi ona inanmak isteyişi de olabilirdi.

 

[Subaru: Minerva. Echina bana bunları söylüyor… Yani ben sanırım……]

 

[???: H-hepsi …… doğru ama…… bu sana… he-her şeyi söylediği anlamına ge-gelmez.]

 

Subaru tam Minerva’nın kendisini serbest bırakmasını isteyecekken başka birinin sesiyle karşılaştı. Bu yaklaşık on dakika önce işittiği bir sesti―― en ufak bir pozitif izlenime dahi sahip olmadığı bir ses.

 

[Subaru: Camilla…… Şehvet Cadısı!]

 

[Camilla: Ba..na o… korkunç gözlerle bakma. Be-ben…… yanlış bir şey…… ya-yapmıyorum ki……]

 

[Subaru: Korkunç gözlerim doğuştan geliyor. Özellikle sert bir hava vermeye falan çalışmıyorum.]

 

Subaru hala yere yapıştırılmış haldeydi, karşısındaki Echidna ve arkasındaki Minerva ile düz bir çizgi halini almışlardı. Ayrıca belli bir mesafedeki çimlerde oturmakta olan pembe saçlı bir kız mevcuttu―― Camilla.

 

Yüzünü Subaru’nun bakışlarından kaçırmaya çalışıyor, sadece belli aralıklarla bakıyordu. Tavrı her zamanki kadar sinir bozucuydu ama dikkatini bilinçli olarak ondan ayıran Subaru, ‘’Hayatını tehdit edecek derecede büyülenmekten’’ korunuyordu.

 

[Subaru: Her neyse, ne konuşuyorduk? Yeni Cadıların ortaya çıkmasından şikayetçi olmayacağım ama herha……]

 

[Camilla: E-Echidna-chan……çok, çok şey saklıyor… Ya-yalan söylemiyor ama…… ço-çok şey saklıyor……]

 

[Subaru: Ne saklıyor……?]

 

Camilla’nın sözlerini düşünmeye başlayan Subaru, rica edici bakışlarını Echidna’ya çevirmişti. Echidna’nın bir tanesini kıstığı gözleri ise bir anda ortaya çıkan Camilla’daydı.  

 

[Echidna: Bir anda ortaya çıkma sebebin beni kötülemekmiş demek. Bu konu seni neden ilgilendiriyor acaba? Minerva’nın aksine senin Subaru'ya arka çıkmak için bir sebebin olduğunu düşünmüyorum. Ondan hoşlanmadığını sanmıştım.]

 

[Camilla: Minerva-chan gi-gibi…… bir sebep mi? Yo, be-benim öyle uygun bi-bir…… sebebim yok. Ama Echidna-chan, sen…… be-beni oyuna getirdin…… değil mi?]

 

Camilla, Echidna’nın muntazam konuşma şekline kırılgan bir şekilde, kekeleyerek karşılık vermişti. Ancak sözlerinin içeriğinde zayıflıktan veya ödünden eser yoktu.

 

Camilla yerinde duramayan bakışlarını birkaç kez Echidna’ya değdirdi.

 

[Camilla: O-onu sevmiyorum ama……se-sen… beni kandırdın…… E-Echidna-chan. B-bu yüzden artık senin tarafında da de-değilim. Beni ka-kandıran, benden ne-nefret eden… bana kaba şe-şeyler yapan insanları…  Asla affetmem.]

 

――Son sözleri inanılmaz bir netlikteydi.

 

Öyle ki Subaru, bu sözlerin o kıza ait olduğunu hemen idrak edememişti. O tek cümle, Camilla’nın şu ana kadar bıraktığı izlenimden çok farklıydı.

 

[Camilla: ――――]

 

Camilla, ağzını açmasa da bakışlarını hiç titretmeden ve kaçırmadan Echidna’ya kilitlemişti.

 

Gözlerinde tarifsiz bir duygu karmaşası vardı―― karanlık ve kin dolu bir şeyler, kendisini hedef alan herhangi birini bağışlayamayacağını gösteren bir şeyler…  

 

Narsisizmin tepe noktası―― Subaru’nun aklında beliren tarif bu olmuştu.

 

[Echidna: Gerekli bir önlem olsa da Camilla’nın arzularının dışında bir harekette bulunmak benim hatam gibi görünüyor. Senin düşmanın olmaktan daha nahoş bir şey olamaz Camilla.]

 

[Camilla: He-herkes benim ta-tarafımda…… ya-yani senden nefret e-etmem ho-hoşuna gitmeyecek……Özür di-dileyebilirsin a-ama seni affetmeyeceğim……]

 

Camilla diğerleriyle düzgün bir iletişim kuramayacak kadar çekingen ve içine kapanıktı―― ama bunun kendisine yanlış yapanlara yönelik düşmanlığının yoğunluğuyla hiçbir alakası yoktu.

 

[Subaru: Hepiniz ne…… ne hakkında konuşuyorsunuz!?]

 

Subaru, en sonunda Cadıların oluşturduğu hassas atmosfere müdahale etmiş ve sessizliği bölmüştü.

 

Üç Cadının bakışlarını da üzerinde hisseden Subaru, boynunu döndürmeye çalışarak devam etti.

 

[Subaru: Beni daha ne kadar bu konuşmanın dışında bırakacaksınız!? Seçim yapacak kişi benim! Anlayabileceğim şekilde konuşun! Echidna, ne gizliyorsun!? Ve siz ikiniz, ne biliyorsunuz da beni durdurmaya çalışıyorsunuz!?]

 

[Minerva: Mental olarak hassas bir durumda olsan bile uzatılan ilk yardım eline düşünmeden atlaman çok safça……ve onu bu hale getiren de sen ve senin dikkatli planlarındı!]

 

[Echidna: Saygınlığımı zedeliyorsun. Bu onun yanlış anlamasına yol açabilir. Eğer bu kontratı oluşturursak ona arzuladığı hedefe ulaşması konusunda yardımcı olacağım. Tek talebim ise gördüklerini görmek, duyduklarını duymak ve bu süreçte öğrendiklerini öğrenmek. Söylediğim hiçbir şey yanıltıcı değil.]

 

Minerva Subaru’ya sitem ederken öfkeden titreyen bir ses kullanmıştı. Echidna ise her zamanki sakinliğindeydi.

 

Echidna’nın sesindeki netlik, Subaru’ya bir şeylerin yolunda olmadığı izlenimini verdi. O hararetli, hezeyanlı halinden çıkmış ve Echidna’nın sözlerini iyice irdeleyebilir hale gelmişti. Aynı şekilde Echidna’nın tavrını ve iki Cadının karşı çıkışını da.

 

Ters olan neydi? Echidna garip bir şey söylememişti. İki Cadı da onun yalan söylemediğini onaylamıştı. Peki problem neredeydi――?

 

[Echidna: Tekrar ediyorum, Natsuki Subaru. Beni ve benimle bir kontrat oluşturmayı seçersen―― Seni arzuladığın yere başarıyla ulaştıracağım…]

 

[????: ――“En nihayetinde”, bu söze bağlı olmayı garantileyen feragatname değil midir? Haa…]

 

Echidna Subaru’ya elini uzatırken cansız bir sesin sözleri işitildi.

 

Başını kaldıran Subaru, Camilla’nın karşısında beliren mor saçlı kadını fark etti―― yerde oturan ve kendi uzun saçlarına gömülen Tembellik Cadısı.

 

Subaru, Cadıların sayısının artışına şaşırmayı bırakmıştı. Ancak dikkatini çeken başka bir şey vardı.

 

[Subaru: En nihayetinde mi……?]

 

[Sekhmet: Eminim Echidna, huu… kontratı tamamlamayı garanti eder, haa. Ama uzun vadede huuu… kontratı yerine getireceği takdirde, haa, bu süreçte ne isterse yapabilir, huu.]

 

[Subaru: Ne isterse yapab――]

 

Sekhmet’in kesik kesin sözleri ile az önceki tedirginliğini birleştiren Subaru’nun zihni tek bir hipoteze ulaştı. Ama bu açıklamayı kabullenmek çok zordu. Echidna’ya ve kapalı gözlerine bakarak konuştu.

 

[Subaru: Echidna, seninle bir kontrat oluşturursam…… eninde sonunda beni en uygun geleceğe ulaştıracaksın, söyledikleri şey bu mu?]

 

[Echidna: Evet, öyle. Gerçek bu şekilde. Hiç şüphesiz bu kontratı sonuna ulaştıracağım. Benim bilgim ve senin katkınla başarılı olacağımız kesin.]

 

Evet, kontrat kesinlikle sonlanacaktı. Echidna’nın sözlerinde yalan yoktu. Eğer Subaru onunla işbirliği yaparsa herkesi kurtaracak ve mükemmel geleceğe erişecekti. Ancak-

 

[Subaru: Beni en uygun geleceğe ulaştırmak için―― en uygun yolu seçecek misin?]

 

[Echidna: ――――]

 

[Subaru: Gerçekten beni arzuladığım noktaya taşımak için tüm gücünü kullanacak mısın?]

 

[Echidna: ――――]

 

[Subaru: Neden hiçbir şey söylemiyorsun! Cevap ver bana Echidna…… yo…… AÇGÖZLÜLÜK CADISI!]

 

Kafasını kaldıran Subaru, ciğerleri elverdiğince bağırmıştı.

 

Ve hala uzuvları yere kilitlenmiş olsa da yalnızca kendisini düşünen Echidna’ya karşı hiçbir taviz vermeyecekti.

 

#Dün rahatsız olduğum için bölüm koyamadım arkadaşlar kusura bakmayın. Kaynağımız güncele gelene dek bir aksilik çıkmadıkça günde bir devam edeceğiz.

#Bu arada Echidna'nın kontratının foyası da meydana çıktı gibi. Sekhmet'in tüm tembelliğine rağmen gelip bu noktayı belirtmesi ilginçti. Cadılar arasındaki sürtüşme de kızışıyor gibi.
O zaman okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44254 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr