Çevirmen : Clumsy 

Subaru’nun keskin bakışlarını karşılayan Echidna hafifçe iç çekti.

[Echidna: ――En uygun geleceğe erişmek için bazı fedakârlıklar hoş görülebilir. Sen de bu kararlılığa erişmemiş miydin, Natsuki Subaru?]

[Subaru: ――――gh]

Subaru’nun sorularına ne negatif ne de pozitif bir yanıt olmuştu. Ancak Subaru, Echidna’nın sözlerinin şüphelerini gidermeye yönelik olmadığını fark etti.

Aksine kendi düşüncelerini anlatmak ister gibi kollarını açarak konuşmaya başlamıştı.

[Echidna: Sahip olduğun bu yetenek, yani Ölümden Dönüş sıra dışı bir otorite. Faydasını tam anlamıyla kavraman olanaksız. Arzularına uymayan sonuçları reddetmek ve geleceğe ulaşmayı defalarca denemek――bu bir araştırmacı için mükemmele yakın bir idealdir. Yani nasıl olmasın ki? Bir hedefe ulaşıldığında her şey sabitleniyor. Bu hedefe ulaşma aşamasındayken ise sonucun ne olacağı konusunda çeşitli hipotezler üretebiliyorsun. Bu şartlar altında edinilen hipotezleri araştırman ve teyit etmen mümkün oluyor. Ancak ulaşmak istediğin belli bir sonuç olduğunda deneylerinin ve hipotezlerinin sonucu kaçınılmaz olarak tek bir noktada buluşur. Bu süreçte tamı tamına aynı şartları yaratman imkânsızdır. Ne kadar hazırlanmış, önlem almış olursan ol birebir bir öncekindeki sonuçları alma imkânın yoktur. O zaman sorumuz şu: “Farklı bir yöntem deneseydim sonuçlar nasıl olurdu?”――Bu biz araştırmacıların asla sonucunu bulamayacağı bir soru, önümüzdeki doğru yola ait bir rüyadan fazlası değil. ‘’Dünyanın Hatıralarına’’ sahip olarak ‘’Bilmenin’’ yollarına da sahip oluyorum.  Ancak bu yolları kullanmayı arzulamıyor, onlardan iyi sonuçlar beklemiyorum. Ben “Bilmek istiyorum” , “Biliyor olmak” değil. Bu korkunç çelişkiyi yaratan şeyi iğrenç bulabilirsin. Neyse konudan uzaklaşmak üzereyim, geri dönüyorum…… Biz araştırmacıların tek bir sonucu kabullenmekten başka şansı yoktur. Ve bizler gibi tek bir gözlem yoluna sahip olanlar için senin varlığın ve otoriten çaresizce arzulanacak bir konumda. “Aynı şartlarda” “Farklı bir test” yapıp “Normalde yaşanması gerekenden” “Farklı bir sonuç” elde edebiliyorsun―― kim böyle nihai bir otoriteyi arzulamaz ki? Önünde böyle bir güç varken nasıl olur da her şeyi denemezsin? Tabii ki seni buna zorlamaya niyetim yok. Ölümden Dönüşü kendi amaçlarına ulaşmak için kullanacaksın. Ayrıca ben de bu arzuladığın geleceğe ulaşman için elimden geleni yapacağım. Bu süreçte merakımı mümkün olduğunca gidermeni istiyorum. Senden tek isteğim bu, eminim bu talep bir cezayı hak etmiyordur? Sen yanıtlarını alacaksın, ben de merakımı gidereceğim. İsteklerimiz ortak paydada buluşacak. Ben de yanıtları bilmiyorum, haliyle seni bilerek yanlış yola yönlendiremem ve bu yüzden korkunç sonlarla yüzleşmezsin. Bir problemle karşılaştığımız anda en iyi sonucun hangisi olduğunu bilemem, bu konuda senden bir farkım yok. Aynı problemlere kafa yoracak, birlikte düşünecek, mücadele edeceğiz, bu bağlamda bizi yoldaş olarak görebilirsin. Bunu hiç utanmadan, tüm ciddiyetimle söyleyebilirim. Sana çok düşkünüm, araştırmalarım için yeni yöntemler yaratıyorsun ve sana hiçbir engel teşkil etmeyeceğime de söz veriyorum. Ama tabii ki benim yardımımla bile kolayca çözüme kavuşturamayacağımız problemler olacaktır. Sana bilgi bağlamında yardımcı olsam da gerçek dünyaya doğrudan etki edemem. Yolunu tıkayan fiziksel bir engelle karşı karşıya olduğumuzda, güç gerektiğinde sana yardım edemem. Zaman zaman, belki yüzlerce, binlerce kez bedenin ve zihnin darmadağın olacak. Ama bu yaşansa bile kalbinle ve zihninle ilgileneceğim. Senin kadar faydalı bir şeyi kaybetmek istemediğimi itiraf etmeliyim. Ama sana ve varlığına derinden bağlı olduğum, sana yardımcı olmak istediğim de doğru. Umarım benim hakkımda kötü düşünmezsin. Bunu defalarca söylediğimi biliyorum ama amaçlarına ulaşman hususunda faydalı olacağım konusunda kendime güveniyorum. Seni merak denen Açgözlülüğümü tatmin etmek için kullanacağım, sen de beni mükemmel geleceğe ulaşmak için kullanabilirsin. Senin avantaj elde edebileceğin, faydalı bir kız olmak beni tatmin eder. Eğer bu seni motive edecekse sana memnuniyetle varlığımı sunabilirim. Gerçi bu ölmüş ve güçsüzleşmiş bedenle ilgilenip ilgilenmeyeceğin başka bir mesele tabii. Sevdiklerin―― gümüş saçlı yarı elf ve mavi saçlı iblis. Korumaya ve kurtarmaya yemin ettiğin, bunu kalbindekiler ve eylemlerinle gösterdiğin kızlar. Kalbinin durumunu ve o kızlara yönelik yoğun duygularını bir kenara bırakıp şundan bahsedeceğim: Önündeki engeller hayal edebileceğinin çok ötesinde. Şu anda gerçek hayatta bilincinde olduğun ve çözemediğin kaç engel var? Bunları tek başına çözmeye ve üstesinden gelmeye çalışman takdir edilesi ve de fazlasıyla trajik. Sana bu uğurda yardım etmem konusunda hiçbir yanlışlık yok. Bu gönüllülüğümü kesinlikle kullanmalısın. Sahip olduğun, kullanabileceğin her şeyi kullanmalı ve bağlı olduğun kişileri kurtarmalısın. Bu senin de ikna olduğun ve uğruna yeminler ettiğin şey. Bunun acılı ve zorlu bir yol gerektirdiğini biliyor olmalısın. Bu yüzden sana sorular soracak, aynı şeyleri tekrar edecek ve hisler besleyeceğim. Canını hiçe sayarak yürüdüğün yol ironik bir şekilde yalnızca İkinci Yargılamada kanıtlanıyor. Yargılamanın sana yürüdüğün yolu anlatmak için var olduğu yanılgısına kapılabilir ve bunun gerekli olduğunu düşünebilirsin. Ancak bu gerekli değildi ve zihnine zarar vermekten öteye gitmedi.  Yine de mevzu bilmemek ve bilmek arasındaysa gerçek ne kadar acı verici olursa olsun ben ikinciyi tercih ederim. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da hayatını Ölümden Dönüşün bedeli olarak sunacak ve geleceğe yaklaşacaksın. Bunu yaparken de feda edilebilecek kişileri ve var olması muhtemel dünyaları zihninin gerisine atacaksın. Bir gün bedeli canınla ödemen gerektiğinde hiçbir şey hissetmez hale geleceksin, insani duyguların silinmiş olacak, senin için değerli kişilerin ölümleri canını acıtmayacak, vurdumduymaz, durağan bir hayata dalacaksın ve o mükemmel geleceğe ulaşmış olsan bile o gelecekteki sen, sen olmayacaksın―― boşluktan başka hiçbir şeyinin kalmadığı böylesi bir geleceğe ulaşmamak için bunu yapmak zorundasın. Bu dünyada işe yaramayan hiçbir şey yoktur, her yol gereklidir, her şey yapbozun zaruri bir parçasıdır. Yargılama da bunları sindirebilmen için gerekli. Eğer elle tutulabilir bir mantık arıyorsan, neden duraksadığını sorguluyorsan bu duruşu benimse. Ben de senin bu duruşunu destekleyeceğim. Eğer sözlerim sana devam etme gücü aşılarsa sana onları sunmaya devam edeceğim. Teselli, sıkı motivasyon, aşk fısıltıları, nefret sözleri… Seni her ne güçlendirirse onu kullanmakta tereddüt etmeyeceğim. Bundan hoşlanmıyor olsan da bu yolda sana destek olacak birine ihtiyacın var. Eğer ıssız ve acı dolu bir yolda yürümek zorundaysan seninle birlikte yürüyecek ve gözlerini yoldan ayırmayacak birine sahip olman gerekiyor. Ve eğer yanında yürüyecek bu kişi başkası değil de ben olursam, bu yolu hiçbir sıkıntı olmadan yürüyeceğim. Tekrar edeceğim, ifade edeceğim, sana ulaşana dek kaç kere söylemem gerekirse o kadar söyleyeceğim. ――Senin bana ihtiyacın var. Ve benim de sana ihtiyacım var. Varlığın çok önemli. Merakım yalnızca senin varlığınla tatmin edilebilir. Beni tatmin edebilecek tek kişi sensin. Sen benim bastırılamaz Açgözlülüğümü bastırabilecek yegâne varlıksın. Bu kapalı dünyada yaşamını sürdüren benim için zarurisin. Eğer başkasının umudu olmak istiyorsan, gücünle dünyalarını genişleteceksen benim acınası benliğimi de bir kenara sıkıştıramaz mısın? Bana bu nezaketi gösterirsen sana varlığımı, bilgimi ve ruhumu adama konusunda bir saniye bile tereddüt etmem. Sana yalvarıyorum. Bana güvenmeni istiyorum. Sana gerçek hislerimden ve amaçlarımdan bahsetmeme sebebim seni kandırmak değildi, yalnızca doğru anı bekliyordum. Burada, bu noktada gerçek niyetlerimden bahsetmiş olsaydım beni bırakırdın. Bu benim için katlanılmaz bir kayıp olurdu. Ve tabii senin ve arzuladığın geleceğin için de büyük bir kayıp olurdu. Ölümden Dönüş gücün sayesinde eninde sonunda arzuladığın geleceğe ulaşacaksın. Ama bu uğurda ne kadar az bedel ödersen o kadar iyi. Benim müdahalem olursa ödeyeceğin bedel mümkün olduğunca az olacak. En nihayetinde arzuladığın geleceğe ulaşacaksın. Ve küçük hedefleri boşverip büyüklerine odaklanmak gibi bir hataya düşmeni, insan dışı bir düşünceye kapılmanı istemem. Evet, duygularıma yenik düşüp belli bir durumun sonucunu görmek isteyebilirim, arzularımı kontrol etme konusunda kendime yüzde yüz hakim değilim. Bunu itiraf edebilirim. Ancak seni asla yanlış yönlendirmeyeceğim ve yanlış yolu fark ettiğimde sana söyleyeceğim. Böyle bir durumla karşılaşacak olursak sana ihanet etmeyeceğimi, hiçbir koşulda senden bir şey gizlemeyeceğimi bil.  Güvenin zedelenirse bunu onarmak için her şeyi yapacağımı da. Ne olursa olsun seni mükemmel geleceğe ulaştıracağım. Kesinlikle, mutlaka. Ve şimdi, bunun gerekli olduğunu açıkladıktan sonra beni neden seçmeyesin ki? Senden tek isteğim bu kontrat. Kontrat oluşturulduktan sonra arzularını ve duruşunu destekleyeceğim. Gerisi senin kendini arzularına ne kadar adadığına, bu geleceği ne kadar istediğine kalmış. Benim kararlılığımı duydun. Şimdi ben de seninkini duymak istiyorum. Bana, benimle bir kontrat oluşturduktan sonra benim yardımımla arzu ettiğin geleceğe ulaşacak iradeye sahip olduğunu kanıtlamanı istiyorum. Bunu yap ve İkinci Yargılamayı geçişinle övün. Sonra da Üçüncü Yargılamayı tamamla ve Sığınağı özgürleştir. Sevdiklerini ve değer verdiklerini bekleyen felaketleri düşündüğünde seni Yargılamaların en büyüğü bekliyor. Bana bunları aşacak gücün ve kararlılığın olduğunu göster. Bunu yaptığında benden faydalanabilecek, bilgimi kullanabilecek ve seni bekleyen geleceğe erişebileceksin. Senden beklediğim, talep ettiğim ve sunduğum şeyleri belirttim. Hepsini tüm içtenliğim, dürüstlüğüm ve gönüllüğümle yaptım. Ve şimdi senden cevap bekliyorum―― kararın nedir? Bu da merakımın bir kısmını tatmin edecek tabii.]

――Echidna’nın yüzünde sevimli bir gülümseme belirmişti.

Beyaz, kar rengi saçlarını savurmuş, tutkulu konuşmasının yanaklarına kattığı kızarıklıkla Subaru’ya dönerek yanıt beklemeye başlamıştı.

 #Korkunç bir bölümdü arkadaşlar, gerçekten çok uzun ve ağır bir monologtu. Benim için çevirmesi zor oldu, sizin için de okuması zor olmuştur eminim. 
Ama Echidna beni bu açıklamalarla kandırdı açıkçası. Son derece mantıklı ve dürüst konuştu. Ben Subaru olsam tamam derdim herhalde. Bakalım Subaru ne yapacak, okumaya devam!