Cilt 4 Bölüm 91 [ Yanlış Uyku ] (2/2)

avatar
4311 5

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 91 [ Yanlış Uyku ] (2/2)


Çevirmen : Clumsy 

 

[Emilia: Subaru, sorun nedir? Yine tuhaf bir şey mi söyledim……?]

 

[Subaru: Yo… sorun sende değil, Emilia. Sorun sınavı yapan kişide…… Az önce buzu eritip herkesi kurtarmak istediğini söyledin ama… bunda başarılı olamadın mı? Roswaal seni dışarı çıkartmadan önce Puck ile birlikte ormanda yaşıyordun, değil mi? Denemek için bir hayli zamanınız olmuş olmalı…]

 

Subaru, bunun acımasız bir soru olduğunu bilse de sormaktan geri durmamıştı. Emilia’nın geçmişini işittikten sonra o insanları buzdan kurtarmanın yine o insanlar tarafından kötü muamele göreceği anlamına geldiğini çözmüştü.

 

Emilia da bu yüzden pek çok kez ıstırap çekmiş olmalıydı. Şimdi de tırnaklarını kollarına batırarak gözlerini eğmişti.

 

[Emilia: Puck’la birlikte defalarca denedik ama…… Buzu eritemedim.]

 

[Subaru: Eritemedim derken… zihnen mi yoksa… fiziksel olarak mı……?]

 

Subaru’nun sebep zihinsel olsa, yani yüreği elvermemiş olsa dahi Emilia’yı suçlamaya niyeti yoktu. İnsanın canını acıtacağını bildiği bir şeyi yapması kolay olmazdı.

 

Ancak Emilia bu soruyu güçsüz bir şekilde yanıtladı: [Sanırım… Fiziksel olarak yapamadım.]

 

[Emilia: Özel bir buz söz konusu…… dışsal olarak ne denersek deneyelim işe yaramadı. Belki de yalnızca büyüyü uygulayan kişi buzu geri çekebilir ya da daha güçlü olmamız gerekiyor olabilir…… Roswaal’ın teklifini kabul etme sebebim de bu……]

 

[Subaru: Teklif……?]

 

[Emilia: Ah……]

 

Subaru’nun kaşlarının çatıldığını gören Emilia, söylememesi gereken bir şeyi söylemişçesine ağzını kapattı. Ancak Subaru’nun sessiz bakışları karşısında omuzlarını hemen düşürerek açıklama yoluna gitti.

 

[Emilia: Roswaal’la biz…… bir anlaşma yaptık.]

 

[Subaru: ――――]

 

[Emilia: Bana bir amblemle birlikte geldi ve onu tutmamı istedi…… kırmızı parıltıları gördüğündeyse bana Kraliyet Seçiminden bahsetti…… ve dedi ki…]

 

Belki de Emilia’yı ormanda bulması ve amblemin ışıldaması da İncil’de yazılıydı. Subaru, Roswaal’ın Emilia ile konuşurken beliren garip gülümsemesini hayal edebiliyordu.

 

[Emilia: ――“Eğer tahta çıkmayı başarırsan eminim ormandaki buzu eritme dileğin de yerine gelecektir.”]

 

[Subaru: ……ve sen de ona inandın mı?]

 

[Emilia: Sanırım çok çaresizdim. Bana buzu eritme konusundaki detaylardan bahsetmedi ama…… Yine de teklifini kabul edip Roswaal’la birlikte ormandan ayrıldım. Puck ise…… itiraz etmedi, ağzını dahi açmadan benimle birlikte geldi.]

 

[Subaru: Yani Kraliyet Seçimine katılma sebebin bu…… daha önce bencilce bir sebebin olduğunu söylediğinde…… kast ettiğin bu muydu?]

 

Emilia bir defasında Kraliyet Seçimine katılışının altında diğer adayların aksine çok bencilce bir sebep olduğunu dile getirmişti. Subaru şu ana dek bunun detaylarını sorgulamaktan kaçınmış olsa da en sonunda her şey gün yüzüne çıkıyordu.

 

[Emilia: ……Berbat biri olduğumu düşünüyor olmalısın, değil mi?]

 

Subaru zihninde parçaları birleştirirken Emilia sessizce mırıldanmıştı. Başını kaldıran Subaru, Emilia’nın kendisini dudakları titreşerek, ürkekçe izlemekte olduğunu fark etti.

 

[Emilia: Geri kalan herkes…… Kraliyet Seçimi müsabakası konusunda harika bir kararlılığa sahip ama benimki geeeerçekten kişisel bir sebep.]

 

[Subaru: Ama bence köyündekilere yardım etmek istiyor olman da gerçekten harika. Yardım ettiğin insan sayısı amacının ne kadar harika olduğunu değiştirmiyor…… ve Kraliyet Seçimi Salonunda söylediklerin de yalan değildi, haksız mıyım?]

 

[Emilia: Kraliyet Seçimi Salonunda söylediklerim mi……]

 

[Subaru: Herkesin eşit muamele görmesini istediğini söylemiştin ya… Bu sözlerin yalan olduğunu sanmıyorum.]

 

Emilia belki başlangıçta yalnızca kontrolünün dışında gelişen şartlar için bir kararlılık arıyor olabilirdi. Ama dış dünyayı ve son yüz yılda yaşananları öğrendikçe düşünmek için şansı olmuştu.

 

Subaru da Emilia'nın Kraliyet Seçimi Salonundaki sözlerinin samimiyetsiz, yüzeysel sözler olduğunu düşünmüyordu.

 

Eğer içten düşüncelerini dile getirdiyse ve Kraliyet Seçimini kazanma sebepleri hala aynıysa, Subaru’nun onu hor görmesi için hiçbir neden olamazdı.

 

[Subaru: Sorun yok, bu kadar endişeli görünmen gerekmiyor. Ben senin yanındayım ve bana güvenebilirsin, dün gece bunları değiştirmedi. İyi olduğunu söylesen dahi omuzlarım senindir.]

 

[Emilia: Ah…… um, dün gece hakkında……]

 

[Subaru: Yapma, eğer özür dilersen kendimi korkunç hissederim. Ehh, sadece şunu söyleyeceğim… Daima uzanmak istediğinde bana erişebileceğin şekilde yanında olacağım. Kendi başına ayakta durduğunu görmek beni mutlu etse de arada bir güçsüzleşmenden yana da sıkıntım yok.]

 

Elini göğsüne götüren Subaru dudaklarını rahatlatmış, Emilia da bir oh çekmiş, üst bedeni o rahatlamayla teslim alınmışçasına sallanmaya başlamıştı.

 

[Emilia: Şimdi rahatlayınca… bir anda……]

 

[Subaru: Korkunç bir rüya gördün ve doğru düzgün uyumadın. Kendini zorlama, birazcık kestirmende sıkıntı yok. Hiçbir şey yapmayacağım, yalnızca burada kalıp seni izleyeceğim.]

 

[Emilia: Yalnız “hiçbir şey yapmayacağım” kısmı beni geeeeerçekten rahatsız etti……]

 

Bu gereksiz ifadeye parmak basarak uykunun cazibesiyle savaşmaya çalışırken saçları savrulmaya başlamıştı. Subaru ise parmaklarını Emilia’nın alnına bastırarak narin bedenini yavaşça aşağı indirdi.

 

[Emilia: Aa……]

 

[Subaru: Endişelenme, uyu hadi.]

 

Subaru, isyan etme fırsatı bırakmadığı kızı yatağına yatırdı ve narin bedeninin üzerine örtüsünü serdikten sonra uyurken yüzünü rahatça izleyebilmek adına yatağın yanına da bir sandalye çekti.

 

[Subaru: Durmaksızın konuştun, çok yorulmuş olmalısın, ne olmuş seni biraz rahatlatabilirim dediysem…… hadi güzelce dinlen bakalım. Çünkü bu gece sana elinden gelenin en iyisini yaptırmamız gerekiyor.]

 

[Emilia: ……Beni böyle şımartman iyi mi gerçekten?]

 

[Subaru: Tabii ki. Sen şımardıkça şımar. Seni için çürüyene dek pohpohlayıp el üstünde tutacağım.]

 

Subaru’nun omuz silkerek bu yanıtı verdiğini gören Emilia, sessizce gülerek yatağına yerleşti. Sonra da bakışlarını Subaru’ya kilitleyerek örtüsünün altından elini uzattı.

 

[Emilia: ――el-]

 

[Subaru: Hm?]

 

[Emilia: Madem beni şımartacaksın, acaba…… elimi tutar mısın? Yalnızca uyuyana dek lütfen?]

 

[Subaru: Ooho, o işi bana bırak.]

 

Subaru Emilia’nın küçük, narin elini tutarak avcunun yumuşaklığının tadını çıkarttı. Emilia ise gülümsedikten sonra Subaru’nun tavsiyesine uyarak yavaşça gözlerini kapattı.

 

Uykuya dalması çok sürmemişti.

 

[Subaru: …… Umarım yalnızca birazcık sürse de güzel rüyalar görebilirsin.]

 

Emilia’nın sessizce uyuyuşunu izleyen Subaru, kızın alnındaki birkaç gümüş saç telini kenara alarak gözlerini tutmakta olduğu ele çevirdi.

 

Eğer birinin varlığını hissetmek Emilia’nın rüyalarındaki yalnızlık hissini yok edecekse bunu seve seve yapardı. Çünkü odasında yalnız bırakılmak ve sonu gelmeyen kabusların işkencesine maruz kalmak fazla zalimceydi.

 

[Subaru: Ehh, her neyse…… bugün bayağı şey öğrendim.]

 

Emilia’nın elini tutarak yanı başında oturan Subaru, sırtını düzleştirip konuşmanın detaylarını irdelemeye başladı.

 

Emilia’nın geçmişi ve Kraliyet Seçimine katılma sebebi. Roswaal’ın yaptığı teklif ve Emilia’nın kabullenmekten başka şansı kalmayışı. 

 

Ve en önemlisi Emilia’nın Yargılaması, çoktan cevabına ulaşmış olmasına rağmen reddedilmesinin altındaki gerçek sebep―― İşte tüm bu yarım kalan konularla birlikte Emilia’yı uyutmuş, burada kalakalmıştı.

 

[Subaru: ――――]

 

Bakışlarını uyumakta olan Emilia’nın yüzüne çevirdi. Onu böyle kırılgan görmek canını acıtmış ve bu yüzden şimdilik konuyu duraklatmış gibi görünüyor olmalıydı. ―― Ama sebep bu değildi. Subaru’nun yanıt almayı bir kenara bırakıp Emilia’yı zorla uyutmasının altında başka bir sebep vardı.

 

Eğer Emilia uyanık kalmaya devam ederse yapması imkânsız olan ‘bir şey’ vardı.

 

[Subaru: Her şeyi değerlendirince…… düşünebildiğim tek şey bu.]

 

Geçmiş döngüleri boyunca aklına takılan detaylar ve birtakım kanıtlar Subaru’yu belli bir olasılığa itmişti. Ancak emin olmanın tek yolu vardı ve bu yol da oldukça kolaydı.

 

Ve eğer haklıysa önündeki karanlığa ışık tutabileceği kesindi――

Bir nefes aldı ve aldığı nefesi tuttu.

 

Kendi kalbinin atışını ve kanının akışını dinleyen Subaru, şüphelerini doğrulamak adına harekete geçti.

 

Sağ eliyle Emilia’nın elini tutarken sol eliyle ileriye uzandı―― sessizce uyuyan kızın narin, solgun boynunun merkezine yaklaştı ve-

 

[Subaru: Aslında uyumuyorsun, değil mi?]

 

Parmak uçları soğuk ve sert bir dokunuşla karşılaştı.

 

Sesine hakim olmak istese de kelimeler ağzından çıkmıştı. Sessizlik dolu bir an sonrasında, tam da kalbi sabırsızlıkla yanarken ―― ansızın,

 

{Ah, demek fark ettin. ――Çok memnun oldum, Subaru.}

 

Subaru’nun parmak uçlarındaki yeşil kristalin içerisinden çift cinsiyetli bir ruhun sesi çıkmış ve doğruca Subaru’nun kafatasında yankılanmıştı.

 

#Emilia-Subarucular için güzel bir bölüm daha oldu, animeyi izlerken Rem'ci olsam da Rem uzun süredir uyuduğu ve Subaru-Emilia arasındaki bağ kuvvetlendiği için ben de yavaş yavaş bu sahneleri sevmeye başladım doğrusu. 
Ayrıca uzun zamandır ulaşılamayan ruhumuz Puck aslında gayet de ulaşılabilirmiş gibi görünüyor. Bakalım bir sonraki bölümde bizi nasıl konuşmalar bekliyor, orada görüşmek üzere!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr