Cilt 4 Bölüm 124B [ Aynadaki Yansıman ] (1/3)

avatar
4647 1

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 124B [ Aynadaki Yansıman ] (1/3)


Çevirmen : Clumsy 

 

Aynadan kendisine bakan cadıyla yüzleşen Emilia iç çekti.

 

Yalnızca siyah ve beyaz renklerden oluşan Açgözlülük Cadısı Echidna… Hayal dünyasındaki odasında Echidna’yı gören Emilia, buranın gerçekten de kendi kafasında oluşturduğu bir yer olduğunu hissedebiliyordu.

 

Ormandaki ömrünün ilelebet sürdüğü barışçıl, sakin, nazik bir dünya. Günlerini Fortuna’nın, Juice’in, Arch’ın yanında geçirebildiği ve herkesin gülümsediği bir dünya.

 

Emilia: “Ama bu dünya var olmuyor, değil mi...”

 

Echidna: “Hayır. Bu senin anılarını ve arzularını temel alarak inşa edilmiş sahte bir dünya. Fakat Yargılamadan önce gelen dünya ayarlama algoritmaları insan bilgisini aşıyor. Bu dünyada gördüğün insanlar neredeyse tamı tamına olmaları gerektiği gibi, yalnızca ufak bir sapma söz konusu.”

 

Emilia Elior Ormanının donuşunun ardındaki günün gerçekliğini anımsamaktaydı. O zaman hiç zayiat olmamış, ormanın huzuru korunmuş, herkesin gülümsediği hayatlar sürülmüştü. Fortuna ve Juice’in şen şakrak bir şekilde yemek masasında oturuşu Emilia’nın zihnine kazınmıştı.

 

Bu manzara tam da genç Emilia’nın kalbinin en derinlerinde arzuladığı şeydi ve anılarının toparlanışıyla aynı şey şu anki Emilia için de geçerliydi.

 

Echidna: “Tanık olduğun erişilemez zaman dilimi bu dünyada kalmak istemene yol açtı mı?”

 

Echidna Emilia’nın kalbinin içini görüyormuşçasına onu tatlı bir şekilde ayartma çabasındaydı. Emilia kafasını kaldırdı. Echidna ise sesi kadar soğuk bakışlarıyla karşılık verdi. Ardından kar beyazı saçlarına dokunarak omuzlarından aşağı dökülmelerine müsaade etti.

 

Echidna: “Annen ve o baba figürün. Onların mutluluklarına tanık olmak sende bu durumun sonsuza dek sürmesi arzusunu doğurdu mu? Eminim bunun hoş olduğunu düşünmüş ve günlerini ormandaki herkesle ve tanıdığın dostlarınla birlikte geçirmenin hayalini kurmuşsundur.”

 

Emilia: “...Ne söylemeye çalışıyorsun?”

 

Echidna: “Sadece birazcık gücendim ya da onun gibi bir şey. Beni bulmuş olman bu dünyaya yönelik yanıtına çoktan ulaştığın anlamına geliyor. Ve yanıtının hayal yerine gerçekliği seçmek olduğunu biliyorum ki bu da fazlasıyla sıkıcı. Yine de sonuçları göreceksek geride belli belirsiz birkaç iz bıraksam da olur.”

 

Emilia: “—”

 

Echidna: “Annenin ve akranlarının mutluluğundansa onların talihsiz bir kaderle karşılaştığı bir gerçekliği seçiyorsun. Yargılamanın sonucu şu: Sen başkalarındansa kendine öncelik veren inanılmaz rezil bir kadınsın.”

 

Echidna'nın acımasız eleştirisi Emilia’nın kalbine dokunmuştu. Sözleri öylesine vurucuydu ki o acıyı hissetmiş ve sahiden bıçaklanmış olmamasına rağmen elini göğsüne götürerek içgüdüsel olarak bir adım geri çekilmişti. Bu tepki de Echidna’nın homurdanmasına yol açtı.

 

Echidna: “Bu sana biraz farkındalık katmış. Her neyse, Yargılama katılımcının karakterini dikkate almaz. Yani yeterliliği olduğu sürece Yargılama ahlaki açıdan umutsuz derecede bitik kişileri de kendini beğenmiş narsisleri de eşit oranda kabul eder. İçin rahat etsin. Hedefine kısa süre içerisinde ulaşacaksın.”

 

Emilia: “Çooook... acıtıcı bir hale geliyorsun. Herkese karşı böyle misin?”

 

Echidna: “Hiç de değilim.”

 

Echidna Emilia’nın gergin ifadesi karşısında omuz silkti.

 

Echidna: “Bu dünyada senin dışında kindar yaklaştığım yalnızca iki kişi mevcut.”

 

Emilia: “Dünya çapında ilk üç kişi arasına girmiş olmak beni hiç de mutlu etmedi… Benden bu kadar nefret etmene yol açacak bir şey yaptığımı hatırlamıyorum.”

 

Echidna: “Bu kadar endişeli görünmene gerek yok. Sana olan nefretimin bir yarı elf olmanla hiç alakası yok. Neslinle ilgili bir şey söz konusu değil. Kanınla veya doğanla da bir bağı yok, yalnızca senden nefret ediyorum… Ya da hayır, bu tam anlamıyla doğru olmayabilir.”

 

Emilia: “—?”

 

Echidna ifadesinin ikinci yarısında bir sıkıntı olduğunu hissederek bakışlarını eğdi. Emilia ise düşüncelere dalan cadının karşısında kaşlarını çatarak başını hafifçe salladı. Arkasını dönüp az önceki yorumları es geçmesine imkân yoktu. Echidna geri alması gereken pek çok şey söylemişti. Sadece Emilia için değil, ormandakilerin onurları için de…  

 

Emilia: “Benden nefret etmeni sağlayacak pek bir şey olduğunu sanmıyorum. Herkes tarafından sevilmenin çok zor bir şey olduğunu biliyorum. Çünkü bugüne dek pek çok kişi benden nefret ettiğini söyledi.”

 

Echidna: “Öyleyse biraz sağduyu gösterip ormanda kalmakla iyi edebilirdin.”

 

Emilia: “Bunu yapmayacağım. Önceki Yargılamamda da bunu söylediğime eminim, buzu eritip herkesi kurtaracağım. Sonra da göğsüm dik şekilde herkese dünyanın yaşanması daha kolay bir yer haline geldiğini öğreteceğim.”

 

Echidna: “Yaşanması kolaymış. Ne yüzsüz bir yalan… Irklar arasındaki ayrımcılık hala hat safhada ve insanlar kendilerinden farklı kişileri kolaylıkla kabullenemiyor. Bu yüzden Sığınak gibi yerler bugün bile işlevini koruyor. Bahsettiğin anlaşmazlıklar sonsuza dek dünya çapında zayiat verilmesine yol açacak. Haksız mıyım?”

 

Emilia: “... Haksız değilsin.”

 

Echidna'nın ciddi yorumları Emilia’yı pesimistliğin sınırına getirmişti. Puck ile ormanda geçirdiği günü hala anımsıyordu. Yakındaki köylülerin ondan korkuşu ve birkaç küfürden, hakaretten öteye gidişleri… Echidna’nın acımasız tavrı Emilia’ya o günleri düşündürmüştü. Onları anımsamamayı deneyebilirdi ama açılan ve iyileşmeyen yaraları canını acıtmaya hala devam ediyordu.

 

Emilia: “Ama ben haksızmışsın gibi davranacağım.”

 

Echidna: “—”

 

Emilia hala o acıya odaklanmış şekilde Echidna’ya karşı çıktı. Ve o gözlerini kısarken dudaklarını ısırdı, gözlerine bir kuvvet dolmaya başladı.

 

Emilia: “Başkalarından farklı olmak bazen acı anlaşmazlıklar doğurur. Bazen de azınlık veya çoğunluk olmak mağduru ve saldırganı belirleyecek büyük bir faktör olabilir.”

 

Echidna: “Ve bu tarih boyunca bu şekilde tekrar etti, edecek. İnsanlar kendilerinden farklı olanları kabul edemiyor. Sayısal farklılık da tamı tamına kuvvet farklılığını temsil ediyor. Çok olan az olanı ezer. Artık bu gerçeği anladığına ve biraz daha akıllandığına göre ne yapacaksın? Azınlığı toplayıp güçsüzler için bir ütopya mı yaratacaksın? Bu da özünde tam olarak bizim Sığınak dediğimiz yer değil mi?”

 

Emilia: “Bu... yapılabilecek seçimlerden biri, sanırım. Ama ben farklı bir yol seçmek istiyorum. Bugüne dek mağdurlar ve saldırganlar olduğu gerçeğini değiştiremem ancak gelecek başka bir hikâye.”

 

Emilia’nın ‘gelecek’ dediği saniyede Echidna’nın ifadesi donmuştu. Emilia’ya kalırsa Echidna öfkelenmiş, bu kelimeyi Emilia’dan duymayı asla istememiş gibiydi. Yine de devam etti.

 

Emilia: “Kraliyet Seçimi süresince çok şey yapacağımdan eminim. Öncekine nazaran daha çok hakaret ve küçümsemeyle karşılaşabilirim. Ama daima, asla durmayacağımı söylemek istiyorum. Farklı olmakta ne yanlışlık olduğunu sormak istiyorum. Komşularımız gibi olmamanın nesinin korkutucu olduğunu sormak istiyorum.”

 

Echidna: “Bunu söylemekten vazgeçmeni tercih ederdim ama özünde doğru söylüyorsun. İnsanlar kendileri ve başkaları arasındaki farklılıkları kabullenemiyor. Esasen tüm yaratıklar başkalarının da tıpatıp kendileri gibi olmasını istiyor. Aynı şeyleri beğenip, aynı şeyleri sevip, aynı şeylerden nefret edip aynı şeylerden tiksinince—kendilerini güvende hissediyor ve empati yapabilmekten hoşlanıyorlar. Platformun reddedilecek. Çünkü güçsüzlerdensin.”

 

Emilia: “Ama bu düşünmeyi ihmal etmek demek! Bu çok ezikçe!”

 

Echidna: “E-ezikçe mi...?”

 

Emilia bağırdı ve Echidna bu kelimeyi hiç beklememiş bir şekilde gözlerini irileştirirken de göğsünü kabarttı.

 

Emilia: “Öyle!”

 

Emilia: “Çok ezikçe. Komşun gibi değilsin diye ondan nefret ediyorsun… çocuk musun sen? İnsanların böyle bir sebepten ötürü kulaklarını tıkaması saçmalık. Bunu o kuş beyinlilere defalarca tekrar edeceğim. Eğer sonu gelmeyen nutuklarım bitsin istiyorlarsa bundan hoşlanmıyorum diye akılsızca bağıracaklarına düşünce yapılarını birazcık değiştirmeleri daha kolay olur.”

 

Echidna: “Tamamen benmerkezcisin. İnanılmaz bir kendini kandırma şekli. Başkalarının işitmek istemediğin arzularını ortadan kaldırıp zorla kendi arzularını mı gerçekleştireceksin?”

 

Emilia: “Bir şeyleri ortadan kaldırmaya çalışıyor değilim. Kulaklarını açıp açmamak onlara kalmış. —Ben yalnızca daha inatçı olma konusunda kendime güveniyorum.”

 

Elini beline koyan Emilia, taviz vermeyeceğini Echidna’ya anlatıyordu. Echidna da mayhoş bir ifadeyle bakışlarını kaçırarak karşılık verdi.

 

Echidna: “Ne öne sürersen sür dünya henüz değişmedi. Orman sakinleri buzun içerisinde donmuş vaziyette—hayatta olduklarını varsayıp onları bu dünyaya getirsen bile toplum onları kabullenmeye hazır değil. Tek yaptığın sana nazik davrananları sıkıntıya sokmak olacak. Hepsi de senin samimiyetsiz inançların uğruna.”

 

Emilia hiçbir şey söylemedi.

 

Echidna: “Arkadaşlarını bir an önce özgür bırakmak istiyorsun. Ama sen onları özgür bıraktığın için dünya tarafından reddedilerek acı çekecekler. Yaşamak da acı verici, ölmek de. Böyle bir dünyada halkının istekliliği neye yarar ki? Ne değiştirebilir? Ne değişir?”

 

Echidna bu sorgusunda samimiydi. Emilia’nın geçmiş ve erişilmesi imkânsız şimdiki zaman karşısındaki kararlılığını teyit etmişti. Şimdiyse gelecek konusundaki kararlılığını sorguluyordu.

 

Emilia’nın niyetlerini gerçekleştirme olasılığı. Tasarladığı geleceğe ulaşmak için seçeceği yol. Kullanacağı temel ve bu yolu oluşturacağı taşlar…

 

Emilia başını sallayarak onay verdi. Ve dedi ki:

 

Emilia: “Tüm bunları Yargılamayı tamamladıktan sonra düşüneceğim!”

 

#Daha birkaç gün önce eşimle ayrımcılığın ne kadar anlamsız bir şey olduğu üzerine konuşmuştuk. İnsanların aynı ten rengi, aynı dil, aynı din, aynı eğilim sahibi olmadığı için birbirini yadırgaması, birbirinden korkması ve daha da kötüsü birbirlerine düşman kesilmesini aklım almıyor. Farklılıklar bu kadar korkutucu olmamalı.
Bu bölüm de bunun farklı ırklar üzerinden bir dışavurumu olmuş, o yüzden hoşuma gitti açıkçası. Emilia sahiden çok olgunlaşmış görünüyor. Umarım yargılamasını tamamlayıp seçimler sırasında gerçekten sesini duyurabilir ve kendi dünyasında bir farklılık yaratabilir.
Ve umarım bir gün bizim dünyamızda da huzur hüküm sürebilir.
İyi pazarlar arkadaşlar, tekrar görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr