Çevirmen : Clumsy 

[???: Oh taaaaaaaaaaaaanrım! Bu gelen Subaru-samaaaaaaaaaaaaaaaaa değil mi! Beatrice’in yanından mı geliyorsun?]

[Subaru: ………………]

Koridorda yürürken ansızın arkasından gelen sesi işiten Subaru refleks olarak adımlarını duraksattı. Sesin tonu, sahibinin kim olduğunu anında ele veriyordu. Durduğuna pişmandı ama çoktan yürümeyi kestiği için sesi duymazdan gelmesi mümkün değildi. Bu yüzden gönülsüzce arkasını döndü, diğer figür dosdoğru Subaru’nun arkasında durmaktaydı.

[Subaru: Sen misin, Roswaal?]

[Roswaal: Mhhm. Tabii ki benim. Günaydın. Beatrice bugün nasıldı?]

[Subaru: …Bana bu kadar kibirli davranmayalı bayağı olmuştu. Ehh, bu saatten sonra biraz ilerleme bekliyorum.]

[Roswaal: Anlıyorum… Ama baaaaayağı yenilgiye uğramış görünüyorsun?]

Subaru’nun cansız yanıtı karşısında Roswaal, farklı renkli gözlerini kısmıştı. Subaru’nun yüzüne ve boynuna bakmaktaydı. Üzerlerinde Beatrice’in kısa bir süre önce tırnaklarıyla açmış olduğu acı verici yaralar mevcuttu.

[Roswaal: Ne yazık ki iyileştirme konusunda hiçbir zaman yetenek kazanamadım, o yüzden yaralarına müdahale edemeyeceğim. İyileştirme Büyüsü kullanabilenler… Beatrice, Garfiel ve Emilia-sama.]

[Subaru: İlk ikisinden istemek biraz zor olabilir. Emilia’dan isteyebilirim… neyse, bir düşünürüm.]

[Roswaal: Ondan istersen seni kesinlikle iyileştireceğine eminim. Belki de kanayan yaraların seni birazcık rahatlatıyordur?]

[Subaru: ….]

Roswaal’ın yersiz sözlerinin her biri suskun Subaru’nun canını bir jilet kesiği gibi yakıyordu. Bilhassa son sözlerinin acıtıcılığı karşısında gözlerini kısmış, Roswaal ise palyaçovari bir tavırla omuzlarını silkmişti.

Palyaço makyajı ve egzotik tavırlarıyla görünümü ve tavrında hiçbir değişiklik olmasa da Roswaal kati bir değişim geçirmişti.

Subaru’ya yönelik söz ve tavırlarının altında belirgin bir saygı mevcuttu. Bu da Natsuki Subaru’nun tahmin edilemez varlığının Roswaal’ın faydasına oluşunun kanıtlandığının göstergesiydi.

[Roswaal: Fakat lütfen bu konuda endişelenme. Vaktini iyi kullanırsan bir çözüm bulacağına eminim; metot ne olursa olsun kendini en uygun yolu bulmaya adayacaksın. Arzun Beatrice’in kalbini kurtarmaksa bunun yolunu er ya da geç bulacaksın. Gergin hiiiiiiiiissetmene hiç gerek yok.]

[Subaru: Söylediğin kadar kolay değil. Hiçbir elverişli yanı yok.]

[Roswaal: Çok mütevazısın. ――Ayrıca ben de kolay demiyorum ki. Ama tek başına bu, şu ana dek elde ettiğin başarıları gölgelemez, bundan bahsediyorum.]

Saygıyla eğilen Roswaal, Subaru’nun başarılarına adamakıllı bir övgü sunmuştu.

İşin doğrusu Subaru’nun『Ölümden Dönüş』kabiliyetini bilen tek kişi onunla bir kontrat oluşturan Echidna’ydı. Fakat Roswaal da『Yeniden Yapmaya』benzer bir kabiliyeti olduğunu kavramış ve başarılarıyla bu gerçeği bağdaştırmıştı.

Echidna’nın bu hakiki dünyada gerçekçi bir gücü olduğu söylenemese de Roswaal’ın Subaru’ya en samimi şekilde değer biçtiğini söylemek abartı olmazdı.

[Roswaal: Başkentte, köşkümde, sonra tekrar Başkentte. Sonra『Sığınakta』ve Pristella konusunda. ――Hepsinden kayıpsız ve sorunsuzca kurtuldun. Bunların senin başarılarının ürünü olduğu su götürmez bir gerçek. Gün gelecek, uzun vadeli arzumu yerine getireceksin ve ben de bunun için sana tüm desteğimi sunacağım. Lütfen bundan faydalan.]

[Subaru: İyimser olduğun kesin… Beni avcuna aldığından bu kadar emin olma.]

[Roswaal: Ama o ejderha kanına ihtiyacın var. O olmadan o kız―― Rem asla uyanmayacak. Bu sonuca varmışken Emilia-sama’nın kral olması gerekiyor. Haksız mıyım?]   

Subaru Roswaal’ın arayış dolu ifadesine keskin, soğuk bir bakışla karşılık vermişti.

İkisinin de birbirinin hassas noktalarını bildiği, çalkantılı sularda süregelen, karşılıklı faydaya dayalı bir iş birliği söz konusuydu.

Roswaal Subaru’nun『Ölümden Dönüşünü』kullanarak kendi hedefine ulaşma gayesindeydi, Subaru’yu bunu elde edebileceği durumlara sokuyordu. Ve Subaru’nun da bu niyetlerin farkında olmasına rağmen, hala uyuyor olan Rem’i kurtarmanın hatırına bu durumlarla baş etmekten başka şansı olmuyordu.

[Roswaal: Bu anlaşmanın hiçbir kötü yanı yok. Sen kendi işini yap, ben de benimkini yapayım ve arzularımızın gerçek olacağı kesinleşsin. Bu yüzden birbirimizden faydalanıyoruz. Hepsi bu.]

[Subaru: ….]

[Roswaal: Benim kuvvetim faydalı olmalı. Bugünü beklemeye 400 yılımı adadım. Ve bana kalırsa senin gücün de aynı… öyle değil mi?]

Subaru’nun Roswaal’a sunacak bir itirazı yoktu. Roswaal’ın『Sığınaktaki』ihanetini öğrendiğinde vardığı sonuç buydu. Kraliyet Seçimi için de handikaplarının önüne geçmek için de Roswaal’ın varlığı kesinlikle zaruriydi.

Subaru’yu yalnızca kendi düşlerini gerçekleştirmek için kullanıyor olsa da bu doğruydu.

[Subaru: Bana gerçek niyetin konusunda dürüst davransaydın ve istediğin şeyi söyleseydin inat etmezdim, hatta sana yardım etmeye razı bile gelebilirdim.]

[Roswaal: Pek yazık, korkarım ki bu mümkün değil. O şansı çoktan kaybettin.]

Yaklaşmakta olan Subaru’daki aciliyet duygusunu hafifleten Roswaal onu reddetti ve bu yanıtla gözleri irileşen Subaru’ya fiyakalı bir gülümseme sundu.

[Roswaal: Bunun bilincinde olman facia olurdu, daima kendi önceliğin yüceltilmeli. Engeller, tökezleme sebepleri, her şey yargılanmalı ve ikinci kez düşünmeden her biri gözden çıkartılmalı. Ve bu yapılırsa sona ulaşılır. Tüm bunlara çoktan karar verildi, sen de bu yüzden benim kozum oldun.]  

[Subaru: ….]

[Roswaal: Bu harika değil mi? Ben kendi işime bakacağım, sen de kendi işine bakacaksın, dileklerimizi gerçekleştirmekte özgürüz. Buna rağmen imkânsız geliyorsa bu da yalnızca dileklerimize ulaşma arzumuzun yetersiz olduğunu gösterir.]

[Subaru: …Ah, öyle mi?]

Roswaal’ın desteklediği şey kendini delice adamışlığıydı, bu kadarı ortadaydı. Bu konuda dürüst olmayı reddedişinin sebebi de buydu. Bunu aklında tutan Subaru, en sonunda Roswaal’la konuşmasını sonlandırıp yeniden yürümeye başladı. O Roswaal’ın kalbinde yer tutmadığının göstergesi olan bir duruş taşırken hareketi kesen Roswaal,

[Roswaal: Ahhh, doğru ya. Ram şu sıralarda Rem’in odasında olacaktı. Ne olur ne olmaz diye söyleyeyim dedim.]

[Subaru: …..]

Buna yanıt veremeyen Subaru köşeyi dönmüş ve Roswaal’ın bakışlarından kaçmıştı.

#Kısa bir bölümdü ama bundan sonra kalan kısımları böldüm, tam 4 bölümümüz olacak, her biri bunun iki katı civarında.
Bu kısa ve pek derin olmayan bölümde Roswaal'ın Subaru'ya olan saygısı dışında pek bir değişim göstermediğini gördük. Bir de Rem'in ejderha kanıyla uyanabileceği detayı verilmiş. Subaru'nun önceliğiyse Emilia'dan ziyade Rem'miş gibi görünüyor. Tabii Emilia'yı görmeden kesin konuşmak olmaz. Sıradaki bölümümüzde son cümlelerden de anlaşıldığı üzere Rem'in odasına gidiyoruz, orada görüşmek üzere!