Cilt 6 Bölüm 46 [ Meili Portroute ] (1/3)

avatar
1977 23

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 6 Bölüm 46 [ Meili Portroute ] (1/3)


Çevirmen : Clumsy



―Meili Portroute

 

Kitabın kapağını gören ve Emilia’nın ağzından çıkan bu kelimeleri işiten Subaru şoktaydı. Gözleri irice açılmış şekilde kitaba bakıyordu. Orada yazılı kelimeleri hiçbir şekilde okuyamıyordu. Ancak şu şartlar altında bir bahane uydurup da Emilia’nın boş yere sarsılıp titrediğini düşünmenin anlamı yoktu.

 

Neden kapağında Meili’nin ismi yazan bir「Ölü Kitabı」vardı? Gerçekler şüpheye yer vermeksizin apaçık ortadaydı.

 

Subaru:「――――」

 

Yanakları kaskatı kesilen ve sırtından soğuk terler dökülen Subaru hala çıt çıkartamıyordu. Kafatasının içerisindeki beyni, tek bir kelimeyi, yalnızca tek bir kelimeyi çaresizce haykırıyordu:「Neden?」

 

Neden burada üzerinde Meili’nin adı yazan bir kitap vardı? Ölülerin kaydını tutan bu kütüphane neden o kızın kitabını bu kadar çabuk hazırlamıştı? Böylesine uçsuz bucaksız bir kütüphanede Meili’nin kitabı neden böylesine hızlı bulunmuştu? Neden tam da Subaru kuledeki herkes içerisinde Emilia’ya güvenebileceğini hissederken bu olay yaşanmıştı? Kader neden Natsuki Subaru’yu bir türlü bağışlayamıyordu? Neden Neden Neden Neden Neden Neden Neden Neden Neden Neden

Nedennedennedennedennedenneden

nedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedenhynedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedennedenneden?

 

Emilia:「―Beatrice, kitapta yazılanları kontrol ettin mi?」

 

Subaru:「―hk」

 

Subaru kendisini zihnindeki inanılmaz çoklukta「Nedeni」gömmeye zorlarken, bu kelimeler korkunç bir netlikle kulaklarında çınladı. Emilia Beatrice’i bu şekilde sorgularken Subaru, ansızın kafasını kaldırdı. Bu esnada hala kitaplığa yaslanmayı sürdürüyor olan Emilia’nın gözleri söz konusu kitabın üzerindeydi.

 

Subaru’nun bu kütüphanede bulunan「Ölü Kitapları」hakkında duyduğu kadarıyla kitaptaki kişiyle bir ilişkiniz varsa ve o kitaba dokunursanız kitaptaki kişinin hayatına dair hatıralar zihninize doluşuyordu. Karşılarında sarsılmaz güçlere sahip büyülü bir kitap olsa da şu anda sorun teşkil eden şey hikayenin fantastikliği değildi, daha gerçekçi bir problemdi.

 

Meili’nin hayat kayıtlarına bakmaları demek, son anlarının kayıtlarını görmeleri demekti. Başka bir deyişle, onu boğazlayanın kim olduğunu göreceklerdi.

 

Subaru:「――――」

 

Subaru, mevcut şartlar altında Meili’yi kendi elleriyle öldürmüş olsa da bu cinayeti işleyenin「Natsuki Subaru」olduğundan emindi. Fakat bu ayrımı yapabilecek olan tek kişi kendisiydi. Anılar, potansiyel suç mahallerinin etrafındaki suç önleme kameralarından elde edebilecek video kayıtları gibi hareket edecekti. Haliyle Subaru, etrafındakilerin böyle bir ayrım yapabilmesini beklemiyordu. Bunun yanı sıra bu döngüde hafıza kaybı meselesini Emilia ve diğerlerinden gizlemişti.

 

Subaru’nun suçu bu hatıralar aracılığıyla netleşecek ve iş, hafıza kaybını açığa çıkarma noktasına varacaktı. Diğerleri duruma uygun hareket ettiği takdirde de bu, kulağa yalnızca kötü bir bahane gibi gelecekti. Doğal olarak Emilia ve diğerleri şimdilik Subaru’yla aynı çizgide görünüyordu. Fakat Beatrice bunu beklemiş ve çoktan Meili’nin ölümüyle ilgili hatıralara değinmişse―

 

Beatrice:「―Henüz kontrol etmedim, sanırım.」

 

Subaru:「―hk, oh, öyle mi?」

 

Beatrice:「Bunu yapmamış olmam çok normal, doğrusu. Bu işi dikkatlice ele almaktan başka çarem yoktu, sanırım. Açıkçası, daha en başta bunun bizim tanıdığımız Meili’nin kitabı olup olmadığını bile bilmiyoruz. Eğer gerçekten o kızın kitabıysa…」

 

Emilia:「Meili bu kulenin içerisinde… oh, hayır! Hemen çıkıp onu aramak zorundayız!」

 

Yüz ifadesi değişen Emilia, Beatrice’in kelimelerini işittikten sonra koşarak uzaklaşmaya kalktı. Ancak Beatrice, önünü keserek kafasını salladı.

 

Beatrice:「Bekle, sanırım! Gerçekten o kızın kitabıysa alelacele onu aramaya çıkmanın hiçbir anlamı olmaz, doğrusu. Bir kitap buraya eklenince neler oluyor biliyorsundur, sanırım.」

 

Emilia:「…yani Ram bu yüzden bizi ve Julius’un grubunu aramaya çıkmıştı.」

 

Beatrice:「Tüm bunların ortasında Meili masum masum sekerek ortaya çıkarsa her şeye Betty’nin çocukça yanlış anlaşılması gözüyle bakabilirsiniz.」

 

Beatrice’in sakince bu gerçeklere değinişini dinleyen Emilia’nın gücü giderek tükeniyordu. Ama buna rağmen, solgun yüzüne yayılmış aksi bir ifadeyle dua edermişçesine ellerini göğsünde birleştirdi. Kitaplıkta buldukları o kitabın Meili’nin olmamasını umuyordu; onunla aynı ismi taşıyan birine ait olması umuduna tutunuyordu.

 

―Fakat Natsuki Subaru, bu umudun asla gerçek olmayacağını biliyordu.

 

「――――」

 

Subaru’nun bakışları, konuşmakta olan Beatrice ve Emilia ikilisi arasında gidip geliyordu. Düşünceleri daireler çiziyordu; çoğunlukla da bu durumdan nasıl kurtulacağını ve gerçeği kendisine saklaması gerekip gerekmediğini düşünüyordu.

 

Emilia ve diğerlerinin, daha önce öngördüğü gibi Meili’nin hatıralarını görmesine müsaade edemezdi. Beatrice’in henüz kitabı okumamış olması bile büyük şanstı, buna rağmen birinin gerçeği öğrenmesi an meselesiydi. Meili’nin öldüğü bir gerçekti, bir daha asla o masum görünümüyle bu kütüphanede belirmeyecekti. Yani elbette ki er ya da geç「Ölü Kitabına」bakma fırsatları olacaktı. Bu, çok geçmeden gerçekleşecekti.

 

Kitaba bakacak olurlarsa herkes Subaru’yu suçlayacaktı. Öyleyse, Meili’nin kitabından kurtulmak gibi bir şey mi yapmalıydı acaba? ―Yo, bundan kaçınmak istiyordu. Bu işin aşırı zor olduğu bir gerçekti ve bununla birlikte Subaru’nun hisleri de sorun yaratıyordu ― Çünkü o da kitabın içeriğine büyük ilgi duyuyordu.

 

Subaru, an itibarıyla Meili’yi öldüren kişinin kesinlikle「Natsuki Subaru」olduğuna inanıyordu. Meili’nin kayıtlarına göz gezdirirse orada「Natsuki Subaru’yu」görebilirdi. İçinde yatan potansiyel「Düşmanın」 sahici görünümüne makul bir şekilde bakabilirdi. Bu mümkün olursa Subaru’nun içerisinde bulunduğu durum büyük ölçüde değişebilirdi. Hiç değilse bir çözüm geliştirebilecek hale gelirdi.

 

Dolayısıyla ne Emilia’nın ne de bir başkasının kitabı okumasına müsaade edebilirdi. O kitabın aktardıklarına şahit olacak tek kişi kendisi olmalıydı―

 

Shaula:「İşte kargaşa diye buna denir, hayırdır, bir şey mi oldu?」

 

Emilia:「Ah, Shaula, demek geldin.」

 

Bu sırada Shaula, Taygeta Kütüphanesinde belirdi ve boynunu uzatıp siyah saçlarını dalgalandırarak Emilia ile Beatrice’i selamladı. Sonra da kütüphanenin gerisindeki Subaru’yu fark edip el salladı. İşte o saniyede Subaru’nun aklına Shaula’nın burada belirişinin Meili’nin bu sabah kahvaltı salonuna yaptığı girişle ne kadar da benzediği geldi ve yüzünü çevirerek kusma arzusuna direndi.

 

Shaula:「Oyo, Ustamdan gelen tepkinin soğukluğuna bakın! Halbuki birlikte ne kadar da tutkulu vakitler geçirmiştiiik.」

 

Beatrice:「Subaru’yla aranızda neler geçtiği çok ilgimi çekti ama bu meseleyi başka zamana bırakacağım, sanırım. Söylesene, Meili’yi ortalıkta gördün mü? Onunla iyi arkadaştınız, sanırım.」

 

Shaula:「Bücürlerden biri mi… umm, İki Numara mı? Onu mu diyorsun? Hmm, şimdi sen bahsedince düşündüm de onu epeydir görmüyorum. Bu sabahki kahvaltıdan sonra neler yaptığından haberim yok.」

 

Shaula, iki elini birden sallayarak Beatrice’in sorusunu yanıtladı. Sonra da salladığı ellerini yanaklarına yerleştirip kafasını eğerek, “İki Numaraya ne oldu ki?” dedi. Ve onun bu sorusunu işiten Emilia, huzursuzca bakışlarını kaçırarak,

 

Emilia:「Doğruyu söylemek gerekirse, kütüphanede Meili’nin ismini içeren bir kitap bulduk. Henüz içine bakmadık, öncesinde o çocuğun iyi olup olmadığını teyit etmek istedik… 」

 

Shaula:「Ah, anlıyorum. Demek İki Numara öldü, ha? Düşüncesi can sıkıcı ama ölmenin pek çok yolu var; insanın başına böyle şeyler gelebiliyor, haksız mıyım?」

 

Emilia:「―hk」

 

Beatrice:「…sen」

 

Etrafında olup bitenlere son derece ilgisiz yaklaşan Shaula, ölüm kalım meseleleriyle ilgili fikrini Emilia’nın sıkıntılı haline hiç özen göstermeksizin dile getirmişti. Bu sözleri işiten Emilia’nın yanakları kaskatı kesilirken Beatrice, öfkeli dolu gözlerini Shaula’ya dikti. Lakin Shaula, ikilinin tepkilerine hiç dikkat etmeyerek,

 

Shaula:「Ee, bu önemli kitap nerede? İçine bakarsanız İki Numaranın nasıl ve nerede öldüğünü öğrenebilirsiniz.」

 

Subaru:「Sen, sen yettin artık! Sürekli böyle konuşarak ne elde etmeye çalışıyorsun…」

 

Hiçbir şey yapmadan beklemesi mümkün olmayan Subaru, pervasızca söylemleri yüzünden Shaula’ya çıkıştı. Çünkü tavırları kalpsizlik sergileme düzeyine ulaşmıştı. Subaru’nun şimdiye dek Emilia’ya düşüncelerini aktarması mümkün olmazken ve çenesini tutabilecek kadar sağduyuya sahipken Shaula’da öyle bir sağduyudan eser yoktu―

 

Shaula:「Sinirlenmeseneeee, Ustam. Kimseyi gücendirmek istememiştim! Ama, ama, hakikaten bu kitapla ne yapacağııız ki?」

 

Subaru:「Hiç… değilse, hepimiz bir araya gelince…」

 

Shaula:「Bu işi aceleye getirmeseniz bile kitabı okuyup şansını denemenize değmez miii? Okumanızı önerdim diye bana neden kızdığınızı anlamıyorum. Eğer Bir Numaranın endişeleri…」

 

Subaru bocalar ve inkar gücünü tüketirken Shaula, ondan bir yanıt almak için üsteliyordu. O noktada cümlesini yarıda kesip Beatrice’e attığı kaçamak bir bakıştan sonraysa yeniden Subaru’ya baktı. Yüzündeki kayıtsızlık varlığını koruyordu fakat kötücül bir tarafı yoktu.  

 

Shaula:「―Kitabı Ustam okumalı.」

 

Subaru:「――――」

 

Shaula:「Bu kütüphaneyi ilk görüşünüzde içerisindekileri tecrübe edenler 2. hoş çocuk ve Ustamdı, değil mi? Ve sonrasında da herhangi bir negatif etki yaşamadınız, haksız mıyım?」

 

Dolgun göğüsleri sallanan Shaula, bir adım öne çıkarak yüzünü Subaru’nun yüzüne yaklaştırdı. Ve onun önerisiyle nefesi kesilen Subaru’nun beyni bir kez daha dikkatlice düşünmeye başladı.

 

Shaula’nın önerisi, bu tavır ve tarzda bir kadın için son derece makuldü. Doğal olarak Subaru, 「Ölü Kitaplarının」okuyanlar üzerinde nasıl bir etkisi olduğundan bihaberdi. Hiç değilse o ana dek iki kişi tarafından tecrübe edilmiş bir şeydi. Okumaya çalışmanın yeterince değeri olmalıydı. Tabii ki Subaru’nun hatıralarını çalan şey bu tecrübe de olabilirdi. Şu anki benliğiyle「Natsuki Subaru」arasındaki ayrımı başlatan bir tuzak olma ihtimali vardı. Gerçi durum gerçekten böyleyse Julius’un bu tarz olağandışı bir olay yaşamamış olması tuhaftı. O asla Subaru gibi bu gerçeği saklamayı seçmezdi; bundan şüphelenmek, hayal gücünde büyük bir sıçrayış yapmak olurdu.

 

Yani「Ölü Kitaplarının」etkisiyle Subaru’nun hafıza kaybı arasında hiçbir ilişki yoktu. Bu durumda bu sonuca varmak hiç sorun değildi. Ve durum bu olunca da Shaula’nın önerisi tam bir cankurtarana dönüşüyordu―

 

Subaru:「―Aslına bakarsanız Shaula’nın söylediklerinde bir gerçeklik payı olabilir.」

 

Beatrice:「…Subaru, bunu gerçekten yapacak mısın, doğrusu? O, bu zamana dek yemeklerini paylaştığın bir yoldaşındı, sanırım.」

 

Subaru, Shaula’nın sözlerini fırsat bildiği takdirde o an için ilk engeli geride bırakabilecekti. Meili’nin「Ölü Kitabını」okuyan ilk kişi olarak son olacağından da emin olacak ve yaptığı şey, zihninde gizli kalacaktı. Ancak bu noktada Beatrice’in kendisine yönelik hakiki endişeleri devreye giriyordu.

 

Beatrice, Subaru’nun ruhunun yaralanmasından korkuyordu. 「Natsuki Subaru’nun」o ana dek kitaplarını okuduğu ölülerle arasındaki ilişki yüzeyseldi. Yani onlarla Meili arasında büyük bir fark vardı.

 

Meili’yle birlikte seyahat etmiş, konuşmuş, yemeklerini paylaşmışlardı; o bir nevi silah arkadaşıydı. Ve Beatrice, onun 「Ölümüne」kendi gözleriyle tanık olmanın Subaru’da zihinsel bir travma yaratabileceğinden endişe duyuyordu.

 

Subaru:「…İyi olacağım, endişe etme. Shaula’nın da söylediği gibi bunu yapmak için en iyi aday benim muhtemelen.」

 

Subaru, Beatrice’in endişeleri karşısında ciddi görünebilmek adına yanaklarını gererek başıyla onay verdi. Yüzünü bildiğiniz bir merhumun anılarına bakmanın zihinsel bir travma veya anormallik yaratma ihtimalinin yüksek olduğu kesindi. İyi bir insan için bu, katlanılmaz bir durum olabilirdi.

 

―Fakat Subaru için durum böyle değildi. Değildi.

 

Şu anki Subaru, Meili’yle ne yolculuk etmiş ne konuşmuş ne de yemeğini paylaşmış sayılırdı, onunla silah arkadaşı olduğu da yoktu. Yalnızca birkaç saat boyunca onu tanıyormuş gibi davranmıştı. Evet, birlikte iki üç öğün yemişlerdi ve ara sıra rahatlamasına yardımı dokunmuştu ama ilişkileri bundan ibaretti. Subaru’nun gözünde Meili, sadece pek de tanımadığı küçük bir kızdı ― Yani onun ölümünü görmek, Subaru’da herhangi bir zihinsel travma yaratmayacaktı.

 

Emilia:「Ben hala bu fikre karşıyım. Gerçekten ama gerçekten okumak zorundaysak kitabı okuyan kişi Subaru değil, ben olmalıyım…」

 

Beatrice:「Emilia okumak isterse ona da Betty karşı çıkar, doğrusu. Biri okumak zorundaysa… ne kadar üzücü olsa da en iyi adaylar Julius ve Subaru, sanırım. Ama Julius’un bu sabah nasıl göründüğünü fark ettiysen onu da aday listesinden silmek istersin muhtemelen.」

 

Emilia:「Beatrice…」

 

Morali bir hayli bozuk görünen Emilia, Beatrice’in muhakemesi karşısında sessizliğe gömüldü. Hiç değilse Beatrice, Subaru’nun arzusuna saygı duymayı seçmişe benziyordu. Bununla birlikte Emilia, az önce yaşananlara dayanarak Subaru’nun durumunun da epey kötü olduğunu biliyordu. Bu nedenle Subaru, menekşe gözlerindeki derin endişe silinmemiş olan Emilia’ya başıyla onay verdi.

 

Subaru:「―Ben okuyacağım. Belki de yalnızca bir yanlış anlaşılmadır ve yüksek bir moralle okuyunca hiçbir şey olmayacaktır?」

 

Emilia:「…bir şey olursa o kitabı anında elinden alırım. Sonra da saçını çekerim …」

 

Subaru:「Bunun yerine bana seslenip omuzlarımı sarsmanı tercih ederim.」

 

Emilia insanüstü gücüyle saçını çekecek olursa Subaru’nun kafası kalıcı olarak çorak bir araziye dönebilirdi. Subaru, bu hatalı kelime seçimleriyle yüzünü kitaplığa çevirdi. Meili’nin kitabı hala aynı noktada durup tuhaf bir şekilde varlığını hissettiriyordu. Subaru, en başından beri gözünün takıldığı her seferde onu yalnızca sıradan bir kitap olarak görmüştü. Ama şimdi, yaydığı tuhaf aurayla ismini içgüdüsel olarak çıkartabildiğini hissediyordu. Her halükarda, yalnızca duyularına güvenerek hareket edemezdi.

 

İşte böylece Subaru, kendinde güvenemeyeceği şeyleri bulmak adına kitabı eline aldı.

 

Subaru:「――――」

 

Arkasındaki Emilia ve Beatrice ikilisi nefeslerini tutarken Shaula, ellerini kafasının arkasına yerleştirip umursamaz bir ifadeyle Subaru’nun verdiği kararı izliyordu. Bu üçlüye bakan Subaru’ysa derin bir nefes aldı ve elini, bir sözlüğe epeyce benzeyen kalın kitabın ön kapağının üzerine yerleştirdi.

 

Subaru:「―Hadi başlayalım.」

 

Kendisini bu işe ikna etmek istercesine bu kelimeleri mırıldanan Subaru’nun kitabı açmasıyla ― duyularının kararması bir oldu.

 

#Subaru, Shaula sayesinde kitabı okuyan kişi olmayı başardı. Yani Meili’nin hayatı ve ölümüyle ilgili bir şeyler öğrenme vaktimiz geldi. Açıkçası epey merak ettiğim bir karakterdi, sonuçta bir suikastçı olarak köşktekileri öldürmeye gelmiş biriydi. Ben bu döngünün ve Meili’nin ölümünün kalıcı olmayacağını düşünüyorum, en azından buna inanmak istiyorum ama yine de Subaru’nun Meili hakkında öğreneceklerinin her halükarda faydası dokunacaktır. Eh bizim de azıcık merakımız yatışacaktır. Öyleyse buyurun Meili’nin kitabını okumaya, bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44252 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr