Cilt 6 Bölüm 74 [ Natsuki Subaru ] (3/3)

avatar
2720 27

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 6 Bölüm 74 [ Natsuki Subaru ] (3/3)


Çevirmen : Clumsy



Subaru: “Sen neden, buradasın? Beni mi, bekliyordun?”

 

Gözlerinin önündeki『Subaru’nun』kendisiyle aynı köklere sahip olduğunu kabullenmişti.

 

Bunun üzerine zihninde beliren şüphe, iki Subaru’nun burada baş başa olmasıyla ilişkiliydi.

 

Subaru’nun bu sorusu üzerine『Subaru』, bembeyaz zemine sertçe basarak,

 

‘Subaru’: “Sen ve benim burada buluşmamızın sebebi, buranın aramızdaki tek bağlantı noktası olması.”

 

Subaru: “Seninle benim aramdaki, bağlantı noktası mı……”

 

‘Subaru’: “『Hatıraları』olan benimle『Hatıraları』olmayan senin yollarının bu kulenin içerisinde kesişmesinin tek sebebi bu bölgedeki『Ölü Kitabı』. Bunun ne öncesinde ne de sonrasında seninle buluşmamız mümkün olabilirdi.”

 

Subaru: “ーー Tekrar düşündüm de ilk soruya dönelim hadi. Neden, buradasın?”

 

Subaru, 『Subaru’nun』yaptığı açıklamayı sindirmeden bir kez daha aynı soruyu yöneltti.

 

Açık konuşmak gerekirse Subaru, iki Subaru’nun bu mekanda kesişip karşılaşmasının ardındaki mantığı algılayamamıştı. 『Hatıralarını』koruyan『Subaru』ve o『Hatıralara』sahip olmayan Subaru, birbirlerini yan yana var olur halde bulmuştu.

 

ーー『Ölü Kitaplarının』oluşum kurallarının karmaşık detayları bilinmiyordu.

 

Bahsi açılmışken ölümlerin yığınla biriktiği『Natsuki Subaru』kitapları da başlı başına bir tuhaftı. Çünkü『Natsuki Subaru’nun』『Ölümleri』dış dünyada gözlemlenemediği takdirde var olamayacak bir fenomen söz konusuydu.

 

Bunun anlamı, Od Lagna’nın gözlemci rolünü üstlendiği miydi?

 

Subaru: “Ama durum böyleyse ve Hatıralar Holündeki Louis『Ölümden Dönüşü』gözlemliyorduysa morali neden bu kadar yüksek olabilir anlamıyorum. Eğer bunu dışarıdan da onaylayabiliyorduysa……”

 

‘Subaru’: “Hatıralar Holünde kalıyor olabilir ama oranın hakimi olamaz. Oranın hakimi…… daha da pis bir herif olmalı, diye düşünüyorum. Durum değerlendirilince öyle görünüyor.”

 

Subaru: “Pis herif deyince anlaşıldı. En akla yatkın kişi……”

 

Bu noktada sözlerini duraksatan Subaru ve『Subaru’nun』ağzından aynı kelimeler döküldü:

 

“ーー『Bilge』Flugel.”

 

En akla yatkın kötü mizaçlı kişinin o olduğunu söylemişlerdi.

 

Yani Pleiades Gözcü Kulesinin inşasıyla bağlantısı olan, içine Reid’in yerleştirildiği bir『Sınav』oluşturan ve Shaula’yı dört yüz yıl boyunca ne zaman sonlanacağı bilinmeyen bir çileye maruz bırakan o şahsın.

 

Dürüst olmak gerekirse Shaula acınacak haldeydi. Eğer mümkünse Subaru, onu ustasının ellerinden kurtarmak isterdi.

 

Subaru: “Öyleyse hem『Hatıralarına』sahip olan hem de olmayan benliğimin bir arada bulunma sebebi……”

 

‘Subaru’: “ーー Bu yanıt verilmesi zor bir soru. Sonuçta sen de ben de buradayız.”

 

Subaru: “Yani, olan bu deyip geçeceğiz, ha……?”

 

『Subaru’nun』sözlerini karşılayıp tedirginliğe kapılan Subaru, çenesini kaldırdı.

 

Gerçek şu ki cevap anahtarından yoksun bir soru söz konusuydu. Çeşitli teorilere ulaşılsa da yanıtı asla temin edemezlerdi.

 

Bu soruyu detaylıca irdelemek ve bir yanıt vermek gerekirse o yanıt şu olurduーー

 

Subaru: “Gerçekten Louis Arneb olmadığın sürece sorun olmamalı.”

 

‘Subaru’: “Epey can sıkıcı bir tasdik etme yöntemi. Peki bana, gerçekten güveniyor musun?”

 

Subaru: “Sana güveniyorum, sana güveniyorum. Bir kere de öbür tarafına vurmama izin verirsen daha da çok güvenirim.”

 

‘Subaru’: “Demek öyle. Mükemmel bir pazarlık yöntemi olduğunu söyleyemeyeceğim, anlarsın ya.”

 

Rahat bir tavırla anlamsız diyaloglar gerçekleştiren Subaru, 『Subaru’nun』sözleri karşısında omuz silkti.

 

İnsan başkalarıyla değil de kendisiyle karşı karşıya olunca, bu şekilde ana konuya ulaşmayı geciktirmek şeklinde korkakça bir yol izlendiğinin farkına varması çok kolay oluyordu.

 

İşte bu yüzden Subaru, bu işi üstlenerek üçüncü defa aynı soruyu yöneltti.

 

Subaru: “He~y, öteki ben. ーーNe amaçla, buradasın?”

 

‘Subaru’: “ーーーー”

 

Subaru: “Ayrıca biliyor olmalısın ki bu tarz bir şeyi dinlemeyeceğim.”

 

Subaru, 『Subaru’nun』sessiz kalmayı tercih edişi karşısında kara gözlerini kısarak fısıldadı. 『Subaru』ise bunu duyduktan sonra bile az önceki alaylı hallerine geri dönmedi.

 

Bunun yerine kara gözlerinde şahlanan şey, başından beri varlığını koruyan ışıltı oldu.

 

Belki de o ışıltı, sıklıkla suçluluk duygusu olarak bilinip adlandırılan şeydiーー

 

‘Subaru’: “ーーHey, hatıraların birleşmesi durumunda, neler olur sence?”

 

İşte Subaru’nun o soruyu bile isteye neşeyle dile getirmesinin sebebi buydu.

 

△▼△▼△▼△

 

“ーーBu hileyle ilgili bir konuşma modelinde normal yanıt ne olurdu acaba, ha?”

 

“Hiçbir fikrim yok. Açıkçası bu bana cevabı olmayan bir şeymiş gibi geliyor.”

 

“Dürüst olmak gerekirse daha bilgili taraf senmişsin gibi görünüyor, peki bilmemin faydalı olacağı ve haberimin olmadığı bir kural biliyor musun?”

 

“E beni parça parça inceleyen kitabı okudun. Büyük ihtimalle hayır.”

 

“Büyük ihtimalle hayır, ha.”

 

“Büyük ihtimalle.”

 

“……Eğer sen ve ben dikkatsizce çarpışacak olursak ve birimiz diğerini elerse, öyle bir şey olursa, ne yaparsın?”

 

“Böyle şeyler söylemesene. Çünkü sen gergin olunca ne düşünüyorsan ben de gergin olunca genelde aynı şeyleri düşünüyorum.”

 

“Demek öyle. Öyleyse kim kazanırsa kazansın darılmaca gücenmece yok, hm?”

 

“Yo, ben kesinlikle kafayı yerim. Ve ben kafayı yiyeceksem sen de kafayı yiyeceksin demektir.”

 

“Eh, sanırım öyle. Muhtemelen, haklısın. Hm, bayağı ■’siziz, ha.”

 

“Ne dedin?”

 

“Bayağı ■’siziz dedim…… ha, sorun mu var?”

 

“……Yo, muhtemelen yanlış duydum, herhalde.”

 

“ーーーー”

 

“ーーーー”

 

“Ah, doğru ya. Olasılıklar hakkında merak edebileceğin bazı şeyler var, peki sana söylememi istediğin, yapabileceğim bir şey var mı?”

 

“Ehh, madem şu ana dek söylediğim her şeyi duydun, öyleyse devam et de bir şeyler söyle hadi.”

 

“Aslına bakarsan sen bu dünya konusunda benden daha bilgilisin…… gerçi benim『Ölü Kitabını』okumamla o avantaj az çok ortadan kayboldu ama birazcık değişen bir şeyler oldu, anlıyor musun?”

 

“Değişen bir şeyler mi?”

 

“『Hatıralarımı』kaybedişimin ardından herkesle konuştum, hepsini tanıdım…… Yani『Natsuki Subaru Farklı Bir Dünyada Sıfırdan Başlıyor』gösterimiyle ilgili bilmediğin kısımlar var.”

 

“ーーーー”

 

“Öncelikle, Meili, evet. O birazcık şey, çeşitli yollarla kendi üzerine bombalar atıyor, yani zorlu bir iş olacak ama onunla konuştuğun takdirde anlayış gösteriyor, o yüzden onunla doğru düzgün konuş lütfen. Meili-senpai’nin şu anda epey öfkeli olduğunu hayal edebiliyorum.”

 

“Hı hı, anladım.”

 

“Ve bir de kulenin içerisinde dolaşan devasa bir akrep var ama o aslında Shaula. Bu da işleri bayağı tehlikeli hale getiriyor ama…… bunu, canı istediği için yapmıyor. Lütfen, ona da yardım et.”

 

“Hı hı, anladım.”

 

“Oh, bu arada, söylemeyi unutmuşum ama Louis’le karşılaştığımda Rem’den fena bir tekme yedim. O sıralar Rem’i hatırlamıyordum, yani Rem’in nasıl bir kız olduğunu ancak kitabı okuduktan sonra anlayabildim ama…… hmm, beklenildiği üzere, o benim Rem’immiş.”

 

“Hayır, o benim Rem’im.”

 

“Hayır, benim.”

 

“Benim.”

 

“ーーーー”

 

“ーーーー”

 

“Ram da şey dedi. Karların eridiği mevsim geldiğinde görünmez şeyler görünür hale gelecek ve mutlaka yüzleri görünecekmiş…… Tam da ondan beklenildiği gibi.”

 

“Hı hı, sanırım öyle.”

 

“Julius denen herife gelince……. şey, hiçbir şey demesem de sıkıntı olmaz herhalde. Sana onun hakkında bir şey söylememi gerektirecek kadar güvenilmez biri değil.”

 

“Hı hı, katılıyorum.”

 

“Bu arada, babamdan ve annemden, özür dilediğin için teşekkürler.”

 

“Hı hı.”

 

“Otto ve Garfiel’i kurtardığın için teşekkürler.”

 

“Hı hı.”

 

“Petra’yı, Frederica’yı ve Arlam Köyündeki herkesi kurtardığın için teşekkürler.”

 

“Hı hı.”

 

“Beatrice’i dışarı çıkarttığın ve elini tuttuğun için teşekkürler.”

 

“ーーーー”

 

“Emilia……”

 

“ーーーー”

 

“Emilia’ya, aşık olduğun için, teşekkürler. Onu, ben de seviyorum. Onu gerçekten seviyorum.”

 

“……Hı hı, biliyorum.”

 

“ーーNatsuki Subaru. Sen harika birisin, bunu içtenlikle biliyorum, eğer söz konusu sensen her şey kesinlikle yolunda gidecektir.”

 

“Hı hı.”

 

“ーーーー”

 

“Hm…… Sanırım öyle.”

 

“ーーーー”

 

“Hı hı. ーーSöz konusu bizsek, her şey kesinlikle yoluna girecektir.”

 

△▼△▼△▼△

 

“Her şey güzel olacak, ha.”

 

“Hı hı, aynen öyle. Evet, her şey güzel olacak.”

 

“Sen, harika birisin, bunu içtenlikle biliyorum.”

 

“……Hı hı, ama, hmm. Bir şey, söylemeliyim.”

 

“ーーーー”

 

“ーーSanırım yaz tatilim, sona ermek üzere.”

 

 △▼△▼△▼△

 

El sıkışma eşliğinde klişe bir etkileşimle sohbetleri sonlandı.

 

Subaru: “ーーーー”

 

Subaru nefes aldı ve verdi.

 

Muhtemelen bu birliktelik düzensiz bir biçimde yönetilmemişti. ーーYo, bu mekanda bir birliktelik sürecinin yürütüldüğüne dair bir varsayım kesinlikle mevcut değildi.

 

Subaru’nun varlığı da tüm bu olup bitenler de bütünüyle düzensiz, kuralsızdı.

 

İşte bu yüzdenーー

 

Subaru: “ーーーー”

 

Hareketsizce duran Subaru nihayet yanaklarında dere misali akan yaşların çenesinden aşağı damlacıklar halinde döküldüğünü fark etti.

 

Şu veya bu nedenle o yaşları silmek istemedi, çünkü görünen o ki o yaşlar kesinlikle Subaru tarafından dökülmemişti.

 

O yaşlar, an itibarıyla Subaru’nun içerisinde adım adım Subaru’yla kaynaşmakta olan biri tarafından dökülmüştü.

 

Subaru, tekrar tekrar derin nefesler alarak zihnindeki bilincin etrafında dolaştı. Hatıraları arasında alazlanan şeylerーー

 

Subaru: “ーー~hk.”

 

Ansızın geri dönen o şeyler, Natsuki Subaru’nun aldırış etmediği 20『Ölümdü』.

 

Her biri kulenin içerisindeki mücadeleleri ve kıvranışları anlatan ve tadına bakılan olayların bir parçası halini alan sayısız『Ölüm』ーー her birine ait tüm o endişe verici görseller ele geçiriliyormuşçasına bir bağlantı kurdu.

 

Evet, bir bağlantı kurdular ama…

 

Subaru: “Sen bile köprüden gereğinden fazla geçiyorsun, anlarsın ya……!”

 

Subaru’ya adamakıllı övgü sözcükleri sıralayan öteki benliği. Onun yalnızlık içerisindeki savaşını ve yoldaşlarına güvenmek için verdiği ağır mücadeleyi sindiren Subaru, bir kanıya varmıştı.

 

Kesinlikle, tam da Subaru’nun söylediği gibiydi. ーーSana, saygı duyabilirim.

 

Zihninde bu düşüncelerle, fazlasıyla hızlı atan nabzını yatıştırmaya çalışırcasına derin nefesler alarak başını eğdi.

 

Sonra da suratını kaldırdı ve bakışlarını önüne dikti.

 

Bulunduğu yer, değişmemiş beyaz boşluktu.

 

Hatıralar Holünden kaynaklanan ve Subaru’nun düzensiz halini üreten boşluk.

 

Subaru’yla el sıkışmış bir başka Subaru’nun saniyeler öncesine dek bulunduğu nokta. ーーİşte o noktayı dolduran kişinin minyon gölgesine bakan Subaru, kara gözlerini kıstı.

 

Veーー

 

Subaru: “Ee. Görmek istediğin şeyi gördün müーーLouis Arneb?”

 

Dedi Subaru usulca, 『Ölü Kitaplarını』okumaya devam ederek buraya ulaşan ve akabinde ortadan kaybolan kişiye, yani Natsuki Subaru’yaーー yo, Louis Arneb’e.

 

#Wtf?! Son cümlenin anlattığı şey bizim hafızasını kaybetti kaybedeli -yani bölümlerdir- okuduğumuz Subaru’nun aslında Louis olduğu ya da hiç değilse içinde Louis’ten bir parça taşıdığı mı? Bir sonraki bölümde neler olduğunu anlarız veya bir şeyler öğreniriz diye düşünüyorum, çünkü o bölümün adı Louis Arneb.
Bu arada tek tek teşekkür etme sahnesi, ‘Benim Rem’im, hayır benim Rem’im’ sahnesi ve Subaru’nun 6. Cildin sonuna yaklaşırken nihayet kendisini takdir etmesi çok hoşuma gitti. Öyleyse hadi, sıradaki gizemimizi çözmek için bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr