Roswaal kuru, hareketli bir kahkaha savururken hafifçe kalçasının kenarına vurdu. Subaru ise, bir an için onun yenilgiyi bu kadar keyifli bir şekilde kabullenmesi karşısında şaşkına döndü.
[Subaru: ……. Neler dönüyor burda?]
[Roswaal: Bana güvenmiyor oluşun kendimi biraz yaln~ız hissettiriyor. Ama yine de aramızdaki ilişkiyi düşününce böyle hisset~tiğin için seni suçlayamam. ]
[Subaru: Sana karşı bu kadar temkinli oluşumun güzel bir şey olduğunu düşünmüyorum ama bugüne kadar olanlara bakılınca böyle olması normal bence de. Sonuçta senin her zaman bir şeyler saklayan bir tarafın vardı. …… Ama bu sefer, sana güvenebilir miyim?]
[Roswaal: Tabii ki.]
Subaru’nun şüpheli bakışlarını gören Roswaal başını eğdi ve kollarını hafifçe açtı.
[Roswaal: Son günlerde başardığın her şey sana kalbimi açmam için daha çok neden verdi bana. Artık içim rahat. Bundan sonra, sana güvenebilirim ve kalbimin derinliklerine seni kabul edip seni tanıyabilirim ――benim su~ç or~tağı~m olarak]
[Subaru: Bir dakika. Niye az önce üstüme ağır yükler bindirmişsin gibi hissediyorum? Her şeyi yırtıp önüme sermesen de olur, dokunmama izin vermen yeterli.]
[Roswaal: Ayaaya, ben böyle patlarken bile sen hala ~çok mesa~felisin. ]
[Subaru: Öyle değil ama bir anda bu kadar açılman çok ağır geldi ……]
İletişimleri yeni çıkmaya başlayıp anlaşmazlık yaşayan bir çift gibi hissettirmeye başlayınca Subaru öksürerek bu düşünceleri kafasından attı ve [Her neyse] diyerek konuşmaya devam etti.
[Subaru: Suç ortaklığı kısmını başka bir konuşmaya bırakalım, şimdi sana sormak istediğim şeyler var. ――Mesela, Emilia’dan bilgi saklamanın esas nedeni ne? Öncelikle bundan başlayalım. ]
[Roswaal: ――――]
Roswaal bir kez daha tek gözünü kapatmıştı.
Roswaal Emilia’yla hangi bilgileri paylaşacağını nasıl seçiyordu――bunun etkileri bugüne kadarki tüm döngülerinde kaçınılmaz olmuştu.
Emilia’nın doğuştan bir yarı-elf olduğu gerçeği―― Bu bilginin cadı tarikatını harekete geçireceğini bilseydi belki Arlam köyüne ve Roswaal mülküne yapılan saldırılara karşı etkili önlemler alabilirdi.
Diğer taraftan, Subaru’nun hareketlerine de katkısı olabilirdi, deli gibi dolanıp durmasına gerek kalmazdı, bunların sonucunda belki Rem’e olanlar――
[Subaru: Cevap ver bana, Roswaal. Emilia-tan’ı kral yapmak istiyorsan, onun yarı yolda kalması senin için de sakıncalı olacaktır. Bunra rağmen neden Emilia-tan’dan sakladığın bilgilerle onu zor duruma sokuyorsun? Bunun hiçbir anlamı yok. ]
[Roswaal: Bu soruya şöyle cevap vereceğim ――Her şey tam olarak gösterdiğin gibi ve tam da bu yüzden Emilia-sama’ya verdiğim bilgiler kısıtlı.]
[Subaru: …….!? Ne demek oluyor bu? Emilia’yı bilgisiz bırakmak hem bir dezavantaj hem de onu kraliyet seçiminde öne mi geçiriyor yani?]
[Roswaal: Aynen öyle. Bunda bir haklı~lık payı olduğunu düşünmüyor musun?]
Roswaal’ın cevabı Subaru’nun kafasını iyice karıştırmıştı. Kaşları bu karışıklığı apaçık belli ediyordu. Bunu gören Roswaal kendisini yatakta kaydırdı ve açıklamaya başladı.
[Roswaal: Subaru-kun, söyle~mek istediğin bu olabi~lir mi? Emilia-sama’nın kraliyet seçimine katılacağı öğrenildiğinde cadı tarikatının bir hamle yapma ihtimali doğdu. Bu ihtimal de gerçekleşti, tarikat hamlesini yaptı ve arazime saldırdı. Ayrıca, bu ihtimali bilseydim, o zaman bazı uygun önlemler almam gerekirdi.]
[Subaru: Y-yeah. Tam olarak öyle. Bunu herkes düşünebilir. Cadı tarikatıyla yarı-elfler arasındaki ilişki genel bir bilgi, değil mi? Özellikle sen bunu biliyor olmalısın. Bu durumda neden hiçbir hazırlık yapmadın ……hayır bundan da önce, neden mülkünü terk edip kendini sığınağa kapattın?]
[Roswaal: Burada, sığınakta hapsedildim, o kadar uzun süre mülkümden uzak kalmak istememiştim ki……]
[Subaru: Bahanelerin artık işe yaramıyor. Nasıl yaralandığın, ev hapsine mahkum edilişin, halkını korumak için mezara girişin falan. Bunlar köylüleri cadı tarikatından kaçırmanın sonucuydu……yani her şeyden önce, geri dönmemek senin kendi seçimindi.]
[Roswaal: Kızgın olduğun bir raki~be karşı mantığını kullanmak faydalıdır. Gerçekten öyle, iyi bir alışkanlık.]
Basit mazeretine karşı Subaru’dan aldığı tepki karşısında Roswaal basitçe omuzlarını silkti, sanki başından beri onu kandırabileceğini düşünmemiş gibiydi. Bu ifadeden rahatsız olan Subaru bir adım öne çıktı, ama,
[Subaru: ……Ram]
[Ram: Roswaal-sama yaralı. Ama bu halde bile Subaru’yu yakıp kül etmek için tek bir parmak ucu bile yetecektir ……Ama Ram, onun önünde gerçekleşen bu küstahça davranışı affetmeyecek.]
[Subaru: Kabullenmiş görünüyorsun. Kurban edilebilecek bir parça gibi görülmek, senin için de durum bu. O aptalların köye geleceğini biliyordu, yine de patlamayı bekleyen barut fıçısıdan tek başına kaçtı. Böyle bir şeyi nasıl affedersin?! ]
[Ram: Bu affetme veya affetmeme meselesi değil. Ram, Roswaal-sama’dan gelen her hareketi bağışlayacaktır. Ram’a nasıl davranırsa davransın, ister kessin, ister bir kenara atsın sonuç aynı olacak.]
[Subaru: Sen――!!]
Ram’ın anlaşılmaz özverisi karşısında Subaru öfkeyle doldu.
Ama öyle olsa bile, aniden şiddete başvuramazdı. Belki karşısındaki iki kişiye karşı iyi bir rakip olamayacağı için, belki de ――
[Subaru: ……Rem bile, anlayamadığım nedenlerden ötürü kendini feda etti.]
[Ram: ――? Kimden bahsettiğini bilmiyorum, ancak Ram'ın bu adda biriyle ilgisi yok. Ram’a göre, Roswaal-sama her şey, geri kalanlar ise hiçbir anlam ifade etmiyor.]
Subaru’nun bu anlık tepkisi Ram’ın kalbinde ufacık bir kırıntıyı dahi harekete geçirememişti.
Bunu zaten biliyordu. Rem herkes tarafından unutulmuştu, bir şeyler ummak anlamsızdı.
O anda olanları anladı. Başından beri Ram’ın Roswaal konusundaki aşırı sadıklığı konusunda bilgiliydi. Ama bu garip inatçılık Ram’ın normalde taşıdığından farklıydı. Bunun en büyük nedeni de artık Rem’in varlığını hatırlamıyor oluşuydu.
Subaru kardeşlerin geçmişte neler yaşadıklarıyla ilgili tüm detayları bilmiyordu. Ama parçaları birleştirince birbirlerine karşılıklı bir bağlılıkları olduğunu hissetmişti.
Suçluluk duygusu ve aşağılık kompeksiyle―― ikisinin arasındaki gidiş gelişleri, Rem’i ablasına iyice bağlı hale getirmişti. Kardeşinin yanındayken Ram’ın değiştiğini görmek mümkündü.
Rem’de olduğu gibi, Ram’ın da hayatı yalnızca Rem ve Roswaal’la bağlantılıydı. Rem, yaşadığı kısıtlı dünyada Subaru’dan başlayarak pek çok konuda değişse de Ram’ın dünyası sabit kalmıştı.
Şimdi ise dünyasının yarısını oluşturan kişiyi kaybeden Ram, hayatını yalnızca Roswaal’a adamıştı.
Aşırıya kaçıyor olabilirdi, ama sebebi Roswaal’a olan sadıklığıydı.
[Roswaal: Ram, Subaru’yu çok heyec~anlandırma. So~nuçta, Subaru bana karşı kaba bir~ hareket yapmadı. Sadece bir adım ~atmıştı.]
[Ram: Peki, siz öyle diyorsanız Roswaal-sama.]
[Roswaal: Evet evet. Mesele~ değil. Haksız mıyım, Subaru-kun? Biraz sin~irli görünüyordun ama öfken seni ele geçi~rmemişti. Kendini kaybedip beni yum~ruklamak gibi bir şey yaparak konuşmamıza devam etme şansını kaybetmek istemezsin, de~ğil mi?]
[Subaru: Ne demekti şimdi bu……]
[Roswaal: Oldukça ba~sit. Eski sen olsaydın konuşmanın bir yerinde bağırır, problem çıkartır ve konuşmayı sonlandırırdın. Ama yapmadın, ne kadar sinirlenirsen sinirlen öfkene hakim oldun…… Olgunlaşmış~sın, bunu söylemek istedim.]
Roswaal hafifçe alkışlayarak bu yüzeysel iltifatı sunarken, Subaru, göğsünden dışarı çıkmak isteyen büyük bir öfkeyle mücadele ediyordu. Bunu yaparsa karşısındakine tam olarak istediği şeyi vereceğini bilerek kendini durdurdu, derin bir nefes aldı.
――Ama böyle yaparak Roswaal’ın az önceki sözlerini haklı çıkardığını farkettiği için kendisine sinir olmayı kesemedi.
[Roswaal: Pe~ki şimdi, bu genç adamla dalga geçmek artık uygun olmayacak. Madem bana ne kadar olgu~nlaştığını gösterdin, ben de sana elimden geldiğince olgu~nca davranmalıyım.]
[Subaru: ……Öyle yap lütfen. Ayrıca lütfen az önceki sorumu cevapla. Kaçmaya çalışmadan yap bunu. Neden cadı tarikatını Emilia’dan sakladın? Ve neden geleceklerini bilmene rağmen en büyük saldırı gücümüz olan sen, mülkü terk ettin!? ]
[Roswaal: İki soruyu da tek bir cümleyle cevaplayabilirim. ――Cadı tarikatıyla karşılaşmaktan kaçındığım için yaptım.]
#Roswaal bizi o kadar heveslendirdikten sonra bu bölüm elimize hiçbir şey geçmedi diyebilirim.
Yalnızca Roswaal'ın her şeyi bilinçli yaptığını ve Ram'ın neden Roswaal'a eskisinden de çok bağlı olduğunu anlamış olduk.
Bu yüzden benim gibi heveslenip üzülenlere özel bir bölüm daha ekliyorum. İyi okumalar!
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..