Cilt 4 Bölüm 24 [ Yanlış başlangıç ] (2/2)

avatar
4388 4

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 24 [ Yanlış başlangıç ] (2/2)


Çevirmen : Clumsy 

 

[Garfiel: Ne bok istiyosun?]

 

[Subaru: Sen en güçlü adamsın, değil mi? Kimseye karşı kaybetmeyeceğine inanıyorsun, değil mi?]

 

[Garfiel: Haa? Kahrolasıca haklısın. Kim olduğunun önemi yok. Onları ezicem uçurcam canlarını alıcam!]

 

Subaru’nun sorusu karşısında biraz rahatsız olsa da, özgüveninde hiçbir azalma yoktu. Bu yanıttan cesaret alan Subaru, kafasını salladı.

 

[Subaru: Sizi sığınaktan çıkarır çıkarmaz senin gücüne ihtiyacım olacak. O vakit geldiğinde gerçekten en güçlü olmana bel bağlıyorum.]

 

[Garifel: Neden bahsediyosun?]

 

[Subaru: Az önce söylediklerini bana kanıtlayacaksın, tamam mı? Sana güveniyorum.]

 

Kafası karışmış görünen Garfiel’in omzuna dokunarak Lewes’in evine döndü. Kapıyı açıp içeri girdiğinde içerideki 3 kişinin ――Ram, Otto, ve Lewes’in bakışları kendisine döndü. Onların bakışlarıyla yıkanarak Emilia’nın uyuduğu odaya yöneldi.  

 

[Ram: Barusu, Emilia-sama hala…]

 

[Subaru: Hmm, bence şimdiye kadar uyanmıştır. ――Emilia-tan, büyük ihtimalle dışarı çıkmak istemediğini biliyorum, ama gerçekten konuşmamız gerek. Herkes seni bekliyor.]

 

Subaru kapıyı çalıp bunları söyledikten sonra, içeriden bir iç çekiş sesi geldi.

 

Anlık bir tereddüt olduğu belliydi. Bir iki saniye sonra kapı kolu döndü, kapı açıldı ve Emilia arkada bekliyordu.

 

[Emilia: Umm…….Sürekli başınıza bela açtığım için üzgünüm. Mezarda da, şimdi de aynı şekilde……]

 

[Subaru: Emilia-tan’dan gelecek bela hiç de bela değildir. Sorun yok. Daha da önemlisi yorgun veya yaralı hissediyor musun? Herhangi bir garip hissin varsa ovalayıp kendini daha iyi hissettirebilirim.]

 

[Emilia: Mm. Sanırım düştüğümde bileğimi burktum, birazcık acıyor ……]

 

[Subaru: Anlaşıldı. Dikkatli olacağım…… Ram-san? Ram-san? Değneğinin sivri ucu ciğerlerime geliyor!?]

 

Subaru cinsel tacizle ilgili şakalar yapmakla meşgulken, Ram ona yanaşmış, değneğiyle dürtüyordu. Şakasına hiçbir karşılık vermedi, aksine daha kuvvetli bir şekilde devam etti.

 

[Ram: Emilia-sama, nasıl hissediyorsunuz? Lütfen Barusu'nun küstah sözlerini unutunuz ve fiziksel durumunuzla ilgili her şeyi bana anlatınız.]

 

[Subaru: Nee, az önce ne yaptığın hakkında bir yorum bile yapmayacak mısın!? Bak, resmen kanıyorum burda. Değneğin tüm kıyafetlerimin içinden geçti, ne kadar güç uyguladığının farkında mısın? ]

 

Subaru göğsünü ovarak yaşadığı acı yüzünden şikayetçi oluyordu. Ram’sa ona bir böcekmiş gibi yandan bir bakış atarak [Hah] diye homurdandı. Ardından yeniden Emilia’ya döndü.

 

[Ram: Anlaşılan iyisin, Emilia-sama? Sağlığında herhangi bir problem yoksa o zaman……]

 

[Emilia: A-ahuh, Ben iyiyim. Biz……yargılamalarda ne olduğu hakkında konuşmalıyız, değil mi?]

 

Ram’ın ne söyleyeceğini tahmin ederek başını salladı ve odanın ortasına doğru bir adım attı. Garfiel de içeri girdi ve tüm yüzler Emilia’ya çevrildi.

 

Ardından, bir önceki sefer olduğu gibi, herkesin bakışları altında yargılamanın içeriğini ve neler yaşadığını anlattı. Yalnızca bir fark vardı…..

 

[Otto: Natsuki-san nasıl içeri girip sağ salim çıktı peki?]

 

Otto bir elini kaldırarak herkesin yerine bu soruyu sormuştu.

 

Bu soru gelene kadar Subaru kendine ait hiçbir bilgi paylaşmamıştı. Bunun sebebi önce Emilia’nın düşüncelerini duymak istemesiydi. Ayrıca,

 

[Subaru: Size söylemedim mi? Ben niteliğe sahibim, o yüzden içeri girebildim. Nereden aldığımı sorarsanız muhtemelen dün öğleden sonra mezara girdiğimde oldu. Ve bugün tekrar içeri girdiğimde de …… Emilia-tan’ın girdiği gibi bir yargılamaya girdim. Ama görünen o ki ben kendiminkini geçtim.]

 

Subaru’nun sözleri odada yankılanmıştı.

 

Yargılamayı alıp geçememiş olan Emilia, herkesten daha şaşkın görünüyordu. Sessizce, afallamış bir şekilde Subaru’ya bakıyordu.

 

Subaru ona başını salladı.

 

[Subaru: Bunu netleştirmek gerekirse, yargılamaları geçme sebebim benim daha iyi olmam falan değil. Yargılama geçmiş hakkındaydı. Ben kendi geçmişimle çoktan barışmış olduğum için bu tur benim adıma BONUS TUR gibi oldu.]

 

[Lewes: “bo-nas”’ın ne olduğunu bilmiyorum ama eğer Su-bo yargılamayı geçtiyse……hmph, sürpriz oldu.]

 

[Ram: Yine de, Emilia’nın söylediğine göre yargılama tek aşamalı değil, doğru mu? ‘’İlk’’ kelimesi geçtiğine göre daha çok aşama olmalı.]

 

Subaru ikisini de onaylayarak Emilia’ya baktı. Kız hala suskunluğunu koruyordu, gözlerinde farklı duyguların yansımaları vardı.

 

Kalbinin derinliklerinde ne hissettiğini hayal etmeye çalıştı.

 

Bir yanda zaman sınırı vardı, bir yanda da Emilia’nın geçmiş yargılamasının zorluğu. İkisini dengelemeye çalışınca geriye pek seçenek kalmıyordu.

 

[Subaru: Yargılamayı geçtiğimde bir şey duydum …… Anlaşılan, eğer iki kişi aynı anda girerse sıradaki yargılama başlamıyormuş. O yüzden farklı bir günde yeniden girmek için beklemeliyiz.]

 

[Ram: ……Hmm, bu da demek oluyor ki?]

 

[Subaru: Eğer Emilia-tan’la birlikte mezara girersek, benim yargılamam yerine onunki başlayacak…… basitçe ben ikinci yargılamaya başlayamayacağım.]

 

[Otto: B-be-bekle bir dakika, Natsuki-san.]

 

Subaru cümlesini bitirdiği anda Otto araya girmişti.

 

[Otto: Söylediklerine bakılırsa, Natsuki-san, yargılamalara devam etmeyi mi planlıyorsun? Ama her şey Emilia-sama’nın başarması için ayarlanmamış mıydı …..]

 

[Subaru: Otto, seni mankafa!]

 

Subaru Otto’yu susturmaya çalışmıştı ama artık çok geçti. Söylememesi gereken bir şeyi ağzından kaçırdığını fark eden Otto da hemen eliyle ağzını kapattı. Ama herkes ―― Emilia dahil, çoktan onun ne söylemek istediğini anlamıştı.

 

Otto garip bir şekilde nefesini tutuyor, Subaru da ona küçümseyen gözlerle bakarak karşılık veriyordu. Emilia ise bu esnada bakışlarını ikisi arasında gezdirdi.

 

[Emilia: Ne demek istedin az önce?]

 

[Subaru: Emilia-tan, hadi sakin olalım. Bu, aah……]

 

[Emilia: Beni kandırmaya çalışma, doğru düzgün söyle. ――Lütfen, Subaru.]

 

Emilia rica eden gözleriyle Subaru’ya bakıyordu.

 

Hiçbir erkek güzel bir kızın titreyen sesiyle talep ettiği şeye karşı çıkamazdı, ve eğer karşı çıksaydı o Natsuki Subaru olmaktan çıkardı. Bütün gücüyle hayır demeyi diledi, ama omuzlarını düşürüp bundan vazgeçti.

 

[Subaru: Eğer Emilia-tan yargılamaları geçerse, Arlam köylüleri serbest bırakılacak, sığınağın sakinleri de araziden çıkabilecek hale gelecek. Eğer yargılamaları geçersen iki halkın da desteğini alacaksın …… her şeyin arkasındaki esas plan buydu.]

 

[Emilia: ……Demek öyle. Bunu biliyor muydun, Subaru?]

 

[Subaru: Hayır, hayır, birileri bana söyleyene kadar ben de gerçeği hiç bilmiyordum.]

 

Emilia’nın açıkça sarsıldığını gören Subaru, yüzsüzce yalan söylemişti. Subaru’nun yalan söylediğini bilen Ram ve Otto, acı bir şey çiğniyormuş gibi bir suratla Subaru’ya baksalar da , onlara sessiz olmalarını işaret ettiği için sustular.

 

Subaru, onları susturduktan sonra yeniden Emilia’ya döndü.

 

[Subaru: Hepsi Roswaal’ın planıydı. Gerçekten, yaralarının bile bu performansın bir parçası olduğundan şüpheleniyorum.]

 

[Emilia: Roswaal bile o kadar ileri ….. neden cümlemi bitiremiyorum? Duruma bakılınca tam da onun yapabileceği bir şey gibi.]

 

[Subaru: Her şeyin o herifin niyetlerine uygun gitmesinden nefret ederdim…… Bunun benim ana motivasyonum olduğunu söylesem dalga geçiyor olurum, ama kesinlikle motivasyonumun bir parçası. Ama bundan daha önemlisi……]

 

Kafası karışan Emilia başını eğdi. Onun eğilmiş yüzündeki kirpiklerinin şaşkınlıkla titreştiğini gören Subaru konuşmaya devam etti.

 

[Subaru: Ben senin gücün olmak istiyorum. Geçmişinde nelerle yüzleştiğini bilmiyorum, ama sana bu kadar acı, bu kadar kalp kırıklığı, bu kadar gözyaşı verdiyse …… o zaman sana yardım eli uzatmak isterim.]

 

[Emilia: ……Subaru]

 

[Subaru: Eğer amaç yargılamaları geçip sığınağı özgürleştirmekse, bunu yapacağım. Eğer gerekli olan bir başarıysa, benim tüm başarılarımı alabilirsin. Benim başarılarım, senin başarıların. Kim olursa olsun, herkesin bir geçmişi var…… ama hepsinin çözümlenebileceğini düşünmenin kimseye faydası yok.]

 

Son seferinde, ölmeden önceki dünyasında, bu sözleri ona Garfiel söylemişti.

 

Emilia’nın çektiği acıları bile bile yargılamaları devam ettirmesini isteyen Subaru’ya, herkesin geçmişinin üstünden gelmesine gerek olmadığını söylemişti.

 

Bu yeni bakış açısı Subaru’yu aydınlatmıştı.

 

Emilia’nın gözleri şaşkınlıkla açıldı, dudaklarını ısırırken derin düşüncelere dalmış gibiydi.  

 

Subaru, onun neden bu kadar kafasının karıştığını anlıyordu. Gerçek şu ki, Emilia, derinlerde bir yerde, geçmişiyle yüzleşmekten korkuyordu. Ama çok saf ve asil olduğu için, bu yükü başkasına yüklemeye gönlü el vermiyordu. Karmaşasının nedeni buydu.

 

Sıradaki yargılamaların, ilkinin Emilia’da açtığı yaraların benzerini Subaru’da açmayacağının garantisi yoktu.

 

[Subaru: Bunun üzerine düşünmek istiyorsan sorun yok. Hemen karar veremeyeceğinin farkındayım. ――En azından, yarını bana vermeni umut ediyorum.]

 

[Emilia: Yarını mı……?]

 

[Subaru: Her halükarda bitkin düşmüş Emilia-tan’ı mezara sürükleyip ‘’Git yargılamalara gir’’ diyecek kadar şeytani biri değilim. Benim hala bir sürü enerjim olduğuna göre ilk giren ben olmalıyım, ikinci yargılama için sadece bir pratik olacak olsa da. Eğer geçmeyi başarırsam bu daha da iyi olur, değil mi? ]

 

İkinciyi tek bir günde, sonrakini de ertesi gün geçerse 2 gün sonra sığınaktan ayrılma imkanı bulabilirdi. 

 

Emilia’nın yükünü rahatlatırdı, hedeflerini tamamlardı ve köşktekileri kurtarmak için de yeterli vakti kalırdı. En ideal sonuç bu olurdu.

 

Subaru, Emilia’nın bu teklif karşısında sarsılacağını biliyordu.

 

En hassas olduğu zamanda onu böyle zorlamak kendisini rahatsız ediyordu, ama seçenekleri çok azdı ve zamanlama çok kısıtlıydı. Bir an önce harekete geçilmeliydi. Ayrıca şu anki hassaslığından faydalanırsa bu amaçları için daha iyi olacaktı.

 

Hala aklı tam olarak başında olmadığı için tereddüt etse de bir sonraki teklifinde kabul edecekti.

 

Yarından sonraki gün yargılamaları geçecekti ve Emilia’ya ayağa kalkma fırsatı verecekti.

 

Her şey kaderin ellerindeydi ve――

 

[Garfiel: Siz istediğiniz gibi konuşurken sizi sessizce dinlememizi mi bekliyonuz? ]

 

Tam Subaru’nun taktiği işe yaramak üzereyken arkasından gelen bir ses onu durdurdu.

 

Altın saçlı genç, zümrüt yeşili gözlerindeki keskin bakışlarla, delici dişlerini göstererek bir adım ileri atmıştı ――

 

[Garfiel: Diyorum ki prenses…… Emilia-sama’dan başka birinin, yargılamalara girmesini kabul etmiycem. En azından, kesinlikle keeessinlikle bizi özgür bırakanın sen olmasına izin vermiycem.]

 

[Subaru: Neee――!?]

 

Bunlar duymayı hiç beklemediği sözlerdi.

 

Subaru bu sözleri anlamakta zorluk çekerken, kafa karışıklığıyla homurdanmak dışında bir şey söylemeyi başaramadı.

 

[Garfiel: Dinliyo musun? Bi daha söylememe gerek var mı? Emilia-sama’dan başka birinin yargılamaları geçmesine izin vermiycem. Bunu o kalın kafana sok, şartımı düşün, nine bile bunu değiştiremez.]

 

 

#Dengesiz çocuğumuz Garfiel'in fikirleri değişmiş anlaşılan. Acaba bu döngüde ne değişti de Garfiel Subaru'nun girmesini istemiyor? Yalnızca zamanlama hatası mı? 
Bakalım nedenmiş ve Subaru bunların üstesinden gelmeyi başarabilecek mi... 
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr