Louis bir çetenin ne olduğunu biliyor olsada, bu bilgi sadece kitaplardan ve internetten öğrendiği kadardı. 

çete: kötü bir amaç için bir araya gelmiş kişiler topluluğuna deniyordu. 

Louis: Alfa, Rebels nedir? 

Louis, Rebels'in bir çete olduğunu anlamıştı ama daha detaylı bir açıklama duymakta yarar görüyordu. 

Davin serumun etkisinden çok memnundu. Serumun uygulandığı kişi her şeyi çok doğal bir şekilde kabullenmiş ve onu bir sürü dertten kurtarmıştı. Bu serumun bir kişinin zihnine etkisi artık tartışılamaz bir konuydu. 

Serumun potansiyeli çok yüksek görünüyordu ama Davin'in elinde az sayıda stok vardı. Toplam 199 tane beta serumu ve 4 tane alfa serumuyla dolu olan cam tüpler vardı ve bu cam tüpler sualtı mağarasındaki binada tutuluyordu. Serumların orada güvende olduğunu biliyordu ve serumları oradan taşımaya niyeti yoktu. 

Louis'in sorusuna cevap vermeden önce bir süre düşündü. 

Davin: Rebels benim kurduğum bir çete. Seninle birlikte toplam 4 üyesi var ve bunlardan ikisi erkek, ikisi kız. Şuan ki amacımız, yetimhanede 3 yıl içinde olabildiğince büyümek ve çetenin temelini oluşturacak insanları bulmak. 3 yıl sonraya gelince, ilçeye gireceğiz ve çetemizin merkez üssünü orada kuracağız. Şimdilik bilmen gereken bu kadar. 

Louis çetenin daha çok yeni olduğunu ve temellerinin eksik olduğunu anladı. Bunu o kadar garip bulmadı. Sonuçta Davin'in yaşı çok küçüktü ve büyük bir çete kuracak kadar zamanı olmasına olanak vermiyordu. 

Louis: Benim ne yapmam gerekiyor? 

Louis, Davin'in onu bir nedenden dolayı seçtiğini düşünüyordu. 

Davin: Haklısın, seni bir nedenden dolayı seçtim. Çok yetenekli birisin ve bir yöneticinin özelliklerine sahipsin. Seni çetenin lider yardımcısı konumuna getireceğim ve senin yapmanı istediğim bir görevim var. 

Davin'in onun yapmasını istediği bir görev vardı ve yetenekleriyle onun lider yardımcısı olmasında bir sorunu yoktu. Nasıl olsa ona ihanet etmesi imkansızdı.

Louis: Ne yapmalıyım? 

Diye biraz meraklı bir ses tonuyla sordu. Davin'in onu lider yarımcısı yapmasına şaşırmıştı ve onun ne düşündüğünü merak ediyordu. 

Davin: yetimhanedeki herkesin kayıtlarının tutulduğu kayıt odasının anahtarı benim elimde ve sana vermek istediğim görev tamda bununla ilgili. Anahtarı sana vereceğim ve bana yarım yıl içinde, çetenin gelişmesinde yardımcı olabilecek 49 kişi bulacaksın. Bulduğun kişiler,15 yaşını geçmiş yetimleri içermiyecek ve istersen yetimhanede görev yapan yetişkinlerden de seçim yapabilirsin. Görevin bu ve bir terslik olursa ne yapman gerektiğini biliyorsun. 

Louis bir iç çekti. Verdiği görevi yapmak istemiyor olsa bile, onun sözlerine itiraz edemiyordu ve çaresizce onu onaylayarak, başını aşağı yukarı salladı. 

serum ona enjekte edildikten sonra Louis, büyük bir belanın içine girdiğini anlamıştı.

Dışardan tüm olanlara hızlı entegre olmuş gibi gözüksede, bunun sebebi çaresiz olması ve karşı koymasına izin vermeyen serumun etkisiydi. 

Louis: Anlaşıldı Alfa, elimden gelenin en iyisini yapacağım. Bu arada, diğer iki üyenin kim olduğunu öğrenebilir miyim? 

Onun kızların kim olduğunu bilmesinde sakıncalı bi durum yoktu ve Davin ona kızlar hakkında bir kısıtlama koyacak kadar çocuk değildi. 

Davin: Alice ile Lucy. Kısa bir süre sonra Misty'de bize katılacak. 

Sınıfın üç güzel kızının çeteye üye olduğunu duyan Louis, oldukça şaşırmış hissediyor ve Davin'e imalı gözlerle bakıyordu. 

Davin gözlerinden onun ne düşündüğünü anlayabiliyordu. 

Davin: Bana öyle bakma. Onlara serumu enjekte etmedim ve etmeyeceğimde. Üçüde benim sevgilim ve bunu aklında tutsan iyi olur. 

Üç kızın Davin'in sevgilisi olduğunu duyunca daha çok şaşırmış hissediyordu ama daha fazla soru sormaya cesareti yoktu. 

Louis: Anlaşıldı. 

Ona görevini vermiş ve ne yapacağını ona söyledikten sonra Davin, cebinden bir anahtar çıkardı ve ona doğru fırlattı. 

Louis anahtarı havada yakaladı ve bu anahtarın nereyi açtığını biliyordu. 

Davin: Bugün 10 haziran ve 12 Aralığa kadar zamanın var. Uygun kişileri buldukça, benden beta serumu isteyebilirsin. Şimdi geri dönebilirsin, teneffüsün bitmesine az kaldı. 

Dedi ve birden teneffüs zili çalmaya başladı. 

Daha fazla sorusu olmayan Louis, ona bir selam verdi ve sınıfa dönmek için onun yanından ayrıldı. 

Davin onun lider yardımcılığında başarılı olacağını biliyordu. Azimli, hırslı ve çalışkan olması, onu lider yardımcılığına uygun kılıyordu. Görevinde yakalanmayacağını şimdiden tahmin edebiliyordu. Bu özelliklere sahip ve çok akıllı oluşu, Davin'in bu tahmini yapmasına neden olmuştu. 

Artık tek yapması gereken, Louis'in onun için uygun kişileri bulmasını beklemek olacaktı. Davin'in başka bir derse katılmaya niyeti yoktu ve okul binasından çıkarak, odasına dönmeye karar verdi. 

Odasına geldi ve karyolasının altına saklamış olduğu bavulu çıkardı. Bavulu açtı ve içinde sarı sıvıların olduğu, cam tüplere baktı. 

Yetimhanede kaldıkları süre boyunca Davin, sadece 50 kişide serum kullanmak istiyordu. Elindeki stok sınırlıydı ve hepsini yetimlerde kullanıp, serumları boşa harcamak istemiyordu. Bir serumun kullanılması demek, serumu kullanan kişinin ona sadık olacağı anlamına geliyordu. 

İstediğin zaman sadık bir kişi bulmak imkansız gibiydi ve serum ona çok önemli bir ayrıcalık tanıyordu. En azından Davin, Rebels'te ona sadık olan 200 kişinin olduğundan emin olacaktı. 

Davin bavulu kapattı ve karyolanın altına bavulu tekrar soktu. Bunu yaptıktan sonra, bugün yapacak başka bir şeyi yoktu. Kızlar okuldaydı ve onlarla konuşmasının bir yolu yoktu. Zaten kızlardan başka yakın olduğu birisi yoktu.  Yatağa sırt üstü düşecek şekilde zıpladı ve bir kolunu uzatıp, başının arkasını destekledi. 

Çetenin kurallarını koymuştu ve kuralların yeterli olduğunu düşünüyordu. Şimdi eksik olan tek şey, çete içinde hiyerarşi düzeninin olmamasıydı. 

Kuralları koyduğunda yaptığı gibi, eline telefonunu aldı ve internette araştırma yaptı. 

Uzun bir aramadan sonra kafasında bir şema oluştu. 

Çete hiyerarşisi:

Lider: Alfa

Lider yardımcısı: Omega

Beta serumu enjekte edilenler: Beta

Normal üyeler: Wolf 

Hiyerarşiyi oluştururken Davin, kurtları örnek almak istemişti. 

Alfa sürünün liderini, Omega sürünün lider yardımcısını, beta serum enjekte edilen kişileri ve wolf serum enjekte edilmemiş kişileri ifade ediyordu. 

Normalde omega yalnız takılan kurtları ifade ediyordu ama Davin "omega" kelimesini lider yardımcısını ifade etmesi için kullandı. Bunun bir nedeni, lider yardımcısının kendi düşüncelerinin olması gerektiğini vurgulamak istemesiydi. Bir lider yardımcısı karar verilecek her olayda ondan izin isteyecek olsaydı, onun için çok zor olurdu. 

Şimdilik bu hiyerarşik düzenin yeterli olacağını düşünüyordu. Çete daha yeni kurulmuş ve bu tür konularda kendisini kasmasına gerek yoktu. Bu konular zamanla kendi rayına oturacak ve sistematik bir düzen oluşturacaktı. 

Bu konu da çözüldükten sonra, gerçekten yapacak bir şeyi kalmamıştı. Okulun olduğu günler çok sıkıcı geçecek gibi görünüyordu. 

Biraz hava almaya karar verdi ve odasından çıkıp, en son kamp yaptıkları yere doğru yürüdü. Yer çok uzak değildi ve yarım saatlik yürüyüş mesafesindeydi. 

Yarım saat yürüdükten sonra kamp yerine, gölü görebilecek kadar yaklaşmıştı. 

Davin gölün kenarına gelene kadar yürüdü ve kıyafetlerini çıkarıp, gölün kenarına koydu. 

Yetimhanenin içinde yüzme havuzu olmasada, dışında yüzmek için bir sürü doğal zenginlikler vardı. Buradaki göl o zenginliklerden biriydi. Normalde hiç bir öğrenci buralara yalnız başına gelmeye cesaret edemezdi. Bu yüzden buralar hem sakin hemde çok temiz olurdu. Göle baktığında suyun berraklığından, ne kadar temiz olduğunu anlayabiliyordu. 

Davin göle balıklama atladı ve yüzmeye başladı. Gölde biraz yüzdükten sonra, birden derinliklere daldı ve gölün yüzeyinden kayboldu. 

Davin sualtı mağarasına doğru yüzdü. Kısa bir süre sonra, sualtı mağarasının içindeki hava içeren kara parçasına geldi. 

Karaya çıktığında bir süre gözleri bahçede takılı kaldı ve daha sonra binaya girmek için yürüdü. 

Bina eski görünüyor olsada, yıkılması için hiç bir belirti yoktu. Davin binaya girdi ve büyük yatağın olduğu, yatak odasına yöneldi. 

Profesör, günlük tarzı bir kayıt tutmuşsa onu bulmak istiyordu. Belki serumun yapılmasında, ona yardımcı olabilecek bir şey bulabilirdi. 

Davin bir süre sonra odadaki her köşeyi, çekmeceyi, dolabı aradı ama istediği tarzda bir defter bulamadı. 

Biraz yorulmuştu ve yatağa zıplayıp, yüz üstü yatağa düştü. Yatak gerçekten rahattı. Profesör rahatına düşkün bir kişi gibi görünüyordu. 

Davin bahçedeki bitkilerin serumu yapmakta kullanıldığını tahmin ediyordu ve bitkilerin çürüyüp, çürümeyeceğini bilmiyordu. Bitkiler çürüyorsa çok büyük bir sorun olabilirdi. Davin bitkilerin ne olduğunu bile bilmiyordu ve çürürseler onları bir daha nerden bulacağını bilemezdi. 

Bir süre yatakta yatarak Davin, bunları düşündü ve daha sonra yataktan kalkarak, kütüphane gibi görünen odaya gitti. 

Odaya girdiğinde raflarda dizili bir sürü kitap gördü. Bunların hepsini tek tek okuması imkansızdı. Bu yüzden sadece kitapların başlıklarını okumaya ve ilgisini çeken kitap var mı? Diye bakmaya karar verdi. 

Uzun bir aramadan sonra Davin, hiç bir şey bulamamıştı. Kitaplar ya bitki ansiklopedisi yada buna benzer şeylerdi.  İçinden; 

Çürürse çürüsünler, yapacak bir şey yok. Şimdilik 200 doz serum bana yeter ve daha fazlasına ihtiyacım olursa bu sorunu o zaman çözeriz, umarım. 

Diye düşündü ve çaresizdi. Davin'in daha fazla arama yapacak havada değildi ve binadan çıkarak, suya balıklama atladı. 

Bir süre sonra gölün yüzeyinde göründü ve karaya yüzmeye başladı. Göl çevresine bakınıyordu ve bir yandan da karaya yüzüyordu. Buraya kimsenin gelmediği doğru olsada, tedbirli olmaktan zarar çıkmazdı. 

Davin karaya geldi ve kıyafetlerini yerden alıp, hızlıca üzerine geçirdi. Hala çevreye dikkatlice bakıyordu ve yanlış görünen bir şeyler arıyordu. 

Birden bir hışırtı sesi duydu ve bakışları sesin geldiği yöne odaklandı.