24.Bölüm: Moly ve Narsist Davin

avatar
407 2

Rebels: İsyancılar - 24.Bölüm: Moly ve Narsist Davin



Hışırtı sesinin geldiği yere bakan Davin, bir çalı görüyordu. Çalı oldukça büyük ve içinde birisinin saklanıyor olması çok muhtemeldi. 


Çalıya dikkatlice bakan Davin, yerden bir taş aldı ve taşa bakarken, yüzünde kötü bir gülümseme oluştu. 


Elindeki taşla kolunu geriye doğru gerdi ve taşı, bir anda çalıya doğru fırlattı. 


Taş, havada hızlı bir süratle ilerledi ve çalının tam orta kısmından içeri girdi. 


Taşın, çalının içinde gözden kaybolmasıyla acı dolu bir çığlık sesi duyuldu. 


???: Ahhh... uff... 


Sesin tonundan Davin, saklanan kişinin kız olduğunu anlayabiliyordu. İçinden; 


Taşı kafasına yedi herhâlde, huh. 


Diye düşünmeden yapamadı. 


Saklanan kişinin kız olması çok umurunda değildi. Cinsiyet ayrımı gözeten birisi değildi ve ona göre kızların, erkeklerden hiç bir farkı yoktu. 


Tabi, benim kızlarım hariç. 


Diye içinden üç sevgilisini kayırmayı unutmadı. 


Çalılıktan duyulan çığlık sesi durmuş, yerini acılı inlemeler almıştı. Çalılıkta saklanan kim ise taşın vurduğu yer çok acıyor olmalıydı. 


Davin: Hala çıkmayacak mısın? Yoksa bir taş daha atmalı mıyım? 


Dedi ve korkutucu bir ses tonuyla konuştu.



Çalılıkta saklanan kişi onu duymuş olmalı ki, acı dolu inlemeleri durmuştu. Davin onun endişeli olduğunu, onu görmesede hissedebiliyordu.  Bir tane daha taş atacağından, gerçekten korkmuş gibiydi. 


Bir süre sonra çalılıktan bir kişi çıktı ve Davin'in  görüşüne girdi. 


Onu gördükten sonra Davin, çok şaşırmış görünüyordu. 


Polis mi? Neden çalıda saklanıyordu ki? 


Diye içinden önündeki kadına bakarak, biraz şaşırmış bir şekilde konuştu. 


Önündeki kadın çok güzel görünüyor ve üniformanın içinde, vücut kıvrımları inanılmaz çekici görünüyordu. 


Okyanus mavisi saçları, koyu mavi gözleri, kırılacak gibi görünen ince beli ve mini eteğinden açıkta kalan uzun bacaklarıyla çok güzel görünüyordu. Ten rengi beyazdı ve yüzünde kızgın bir ifadeyle ona bakıyordu. 


Üniforması ona çok uyan bir mavi tondaydı ve üstü gömlek, altı mini etekti. Açıkta kalan bacaklarını kapatan siyah külotlu çorabı, başında polis şapkası, belinde polis kemeri ve kemerinde asılı copuyla çok sexy görünüyordu. 


Onun tuttuğu yerden Davin, taşın kadının neresine geldiğini anlamıştı. Kadın karnını tutuyordu ve bir eliyle taşın değdiği yeri ovalıyordu. 


Kadının bakışlarını görünce Davin, hemen nazik moduna geçmeye karar verdi. 


Davin: Güzel abla, beni çok korkuttun. Neden çalıda saklanıyordun? Seni tavşan sanmıştım. 


Dedi ve Alice'i taklit ederek, yanaklarını şişirdi ve gözlerini kocaman açtı. Biraz şaşkın, biraz mereklı bir bakışla kadına bakıyordu. 


Kadın onu görünce daha çok sinirleniyor gibiydi. Ona gözlerini devirerek bakıyordu. 


Onun kızgın bakışlarını görünce Davin, şaşırdı. Sevimli Alice'ini taklit etmişti ve bu kadın biraz olsun bile etkilenmiş görünmüyordu. 


Bugün o gününde mi acaba? Sevimli Alice'imin bakışı nasıl çalışmıyor olabilir? 


Diye içinden kadının rahatsızlığını tahmin etti. 


Polis kadın: Aptal velet, neden çalıya taş atıyorsun? Çalıda saklanan birisi olabileceğini hiç düşünmedin mi? 


Dedi ve öfkeli bakışıyla Davin'e bakmaya devam etti. 


Onun ne dediğini duyduğunda Davin, beyni onunla dalga geçiyor gibi hissetti. Yetişkin bir kadın hatta kadını da geçtim bir insanın, nasıl böyle bir soru sorabileceğini anlamıyordu. 


Davin: Çalıda neden saklanan birisi olsun ki? 


Dedi ve onun neresiyle düşündüğünü merak ediyormuş gibi, bakışları alnı ile memesi arasında yer değiştiriyordu. 


Zaten sinirli olan kadın, onun nereye baktığını görünce kafasından duman çıkmaya başladı. Bir çığlık atarak, Davin'e doğru koşmaya başladı.



Ona koştuğunu gördüğünde bile Davin, sakince ona bakıyordu ve koşarken zıplayan memelerine bakıyordu. 


Oldukça dolgun görünüyor ama biraz esnek gibi. 


Diye içinden onun değerlendirmesini yaptı. 


Kadın, Davin'in yanına kadar koştu ve sağ elinin parmaklarını avuç içinde birleştirerek yumruk yaptı. Onun yüzüne gelecek şekilde Davin'e doğru yumruğunu salladı ve belini bükerek, yumruğuna ekstra bir güç katıyordu. 


Yüzüne doğru gelen yumruğu görünce Davin, başını yana kaydırdı ve yumruktan kaçındı. 


Kadının yumruğu yüzünün yanından son hızda geçti ve Davin'in bir ayağı boşta kalıp, dengesini kaybediyordu. Yavaşça Davin'in göğsüne doğru düşmeye başladı ve bir yandan da çığlık atıyordu. 


Onun göğsüne düştüğünü görünce Davin, kollarını açtı ve onun ince belinden sarılıp, onu kendi kucağına çekti. Kadının ince belini hissediyordu ve içinden: 


Nasıl bu kadar ince olabiliyor? Ama sadece beli ince, başka yerleri çok dolgun görünüyor. Bu işte, bir yamuk var gibi. 


Diye içinden düşünürken, bir yandan da kadına belinden sıkıca sarılıyordu. 


Kadının başı, onun çenesinin altına gelmişti ve aşağıdan, onun gözlerine şaşkın bir ifadeyle bakıyordu. 


Kadının gözlerine bakan Davin, kadının gözlerinin koyu mavi tonuna hayran kalmıştı. Misty'nin gözleri de mavi olsada, bu kadının gözlerinin başka bir havası ve yüzünün güzelliğinde olgun, çekici bir yanı da vardı. 


Kadının gözlerinin mavisine bakan Davin, kadının da onun gözlerine şaşkınlıkla baktığını görebiliyordu. Kadının birden ona yumruk atmaya çalışmasına, biraz şaşırmış ve bunu komik bulmuştu. 


Davin: Güzel abla, neden bana yumruk atmaya çalıştın? Yakışıklı yüzümü mahvetseydin üzülmez miydin? 


Dedi ve ona nazik bir gülümseme gösterdi. İlk kez mavi saçlı ve mavi gözlü, bir güzellik görüyordu. Kadının güzelliğinden biraz etkilendiğini itiraf etmesi gerekiyordu. 


Onun konuştuğunu duyduğunda kadın, kendine geldi ve ne olduğunu hatırlamaya başladı. 


Polis kadın: Ahh... bırak beni, sapık velet. 


Davin onun göğsüne yaslanmış kadına baktı ve  onu birden  bırakıp, kucağından çıkardı. Onun ani hareketiyle kadın, dengesini sağlayamadı ve yere yüz üstü çakıldı. 


Bir "pat" sesi duyuldu ve Davin yerde yüz üstü yatan kadına, garip bir yüz ifadesiyle bakıyordu. 


Davin: Güzel abla, seni bırakmamı istedin ve bende bıraktım. Seni bırakmamı yerde yatmak için mi istiyordun? Biliyor musun, beni çok şaşırtıyorsun? 


Dedi ve masum bir ifadeyle kadına bakıyordu.



Onu duyduğunda kadın, sinirden ağlamak istiyordu. Önce ona taş atmıştı ve şimdi onu yere düşürmüştü. Derin nefesler almaya başladı ve sakinleşmek için, içinden; 


Her şey yolunda, sakin olmalısın Moly. 


kendini ikna ediyordu. Yavaşça ayağa kalktı ve üniformasındaki tozu temizledi. 


Moly: Kimsin sen, sapık velet? 


Dedi ve Davin'e öfke dolu gözleriyle bakıyordu. 


Davin: Ben Davin, güzel abla. Sen kimsin? 


Dedi ve Alice'i taklit etmeye deva ediyordu. Alice'in sevimli olduğundan şüphesi yoktu ve onu taklit ederek, sevimli görünmeye çalışıyordu. 


Onun sevimli davranmaya çalıştığını gören Moly, sevimliden çok onu itici buluyordu. Sevimli kızın davranışını, bir kız yapıyorsa sevimli olurdu. 


Moly: İtici davranmayı bırakır mısın? Beni tiksindiriyorsun. 


Onun konuşmasını duyan Davin, Alice'in sevimli davranışlarının onda işe yaramadığını düşündü ve normal haline dönmeye karar verdi. 


Davin: Pekala, güzel abla. Neden beni gizlice gözetliyordun? Sapık mısın? Yakışıklı olduğumu, çok havalı olduğumu biliyorum ama bu beni taciz edebileceğin anlamına gelmez, tamam mı? 


Dedi ve ona göz kırptı. 


Moly sinirden ölebileceğini düşünüyordu. İçinden kendini sakinleştirmeye devam ediyor ve Davin'e bakmaktan kaçınıyordu. 


Onun bakışlarını kaçırdığını gören Davin, ona kötü bir gülümsemeyle bakıyordu ve onu rahat bırakmaya niyeti yoktu. 


Davin: Güzel abla, utanmana gerek yok. Benim yüzümü gören her kadının, bana aşık olmasına alıştım. Bir tane daha olması hiç bir fark yaratmaz, değil mi? Ama şimdiden söylemeliyim, sorumluluk almıyorum. Ah, belki sana bir istisna yapabilirim ve akşam seninle kalabilirim, ne dersin?



Onun konuşmasını başından sonuna kadar duyan Moly, şok olmuş bir bakışla ona bakıyordu. Başı dönüyordu ve baygınlık geçirebileceğini düşündü. 


Derin nefesler al ve sakin olmaya çalış. evet, sakin olmalıyım. Sakin ol. Sakin... 


Diye içinden sakinleşmek için çok çalışıyordu. 


Moly: Tekrar ağzını açıyım deme. Tek kelime dahi etme ve benim sakinleşmemi bekle. Yoksa yemin ederim seni silahımla vururum, narşist sapık velet. 


Dedi ve ona bakmaktan kaçınmaya devam ediyordu. Onu baktıkça daha çok sinirlendiğini fark etmiş ve bakışlarını başka tarafa çevirmişti.



_____________








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44791 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr