Diz çökmüş ve onu boyun eğmiş astlarına bakan Devin, bakışlarını onlara odakladı.

Bakışlarını onlara odaklanınca, göz bebekleri kızarmaya ve alfa moduna geçmeye başladı.

Arkasında duran kızlar onun gözlerini göremiyorlardı.

Davin'in bakışlarıyla temas kuran betaların göz bebekleri de değişmeye başladı ve göz bebeklerini rengi sarıya dönüyordu.

Betalar hala diz çöküyor ve onun kırmızı gözlerine saygıyla bakıyorlardı.

Kızlar Davin'in gözlerini göremeselerde, betaların güneş gibi parlayan sarı gözlerini çok net görebiliyorlardı.

Daha önce betaları bu durumda hiç görmemişlerdi ve ne olduğunu anlamaya çalışarak, biraz korkmuş hissediyorlardı.

Onlara beta serumu enjekte edilmemiş ve serumun etkilerini Davin'den duydukları kadarıyla biliyorlardı. Betaların bu durumunu gördüklerinde, Davin'in sırtına endişeyle bakıyorlardı. Onunda gözlerinin değişip, değişmediğini bilmek istiyorlardı.

Davin betalara bakarken, arkasından negatif bir duygu hissetti ve kızlara bakmak için başını geriye çevirdi.

Kızlar Davin'in gözlerini gördüklerinde, çığlık attılar ve  korku dolu bakışlarla birkaç adım ger çekilmişlerdi.

Çığlıklarını duyunca Davin, ne olduğunu düşünerek kaşlarını çattı ve kızların korku dolu gözlerini, ondan kaçmaya çalışıyor gibi geri çekildiklerini görünce durumu anladı.

Davin: Benden korkuyor musunuz? Öyle mi? 

Diye onlara sorular sordu ve biraz hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.

Kızlarla tanışmaları biraz sorunlu olsada, o günden sonra her zaman onlara iyi davranmış ve onları sevdiğini davranışlarıyla her fırsatta göstermişti.

Kızları ondan korku dolu gözlerini ve nasıl ondan uzaklaşmaya çalıştıklarını görünce üzülmüş hissediyordu.

Kızlar onu duyduklarında, kendilerine geldiler ve ne yaptıklarının farkına vardılar. 

Davin'in onlara kaşlarını çatarak bakmasına ve gözlerinden belli olan hayal kırıklığına uğramış bakışlarını gördüklerinde, ona neden korktuklarına dair açıklama yapmak istiyorlardı. Ama Davin işaret parmağını dudağına götürdü ve onların sessiz kalmasını işaret etti.

Davin kızlara bakmayı bıraktı ve arkasını dönüp, ona diz çökmüş betalara baktı.

Davin: Ayağa kalkın.

Onun emriyle herkes ayağa kalktı ve saygıyla ona bakmaya devam diyorlardı.

Davin betaların önünde duran Louis'e bakmaya başladı.

Davin: Louis gel ve yanımda dur. Unutma sen çetenin lider yardımcısısın.

Louis emrine itaat etti ve hızlıca Davin'in sağ tarafına gelip, biraz arkasında yerini aldı.

Davin: Tamam, şimdi ne yapacağımızı konuşmaya başlayabiliriz ama bu konuşmada üniversiteye katılmak isteyenler olmayacak. Saydığım isimler bir adım öne çıksın ve kendisini tanıtsın.

-Mila

Betaların içinden, Mila isimli güzel kız bir adım öne çıktı.

Mila'nın saçları kahverengi, gözleri de kahverengi, ten rengi açık esmer tonlarında, 1.65cm boylarında ve fiziği çok dikkat çekici olup,  orantılı vücut ölçüleri var gibi görünüyordu. 

Mila bir adım öne çıktığında, konuşmaya başlamadan önce Davin'e başını eğdi ve ona saygısını gösterdi.

Mila: Mila Joel, yaş 18, boy 165cm, kilo 55kg. Emriniz nedir Alfa?

Davin onu ayaklarından başlayıp, saçlarına kadar dikkatlice gözlemledi ve onunla konuştu.

Davin: soluma gel ve yanımda dur.

Mila biraz heyecanla emri yerine getirdi ve Davin'in sol tarafına gelerek, onun kokusunu alabileceği kadar yakınında durdu.

Davin'in burnunu güzel bir koku istila etti ama kokuyu görmezden gelerek, ikinci kişiyi çağırdı.

Davin:

-Lily.

Betaların arasından güzel bir kız daha çıktı ve sakince Davin'e bakıyordu.

Lily ismi gibi zambak çiçeğine benziyordu.

Sarı saçları, ela gözleri, 170cm boylarında ve olması gereken yer de ince, olması gereken yer de geniş, çok orantılı bir fiziği vardı.

Lily: Lily Evans, yaş 18, boy 170cm, kilo 60kg. Emriniz nedir Alfa?

Davin: Soluma geç.

Lily hemen soluna geçti ve Davin'in burnunu başka bir güzel kokuyla süsledi.

Davin: 

-Nora.

Dedi ve sıradaki isimi okudu. Davin, Nora'nın betaların arasından çıktığını görünce gözleri bir an için kısıldı.

Nora'nın yeşil saçları, yeşil gözleri, 1,60cm boylarında, çok güzel bir yüzü ve çok gelişmiş bir vücudu vardı. Onun güzelliğinden Davin, biraz etkilenmişti ve sevgililerine rakip olabilecek bir güzellikte olduğuna karar kılmıştı.

Nora: Nora Green, yaş 18, boy 160cm, kilo 50kg. Emriniz nedir Alfa?

Davin: Soluma geç.

Nora hızlıca sol tarafına geçti ve Davin'in burnuna bir kez daha farklı bir koku ulaştı. Bu sefer ki kokuyu bir kez içine çekti ve bir sonraki kişiyi çağırdı.

Davin: Celina.

Celina betaların arasından çıktı ve onu selamladı.

Celina'ın siyah saçları, siyah gözleri, çok güzel bir yüzü ve harika vücut oranlarına sahip bir fiziği vardı. 

Celina: Celina Foster, yaş 18, boy 165cm, kilo 55kg. Emriniz nedir Alfa?

Davin: Soluma geç.

-Ella, Sophia.

Dedi ve bu sefer iki kişiyi birden çağırdı.

İki kız betaların arasından öne çıktı ve ona saygılı bir selam verdiler.

Ella minyon bir kızdı ve çok sevimli görünüyordu. Ella'nın mor saçları, mor gözleri, barbie bebek yüzü ve avuca gelecek büyüklükte göğüsleriyle, poposu vardı.

Sophia'da çok güzel bir kızdı. Saçları sarı, gözleri mavi, yüzü çok güzel ve çok dolgun bir vücudu vardı.

Ella: Ella Fox, yaş 18, boy 150cm, kilo 40kg.

Emriniz nedir Alfa?

Sophia: Sophia Brown, yaş 18, boy 165, kilo 55kg. Emriniz nedir Alfa?

Davin: Soluma geçin.

- Seth, Leroy, Hector ve Theon.

Betaların arasından dört erkek çıktı ve onu saygıyla selamladılar.

Seth kahverengi saçlı, kahverengi gözlü ve iri yarı bir vücuda sahip, yakışıklı bir genç adamdı.

Seth: Seth Moore, yaş 18, boy 190cm, kilo 85kg. Emriniz nedir Alfa.

Dedi ve Davin'in cevabını bekliyordu.

Davin ona cevap vermedi ve Leroy'a kendisini tanıtmaya başlaması için bir el hareketi yaptı.

Leroy'un sarı saçları ve yeşil gözleri ve iyi yapılı, yakışıklı bir gençti.

Leroy: Leroy McCartney, yaş 18, boy 180cm, kilo 70kg. Emriniz nedir Alfa?

Davin cevap vermedi ve sıradaki kişiye baktı.

Hector'un sıska ama uzun bir bedeni vardı ve oldukça yakışıklı görünüyordu. Saçları açık gri ve gözleri koyu griydi.

Hector: Hector Scott, yaş 18, boy 185cm, kilo 65kg. Emriniz nedir Alfa?

Davin ona da cevap vermedi ve kendini tanıtmayan son kişiye baktı.

Theon oldukça orantılı bir fiziğe sahip, çok yakışıklı ve uzun saçları vardı.

Kırmızı saçlarını at kuyruğu modelinde toplamış ve yeşil gözleriyle çok dikkat çekici bir genç adamdı.

Theon: Theon Burns, yaş 18, boy 180cm, kilo 75kg. Emriniz nedir Alfa?

Davin hepsine birer birer dikkatle baktı ve onlarla konuştu.

Davin: Louis'in yanına geçin.

Seçilmiş erkekler hemen emire uydular ve Louis'i selamlayarak, onun yanında durdular.

Geriye kalan 40 kişiye bakan Davin, onların gözlerinde endişeli bir ifade gördü.

Davin: Endişelenmenize gerek yok. Onları seçmemin sebebini zaten biliyorsunuz. Üniversiteye gitmek istemedikleri için önümüzdeki yıllarda benim yanımda görev yapacaklar ve sizde eğitiminizi tamamlayıp, geldikten sonra onlara katılacaksınız. Özel konuşmamızın sebebi de bu konuyla ilgisi var. Sizler birkaç ay sonra gideceğiniz için planlarımı bilmenize gerek yok. Bu süre içinde sadece verilen kararlara uymanız ve zamanı geldiğinde üniversitenize gidip, gerekli eğitimlerinizi almanız gerekiyor. Kısaca, 3-4 ay sonra gidecek birisi planlarımın detaylarını bilmesine gerek yok. Anlaşıldım mı?

Dedi ve onlara yüksek sesle bir soru yöneltti. 

Betalar ona hep bir ağızdan cevap verdi ve diz çöküp, başlarını saygıyla ona eğiyorlardı.

"Anlaşıldı Alfa."

Davin memnuniyetle başını aşağı yukarı salladı.

Davin: Güzel, şimdi biraz dinlenebilirsiniz. 

Dedi ve onlarını gönderdi. 

___________

Kızlar hala Davin'in arkasında duruyorlardı ve ona endişeyle bakıyorlardı. Davin'in onları yanlış anladığını düşünüyorlardı fakat kendilerininde hatalı olduklarını biliyorlardı.

Davin'in kırmızı göz bebeklerini ve gözlerinden çıkan kırmızı parıltıyı gördüklerinde, ister istemez biraz korkmuşlar ve bilinçsizce ondan uzaklaşmak için geriye birkaç adım atmışlardı.

Onların davranışlarından sonra Davin'in hayal kırıklığına uğramış bakışlarını görünce, akılları başlarına dönmüş ve onu ne kadar üzdüklerini anlamışlardı.

Şimdi tek  istedikleri kendilerini açıklamak için Davin'in onlara bir şans vermesiydi. Böylece Davin'in gönlünü alabileceklerine ve onunla küs olmasalarda, kendilerini affettirebileceklerine  güveniyorlardı. 

____________

Herkes dinlenmek için ayrıldıklarında geriye sadece 15 kisi kaldı.

Davin plan yapmaya geçmeden, kızlarla yaşanan olayı çözmek istiyordu.

Davin: Kızlarla konuşmam için bize 10 müsaade edin. Daha sonra planlarımızı tartışmaya başlayabiliriz.

Seçilen 10 beta ve Louis ona yüksek sesle "Anlaşıldı Alfa" diye cevap verip, onları yalnız bıraktılar.

Onlar gittikten sonra Davin kızlara bakışlarını odaklayıp, göz bebeklerinin kırmızıya dönmesini sağladı.

Davin: Benden korkuyor musunuz?

Diye daha önce sorduğu soruyu tekrarladı.

Onun sorusunu duyunca Alice'in göz altları kızarmaya başladı ve ona üzgün bir ifadeyle baktı.

Alice: Korkmuyoruz, senden korkmuyoruz Davin. Seni daha önce hiç öyle görmemiştik ve endişelendik, panik olduk.

Dedi ve konuşmasını bitirince daha fazla dayanamayıp, gözyaşları yanağından  damlamaya başladı.

Alice'in ağladığını görünce Davin, şakasının biraz fazla ileri gittiğini düşündü. En başından beri kızlara biraz bile olsun kızmamış ve sadece onlara şaka yapmak istemişti.

Alice'in ağlaması onun zayıf yönlerinden biriydi ve hemen onun yanına gidip, kollarını beline doladı. Belinden onu kendine doğru çekti ve bir elini onun yüzüne uzatıp, yanağından damlayan gözyaşlarını sildi.

Davin: Ağlama güzelim sadece şaka yapıyordum. Biraz ileri gitmiş olabilirim, üzgünüm tamam mı? Ben size hiç kızar mıyım, özellikle böyle saçma bir konuda?

Diye onu sakinleştirmeye çalıştı ve hatasını kabul etti.

Onu duyunca sadece Alice değil, kızların hepsi ona öfkeyle bakıyordu. Lucy kendini tutamadı ve ona öfkeyle bağırdı.

Lucy: Sen aptal mısın? Bizi ne kadar kokuttuğunun farkında mısın?

Onu duyunca Davin, özür dileyen bir ifadeyle Misty'ye baktı.

Davin: Misty canım, şaka yapmıştım biliyorsun değil mi? Lucy gibi bana kızama tamam mı?

Onun sözlerine karşı Misty gözlerini devirerek ona baktı ve sinirli bir "hmp" sesi çıkardı.

Onunda kızgın olduğunu görünce Davin, onlara şaka yaptığını söylediğine pişman oldu.

Alice'in onun kucağında ağlamasına baktı ve içinden:

Ağlamasının benim zayıf noktam olduğunu biliyor mu? Lanet olsun.

Diye düşündü ve Alice'in gözyaşlarını eliyle silmeye devam etti.

Davin: Alice, ağlamayı bırak tamam mı? Ağlamayı bırakırsan, ne istersen yapacağım.

Alice onu duymuş gibiydi ve ağlaması bir anda durup, ona buğulu gözleriyle bakmaya başladı. Sanki bir savaş kazanmış gibi kızlara zafer işareti yaptı ve Davin'in şaşkın yüzüne bakıp, kıkırdadı.

Alice: Ne istersem yapacağını söyledin ve sözünü tutmalısın tamam mı? Yoksa ağlamaya devam ederim.

Onun tehditlini duyunca Davin, gözlerine inanamıyordu ve şaşkınlıkla Alice'in gözlerine bakıyordu. Gerçekten ağlamıyorsa o kadar gözyaşını neresinden çıkardı, diye kendine soramadan edemedi.

Başını sağa sola salladı ve sanki rüyadan uyanmaya çalışıyor gibiydi. Ama Alice'in ona zafer işareti yaparak baktığını görünce, rüyada olmadığını anladı. Çaresiz bir iç çekti ve üç kıza da teker teker bakıp, yenilgisini kabul ederek iki elini havaya kaldırdı.

Davin: Tamam, siz kazandınız. Ne istiyorsunuz benden?

Alice hemen ona cevap verdi ve ne istediklerini bilmesini sağladı.

Alice: Üniversiteyi bitirmeden önce bize dokunmana izin yok, tamam mı?

Diğer iki kızda ağaçkakan gibi başlarını durmadan aşağı yukarı salladılar ve Alice'in isteğini  onaylıyorlardı.

Onların istediği şeyi duyunca Davin'in gözleri boş kaldı ve göz bebeklerinin ışıltısı sönükleşti. Kızların ondan isteyebilecekleri bir çok şey varken isteklerinin bu olması, onu bu sefer gerçekten çok üzmüştü. 

Benim kadınım olmak istemiyorlar mı? Benim onları hak etmediğimi mi düşünüyorlar? Neden beni istemiyorlar ki? Onları 3 yıl bekledim ve şimdi beni tehdit mi ediyorlar?

Diye içinden bunları düşünürken, yüzü solgunlaşmış ve yüzündeki tüm kan çekilmiş gibi görünüyordu.

Anlamıyordu, kızlar onu neden istemiyor olabilir ki? Bu soruya cevap bulamıyordu.

Belki, beni gerçekten sevmiyorlar ve sevgilim gibi davranmak için kendilerini zorluyorlar. 

Diye içinden bir çok olasılık düşünüyordu.

Davin birden yüzüne sert bir tokat attı ve yanağında beş parmağının izi görülebilirdi.

Kızların ona endişeyle baktıklarını görmek için onlara bakmaya döndü ve onlara soğuk bir ifadeyle bakarak, sanki onları tanımıyormuş gibi davrandı.

Davin: Tamam, size bir daha dokunmayacağım. 

Dedi ve onlara daha fazla bakmak istemiyormuş gibi, onlara sırtını döndü.

Davin: Şimdi astlarımla önemli bir toplantı yapmam lazım, siz dinlenmek için gidebilirsiniz.

Dedi ve onların cevap vermesini beklemeden, onların yanından uzaklaştı. 

Planı tartışacakları kişilerin yanına gitti ve kızları orada öylece bıraktı. 

_______________